MELEKLER UÇUŞUYOR GAZZE SEMALARINDA !!!
MELEKLER UÇUŞUYOR GAZZE SEMALARINDA !!!
Gazze semalarında melekler uçuşuyor kimisi yerden göğe yükseliyor kimisi yerdeki kardeşlerini Cennetlere götürmek için yeri şereflendiriyor. Gazze semalarında şehitler uçuşuyor, bir kız çocuğu, son nefesini vermek üzere, zor nefes alıyor, gözler başka bakıyor artık, başka alemlere bakıyor, adeta inanamıyor gibi daha da açıyor gözlerini ve babasına "baba Kevser havuzunu görüyorum, iki büyük saray gibi ev görüyorum" diyor ve çok sürmüyor dakikalar içinde uçuveriyor Cennetlere ...
Rabbim merhametinden babasının gönlünü ferahlatıyor , bizlere de inancımızın tahakkuk ettiğini gösteriyor elhamdülillah...
On binlerce yavru, fosfor bombalarıyla, iç organları yana yana şehit oluyor. Bu, ruhlarımızı çıldırtan bir alçaklık !
Aklım almıyor bazen, bu nasıl bir vahşilik, bunlar insan(!) değil miydi? Sonra Rabbimin onları lanetlediği aklıma geliyor. Bu kadar merhametli olan Rabbimin lanetine düçar olmak, demek ki böyle olmayı gerektiriyor. Bakıyorum, gencecik kızlar tereddüt bile etmeden, “ ellerimle şu kadar bebeği öldürdüm” diyebiliyor. Aklım havsalam zorlanırken birden Bakara Suresi 74. ayet kalbime geliveriyor,
BAKARA 74
"Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir."
Bu ayetlerde de yahudilerden bahsediliyor, bize bu vahşi, zalim yaratıkları tanıtan ayetlerden…
Nenelerim ne güzel söylemişlerdi " aslı aslına nesli nesline çeker" diye..
Bu meleklere kıyanları, Rabbim düyada da Ahirette de en çetin azaplara düçar eylesin !
Onlara da evlat acısını tattırsın!
Onların da ocaklarını söndürsün!
Vicdansız güruh Rabbim sizi beklemediğiniz yerden tuzaklara düşürsün!
Malınız mülkünüz harap olsun!
Ömrünüz boyunca rahat uyku yüzü görmeyin, fosfor bombalarıyla yaktığınız tazecik bedenlerin ahı ciğerlerinizi dağlasın, kabirde ve mahşerde azapların en çetinlerini bekleyin… İstemsiz de olsa bu beddualar dökülüverdi gönlümden, hidayete layık olanları da varsa Rabbim ıslah eylesin, İslam olmak nasip eylesin ...
Bunca kayba, üzüntü ve yıkıma rağmen insanlık Gazze'li yetimlerden çok şeyler öğrendi. Ateşler içinde yanan enkazların arasında, zafer işareti ile gülümseyen çocuklardan, Dabke dansıyla baskı ve zulme meydan okuyan gençlerden, çöken binaların yanında tüm ailesini kaybetmişlerin vefalı bekleyişinden, siyonist yahudi geldiğinde sahipsiz bulmasın diyen amcadan, babasını şehit vermiş aslan yürekli kız çocuğunun "babam zaten şehit olmak istiyordu, sizden korkmuyoruz, o şimdi en güzel cennetlerde siz cehennemin dibindesiniz " haykırışından, hayata her koşul ve şartta tutunulabilineceğini, en yakınlarını, aileni, kaybetsen, hatta evlatlarını kefenlesen de isyan etmemeyi hatta hamdetmeyi, şükretmeyi, gözyaşlarına boğulsan da ümitvar olup hayata devam etme azmini, sevmenin sınırları ve koşulları olmadığını evsiz eşyasız da evliliklerin yapılabileceğini ,açlığa yokluğa evsizliğe kimsesizliğe rağmen yılmayıp vatanım da vatanım diyebilmeyi....
Ve hatta daha sayılmayacak çok hakikatler, insanî vasıflar ve güzellikler öğrendik.
En önemlisi ise gerçek imanı öğrendik...
Son anına kadar dimdik durabilmekmiş iman, şeytanın ve şeytanlaşmış tüm varlık ve düzenlerin esaretinden kurtulmakmış…
Sahabe misalini göstere göstere öğrettiler, iman neymiş, inanç neymiş, dünyadan nasıl geçilirmiş öğrettiler, dünyadan geçilirken de yaşama sevincini kaybetmemeyi, her daim ümitvâr olmayı, hatta yaşama sevincini yeri geldiğinde Ahirete erteleyebilmeyi öğrettiler. Rabbim onların manevi mertebelerine bu zayıf ümmeti de kabul buyursun…
Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun…
Rabbim bizleri de Ahirette onlarla haşr eylesin. Amiiinn
Aysun Rabia GÜLER
Ekleme
Tarihi: 31 Ocak 2024 - Çarşamba
MELEKLER UÇUŞUYOR GAZZE SEMALARINDA !!!
MELEKLER UÇUŞUYOR GAZZE SEMALARINDA !!!
Gazze semalarında melekler uçuşuyor kimisi yerden göğe yükseliyor kimisi yerdeki kardeşlerini Cennetlere götürmek için yeri şereflendiriyor. Gazze semalarında şehitler uçuşuyor, bir kız çocuğu, son nefesini vermek üzere, zor nefes alıyor, gözler başka bakıyor artık, başka alemlere bakıyor, adeta inanamıyor gibi daha da açıyor gözlerini ve babasına "baba Kevser havuzunu görüyorum, iki büyük saray gibi ev görüyorum" diyor ve çok sürmüyor dakikalar içinde uçuveriyor Cennetlere ...
Rabbim merhametinden babasının gönlünü ferahlatıyor , bizlere de inancımızın tahakkuk ettiğini gösteriyor elhamdülillah...
On binlerce yavru, fosfor bombalarıyla, iç organları yana yana şehit oluyor. Bu, ruhlarımızı çıldırtan bir alçaklık !
Aklım almıyor bazen, bu nasıl bir vahşilik, bunlar insan(!) değil miydi? Sonra Rabbimin onları lanetlediği aklıma geliyor. Bu kadar merhametli olan Rabbimin lanetine düçar olmak, demek ki böyle olmayı gerektiriyor. Bakıyorum, gencecik kızlar tereddüt bile etmeden, “ ellerimle şu kadar bebeği öldürdüm” diyebiliyor. Aklım havsalam zorlanırken birden Bakara Suresi 74. ayet kalbime geliveriyor,
BAKARA 74
"Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir."
Bu ayetlerde de yahudilerden bahsediliyor, bize bu vahşi, zalim yaratıkları tanıtan ayetlerden…
Nenelerim ne güzel söylemişlerdi " aslı aslına nesli nesline çeker" diye..
Bu meleklere kıyanları, Rabbim düyada da Ahirette de en çetin azaplara düçar eylesin !
Onlara da evlat acısını tattırsın!
Onların da ocaklarını söndürsün!
Vicdansız güruh Rabbim sizi beklemediğiniz yerden tuzaklara düşürsün!
Malınız mülkünüz harap olsun!
Ömrünüz boyunca rahat uyku yüzü görmeyin, fosfor bombalarıyla yaktığınız tazecik bedenlerin ahı ciğerlerinizi dağlasın, kabirde ve mahşerde azapların en çetinlerini bekleyin… İstemsiz de olsa bu beddualar dökülüverdi gönlümden, hidayete layık olanları da varsa Rabbim ıslah eylesin, İslam olmak nasip eylesin ...
Bunca kayba, üzüntü ve yıkıma rağmen insanlık Gazze'li yetimlerden çok şeyler öğrendi. Ateşler içinde yanan enkazların arasında, zafer işareti ile gülümseyen çocuklardan, Dabke dansıyla baskı ve zulme meydan okuyan gençlerden, çöken binaların yanında tüm ailesini kaybetmişlerin vefalı bekleyişinden, siyonist yahudi geldiğinde sahipsiz bulmasın diyen amcadan, babasını şehit vermiş aslan yürekli kız çocuğunun "babam zaten şehit olmak istiyordu, sizden korkmuyoruz, o şimdi en güzel cennetlerde siz cehennemin dibindesiniz " haykırışından, hayata her koşul ve şartta tutunulabilineceğini, en yakınlarını, aileni, kaybetsen, hatta evlatlarını kefenlesen de isyan etmemeyi hatta hamdetmeyi, şükretmeyi, gözyaşlarına boğulsan da ümitvar olup hayata devam etme azmini, sevmenin sınırları ve koşulları olmadığını evsiz eşyasız da evliliklerin yapılabileceğini ,açlığa yokluğa evsizliğe kimsesizliğe rağmen yılmayıp vatanım da vatanım diyebilmeyi....
Ve hatta daha sayılmayacak çok hakikatler, insanî vasıflar ve güzellikler öğrendik.
En önemlisi ise gerçek imanı öğrendik...
Son anına kadar dimdik durabilmekmiş iman, şeytanın ve şeytanlaşmış tüm varlık ve düzenlerin esaretinden kurtulmakmış…
Sahabe misalini göstere göstere öğrettiler, iman neymiş, inanç neymiş, dünyadan nasıl geçilirmiş öğrettiler, dünyadan geçilirken de yaşama sevincini kaybetmemeyi, her daim ümitvâr olmayı, hatta yaşama sevincini yeri geldiğinde Ahirete erteleyebilmeyi öğrettiler. Rabbim onların manevi mertebelerine bu zayıf ümmeti de kabul buyursun…
Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun…
Rabbim bizleri de Ahirette onlarla haşr eylesin. Amiiinn
Aysun Rabia GÜLER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.