EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

DEPREMLE YÜZLEŞMEK…

<p>B&uuml;y&uuml;klerimiz, &ldquo;Bir musibet bin nasihatten evladır&rdquo; diye buyurmuşlar. B&uuml;y&uuml;k bir deneyim ve tecr&uuml;be sonucunda ortaya &ccedil;ıkan atas&ouml;zleri bizlerin kendisini ifade etmesine sonsuz katkı sağlamaktadırlar. İzmir ve &ccedil;evresinde yaşanan depremi bizzat tecr&uuml;be etmek korku ve tedirginliğin &ouml;tesinde bizlere değer katmış olması k&acirc;r olarak saymak gerekir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yaklaşık 30 saniyelik s&uuml;renin aslında bizim havsalamızın alamayacağı kadar uzun olduğunu m&uuml;şahede ettik. Bu s&uuml;re zarfında hayatımızın bir film şeridi gibi g&ouml;z&uuml;m&uuml;z&uuml;n &ouml;n&uuml;nden ge&ccedil;ip gitmesine hayret ettik. Ve aslında her şeyin ne kadar boş olduğunu &uuml;&ccedil; g&uuml;nl&uuml;k d&uuml;nyaya iyi insan olmanın yanında iyilik yapmanın da aslında &ccedil;ok muteber olduğunu g&ouml;rd&uuml;k.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Teknoloji, &ccedil;ağ, bilim ve imk&acirc;nlar hangi d&uuml;zeyde olursa olsun deprem karşısında ne kadar &ccedil;aresiz olduğumuzu idrak ettik. Depremin mutlak olacağı fakat bunun ne zaman olacağı konusunun halen daha muallak olduğunu bir kez daha şahit olduk. Yine depremin değil, binaların insanları &ouml;ld&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;ne canlı şahit olduk. Bir&ccedil;ok insanın tabutluk gibi evlerde &ccedil;aresiz &ouml;l&uuml;m&uuml; beklediğini &uuml;z&uuml;lerek &ouml;ğrendik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Deprem zamanlarında ve onu takip eden g&uuml;nlerde hepimizin deprem uzmanı olduğu fakat eylem aşamasında kimsenin kılını kıpırdatmadığı acı ger&ccedil;eği ile y&uuml;zleştik. Kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n bir devlet politikası olarak uygulanması gerektiğini bir kez daha kani olduk. Vatandaşla ile m&uuml;teahhit arasında bu meselenin &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesinin kalıcı ve etkin olmadığını t&uuml;m tarafların fedak&acirc;rlık yaparak elini taşın altına koymasını gerektiğine ikna olduk.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir plan &ccedil;er&ccedil;evesinde, devletin destek ve denetiminde vatandaşın b&uuml;t&ccedil;esini de fazla zorlamadan dayanım testlerinin gerekliliğine inandık. Bunu yapacak imk&acirc;n ve kabiliyetimiz olduğunu fakat siyasi iradenin katkı vermesi gerekliliğine tanık olduk. 92&rsquo;si deprem kuşağı ve 485 aktif fayın olduğu bir coğrafyada hamasetle işlerin y&uuml;r&uuml;meyeceğini g&ouml;rd&uuml;k.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Belediyelerin; imar, ruhsat ve denetim konusunda &ccedil;ok daha yetkili bunun yanında etkin olmaları gerektiğine vasi olduk. İmar affı gibi ucube kavramların l&uuml;gatımızdan ebediyen &ccedil;ıkması lazım geldiğine ebediyen katılmak istiyoruz. Bu gibi konularda yaşanacak istismarlarının cezayı yaptırımlarının &ldquo;Taksirle adam &ouml;ld&uuml;rmekle&rdquo; eş değer olması gerektiğini t&uuml;m kalbimizle tasdik ettik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; depremle ger&ccedil;ekten y&uuml;zleşmek istiyorsak radikal kararlar almak zorundayız. Deprem olduktan sonra g&ouml;&ccedil;&uuml;k altından insanları kurtarmak sizi belki bir anlık kahraman yapacaktır ama bu yeterli değildir. Devletin geleceğimizi kurtarmak ve ebedi kahramanımız olması i&ccedil;in şefkat y&uuml;z&uuml;yle birlikte otoriter y&uuml;z&uuml;n&uuml; de ortaya koyarak kangren olmuş bu yaraya neşter vurması ka&ccedil;ınılmazdır. Problem vatandaşın ve m&uuml;teahhitlerin inisiyatifine bırakılmayacak kadar acildir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>&nbsp;</p> <p>Erol Aydın</p>
Ekleme Tarihi: 02 Kasım 2020 - Pazartesi

DEPREMLE YÜZLEŞMEK…

<p>B&uuml;y&uuml;klerimiz, &ldquo;Bir musibet bin nasihatten evladır&rdquo; diye buyurmuşlar. B&uuml;y&uuml;k bir deneyim ve tecr&uuml;be sonucunda ortaya &ccedil;ıkan atas&ouml;zleri bizlerin kendisini ifade etmesine sonsuz katkı sağlamaktadırlar. İzmir ve &ccedil;evresinde yaşanan depremi bizzat tecr&uuml;be etmek korku ve tedirginliğin &ouml;tesinde bizlere değer katmış olması k&acirc;r olarak saymak gerekir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yaklaşık 30 saniyelik s&uuml;renin aslında bizim havsalamızın alamayacağı kadar uzun olduğunu m&uuml;şahede ettik. Bu s&uuml;re zarfında hayatımızın bir film şeridi gibi g&ouml;z&uuml;m&uuml;z&uuml;n &ouml;n&uuml;nden ge&ccedil;ip gitmesine hayret ettik. Ve aslında her şeyin ne kadar boş olduğunu &uuml;&ccedil; g&uuml;nl&uuml;k d&uuml;nyaya iyi insan olmanın yanında iyilik yapmanın da aslında &ccedil;ok muteber olduğunu g&ouml;rd&uuml;k.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Teknoloji, &ccedil;ağ, bilim ve imk&acirc;nlar hangi d&uuml;zeyde olursa olsun deprem karşısında ne kadar &ccedil;aresiz olduğumuzu idrak ettik. Depremin mutlak olacağı fakat bunun ne zaman olacağı konusunun halen daha muallak olduğunu bir kez daha şahit olduk. Yine depremin değil, binaların insanları &ouml;ld&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;ne canlı şahit olduk. Bir&ccedil;ok insanın tabutluk gibi evlerde &ccedil;aresiz &ouml;l&uuml;m&uuml; beklediğini &uuml;z&uuml;lerek &ouml;ğrendik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Deprem zamanlarında ve onu takip eden g&uuml;nlerde hepimizin deprem uzmanı olduğu fakat eylem aşamasında kimsenin kılını kıpırdatmadığı acı ger&ccedil;eği ile y&uuml;zleştik. Kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n bir devlet politikası olarak uygulanması gerektiğini bir kez daha kani olduk. Vatandaşla ile m&uuml;teahhit arasında bu meselenin &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesinin kalıcı ve etkin olmadığını t&uuml;m tarafların fedak&acirc;rlık yaparak elini taşın altına koymasını gerektiğine ikna olduk.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir plan &ccedil;er&ccedil;evesinde, devletin destek ve denetiminde vatandaşın b&uuml;t&ccedil;esini de fazla zorlamadan dayanım testlerinin gerekliliğine inandık. Bunu yapacak imk&acirc;n ve kabiliyetimiz olduğunu fakat siyasi iradenin katkı vermesi gerekliliğine tanık olduk. 92&rsquo;si deprem kuşağı ve 485 aktif fayın olduğu bir coğrafyada hamasetle işlerin y&uuml;r&uuml;meyeceğini g&ouml;rd&uuml;k.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Belediyelerin; imar, ruhsat ve denetim konusunda &ccedil;ok daha yetkili bunun yanında etkin olmaları gerektiğine vasi olduk. İmar affı gibi ucube kavramların l&uuml;gatımızdan ebediyen &ccedil;ıkması lazım geldiğine ebediyen katılmak istiyoruz. Bu gibi konularda yaşanacak istismarlarının cezayı yaptırımlarının &ldquo;Taksirle adam &ouml;ld&uuml;rmekle&rdquo; eş değer olması gerektiğini t&uuml;m kalbimizle tasdik ettik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; depremle ger&ccedil;ekten y&uuml;zleşmek istiyorsak radikal kararlar almak zorundayız. Deprem olduktan sonra g&ouml;&ccedil;&uuml;k altından insanları kurtarmak sizi belki bir anlık kahraman yapacaktır ama bu yeterli değildir. Devletin geleceğimizi kurtarmak ve ebedi kahramanımız olması i&ccedil;in şefkat y&uuml;z&uuml;yle birlikte otoriter y&uuml;z&uuml;n&uuml; de ortaya koyarak kangren olmuş bu yaraya neşter vurması ka&ccedil;ınılmazdır. Problem vatandaşın ve m&uuml;teahhitlerin inisiyatifine bırakılmayacak kadar acildir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>&nbsp;</p> <p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.