HALİL KÖPRÜCÜOĞLU
Köşe Yazarı
HALİL KÖPRÜCÜOĞLU
 

MÜTHİŞ DEFİLE ve HARİKA SEMPOZYUM

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sipil Dağındaki</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">K&acirc;inat Sempozyumuna, Canlılar Defilesine Katılmalıydınız.......</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir zaman &ouml;nce &ouml;n&uuml;me hissiyatıma &ouml;rt&uuml;şen şu satırlar d&uuml;şeverdi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hi&ccedil; &ldquo;kimse&rdquo; yok &ldquo;kimsesiz&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Herkesin var bir &ldquo;kimsesi&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben bug&uuml;n &ldquo;kimsesiz&rdquo;kaldım</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey kimsesizler &ldquo;Kimsesi&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Eskiler, zaman zaman dağlarda mağaralara &ccedil;ekilir, kendi i&ccedil; d&uuml;nyalarına rahatlıkla sirayet ederlermiş. Peygamberim ASM&rsquo;ın Hira g&uuml;nleri hi&ccedil; unutulmaz. &Uuml;stadım Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın tevahhuş, bunalım denebilecek zamanlarda mağaralara kapanmak istemesi de beni hep etkilerdi. Benim i&ccedil;in &ccedil;ok iyi bir rehber, &ouml;rnek olmuş M.Fırıncı abimin de Nurtaşı&rsquo;ndaki odasına, o belki de sahibinin taşıdığı manevi y&uuml;kten &ccedil;&ouml;km&uuml;ş yatağına sığınması, saatlerce, bazen g&uuml;nlerce namaz dışında dışarı &ccedil;ıkmaması, mizacıma, halime uyar, beni &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;r, tesir ederdi. Bende de bu kapanışlar, halden ka&ccedil;ışlar, i&ccedil;ime d&ouml;n&uuml;şler hep oldu, geldi!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Son yıllarda acz ve cehlimden olacak ki ruhum</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu terazi bu sıkleti &ccedil;ekmez...!&rdquo; diye bağırıyor. Hadisat, insanların, devletlerin hali, iman davasında beraber olmaktan şeref duyduğum dostlarımın bile bu kadar farklı tezah&uuml;rlerle h&acirc;le yansımaları beni ezdi, dizlerimin &uuml;st&uuml;ne &ccedil;&ouml;kt&uuml;rd&uuml;.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Hadisat ziyadeleştik&ccedil;e Nurların g&ouml;z&uuml;yle bakmak...&rdquo; tavsiyesine uyup, &ccedil;oktandır medet arardım. Zaman zaman ayni kaynaklardan beslenen; fırtınalara, tehlikelere kapalı limanlar mahiyetindeki ağabeylerime de sığınıp huzur, şifa, hakikat aradım.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Şehirden, Ramazanı da vesile ederek &ldquo;eneyi kabul etmeyen, edemeyen dağlardan birisi olduğunu sandığım Sipil dağının &uuml;stlerinde, bin metrelik bir rakımındaki mağara h&uuml;km&uuml;nde bir dağ evine o şaşkın ene&rsquo;m ile beraber sığındım. Daha ilk gecelerde Kamer haşmetiyle tam karşımızdan, ond&ouml;rd&uuml;ndeki, başkasından alsa da, b&uuml;t&uuml;n halkası ışıkla, nurla dolu olarak, şevkle etrafı neredeyse g&uuml;nd&uuml;z gibi aydınlatarak ortaya &ccedil;ıktı. . Adeta bana bağırıyordu. &ldquo;Benim gibi milyarlarca taş ve ateş par&ccedil;ası cirimleri bir semavi denizde kaptansız, d&uuml;mensiz, frensiz olarak m&uuml;thiş bir nizamla, yakıtları bitmezcesine, &ccedil;ok y&uuml;ksek hızlarda &ccedil;arptırmadan &ccedil;eviren bir G&uuml;&ccedil;l&uuml; Zat varken, neden &uuml;mitsizmiş gibi boynunu b&uuml;k&uuml;yorsun!&rdquo; deyiverdi...Ruhumu ve aklımı aydınlatıverdi. Birileri i&ccedil;imi okuyor gibi irkildim, etrafa g&ouml;z attım. B&uuml;t&uuml;n kainat bir Sempozyum Tebliğcileri gibi manayı harfleriyle avaz avaz ve hikmetle bağırıyorlardı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Dağlar, &ldquo;Bug&uuml;n, otuz-otuz beş santigrat derecenin &ccedil;ok &uuml;st&uuml;nde sıcaklıkta Manisa yanarken, bizim &uuml;st&uuml;m&uuml;zdeki serinlik, sana soba yaktıran gece ayazı, ne kadar kıymetli dedirtmedi mi. Bizi yaradana fikren taşımadı mı seni! Bug&uuml;n Beşpınar &ccedil;eşmelerinden aldığın o soğuk suların binlerce km. Uzaklardan, belki taaa Atlas Okyanusundan bulutlaşarak, havaya binip gelen, deniz sularını, i&ccedil;imizden s&uuml;zerek bu kaynak sularının zengin mineralleriyle size takdim edişimizi de anlayamadın mı?&rdquo; diye kızgın ve g&uuml;cenmiş&ccedil;esine haykırdı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Etrafımdaki binlerce &ccedil;am ağacı adeta birer vazifedar canlı fabrikalara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;! &ldquo;Bizler sizin ve hayvanların artıklarınız olan Karbondioksiti havanızdan temizlerken, o zehirli maddeden size oksijen &uuml;retirken de Merhametli Rabbimizi hala idrak edemediniz mi?&rdquo; deyince utandım.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunları biz okumuştuk, ama neden b&ouml;yle anlayamadım diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Gizli bir hazineydim, bilinmek istedim&rdquo; diyen Sultanlar Sultanının mesajı adeta k&acirc;inat sayfasının her tarafında yazıldı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sabahın ilk ışıklarında Kiraz ağaşları mikrofonlarını ellerine almıştı:&rdquo; Sizin panel dediğiniz bu yapraklarımızla, klorofil diye bize l&uuml;tfedilen cihazlarla, kimsenin hen&uuml;z başaramadığı o karmaşık Fotosentezi bizim yaptığımızı mı sanıyorsunuz? Oksijene kavuşmanız yanında, besinlerle beslenmenizin sebebi, bizim gibi aciz cahiller mi sandınız? Saplarımızdaki idrar s&ouml;kt&uuml;r&uuml;c&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n Şafi-i Hakiki&nbsp; dışında birilerinden mi kaynaklandığını sandınız. O renkler, o tadlar, mineral ve vitaminleri biz yapabilir miyiz? İlimleriniz de bunu haykırır iken, bu Kudret, İlim, İrade sahibinin huzurunda bu karamsarlık neden? Utanman lazım! &Uuml;mitsizlik İslam&rsquo;da k&uuml;f&uuml;r derler! Bunu da mı duymadın? O Zatın kudreti her derde deva olurken, sen g&uuml;nd&uuml;z&uuml; gece yapmışsın!&rdquo; diye bana acıyarak, ikaz ettiler...</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kayısı, Armut, Ceviz ağa&ccedil;ları da onların arkasında bu manaları alkışlayarak adeta tekrar ettiler. Mahcubiyetimi kat kat artırdılar. R&uuml;zgarla sallanan dalları, yaprakları, dile gelen eşc&acirc;rın, jest ve mimikleri gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml; bana!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Zaman zaman kıyafet defileleri seyreder, &ccedil;ok garip kıyafetleriyle ge&ccedil;en mankenlere g&uuml;ler, a&ccedil;ık sa&ccedil;ıklıkla v&uuml;cutlarını da sergilemerine kızıp başka kanallara ge&ccedil;erdim.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Fakat ağa&ccedil;ların altında &ccedil;ok daha kapsamlı, şaşaalı bir defilenin yapıldığını adeta kalp g&ouml;z&uuml;yle, imanım ve iz&rsquo;anımla m&uuml;şahede etmeye başladım. Bazen geceleri teleskopumla uzaklara nazar ederken şimdi de yakınlarımdaki bitki ve b&ouml;ceklerin resmi ge&ccedil;idi gibi tahayy&uuml;l ettim, &ouml;yle g&ouml;rd&uuml;m. Onların pek &ccedil;ok &ccedil;eşidinin, muciz&acirc;ne hallerini, Yaradanlarına arz ederek ge&ccedil;işleri, beni tamamen ayrı bir boyuta taşıdı. &Ccedil;anım Peygamberim Muhammed ASM&rsquo;a b&uuml;t&uuml;n mahlukatın serfuru etmesi mis&uuml;ll&uuml;, onunla mukayese edilemeyecek kadar olmasa da, size g&ouml;re &ccedil;ok zayıf olsa da, inanın kalp g&ouml;z&uuml; beni cennetlere uzandırdı. Perdeler &ccedil;ok inceldi. O gelinlikler, o &ccedil;ok nakışlı sanatın zirvesinde elbiseler, abiyeler, meyve &ccedil;i&ccedil;eklerinin yere d&uuml;şm&uuml;ş par&ccedil;aları arasında y&uuml;r&uuml;yen eşsiz mankenler halindeki bitkilere aşık olurcasına başka bir nezih &acirc;leme taşıdılar beni.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Papatyalar değişik gruplar halinde raks ederken, ismini bilmediğim Afrikalılar gibi Hacda Şeytan taşlamaktan d&ouml;nerken ritimli y&uuml;r&uuml;y&uuml;p ilahiler, telbiyeler s&ouml;yl&uuml;yor gibi hissettim onları. İşte şu pembelere b&uuml;r&uuml;nm&uuml;ş merasim koyafetindeki grup bana yeminle sanki el sallıyor. &ldquo;Memleketin Kula&rsquo;da bizim ayni kıyafetteki akrabalarımızı hatırladın mı&rdquo; dercesine, &ldquo;ayni ustanın eseri olduklarını&rdquo; lisan-ı halleriyle haykırdılar.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kimisi bizim Hacda ayıp olur diye ka&ccedil;ındığımız, başlarını kazımış, kına s&uuml;rm&uuml;şler, r&uuml;zgara ayak uydurup zikrediyorlar, hi&ccedil; de telaş, &uuml;mitsizlik emaresi g&ouml;stermeden, G&uuml;neşe &ldquo;ya n&acirc;ri k&ucirc;n&icirc; berden ve sel&acirc;men&rdquo; &acirc;yetını okuyorlardı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ccedil;oğunun yağmursuz uzun zaman ge&ccedil;irmeleri, kendini buraların sahibi sananın(!) &ccedil;evreyi s&uuml;rmemesi,&nbsp; &ccedil;apalamaması sebebiyle toprağa girmekte zorlanmış &ldquo;fe gul nadrip, b&icirc; &acirc;s&acirc;kel&nbsp; hacer...&rdquo; &acirc;y&acirc;tıyle Halıklarınden yol a&ccedil;masını talep i&ccedil;in, zikre devam ediyor, havanın rutubeti bile, Fotosentez maharetinin anında l&uuml;tfuyla, biraz cılız olarak da olsa, şen şakrak bu defilede yerlerini alıyorlardı.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kimisi, insanın d&uuml;nyaya teşrifi sırasından beri 35.000 senedir tohum &uuml;retip, paraş&uuml;t&uuml; insandan &ouml;nce icad etmiş! Nesillerini her tarafta devam ettirmesi, oralardaki canlılarında beslenmesi i&ccedil;in tohumlarını ilgin&ccedil; t&uuml;yc&uuml;kl&uuml; paraş&uuml;tlerle r&uuml;zgara bindirmiş, sevkiyat yaparak &ccedil;alışıyorlardı.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Defiledeki b&ouml;cek, bitki vb. İsimlerle &uuml;nlenen, asla m&uuml;stehcenliğe c&uuml;ret etmeyen mucizev&icirc; mankenlerin yanlarına d&uuml;rb&uuml;n&uuml;m&uuml; ters &ccedil;evirerek ve b&uuml;y&uuml;te&ccedil;lerimle yaklaştım. Yapraklara,&nbsp; &ccedil;i&ccedil;eklere,tohumlara, anten ve duyargalarla kanatlara, sinek ve arılara, iğnelere, havaya binişlerine, kanat &ccedil;ırpışlarındaki maharetlerine....kalp ve aklımla nazar ederken, kendimi tutamadım,&nbsp; Rablerinin, hepimizin Rabbinin İlmi, Kudreti, İradesi, Hikmeti, Mezeyyin, Musavvir oluşunun farklı bir tezah&uuml;r&uuml; ile bu mankenleri ellerimle, inciltmeden sevmeye başladım. Yarım asırdır okuduğum, dinlediğim, anlattığım, yazdığım b&uuml;t&uuml;n&nbsp; Esma birikimimi bu defilede ihtiyarım dışında m&uuml;talaa ettim. Kimseyi sıkmak istemem. Kısa anlatmak gerektiğinden kendimi frenliyorum....</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunları g&ouml;recek g&ouml;z, hakikatlerini anlayacak ruh, beyin, kalp verdiği i&ccedil;in; 124.000 Peygamber g&ouml;ndererek bize anlattırdığı i&ccedil;in, bilhassa Heygamberim ASM&rsquo;ı Rehberi Ekmel olarak bize l&uuml;tfettiği i&ccedil;in, bize O&rsquo;na ulaşmada aracı olduğu i&ccedil;in de Mevlana, İ.Gazali, İ.Rabbani ve Bedi&uuml;zzaman&rsquo;a bin teşekk&uuml;r ettim. Hı&ccedil;kırıklarım, g&ouml;z yaşlarımla karıştı. Ulaştığım zevki anlatamam. B&uuml;t&uuml;n bunların Ustasını, Halıkını binbir esmasıyla tanımak,, O&rsquo;nun ilmini, kudretini adeta bizzat g&ouml;r&uuml;rcesine idrak etmek, beni &ouml;yle bir imana taşıdı ki k&uuml;re-i arz bomba olup patlasaydı, t&uuml;ylerim &uuml;rpermeyecekti.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kalp ve ruhumun m&uuml;şahed&acirc;tına dilim ancak bu kadar terc&uuml;man oluyor. Hem Rabbimle aramdaki bu hissiyatın raha gazla ifadesi adaba da uygun değil. İnşallah b&uuml;t&uuml;n okuyucularımız, bundan daha ince hissiyatlarıyla, cennet gibi Manisa&rsquo;mızın tabiatında y&uuml;ksek tefekk&uuml;rlerle, &acirc;li lezzetlere ulaşırlar. B&uuml;t&uuml;n dertlerden uzaklaşıp, rahatlarlar. Bu m&uuml;thiş sanatk&acirc;rın g&uuml;&ccedil; ve ilmiyle teneff&uuml;s ederler.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Her g&uuml;n&uuml;n&uuml;z&uuml;n saadet ve bereketle ge&ccedil;mesini dilerim.</span></p>
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2019 - Salı

MÜTHİŞ DEFİLE ve HARİKA SEMPOZYUM

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sipil Dağındaki</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">K&acirc;inat Sempozyumuna, Canlılar Defilesine Katılmalıydınız.......</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir zaman &ouml;nce &ouml;n&uuml;me hissiyatıma &ouml;rt&uuml;şen şu satırlar d&uuml;şeverdi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hi&ccedil; &ldquo;kimse&rdquo; yok &ldquo;kimsesiz&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Herkesin var bir &ldquo;kimsesi&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben bug&uuml;n &ldquo;kimsesiz&rdquo;kaldım</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey kimsesizler &ldquo;Kimsesi&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Eskiler, zaman zaman dağlarda mağaralara &ccedil;ekilir, kendi i&ccedil; d&uuml;nyalarına rahatlıkla sirayet ederlermiş. Peygamberim ASM&rsquo;ın Hira g&uuml;nleri hi&ccedil; unutulmaz. &Uuml;stadım Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın tevahhuş, bunalım denebilecek zamanlarda mağaralara kapanmak istemesi de beni hep etkilerdi. Benim i&ccedil;in &ccedil;ok iyi bir rehber, &ouml;rnek olmuş M.Fırıncı abimin de Nurtaşı&rsquo;ndaki odasına, o belki de sahibinin taşıdığı manevi y&uuml;kten &ccedil;&ouml;km&uuml;ş yatağına sığınması, saatlerce, bazen g&uuml;nlerce namaz dışında dışarı &ccedil;ıkmaması, mizacıma, halime uyar, beni &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;r, tesir ederdi. Bende de bu kapanışlar, halden ka&ccedil;ışlar, i&ccedil;ime d&ouml;n&uuml;şler hep oldu, geldi!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Son yıllarda acz ve cehlimden olacak ki ruhum</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu terazi bu sıkleti &ccedil;ekmez...!&rdquo; diye bağırıyor. Hadisat, insanların, devletlerin hali, iman davasında beraber olmaktan şeref duyduğum dostlarımın bile bu kadar farklı tezah&uuml;rlerle h&acirc;le yansımaları beni ezdi, dizlerimin &uuml;st&uuml;ne &ccedil;&ouml;kt&uuml;rd&uuml;.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Hadisat ziyadeleştik&ccedil;e Nurların g&ouml;z&uuml;yle bakmak...&rdquo; tavsiyesine uyup, &ccedil;oktandır medet arardım. Zaman zaman ayni kaynaklardan beslenen; fırtınalara, tehlikelere kapalı limanlar mahiyetindeki ağabeylerime de sığınıp huzur, şifa, hakikat aradım.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Şehirden, Ramazanı da vesile ederek &ldquo;eneyi kabul etmeyen, edemeyen dağlardan birisi olduğunu sandığım Sipil dağının &uuml;stlerinde, bin metrelik bir rakımındaki mağara h&uuml;km&uuml;nde bir dağ evine o şaşkın ene&rsquo;m ile beraber sığındım. Daha ilk gecelerde Kamer haşmetiyle tam karşımızdan, ond&ouml;rd&uuml;ndeki, başkasından alsa da, b&uuml;t&uuml;n halkası ışıkla, nurla dolu olarak, şevkle etrafı neredeyse g&uuml;nd&uuml;z gibi aydınlatarak ortaya &ccedil;ıktı. . Adeta bana bağırıyordu. &ldquo;Benim gibi milyarlarca taş ve ateş par&ccedil;ası cirimleri bir semavi denizde kaptansız, d&uuml;mensiz, frensiz olarak m&uuml;thiş bir nizamla, yakıtları bitmezcesine, &ccedil;ok y&uuml;ksek hızlarda &ccedil;arptırmadan &ccedil;eviren bir G&uuml;&ccedil;l&uuml; Zat varken, neden &uuml;mitsizmiş gibi boynunu b&uuml;k&uuml;yorsun!&rdquo; deyiverdi...Ruhumu ve aklımı aydınlatıverdi. Birileri i&ccedil;imi okuyor gibi irkildim, etrafa g&ouml;z attım. B&uuml;t&uuml;n kainat bir Sempozyum Tebliğcileri gibi manayı harfleriyle avaz avaz ve hikmetle bağırıyorlardı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Dağlar, &ldquo;Bug&uuml;n, otuz-otuz beş santigrat derecenin &ccedil;ok &uuml;st&uuml;nde sıcaklıkta Manisa yanarken, bizim &uuml;st&uuml;m&uuml;zdeki serinlik, sana soba yaktıran gece ayazı, ne kadar kıymetli dedirtmedi mi. Bizi yaradana fikren taşımadı mı seni! Bug&uuml;n Beşpınar &ccedil;eşmelerinden aldığın o soğuk suların binlerce km. Uzaklardan, belki taaa Atlas Okyanusundan bulutlaşarak, havaya binip gelen, deniz sularını, i&ccedil;imizden s&uuml;zerek bu kaynak sularının zengin mineralleriyle size takdim edişimizi de anlayamadın mı?&rdquo; diye kızgın ve g&uuml;cenmiş&ccedil;esine haykırdı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Etrafımdaki binlerce &ccedil;am ağacı adeta birer vazifedar canlı fabrikalara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;! &ldquo;Bizler sizin ve hayvanların artıklarınız olan Karbondioksiti havanızdan temizlerken, o zehirli maddeden size oksijen &uuml;retirken de Merhametli Rabbimizi hala idrak edemediniz mi?&rdquo; deyince utandım.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunları biz okumuştuk, ama neden b&ouml;yle anlayamadım diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Gizli bir hazineydim, bilinmek istedim&rdquo; diyen Sultanlar Sultanının mesajı adeta k&acirc;inat sayfasının her tarafında yazıldı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sabahın ilk ışıklarında Kiraz ağaşları mikrofonlarını ellerine almıştı:&rdquo; Sizin panel dediğiniz bu yapraklarımızla, klorofil diye bize l&uuml;tfedilen cihazlarla, kimsenin hen&uuml;z başaramadığı o karmaşık Fotosentezi bizim yaptığımızı mı sanıyorsunuz? Oksijene kavuşmanız yanında, besinlerle beslenmenizin sebebi, bizim gibi aciz cahiller mi sandınız? Saplarımızdaki idrar s&ouml;kt&uuml;r&uuml;c&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n Şafi-i Hakiki&nbsp; dışında birilerinden mi kaynaklandığını sandınız. O renkler, o tadlar, mineral ve vitaminleri biz yapabilir miyiz? İlimleriniz de bunu haykırır iken, bu Kudret, İlim, İrade sahibinin huzurunda bu karamsarlık neden? Utanman lazım! &Uuml;mitsizlik İslam&rsquo;da k&uuml;f&uuml;r derler! Bunu da mı duymadın? O Zatın kudreti her derde deva olurken, sen g&uuml;nd&uuml;z&uuml; gece yapmışsın!&rdquo; diye bana acıyarak, ikaz ettiler...</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kayısı, Armut, Ceviz ağa&ccedil;ları da onların arkasında bu manaları alkışlayarak adeta tekrar ettiler. Mahcubiyetimi kat kat artırdılar. R&uuml;zgarla sallanan dalları, yaprakları, dile gelen eşc&acirc;rın, jest ve mimikleri gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml; bana!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Zaman zaman kıyafet defileleri seyreder, &ccedil;ok garip kıyafetleriyle ge&ccedil;en mankenlere g&uuml;ler, a&ccedil;ık sa&ccedil;ıklıkla v&uuml;cutlarını da sergilemerine kızıp başka kanallara ge&ccedil;erdim.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Fakat ağa&ccedil;ların altında &ccedil;ok daha kapsamlı, şaşaalı bir defilenin yapıldığını adeta kalp g&ouml;z&uuml;yle, imanım ve iz&rsquo;anımla m&uuml;şahede etmeye başladım. Bazen geceleri teleskopumla uzaklara nazar ederken şimdi de yakınlarımdaki bitki ve b&ouml;ceklerin resmi ge&ccedil;idi gibi tahayy&uuml;l ettim, &ouml;yle g&ouml;rd&uuml;m. Onların pek &ccedil;ok &ccedil;eşidinin, muciz&acirc;ne hallerini, Yaradanlarına arz ederek ge&ccedil;işleri, beni tamamen ayrı bir boyuta taşıdı. &Ccedil;anım Peygamberim Muhammed ASM&rsquo;a b&uuml;t&uuml;n mahlukatın serfuru etmesi mis&uuml;ll&uuml;, onunla mukayese edilemeyecek kadar olmasa da, size g&ouml;re &ccedil;ok zayıf olsa da, inanın kalp g&ouml;z&uuml; beni cennetlere uzandırdı. Perdeler &ccedil;ok inceldi. O gelinlikler, o &ccedil;ok nakışlı sanatın zirvesinde elbiseler, abiyeler, meyve &ccedil;i&ccedil;eklerinin yere d&uuml;şm&uuml;ş par&ccedil;aları arasında y&uuml;r&uuml;yen eşsiz mankenler halindeki bitkilere aşık olurcasına başka bir nezih &acirc;leme taşıdılar beni.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Papatyalar değişik gruplar halinde raks ederken, ismini bilmediğim Afrikalılar gibi Hacda Şeytan taşlamaktan d&ouml;nerken ritimli y&uuml;r&uuml;y&uuml;p ilahiler, telbiyeler s&ouml;yl&uuml;yor gibi hissettim onları. İşte şu pembelere b&uuml;r&uuml;nm&uuml;ş merasim koyafetindeki grup bana yeminle sanki el sallıyor. &ldquo;Memleketin Kula&rsquo;da bizim ayni kıyafetteki akrabalarımızı hatırladın mı&rdquo; dercesine, &ldquo;ayni ustanın eseri olduklarını&rdquo; lisan-ı halleriyle haykırdılar.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kimisi bizim Hacda ayıp olur diye ka&ccedil;ındığımız, başlarını kazımış, kına s&uuml;rm&uuml;şler, r&uuml;zgara ayak uydurup zikrediyorlar, hi&ccedil; de telaş, &uuml;mitsizlik emaresi g&ouml;stermeden, G&uuml;neşe &ldquo;ya n&acirc;ri k&ucirc;n&icirc; berden ve sel&acirc;men&rdquo; &acirc;yetını okuyorlardı!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ccedil;oğunun yağmursuz uzun zaman ge&ccedil;irmeleri, kendini buraların sahibi sananın(!) &ccedil;evreyi s&uuml;rmemesi,&nbsp; &ccedil;apalamaması sebebiyle toprağa girmekte zorlanmış &ldquo;fe gul nadrip, b&icirc; &acirc;s&acirc;kel&nbsp; hacer...&rdquo; &acirc;y&acirc;tıyle Halıklarınden yol a&ccedil;masını talep i&ccedil;in, zikre devam ediyor, havanın rutubeti bile, Fotosentez maharetinin anında l&uuml;tfuyla, biraz cılız olarak da olsa, şen şakrak bu defilede yerlerini alıyorlardı.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kimisi, insanın d&uuml;nyaya teşrifi sırasından beri 35.000 senedir tohum &uuml;retip, paraş&uuml;t&uuml; insandan &ouml;nce icad etmiş! Nesillerini her tarafta devam ettirmesi, oralardaki canlılarında beslenmesi i&ccedil;in tohumlarını ilgin&ccedil; t&uuml;yc&uuml;kl&uuml; paraş&uuml;tlerle r&uuml;zgara bindirmiş, sevkiyat yaparak &ccedil;alışıyorlardı.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Defiledeki b&ouml;cek, bitki vb. İsimlerle &uuml;nlenen, asla m&uuml;stehcenliğe c&uuml;ret etmeyen mucizev&icirc; mankenlerin yanlarına d&uuml;rb&uuml;n&uuml;m&uuml; ters &ccedil;evirerek ve b&uuml;y&uuml;te&ccedil;lerimle yaklaştım. Yapraklara,&nbsp; &ccedil;i&ccedil;eklere,tohumlara, anten ve duyargalarla kanatlara, sinek ve arılara, iğnelere, havaya binişlerine, kanat &ccedil;ırpışlarındaki maharetlerine....kalp ve aklımla nazar ederken, kendimi tutamadım,&nbsp; Rablerinin, hepimizin Rabbinin İlmi, Kudreti, İradesi, Hikmeti, Mezeyyin, Musavvir oluşunun farklı bir tezah&uuml;r&uuml; ile bu mankenleri ellerimle, inciltmeden sevmeye başladım. Yarım asırdır okuduğum, dinlediğim, anlattığım, yazdığım b&uuml;t&uuml;n&nbsp; Esma birikimimi bu defilede ihtiyarım dışında m&uuml;talaa ettim. Kimseyi sıkmak istemem. Kısa anlatmak gerektiğinden kendimi frenliyorum....</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunları g&ouml;recek g&ouml;z, hakikatlerini anlayacak ruh, beyin, kalp verdiği i&ccedil;in; 124.000 Peygamber g&ouml;ndererek bize anlattırdığı i&ccedil;in, bilhassa Heygamberim ASM&rsquo;ı Rehberi Ekmel olarak bize l&uuml;tfettiği i&ccedil;in, bize O&rsquo;na ulaşmada aracı olduğu i&ccedil;in de Mevlana, İ.Gazali, İ.Rabbani ve Bedi&uuml;zzaman&rsquo;a bin teşekk&uuml;r ettim. Hı&ccedil;kırıklarım, g&ouml;z yaşlarımla karıştı. Ulaştığım zevki anlatamam. B&uuml;t&uuml;n bunların Ustasını, Halıkını binbir esmasıyla tanımak,, O&rsquo;nun ilmini, kudretini adeta bizzat g&ouml;r&uuml;rcesine idrak etmek, beni &ouml;yle bir imana taşıdı ki k&uuml;re-i arz bomba olup patlasaydı, t&uuml;ylerim &uuml;rpermeyecekti.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kalp ve ruhumun m&uuml;şahed&acirc;tına dilim ancak bu kadar terc&uuml;man oluyor. Hem Rabbimle aramdaki bu hissiyatın raha gazla ifadesi adaba da uygun değil. İnşallah b&uuml;t&uuml;n okuyucularımız, bundan daha ince hissiyatlarıyla, cennet gibi Manisa&rsquo;mızın tabiatında y&uuml;ksek tefekk&uuml;rlerle, &acirc;li lezzetlere ulaşırlar. B&uuml;t&uuml;n dertlerden uzaklaşıp, rahatlarlar. Bu m&uuml;thiş sanatk&acirc;rın g&uuml;&ccedil; ve ilmiyle teneff&uuml;s ederler.&nbsp;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Her g&uuml;n&uuml;n&uuml;z&uuml;n saadet ve bereketle ge&ccedil;mesini dilerim.</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.