Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! (2)

ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! (2) Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş ile birlikte tüm dünyanın ve Avrupa'nın doğalgaza bağımlılığı ülkelerin nüklüer enerjiye tekrar yoğunlaşmasını gündeme getirdi. Bunun bir sebebi de, bilim adamlarının yaptıkları çalışmaların neticesinde Avrupa'da elektrik talebinin gelecek 30 yılda iki kat artacağına işaret edilmekte. Bu da zor yılların tüm dünya ülkelerin kapısında beklediğini n habercisi. Oysa başta ABD, Rusya ve tüm gelişmiş ülkelere baktığımızda özellikle nüklüer santral konusunda çok iyi durumda olduklarını söyleyebiliriz. Lâkin ne kadar iyi olurlarsa olsunlar özellikle doğalgaz konusunda dışa özellikle de Rusya'ya bağımlı olmaları bu ülkelerin tekrar nüklüer santrallere yönelmesine sebeb olmaktadır. Zira, ABD’de elektriğin 45’inin, Fransa’da ise 60’dan fazlasının nükleer santrallerde üretiliyor olması bu enerjinin ne kadar da önemli olduğunun açık bir göstergesidir. Tüm bunların yanında yakın çevremizdeki ülkeler olan Bulgaristan, Rusya ve Ermenistan’da bu teknolojinin kullanılıyor olması da göz önüne alındığında Türkiye’nin enerjide ki dışa bağımlılıktan kurtulma amacına yönelik çalışmalarda nükleer enerjiye daha fazla ağırlık verilmesinin gereği daha iyi anlaşılmaktadır. Oysa zeytinlik denilerek, börtü böcek denilerek, çevre denilerek yıllardır ülkenin önünü kesen aktivist(!) lerin, duyarlı sanatçıların (!) yaptıkları eylemler ile ülke yıllarca yerinde saymakla kalmadı enerjide dışa bağımlı olarak milyonlarca doların, paranın dışarıya akmasına da sebeb oldular. Oysa ayağımıza çelme takıp enerjide dışa bağımlı olmamıza sebeb olanlar da santral üstüne santral açarak ülkelerini enerji konusunda ellerini rahatlatmak için gerekli kararları almakla kalmıyor onları bir bir icraata geçiriyorlar. 3 Nisan 2018 tarihli bir haberde; Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) verilerine göre, bugün dünyada toplam 30 ülkede faal 449  nükleer  reaktör bulunuyor. Öte yandan Anadolu Ajansından Ata Ufuk Şeker'in  |09.01.2022 tarihinde yaptığı haberde de; "AB Komisyonu İç Pazardan Sorumlu Üyesi Breton, nükleerin Avrupa'nın enerji üretiminde önemli rol oynayacağını belirterek, yeni nesil nükleer santrallere 2050'ye kadar 500 milyar avroluk yatırım yapılması gerektiğini açıkladı." diyor. Peki bizim kaç tane nüklüer enerji santrallerimiz var? Türkiye'nin biri inşaat aşamasında diğeri proje aşamasında olmak üzere iki adet nükleer enerji santrali projesi bulunmaktadır. Ayrıca üçüncü bir santral için ülkenin çeşitli bölgelerinde fizibilite çalışmaları devam etmektedir. Hâlâ faaliyete geçmesini beklediğimiz, lâkin faal olmayan santrallerden bahsederken bile bizlerin ibadet etmesine müsaade etmeyen başta ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde ne kadar nüklüer reaktör var dersiniz acaba? Aşağıdaki rakamlar 2020 yılı verilerine göre; ABD 96, Fransa 58, Çin 50, Japonya 33, Rusya 39, Güney Kore 24, Kanada 19, Ukrayna 15, Birleşik Krallık 15, Almanya 6, İspanya 7, Hindistan 22, Belçika 7, Çekya 6, Tayvan 6 adet nüklüer santralleri var. Veriler 2020 senesine aittir Son iki senedir yapılanlar varsa da bu rakamları son reel rakamlara göre değerlendirmek gerekir Beyler, nüklüer santral her halükarda bu ülkenin enerji bakımından dışa bağımlılığını bitirmek için önemli ve devasa yatırımlardır. Bize dur diyen Avrupa ülkelerinden Fransa, gelecek on yıllarda en az altı yeni nükleer reaktör daha inşa edeceklerini söylüyor. Bunu söyleyene baktığınızda faal 58 tane nüklüer santrali olan Fransa söylüyor. Yani yetmiyor. Hâlâ yapılan, yapılacak, yapılmakta olan santrallerin sayıların topunun 4 adet olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda nüklüer santral ve enerji konusunda kadarda ileri(!) olduğumuzu söylemeye herhalde gerek yok. Olsun, zeytin ağaçlarımız genede kesilmesin. Devletimiz her halükarda güçlü ve zengindir. Elbette zeytinlikler önemlidir, lakin zeytinliklerden de önemli olan bu ülkenin enerjiye olan bağımlılığının önüne geçecek olan bu devasa yatırımlara sahip çıkmaktır aksine taş atmak değil. Bırakın şeytan taşlamayalım, Gelin hep beraber ibadet edelim. Ülkemizin, Türkiye'nin de 5, 10, 15, 35 100 tane nüklüer enerji santralleri niye olmasın? Olsun ki; yeraltından ve yerüstünden çıkarılacak olup, işlemeyi bekleyen nice madenler ile; Bir dev olalım. Biz olalım. Güçlü bir Türkiye olalım. ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! Selâm ve dua ile Bülent Ertekin
Ekleme Tarihi: 14 Nisan 2022 - Perşembe

ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! (2)

ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! (2) Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş ile birlikte tüm dünyanın ve Avrupa'nın doğalgaza bağımlılığı ülkelerin nüklüer enerjiye tekrar yoğunlaşmasını gündeme getirdi. Bunun bir sebebi de, bilim adamlarının yaptıkları çalışmaların neticesinde Avrupa'da elektrik talebinin gelecek 30 yılda iki kat artacağına işaret edilmekte. Bu da zor yılların tüm dünya ülkelerin kapısında beklediğini n habercisi. Oysa başta ABD, Rusya ve tüm gelişmiş ülkelere baktığımızda özellikle nüklüer santral konusunda çok iyi durumda olduklarını söyleyebiliriz. Lâkin ne kadar iyi olurlarsa olsunlar özellikle doğalgaz konusunda dışa özellikle de Rusya'ya bağımlı olmaları bu ülkelerin tekrar nüklüer santrallere yönelmesine sebeb olmaktadır. Zira, ABD’de elektriğin 45’inin, Fransa’da ise 60’dan fazlasının nükleer santrallerde üretiliyor olması bu enerjinin ne kadar da önemli olduğunun açık bir göstergesidir. Tüm bunların yanında yakın çevremizdeki ülkeler olan Bulgaristan, Rusya ve Ermenistan’da bu teknolojinin kullanılıyor olması da göz önüne alındığında Türkiye’nin enerjide ki dışa bağımlılıktan kurtulma amacına yönelik çalışmalarda nükleer enerjiye daha fazla ağırlık verilmesinin gereği daha iyi anlaşılmaktadır. Oysa zeytinlik denilerek, börtü böcek denilerek, çevre denilerek yıllardır ülkenin önünü kesen aktivist(!) lerin, duyarlı sanatçıların (!) yaptıkları eylemler ile ülke yıllarca yerinde saymakla kalmadı enerjide dışa bağımlı olarak milyonlarca doların, paranın dışarıya akmasına da sebeb oldular. Oysa ayağımıza çelme takıp enerjide dışa bağımlı olmamıza sebeb olanlar da santral üstüne santral açarak ülkelerini enerji konusunda ellerini rahatlatmak için gerekli kararları almakla kalmıyor onları bir bir icraata geçiriyorlar. 3 Nisan 2018 tarihli bir haberde; Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) verilerine göre, bugün dünyada toplam 30 ülkede faal 449  nükleer  reaktör bulunuyor. Öte yandan Anadolu Ajansından Ata Ufuk Şeker'in  |09.01.2022 tarihinde yaptığı haberde de; "AB Komisyonu İç Pazardan Sorumlu Üyesi Breton, nükleerin Avrupa'nın enerji üretiminde önemli rol oynayacağını belirterek, yeni nesil nükleer santrallere 2050'ye kadar 500 milyar avroluk yatırım yapılması gerektiğini açıkladı." diyor. Peki bizim kaç tane nüklüer enerji santrallerimiz var? Türkiye'nin biri inşaat aşamasında diğeri proje aşamasında olmak üzere iki adet nükleer enerji santrali projesi bulunmaktadır. Ayrıca üçüncü bir santral için ülkenin çeşitli bölgelerinde fizibilite çalışmaları devam etmektedir. Hâlâ faaliyete geçmesini beklediğimiz, lâkin faal olmayan santrallerden bahsederken bile bizlerin ibadet etmesine müsaade etmeyen başta ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde ne kadar nüklüer reaktör var dersiniz acaba? Aşağıdaki rakamlar 2020 yılı verilerine göre; ABD 96, Fransa 58, Çin 50, Japonya 33, Rusya 39, Güney Kore 24, Kanada 19, Ukrayna 15, Birleşik Krallık 15, Almanya 6, İspanya 7, Hindistan 22, Belçika 7, Çekya 6, Tayvan 6 adet nüklüer santralleri var. Veriler 2020 senesine aittir Son iki senedir yapılanlar varsa da bu rakamları son reel rakamlara göre değerlendirmek gerekir Beyler, nüklüer santral her halükarda bu ülkenin enerji bakımından dışa bağımlılığını bitirmek için önemli ve devasa yatırımlardır. Bize dur diyen Avrupa ülkelerinden Fransa, gelecek on yıllarda en az altı yeni nükleer reaktör daha inşa edeceklerini söylüyor. Bunu söyleyene baktığınızda faal 58 tane nüklüer santrali olan Fransa söylüyor. Yani yetmiyor. Hâlâ yapılan, yapılacak, yapılmakta olan santrallerin sayıların topunun 4 adet olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda nüklüer santral ve enerji konusunda kadarda ileri(!) olduğumuzu söylemeye herhalde gerek yok. Olsun, zeytin ağaçlarımız genede kesilmesin. Devletimiz her halükarda güçlü ve zengindir. Elbette zeytinlikler önemlidir, lakin zeytinliklerden de önemli olan bu ülkenin enerjiye olan bağımlılığının önüne geçecek olan bu devasa yatırımlara sahip çıkmaktır aksine taş atmak değil. Bırakın şeytan taşlamayalım, Gelin hep beraber ibadet edelim. Ülkemizin, Türkiye'nin de 5, 10, 15, 35 100 tane nüklüer enerji santralleri niye olmasın? Olsun ki; yeraltından ve yerüstünden çıkarılacak olup, işlemeyi bekleyen nice madenler ile; Bir dev olalım. Biz olalım. Güçlü bir Türkiye olalım. ÖYLE DEĞİL Mİ KEÇİ!!!! Selâm ve dua ile Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.