Burhan Bozgeyik
Köşe Yazarı
Burhan Bozgeyik
 

Hoş Geldin Hicrî 1444

Hoş Geldin Hicrî 1444 Hicrî yeni yıla girmiş bulunuyoruz. Hicrî 1444’e can u gönülden “Hoş geldin!” diyoruz. Bu yeni yıl, İslâm’ın inkişafının, İttihad-ı İslâm’ın, Müslümanların yüzünü güldüren gelişmelerin öncüsü ve habercisi olur inşallah… Profesyonel gazeteciliğe başladığım 1979 Eylül’ü idi. Bir müddet sonra Hicrî 1400 geldi. Bu, tarihî bir hâdise idi. Yeni hicrî yüzyılın başlangıç senesi idi. Bu vesile ile bir dizi röportajlar yaptım. Ülkemizin tanınmış sîmalarıyla görüştüm. Cemil Meriç, Prof. Dr. Ayhan Songar, Dr. Ali Özek, Prof. Dr. Salih Tuğ, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan, Münevver Ayaşlı, Kültür Bakanı Tevfik Koraltan, Millî Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, İsmail Karaçam, İstanbul Müftüsü Selahaddin Kaya ve daha pek çok isim… Konumuz Hicret aynasında İslâm dünyasının mevcut durumu ve istikbâli idi. Görüştüğümüz bütün şahsiyetler son derece ümitvâr olduklarını belirttiler. Bu seri röportajlarımız büyük ilgi gördü ve 1980 yılı Haziran’ında kitap olarak çıktı. Bu, aynı zamanda ilk kitabım idi. Kitabın Takdim yazısını merhum Niyazi Birinci (Yavuz Bahadıroğlu) yazmıştı. Kitabın kapağı Gürbüz Azak Ağabey’in eseri idi. Sonradan yıllar yılları kovaladı. 1993 Nisan’ından itibaren Millî Gazete’mizde yazmaya başladım. O tarihten bugüne nice Hicrî yılbaşıları gördük. O arada yazdığımız yazılarda İslâm dünyasının ve ümmetin durumunu tahlil ediyorduk. Yazdığımız bu yazıların bir kısmını derledik. “İslam Çağı Başlıyor” adı ile kitaplaştırdık. (2019 / Çığır Yayınları) “İslam Çağı Başlıyor” derken bunu hayallere değil, bütünüyle ilme dayanarak söylüyorduk. İslâm dünyasının en sıkıntılı devirlerinde dahi biz Kur’an’ımızdan ve hadis-i şeriflerden aldığımız derslere binaen ümitvâr idik. Körfez savaşlarında, İslâm diyarlarını harabeye çevirenlere, kardeşlerimizi katledenlere yazılarımızla karşı durduk. İkinci Körfez Savaşı esnasında Millî Gazete’deki yazılarımızdan dolayı Amerikan medyası bizi hedef gösterdi. Allah’ın izni ile zerre kadar taviz vermedik, geri adım atmadık. O tarihlerde de ümitvâr idik. İslâm’ın düşmanları BOP dedi. 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi, İslam ülkelerini paramparça etmeyi, böylece “Büyük İsrail Projesi”nin önünü açmayı planladılar. Onların bu planlarına karşı merhum Erbakan Hocamız D-8 projesini hayata geçirdi. Bu proje, İttihad-ı İslâm’ın öncüsü olacak bir proje idi. Atılan bu güzel adım, ilerideki mesudane günlerin habercisi oldu. 8 İslâm ülkesinin birliği, o yıllarda bölgeye huzur ve istikrar getirdi. Ancak dehşetli oyunlarla bu güzel proje akim bırakılmak istendi. Hicrî 1444’ün başlarındayız. Lütfen hicret hâdisesini hatırlayalım: Hicret, bir kaçış değil, bilakis bir şahlanıştı. İslâm’ın devlet oluşuna atılan adımdı. Allah’ın dininden zerre kadar tâviz verilmeyeceğini bütün dünyaya haykırıştı. Medine’de Müslümanlar devletlerini kurdular, bilgi ile donandılar, daha sonra cihad kılıcını kuşandılar. Artık önlerinde kim durabilirdi? Müslümanlar, Kâinatın Efendisi şanlı Nebi’nin (asm) o mübarek adımlarını tâkip etmeli. Bilgi ile donanmalı. Kardeşliği ve birliği düşünmeli. Cihadı asla unutmamalı. Sadece ve sadece Allahu Teâlâ’dan korkmalı. Kâfirlerin topuna sinek kanadı kadar ehemmiyet vermemeli. İşte bu müstesna günlerde hem fiilî hem de kavlî dualarımızı ihmal etmemeliyiz. Biz arkadaşlarla Hicrî 1444’ü hatimlerle karşılayalım dedik ve cüzleri aramızda taksim ederek hatimler indirdik. Rabbim hayırlara vesile kılsın. Muharrem’in 9. ve 10. ya da 10. ve 11. günlerinde oruç tutmak sünnet. Bu günlerde hâne halkına hediyeler almak, evin ihtiyaçları için alışveriş yapmak da inşeAllah yıl boyunca berekete vesile olur. 10 Muharrem İslâm tarihinde pek çok mühim hâdiselerin sene-i devriyesidir. Başta Nuh Aleyhisselam ve ümmeti olmak üzere pek çok peygamberin zâlimlerden kurtulduğu gün. Bugünde bir de hüzünle hatırladığımız hâdise oldu. Hz. Hüseyin (ra) ve pek çok Ehl-i Beyt mensubu ve kahraman insanlar şehit edildi. Aslında bu şehadetler muhteşem bir zaferin habercisi idi. Zira bu kutlu şehadetlerden ders alan nice serdarlar ve kahramanlar İslâm dâvâsından tâviz verilmemesi gerektiğini anladılar ve bu anlayışla nice zaferler kazandılar. Fetihlere, zaferlere olan hasretimiz inşallah sona ermiş olur. Gönlümüze ümid ışığı serptin, hoş geldin Hicrî 1444 Burhan Bozgeyik
Ekleme Tarihi: 01 Ağustos 2022 - Pazartesi

Hoş Geldin Hicrî 1444

Hoş Geldin Hicrî 1444 Hicrî yeni yıla girmiş bulunuyoruz. Hicrî 1444’e can u gönülden “Hoş geldin!” diyoruz. Bu yeni yıl, İslâm’ın inkişafının, İttihad-ı İslâm’ın, Müslümanların yüzünü güldüren gelişmelerin öncüsü ve habercisi olur inşallah… Profesyonel gazeteciliğe başladığım 1979 Eylül’ü idi. Bir müddet sonra Hicrî 1400 geldi. Bu, tarihî bir hâdise idi. Yeni hicrî yüzyılın başlangıç senesi idi. Bu vesile ile bir dizi röportajlar yaptım. Ülkemizin tanınmış sîmalarıyla görüştüm. Cemil Meriç, Prof. Dr. Ayhan Songar, Dr. Ali Özek, Prof. Dr. Salih Tuğ, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan, Münevver Ayaşlı, Kültür Bakanı Tevfik Koraltan, Millî Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, İsmail Karaçam, İstanbul Müftüsü Selahaddin Kaya ve daha pek çok isim… Konumuz Hicret aynasında İslâm dünyasının mevcut durumu ve istikbâli idi. Görüştüğümüz bütün şahsiyetler son derece ümitvâr olduklarını belirttiler. Bu seri röportajlarımız büyük ilgi gördü ve 1980 yılı Haziran’ında kitap olarak çıktı. Bu, aynı zamanda ilk kitabım idi. Kitabın Takdim yazısını merhum Niyazi Birinci (Yavuz Bahadıroğlu) yazmıştı. Kitabın kapağı Gürbüz Azak Ağabey’in eseri idi. Sonradan yıllar yılları kovaladı. 1993 Nisan’ından itibaren Millî Gazete’mizde yazmaya başladım. O tarihten bugüne nice Hicrî yılbaşıları gördük. O arada yazdığımız yazılarda İslâm dünyasının ve ümmetin durumunu tahlil ediyorduk. Yazdığımız bu yazıların bir kısmını derledik. “İslam Çağı Başlıyor” adı ile kitaplaştırdık. (2019 / Çığır Yayınları) “İslam Çağı Başlıyor” derken bunu hayallere değil, bütünüyle ilme dayanarak söylüyorduk. İslâm dünyasının en sıkıntılı devirlerinde dahi biz Kur’an’ımızdan ve hadis-i şeriflerden aldığımız derslere binaen ümitvâr idik. Körfez savaşlarında, İslâm diyarlarını harabeye çevirenlere, kardeşlerimizi katledenlere yazılarımızla karşı durduk. İkinci Körfez Savaşı esnasında Millî Gazete’deki yazılarımızdan dolayı Amerikan medyası bizi hedef gösterdi. Allah’ın izni ile zerre kadar taviz vermedik, geri adım atmadık. O tarihlerde de ümitvâr idik. İslâm’ın düşmanları BOP dedi. 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi, İslam ülkelerini paramparça etmeyi, böylece “Büyük İsrail Projesi”nin önünü açmayı planladılar. Onların bu planlarına karşı merhum Erbakan Hocamız D-8 projesini hayata geçirdi. Bu proje, İttihad-ı İslâm’ın öncüsü olacak bir proje idi. Atılan bu güzel adım, ilerideki mesudane günlerin habercisi oldu. 8 İslâm ülkesinin birliği, o yıllarda bölgeye huzur ve istikrar getirdi. Ancak dehşetli oyunlarla bu güzel proje akim bırakılmak istendi. Hicrî 1444’ün başlarındayız. Lütfen hicret hâdisesini hatırlayalım: Hicret, bir kaçış değil, bilakis bir şahlanıştı. İslâm’ın devlet oluşuna atılan adımdı. Allah’ın dininden zerre kadar tâviz verilmeyeceğini bütün dünyaya haykırıştı. Medine’de Müslümanlar devletlerini kurdular, bilgi ile donandılar, daha sonra cihad kılıcını kuşandılar. Artık önlerinde kim durabilirdi? Müslümanlar, Kâinatın Efendisi şanlı Nebi’nin (asm) o mübarek adımlarını tâkip etmeli. Bilgi ile donanmalı. Kardeşliği ve birliği düşünmeli. Cihadı asla unutmamalı. Sadece ve sadece Allahu Teâlâ’dan korkmalı. Kâfirlerin topuna sinek kanadı kadar ehemmiyet vermemeli. İşte bu müstesna günlerde hem fiilî hem de kavlî dualarımızı ihmal etmemeliyiz. Biz arkadaşlarla Hicrî 1444’ü hatimlerle karşılayalım dedik ve cüzleri aramızda taksim ederek hatimler indirdik. Rabbim hayırlara vesile kılsın. Muharrem’in 9. ve 10. ya da 10. ve 11. günlerinde oruç tutmak sünnet. Bu günlerde hâne halkına hediyeler almak, evin ihtiyaçları için alışveriş yapmak da inşeAllah yıl boyunca berekete vesile olur. 10 Muharrem İslâm tarihinde pek çok mühim hâdiselerin sene-i devriyesidir. Başta Nuh Aleyhisselam ve ümmeti olmak üzere pek çok peygamberin zâlimlerden kurtulduğu gün. Bugünde bir de hüzünle hatırladığımız hâdise oldu. Hz. Hüseyin (ra) ve pek çok Ehl-i Beyt mensubu ve kahraman insanlar şehit edildi. Aslında bu şehadetler muhteşem bir zaferin habercisi idi. Zira bu kutlu şehadetlerden ders alan nice serdarlar ve kahramanlar İslâm dâvâsından tâviz verilmemesi gerektiğini anladılar ve bu anlayışla nice zaferler kazandılar. Fetihlere, zaferlere olan hasretimiz inşallah sona ermiş olur. Gönlümüze ümid ışığı serptin, hoş geldin Hicrî 1444 Burhan Bozgeyik
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.