Asiye Türkan
Köşe Yazarı
Asiye Türkan
 

OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN?

OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN? Alemlerin sahibi hakimi yönetenilkkl, eğiteni istediğine veren, istediğinden de alan, istediğini aziz istediğini zelil eden, yaptığından hesaba çekilmeyen, doğmayan, doğrulmamış olan, evvel ve ahir olan Hak Teala Rahmet kaynağında, Ankebut suresinin 64. Ayetinde bu dünya hayatının sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibaret olduğunu, asıl hayatın ahiret yurdundaki hayat olduğunu dile getirmiştir. Buna da hüsrana uğramama adına “Keşke bilseler!” diyerek vurgulamıştır. Sanırım en çok yanıldığımız şey içinde bulunduğumuz bedenimiz dahil tuttuğumuzun ya da tutunduğumuzun bize ait olduğu düşüncesi... İçine girdiğimiz rolümüze adepte olurken kendimizi unuttuğumuzda bu gerçeğin acı sonucu... Gölgelenme işini abarttığımız da diğer bir gerçek. Yaşadıklarımıza gördüklerimize yüklediğimiz anlamlar oldukça abartılı... Hangi olayın içinde olursak olalım yaşanmışlıklar bizi gerçekliliğe uyumlamak içindir. Uyumlanma sürecimiz ne kadar uzarsa aynı döngünün içinde yaşanacağı her birimizin tecrübelerimizle sabitlenmiş bir durumdur. İki taze acının akabinde ruh dünyamda esen fırtınalar Celalettin Rumi’nin “Dört kapı” hikayesini derin düşünmeme sebep oldu. Öğrencilerden biri sormuş; -“Efendim bu dört kapı meselesini pek anlamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?” -“Șimdi bak,Karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsinin rahlelerine eğilmiş .sen git bunlarin hepsinin ensesine şamar at, sonra gel anlatıyım.” Öğrenci gitmiş birincinin ensesine bir tokat atmış . tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla öğrenci yere yığılmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasından itaat var. Yaradana güvenip ikinciye’de bir tokat atmış . Oda tam kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş , Öğrenci devam etmiş üçüncü’yede tokat atmış. Üçüncü şöyle kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş. Dördüncü tokat yemesine rağmen hiç oralı olmadan çalışmasına devam etmiş. Öğrenci dönmüş, olanları anlatmış. - “Birinci şeriat kapısını geçmiş biri idi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti -İkinci tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı , tam tokadı iade edecekken verdiği söz aklına geldi “sana kötülük yapana bile iyilik yap" Onun için döndü oturdu. -Üçüncü marifet, kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek yaradandan geldiğini bilir inanır. Yaradan bu kötülüğü hangi iblisi alet etti diye merakından söyle bi dönüp baktı. -Dördüncü, hakikat kapısını geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile…” Benim oyun alanına gelmeme vesile olan rahmetli babamın oyundan çıkışından tam yedi yıl geçmişti ki annem de oyununu bitirdi. İstekli mi bitirdi? Bunu bilemiyorum. Bildiğim sahip olduğum tek şeyin duygularımız olduğu, yalnız gelip yalnız gideceğimiz, arkada bırakttığımız hoş yada na-hoş sedamız, yaşanmışlıklarımız, söylemlerimiz, yazdıklarımız, eserlerimiz... Annem ve babam için oyun bitti ama benim ve senin için oyun hala devam ediyor. Bedeninin, imkanlarının, zamanın sana yüklediği evlat, eş, anne- baba, gelin- kayınvalide, patron, komşu... bütün rollere hazır mısın? Peki Oynadığın oyunları ne kadar ciddiye alıyorsun? Kendini kaptırmadan ne kadar iyi oynuyorsun? Unutma! Oyunun kuralı belli ve kimler oyunu kuralına göre oynarsa kazanan da onlar olacaktır. Peki uyunu, oyunun sahibinin koyduğu kurallara göre mi yoksa kendi kuralına göre mi oynuyorsun? Seçim senin. Seçtiğin hayatın ya mağduru ya da mağrurusun... Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan
Ekleme Tarihi: 30 Ağustos 2023 - Çarşamba

OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN?

OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN? Alemlerin sahibi hakimi yönetenilkkl, eğiteni istediğine veren, istediğinden de alan, istediğini aziz istediğini zelil eden, yaptığından hesaba çekilmeyen, doğmayan, doğrulmamış olan, evvel ve ahir olan Hak Teala Rahmet kaynağında, Ankebut suresinin 64. Ayetinde bu dünya hayatının sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibaret olduğunu, asıl hayatın ahiret yurdundaki hayat olduğunu dile getirmiştir. Buna da hüsrana uğramama adına “Keşke bilseler!” diyerek vurgulamıştır. Sanırım en çok yanıldığımız şey içinde bulunduğumuz bedenimiz dahil tuttuğumuzun ya da tutunduğumuzun bize ait olduğu düşüncesi... İçine girdiğimiz rolümüze adepte olurken kendimizi unuttuğumuzda bu gerçeğin acı sonucu... Gölgelenme işini abarttığımız da diğer bir gerçek. Yaşadıklarımıza gördüklerimize yüklediğimiz anlamlar oldukça abartılı... Hangi olayın içinde olursak olalım yaşanmışlıklar bizi gerçekliliğe uyumlamak içindir. Uyumlanma sürecimiz ne kadar uzarsa aynı döngünün içinde yaşanacağı her birimizin tecrübelerimizle sabitlenmiş bir durumdur. İki taze acının akabinde ruh dünyamda esen fırtınalar Celalettin Rumi’nin “Dört kapı” hikayesini derin düşünmeme sebep oldu. Öğrencilerden biri sormuş; -“Efendim bu dört kapı meselesini pek anlamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?” -“Șimdi bak,Karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsinin rahlelerine eğilmiş .sen git bunlarin hepsinin ensesine şamar at, sonra gel anlatıyım.” Öğrenci gitmiş birincinin ensesine bir tokat atmış . tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla öğrenci yere yığılmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasından itaat var. Yaradana güvenip ikinciye’de bir tokat atmış . Oda tam kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş , Öğrenci devam etmiş üçüncü’yede tokat atmış. Üçüncü şöyle kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş. Dördüncü tokat yemesine rağmen hiç oralı olmadan çalışmasına devam etmiş. Öğrenci dönmüş, olanları anlatmış. - “Birinci şeriat kapısını geçmiş biri idi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti -İkinci tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı , tam tokadı iade edecekken verdiği söz aklına geldi “sana kötülük yapana bile iyilik yap" Onun için döndü oturdu. -Üçüncü marifet, kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek yaradandan geldiğini bilir inanır. Yaradan bu kötülüğü hangi iblisi alet etti diye merakından söyle bi dönüp baktı. -Dördüncü, hakikat kapısını geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile…” Benim oyun alanına gelmeme vesile olan rahmetli babamın oyundan çıkışından tam yedi yıl geçmişti ki annem de oyununu bitirdi. İstekli mi bitirdi? Bunu bilemiyorum. Bildiğim sahip olduğum tek şeyin duygularımız olduğu, yalnız gelip yalnız gideceğimiz, arkada bırakttığımız hoş yada na-hoş sedamız, yaşanmışlıklarımız, söylemlerimiz, yazdıklarımız, eserlerimiz... Annem ve babam için oyun bitti ama benim ve senin için oyun hala devam ediyor. Bedeninin, imkanlarının, zamanın sana yüklediği evlat, eş, anne- baba, gelin- kayınvalide, patron, komşu... bütün rollere hazır mısın? Peki Oynadığın oyunları ne kadar ciddiye alıyorsun? Kendini kaptırmadan ne kadar iyi oynuyorsun? Unutma! Oyunun kuralı belli ve kimler oyunu kuralına göre oynarsa kazanan da onlar olacaktır. Peki uyunu, oyunun sahibinin koyduğu kurallara göre mi yoksa kendi kuralına göre mi oynuyorsun? Seçim senin. Seçtiğin hayatın ya mağduru ya da mağrurusun... Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.