Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Türk ve İslam Tarihinin En Büyük Bozgunu

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Eyl&uuml;l-Ekim 1918 Tarihi İslam ve T&uuml;rk tarihindeki en acı bozgunların yaşandığı tarih olmuştur. Ne yazık ki bu bozgunun komutanlarını aradan 103 yıl ge&ccedil;tiği halde hala eleştirmekten mahrumuz. Bu nedenle bazı isimleri dile getiremediğim i&ccedil;in okuyucularım kusuruma bakmasın.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İngilizler Birinci ve İkinci Gazze savaşları sonucunda mağlup olmuş &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; Gazze Savaşı sonucunda da Osmanlı hatlarını yarmaya muvaffak olamamıştı. Fakat Alman ihaneti sonucu Kud&uuml;s 1917 yılında d&uuml;şm&uuml;şt&uuml;. Berlin ve Viyana&rsquo;da yeniden Hıristiyanların eline ge&ccedil;en Kud&uuml;s ile ilgili t&ouml;renler yapılmaya başlamıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alman ihaneti yanında Osmanlı Ordusunda da &ccedil;arpık d&uuml;ş&uuml;nceli askerler vardı. 1000 yıılık ata toprağı olduğu halde &ldquo;Arap &ccedil;&ouml;llerinde ne işimiz var&rdquo; diyerek resmen bozgunculuk yapan kişilere rastlıyorduk. İşte b&ouml;yle bir vasatta İslam Tarihinin en b&uuml;y&uuml;k bozgununa zemin hazırlanıyordu. &Ouml;yle ki B&uuml;t&uuml;n Arabistan yarımadasını, Irak, Suriye, &Uuml;rd&uuml;n, Filistin ve Mısır&rsquo;ı kaybettiğimiz savaş başlayacaktı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne ilgin&ccedil;tir ki; 1918 Eyl&uuml;l ayına geldiğimizde b&uuml;t&uuml;n cephelerde başarılı savaşlar vermiştik. Ordumuz G&uuml;ney&rsquo;de Yemen&rsquo;de Aden Şehrini kuşatmışken Kuzey&rsquo;de de Grozni yani &Ccedil;e&ccedil;enistan&rsquo;ın başkentine girmişti. &Ccedil;arlık Rusya&rsquo;sı y&uuml;zyıllar sonra nihayet yenilgiye uğratılmış Brest-Litovsk Barış Anlaşması imzalanmıştı. Ruslara karşı kaybettiğimiz b&uuml;t&uuml;n toprakları geri almıştık.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat İngiltere, Kut Savaşlarında Osmanlı devletinin esir aldığı General Towsend sayesinde bazı Osmanlı Generalleri ile anlaşma yapmıştı. Anlaşmaya g&ouml;re Osmanlı orduları geri &ccedil;ekilecek ve Birinci D&uuml;nya savaşı sona erecekti.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Karşılığında neler verildiğini ve neler alındığını sonradan g&ouml;recektik. Ayasofya Camii, puthaneye &ccedil;evrilirken Halifelik de kaldırılacaktı. Yeni kurulan devlette ise tek partili bir y&ouml;netim kurulacaktı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte bir yıla yakın bir zamanda bug&uuml;nk&uuml; İsrail-Mısır sınırında yığınak yapılmış General Allenby komutasındaki İngiliz ordusu saldırı anını beklemeye başlamıştı. Halbuki M&uuml;sl&uuml;man Hint askerlerinden alınan istihbarat bilgileri sayesinde saldırının ger&ccedil;ekleşeceği Osmanlı Karargahı tarafından biliniyordu.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">19 Eyl&uuml;l 1918&rsquo;de Nablus g&uuml;neyinde Batıdan-Doğuya doğru 8, 7 ve 4. Orduların savundukları mevzilere karşı b&uuml;y&uuml;k bir taarruz harek&acirc;tına girişilmiş 7. Ordunun kabul edilemez bir şekilde 8. ve 4. Ordulara haber vermeden ani bir surette geri &ccedil;ekilmesi, 8. ve 4. Orduların imhasına sebep olmuştur.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Neticede Nablus Meydan Muharebesi olarak tarihe ge&ccedil;en bu &ccedil;atışmalarda; Mareşal Liman Von Sanders&rsquo;in Yıldırım Ordular Grubu bozguna uğramış, Cevat Paşanın 8. Ordusuyla kuruluşundaki Albay Refet (Bele)&rsquo;in 22.Kolordusu imha olmuştu. Genelkurmay ATASE Başkanlığı, Birinci D&uuml;nya Harbi&rsquo;nde T&uuml;rk Harbi isimli kitapta ilgili b&ouml;l&uuml;mde &ldquo;Nablus Meydan Muharebesi 19-21 Eyl&uuml;l 1918, Cild 4, Klas&ouml;r 2, Sina-Filistin Cephesi, Kroki 55&rdquo; bu savaş detayları ile anlatılmaktadır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">7.Ordu kuruluşundaki Ali Fuat Paşanın (Cebesoy) 20.Kolordusu ve Albay Ismet (In&ouml;n&uuml;)&rsquo;in 3.Kolordusu ağır zayiat vermişti. Ordu Komutanı ise 29 Eyl&uuml;l 1918 akşamı Şam&rsquo;a ulaşmıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Genelkurmay ATASE Başkanlığı Arşivi, Birinci D&uuml;nya Harbi Koleksiyonunda (Klas&ouml;r 3705, Dosya 28, Fihrist 21;21-1) ve Ş&uuml;kr&uuml; Mahmut Nedim, Filistin Savaşı, 1914-1918, (&ccedil;ev. Abdullah Es, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1995, sayfa 157, 158.), Yusuf Hikmet Bayur, T&uuml;rk Inkılabı Tarihi, (1914-1918 Genel Savaşı, Bunların Siyasal Tepkileri, Ankara, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayını, 1957, cild 3, Klas&ouml;r 3, sayfa 456, 457.) kitaplarında ve Osmanlı Başkomutanlık Kurmay Başkanlığına yolladığı rapordan bu durum a&ccedil;ık&ccedil;a ortaya konulmaktadır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Orduların panik i&ccedil;inde geri &ccedil;ekilmesi ve 1 Ekim 1918&rsquo;de Şam&rsquo;ın d&uuml;şmanın eline ge&ccedil;mesinden sonra, Şam-Rayak (Riyak) hattında savunmanın devam edemeyeceğini değerlendirilmişti. Buna karşılık Halep istikametinde &ccedil;ekilme emri verilmesine Ordular Komutanı Mareşal Liman Von Sanders karşı &ccedil;ıkmıştı. Bulunulan mevzilerde savunmaya devam edilmesini istemiş fakat bu emir yerine getirilmemiştir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ordu Komutanlarının Filistin cephesinden ağır zayiat verip Şam&rsquo;a (Riyak), Şam&rsquo;dan Halep&rsquo;e ve nihayet Halep&rsquo;ten de ka&ccedil;ması takriben &ldquo;40 g&uuml;n&rdquo; gibi kısa bir s&uuml;re&ccedil;te olmuştur. Bu kadar b&uuml;y&uuml;k bir alanın kısa zamanda elimizden &ccedil;ıkması T&uuml;rk tarihinin en b&uuml;y&uuml;k bozgununa işaret etmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">General Allenby&rsquo;nin yazdıkları notlarda bu bozgun şu şekilde ifade edilmektedir:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;7. ve 8. Orduların &ccedil;ekilme yollarını s&uuml;vari birlikleriyle tıkayarak her iki Orduyu da b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de imha veya esir ettik&hellip; 36 saat zarfında 8. Ordu&rsquo;nun b&uuml;y&uuml;k kısmı mağlup edildi. 7. Ordu kıtaları da Samariye tepelerinden geri &ccedil;ekilmeye zorlandı. Piyadelerimiz geri &ccedil;ekilen d&uuml;şmanı s&uuml;ratle takip ederek s&uuml;vari kıtalarımızın arasına s&uuml;rd&uuml;. Bunun sonucunda 7. ve 8. T&uuml;rk orduları b&uuml;t&uuml;n silah ve malzemeleriyle elimize d&uuml;şt&uuml;.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Allenby, 24 Eyl&uuml;l&rsquo;de kalan son birliklerle birlikte toplamda 57 bin esir, 360 top ve &uuml;&ccedil; T&uuml;rk ordusunun (4., 7. ve 8. orduların) silah ve malzemelerinin ele ge&ccedil;irildiğini ifade etmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ingiliz Ordusu Komutanı General Allenby, Şam&rsquo;a kadar olan T&uuml;rk Ordusunun harekatını da ş&ouml;yle anlatmaktadır:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Eyl&uuml;l&uuml;n 26. g&uuml;n&uuml;, Şam&rsquo;a doğru ileri harekete ge&ccedil;ildiği zaman, 45.000 T&uuml;rk ve Alman Şam&rsquo;da veya Şam&rsquo;a doğru &ccedil;ekilme halinde bulunuyordu. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;şman birlikleri intizamlarını (d&uuml;zg&uuml;n dizilme) kaybetmekle beraber, kendilerine vakit kazandırıldığı takdirde ileri hareketimizi geciktirecek bir kuvvet meydana getirebilirlerdi. Fakat 4. Ordunun geri kalan kısmının imhasıyla, 20.000 kişinin esir alınması, buna imk&acirc;n bırakmadı. Filistin ve Suriye&rsquo;deki T&uuml;rk Ordularının, 4.000&rsquo;i silahlı olmak &uuml;zere 17.000&rsquo;i bulan bakiyesi (geriye kalanı) her t&uuml;rl&uuml; teşkilattan, nakil (ulaştırma) vasıtalarından, hatta savunma i&ccedil;in bile olsa, faaliyette bulunmaya elverişli her &ccedil;eşit malzemeden yoksun bir insan kalabalığı halinde, kuzeye doğru ka&ccedil;maktaydı&hellip;&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">19 Eyl&uuml;l 1918&rsquo;den 26 Ekim 1918 tarihine kadar ge&ccedil;en ve takriben 40 g&uuml;n devam eden geri &ccedil;ekilme s&uuml;resince verilen zayiat Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı raporlarında ise şu şekildedir: &ldquo;75.000 esir, 360 top, 800&rsquo;den fazla makineli t&uuml;fek, 200 kamyon, 44 otomobil, 89 lokomotif, 468 y&uuml;k ve yolcu vagonu&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci&rsquo;ye g&ouml;re Birinci D&uuml;nya Savaşında esir d&uuml;şenlerin sayısı toplamda 202 bin kadar olup en &ccedil;ok esiri Filistin cephesinde kayıp verdiğimiz ifade edilmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu bozguna &ccedil;ok kızan Harbiye Nazırı Enver Paşa, Fevzi Paşa&rsquo;ya &ldquo;Komutanlar ordusunu bırakıp ka&ccedil;mış, hemen kurşuna dizilmesi i&ccedil;in emir vereceğim&rdquo; demiş ise de kısa bir s&uuml;re sonra m&uuml;tarekeye (Mondros) karar verildiğinden dolayı bunu ger&ccedil;ekleştirememişti. Enver Paşa da kısa bir s&uuml;re sonra &uuml;lkeden ka&ccedil;mak zorunda kalmıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir Ordu Komutanı,11-13 Ekim 1918&rsquo;de Halep&rsquo;ten Sultan Vahidettin&rsquo;e &ccedil;ektiği &ldquo;&ccedil;ok gizli&rdquo; telgrafta ş&ouml;yle diyordu &ldquo;M&uuml;ttefiken olmadığı takdirde (Ingilizlerle) m&uuml;nferiden behemahal sulh&uuml; takarrur ettirmek lazımdır ve bunun i&ccedil;in fevt olunacak bir an dahi kalmamıştır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yani padişahın yaveri Naci (Eldeniz) Bey adına g&ouml;nderilen telgrafta M&uuml;ttefiklerle veya bu olmadığı takdirde İngilizlerle ayrı olarak ve mutlaka barışı sağlamak lazım geldiği ve bunun i&ccedil;in kaybedilecek bir an bile kalmadığı, s&ouml;ylenmiştir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne yazık ki bu olaylar bir c&uuml;mle ile veya sanki hi&ccedil; olmamış gibi tarih ve ders kitaplarında ge&ccedil;mektedir. Fakat araştırmacıların &ccedil;ok daha kafa yorması ve belgeler &uuml;zerinde &ccedil;alışma yapması gereklidir. Bunu yapmayanlar almış oldukları maaşı hak etmemektedirler. Bilimin ve bilim adamının da bir namusu vardır ve bunu asla unutmamak gerekir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu mağlubiyetin ordumuz &uuml;zerindeki tesiri o kadar b&uuml;y&uuml;k olmuştur ki aradan 80 yıl ge&ccedil;tikten sonra Misak-ı Milli&rdquo; sınırları i&ccedil;indeki Musul ve Kerk&uuml;k topraklarını kurtarma imkanı iki defa doğduğu halde bunu ger&ccedil;ekleştiremedik.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İlkinde aynı zamanda ordunun komutanı olan Cumhurbaşkanı &Ouml;zal&rsquo;a rağmen Genelkurmay Başkanı Torumtay istifa ederek harekatı engellemiştir. Diğer ordu komutanları da Genelkurmay Başkanı yanında yer almış ve sonucunda harekat durdurulmuştur.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İkincisi ise 2003 yılında ger&ccedil;ekleşmiştir. Ak Parti H&uuml;k&uuml;metinin daha ilk yıllarında tarihe &ldquo;1 Mart Teskeresi&rdquo; olarak ge&ccedil;en TBMM kararı ile ordumuz harekata katılamamıştır. İlgin&ccedil;tir bu kararın ge&ccedil;memesine sebep olarak ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye&rsquo;yi işgal edeceği gibi akla ziyan s&ouml;zler s&ouml;ylenmiş buna omuzu kalabalık bir &ccedil;ok general ve devlet adamı da destek olmuştur. Bu konudaki s&ouml;zlerimden dolayı Saadet Partisinin s&ouml;zc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yapan bir gazete aleyhimde demedik laf bırakmamıştır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu yazıyı 12 Eyl&uuml;l 1980 ve 28 Şubat 1997 yılında ordudan atılan subayların neden atıldığını anlamak isteyenler i&ccedil;in &ouml;nemli bir delil olarak g&ouml;steriyorum. Asker; belki 50 yıl beslenir fakat gerektiği zaman ucunda &ouml;l&uuml;m olsa dahi savaşmak zorundadır. D&uuml;nyanın her yerinde ge&ccedil;erli olan bu kuralı Milli Savunma &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; Erhan Afyoncu&rsquo;ya &ouml;zellikle hatırlatmak ve &ouml;ğretmenlerimize duyurmak isterim.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllarca Deniz Harp Okuluna cami yaptırmak i&ccedil;in &ccedil;ırpınıp duruyorum. Yazdığım yazıları sağır sultan bile duydu. Lakin askeri okul y&ouml;neticileri hala uyuklamaya devam ediyor. Umulur ki ibret alınır&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son olarak Nablus Savaşının dile getirdiği birka&ccedil; kitabı arz etmek istiyorum. Zira kaynaklara dayanmadan uydurma yazı yazdığımı s&ouml;yleyenlerin g&ouml;zlerine sokmak icap ediyor:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vehbi Kara, Nablus Savaşı, Armagedon Savaşı, Yeni Akit İnternet Arşivi.Sabahattin Selek, Anadolu Ihtilali, cild 1 , 4. baskı, Bur&ccedil;ak Yayınevi, Istanbul 1968, sayfa 29.Yusuf Hikmet Bayur, T&uuml;rk Inkılabı Tarihi, 1914-1918 Genel Savaşı, Bunların Siyasal Tepkileri, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayını, cild 3, Klas&ouml;r 3, Ankara 1957, sayfa 461.Necati &Ccedil;ankaya, Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n Hayatı, Konuşmaları ve Yurt Gezileri, Tifduruk Matbaası, Ankara 1995, sayfa 22.Vamik D. Volkan ve Norman Itzkowitz, &Ouml;l&uuml;ms&uuml;z Atat&uuml;rk, Bağlam Yayınları, Ankara 1998, sayfa 152.Murat Bardak&ccedil;ı, M. Kemal&rsquo;in Kaleminden: Orta Doğu&rsquo;yu nasıl kaybettik?, H&uuml;rriyet gazetesi, 12 Ocak 2003, sayfa 18.Ayfer &Ouml;z&ccedil;elik, Ali Fuat Cebesoy Hayatı ve Faaliyetleri, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara &Uuml;niversitesi T&uuml;rk Inkıl&acirc;p Tarihi Enstit&uuml;s&uuml;, 1989, sayfa 119.G&uuml;ng&ouml;r Cebecioğlu, Atat&uuml;rk ve G&uuml;ney Cephelerimiz, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara &Uuml;niversitesi T&uuml;rk Inkıl&acirc;p Tarihi Enstit&uuml;s&uuml;, 1991, sayfa 56.Liman Von Sanders, T&uuml;rkiye&rsquo;de Beş Yıl, &ccedil;ev. M. Şevki Yazman, Bur&ccedil;ak Yayınevi, 1968, sayfa 352.H.C. Armstrong, Bozkurt, Kemal Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n Yaşamı, 5. baskı, &Ccedil;ev. G&uuml;l &Ccedil;ağalı G&uuml;ven, Arba Yayınları, Istanbul 1997, sayfa 75, 76.Ismail Hilmi Danişmend, Izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, T&uuml;rkiye Yayınevi, Istanbul 1955, cild 4, sayfa 449, 450.Kemal Arı, Birinci D&uuml;nya Savaşı Kronolojisi, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1997, sayfa 391.Lord Kinross, Atat&uuml;rk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, &ccedil;ev. Necdet Sander, 14. baskı, Altın Kitaplar Yayınları, Istanbul 2003, sayfa 157.General Fahri Belen, 20. Y&uuml;zyılda Osmanlı Devleti. Aktaran: Mustafa Armağan.Sabahattin Selek, Ismet In&ouml;n&uuml;, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara 1985, cild 1, sayfa 27.Sabahattin Selek, Anadolu Ihtilali, Istanbul, Bur&ccedil;ak Yayınevi, 1968 cild 1, sayfa 31.Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı&rsquo;nın &Ccedil;&ouml;k&uuml;ş&uuml;, Timaş Yayınları, Istanbul 2014, sayfa 76.Murat Sertoğlu, Mareşal &Ccedil;akmak&rsquo;ın Hatıraları, H&uuml;rriyet Gazetesi, sayfa 3, 11 Nisan 1975.Dr. Hasan G&uuml;m&uuml;şoğlu, Intikalinden Ilgasına Osmanlı&rsquo;da Hilafet, Kayıhan Yayınları, Istanbul 2011, sayfa 260.Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n B&uuml;t&uuml;n Eserleri, cild 2, Istanbul 2003, Kaynak Yayınları, sayfa 232.Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Ikinci Meşrutiyet ve Birinci D&uuml;nya Savaşı, 1908-1918, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1996, cild 9, sayfa 538, 539.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dr. Vehbi KARA</span><br /> &nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2020 - Çarşamba

Türk ve İslam Tarihinin En Büyük Bozgunu

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Eyl&uuml;l-Ekim 1918 Tarihi İslam ve T&uuml;rk tarihindeki en acı bozgunların yaşandığı tarih olmuştur. Ne yazık ki bu bozgunun komutanlarını aradan 103 yıl ge&ccedil;tiği halde hala eleştirmekten mahrumuz. Bu nedenle bazı isimleri dile getiremediğim i&ccedil;in okuyucularım kusuruma bakmasın.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İngilizler Birinci ve İkinci Gazze savaşları sonucunda mağlup olmuş &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; Gazze Savaşı sonucunda da Osmanlı hatlarını yarmaya muvaffak olamamıştı. Fakat Alman ihaneti sonucu Kud&uuml;s 1917 yılında d&uuml;şm&uuml;şt&uuml;. Berlin ve Viyana&rsquo;da yeniden Hıristiyanların eline ge&ccedil;en Kud&uuml;s ile ilgili t&ouml;renler yapılmaya başlamıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alman ihaneti yanında Osmanlı Ordusunda da &ccedil;arpık d&uuml;ş&uuml;nceli askerler vardı. 1000 yıılık ata toprağı olduğu halde &ldquo;Arap &ccedil;&ouml;llerinde ne işimiz var&rdquo; diyerek resmen bozgunculuk yapan kişilere rastlıyorduk. İşte b&ouml;yle bir vasatta İslam Tarihinin en b&uuml;y&uuml;k bozgununa zemin hazırlanıyordu. &Ouml;yle ki B&uuml;t&uuml;n Arabistan yarımadasını, Irak, Suriye, &Uuml;rd&uuml;n, Filistin ve Mısır&rsquo;ı kaybettiğimiz savaş başlayacaktı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne ilgin&ccedil;tir ki; 1918 Eyl&uuml;l ayına geldiğimizde b&uuml;t&uuml;n cephelerde başarılı savaşlar vermiştik. Ordumuz G&uuml;ney&rsquo;de Yemen&rsquo;de Aden Şehrini kuşatmışken Kuzey&rsquo;de de Grozni yani &Ccedil;e&ccedil;enistan&rsquo;ın başkentine girmişti. &Ccedil;arlık Rusya&rsquo;sı y&uuml;zyıllar sonra nihayet yenilgiye uğratılmış Brest-Litovsk Barış Anlaşması imzalanmıştı. Ruslara karşı kaybettiğimiz b&uuml;t&uuml;n toprakları geri almıştık.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat İngiltere, Kut Savaşlarında Osmanlı devletinin esir aldığı General Towsend sayesinde bazı Osmanlı Generalleri ile anlaşma yapmıştı. Anlaşmaya g&ouml;re Osmanlı orduları geri &ccedil;ekilecek ve Birinci D&uuml;nya savaşı sona erecekti.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Karşılığında neler verildiğini ve neler alındığını sonradan g&ouml;recektik. Ayasofya Camii, puthaneye &ccedil;evrilirken Halifelik de kaldırılacaktı. Yeni kurulan devlette ise tek partili bir y&ouml;netim kurulacaktı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte bir yıla yakın bir zamanda bug&uuml;nk&uuml; İsrail-Mısır sınırında yığınak yapılmış General Allenby komutasındaki İngiliz ordusu saldırı anını beklemeye başlamıştı. Halbuki M&uuml;sl&uuml;man Hint askerlerinden alınan istihbarat bilgileri sayesinde saldırının ger&ccedil;ekleşeceği Osmanlı Karargahı tarafından biliniyordu.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">19 Eyl&uuml;l 1918&rsquo;de Nablus g&uuml;neyinde Batıdan-Doğuya doğru 8, 7 ve 4. Orduların savundukları mevzilere karşı b&uuml;y&uuml;k bir taarruz harek&acirc;tına girişilmiş 7. Ordunun kabul edilemez bir şekilde 8. ve 4. Ordulara haber vermeden ani bir surette geri &ccedil;ekilmesi, 8. ve 4. Orduların imhasına sebep olmuştur.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Neticede Nablus Meydan Muharebesi olarak tarihe ge&ccedil;en bu &ccedil;atışmalarda; Mareşal Liman Von Sanders&rsquo;in Yıldırım Ordular Grubu bozguna uğramış, Cevat Paşanın 8. Ordusuyla kuruluşundaki Albay Refet (Bele)&rsquo;in 22.Kolordusu imha olmuştu. Genelkurmay ATASE Başkanlığı, Birinci D&uuml;nya Harbi&rsquo;nde T&uuml;rk Harbi isimli kitapta ilgili b&ouml;l&uuml;mde &ldquo;Nablus Meydan Muharebesi 19-21 Eyl&uuml;l 1918, Cild 4, Klas&ouml;r 2, Sina-Filistin Cephesi, Kroki 55&rdquo; bu savaş detayları ile anlatılmaktadır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">7.Ordu kuruluşundaki Ali Fuat Paşanın (Cebesoy) 20.Kolordusu ve Albay Ismet (In&ouml;n&uuml;)&rsquo;in 3.Kolordusu ağır zayiat vermişti. Ordu Komutanı ise 29 Eyl&uuml;l 1918 akşamı Şam&rsquo;a ulaşmıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Genelkurmay ATASE Başkanlığı Arşivi, Birinci D&uuml;nya Harbi Koleksiyonunda (Klas&ouml;r 3705, Dosya 28, Fihrist 21;21-1) ve Ş&uuml;kr&uuml; Mahmut Nedim, Filistin Savaşı, 1914-1918, (&ccedil;ev. Abdullah Es, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1995, sayfa 157, 158.), Yusuf Hikmet Bayur, T&uuml;rk Inkılabı Tarihi, (1914-1918 Genel Savaşı, Bunların Siyasal Tepkileri, Ankara, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayını, 1957, cild 3, Klas&ouml;r 3, sayfa 456, 457.) kitaplarında ve Osmanlı Başkomutanlık Kurmay Başkanlığına yolladığı rapordan bu durum a&ccedil;ık&ccedil;a ortaya konulmaktadır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Orduların panik i&ccedil;inde geri &ccedil;ekilmesi ve 1 Ekim 1918&rsquo;de Şam&rsquo;ın d&uuml;şmanın eline ge&ccedil;mesinden sonra, Şam-Rayak (Riyak) hattında savunmanın devam edemeyeceğini değerlendirilmişti. Buna karşılık Halep istikametinde &ccedil;ekilme emri verilmesine Ordular Komutanı Mareşal Liman Von Sanders karşı &ccedil;ıkmıştı. Bulunulan mevzilerde savunmaya devam edilmesini istemiş fakat bu emir yerine getirilmemiştir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ordu Komutanlarının Filistin cephesinden ağır zayiat verip Şam&rsquo;a (Riyak), Şam&rsquo;dan Halep&rsquo;e ve nihayet Halep&rsquo;ten de ka&ccedil;ması takriben &ldquo;40 g&uuml;n&rdquo; gibi kısa bir s&uuml;re&ccedil;te olmuştur. Bu kadar b&uuml;y&uuml;k bir alanın kısa zamanda elimizden &ccedil;ıkması T&uuml;rk tarihinin en b&uuml;y&uuml;k bozgununa işaret etmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">General Allenby&rsquo;nin yazdıkları notlarda bu bozgun şu şekilde ifade edilmektedir:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;7. ve 8. Orduların &ccedil;ekilme yollarını s&uuml;vari birlikleriyle tıkayarak her iki Orduyu da b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de imha veya esir ettik&hellip; 36 saat zarfında 8. Ordu&rsquo;nun b&uuml;y&uuml;k kısmı mağlup edildi. 7. Ordu kıtaları da Samariye tepelerinden geri &ccedil;ekilmeye zorlandı. Piyadelerimiz geri &ccedil;ekilen d&uuml;şmanı s&uuml;ratle takip ederek s&uuml;vari kıtalarımızın arasına s&uuml;rd&uuml;. Bunun sonucunda 7. ve 8. T&uuml;rk orduları b&uuml;t&uuml;n silah ve malzemeleriyle elimize d&uuml;şt&uuml;.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Allenby, 24 Eyl&uuml;l&rsquo;de kalan son birliklerle birlikte toplamda 57 bin esir, 360 top ve &uuml;&ccedil; T&uuml;rk ordusunun (4., 7. ve 8. orduların) silah ve malzemelerinin ele ge&ccedil;irildiğini ifade etmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ingiliz Ordusu Komutanı General Allenby, Şam&rsquo;a kadar olan T&uuml;rk Ordusunun harekatını da ş&ouml;yle anlatmaktadır:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Eyl&uuml;l&uuml;n 26. g&uuml;n&uuml;, Şam&rsquo;a doğru ileri harekete ge&ccedil;ildiği zaman, 45.000 T&uuml;rk ve Alman Şam&rsquo;da veya Şam&rsquo;a doğru &ccedil;ekilme halinde bulunuyordu. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;şman birlikleri intizamlarını (d&uuml;zg&uuml;n dizilme) kaybetmekle beraber, kendilerine vakit kazandırıldığı takdirde ileri hareketimizi geciktirecek bir kuvvet meydana getirebilirlerdi. Fakat 4. Ordunun geri kalan kısmının imhasıyla, 20.000 kişinin esir alınması, buna imk&acirc;n bırakmadı. Filistin ve Suriye&rsquo;deki T&uuml;rk Ordularının, 4.000&rsquo;i silahlı olmak &uuml;zere 17.000&rsquo;i bulan bakiyesi (geriye kalanı) her t&uuml;rl&uuml; teşkilattan, nakil (ulaştırma) vasıtalarından, hatta savunma i&ccedil;in bile olsa, faaliyette bulunmaya elverişli her &ccedil;eşit malzemeden yoksun bir insan kalabalığı halinde, kuzeye doğru ka&ccedil;maktaydı&hellip;&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">19 Eyl&uuml;l 1918&rsquo;den 26 Ekim 1918 tarihine kadar ge&ccedil;en ve takriben 40 g&uuml;n devam eden geri &ccedil;ekilme s&uuml;resince verilen zayiat Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı raporlarında ise şu şekildedir: &ldquo;75.000 esir, 360 top, 800&rsquo;den fazla makineli t&uuml;fek, 200 kamyon, 44 otomobil, 89 lokomotif, 468 y&uuml;k ve yolcu vagonu&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci&rsquo;ye g&ouml;re Birinci D&uuml;nya Savaşında esir d&uuml;şenlerin sayısı toplamda 202 bin kadar olup en &ccedil;ok esiri Filistin cephesinde kayıp verdiğimiz ifade edilmektedir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu bozguna &ccedil;ok kızan Harbiye Nazırı Enver Paşa, Fevzi Paşa&rsquo;ya &ldquo;Komutanlar ordusunu bırakıp ka&ccedil;mış, hemen kurşuna dizilmesi i&ccedil;in emir vereceğim&rdquo; demiş ise de kısa bir s&uuml;re sonra m&uuml;tarekeye (Mondros) karar verildiğinden dolayı bunu ger&ccedil;ekleştirememişti. Enver Paşa da kısa bir s&uuml;re sonra &uuml;lkeden ka&ccedil;mak zorunda kalmıştı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir Ordu Komutanı,11-13 Ekim 1918&rsquo;de Halep&rsquo;ten Sultan Vahidettin&rsquo;e &ccedil;ektiği &ldquo;&ccedil;ok gizli&rdquo; telgrafta ş&ouml;yle diyordu &ldquo;M&uuml;ttefiken olmadığı takdirde (Ingilizlerle) m&uuml;nferiden behemahal sulh&uuml; takarrur ettirmek lazımdır ve bunun i&ccedil;in fevt olunacak bir an dahi kalmamıştır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yani padişahın yaveri Naci (Eldeniz) Bey adına g&ouml;nderilen telgrafta M&uuml;ttefiklerle veya bu olmadığı takdirde İngilizlerle ayrı olarak ve mutlaka barışı sağlamak lazım geldiği ve bunun i&ccedil;in kaybedilecek bir an bile kalmadığı, s&ouml;ylenmiştir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne yazık ki bu olaylar bir c&uuml;mle ile veya sanki hi&ccedil; olmamış gibi tarih ve ders kitaplarında ge&ccedil;mektedir. Fakat araştırmacıların &ccedil;ok daha kafa yorması ve belgeler &uuml;zerinde &ccedil;alışma yapması gereklidir. Bunu yapmayanlar almış oldukları maaşı hak etmemektedirler. Bilimin ve bilim adamının da bir namusu vardır ve bunu asla unutmamak gerekir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu mağlubiyetin ordumuz &uuml;zerindeki tesiri o kadar b&uuml;y&uuml;k olmuştur ki aradan 80 yıl ge&ccedil;tikten sonra Misak-ı Milli&rdquo; sınırları i&ccedil;indeki Musul ve Kerk&uuml;k topraklarını kurtarma imkanı iki defa doğduğu halde bunu ger&ccedil;ekleştiremedik.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İlkinde aynı zamanda ordunun komutanı olan Cumhurbaşkanı &Ouml;zal&rsquo;a rağmen Genelkurmay Başkanı Torumtay istifa ederek harekatı engellemiştir. Diğer ordu komutanları da Genelkurmay Başkanı yanında yer almış ve sonucunda harekat durdurulmuştur.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İkincisi ise 2003 yılında ger&ccedil;ekleşmiştir. Ak Parti H&uuml;k&uuml;metinin daha ilk yıllarında tarihe &ldquo;1 Mart Teskeresi&rdquo; olarak ge&ccedil;en TBMM kararı ile ordumuz harekata katılamamıştır. İlgin&ccedil;tir bu kararın ge&ccedil;memesine sebep olarak ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye&rsquo;yi işgal edeceği gibi akla ziyan s&ouml;zler s&ouml;ylenmiş buna omuzu kalabalık bir &ccedil;ok general ve devlet adamı da destek olmuştur. Bu konudaki s&ouml;zlerimden dolayı Saadet Partisinin s&ouml;zc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yapan bir gazete aleyhimde demedik laf bırakmamıştır.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu yazıyı 12 Eyl&uuml;l 1980 ve 28 Şubat 1997 yılında ordudan atılan subayların neden atıldığını anlamak isteyenler i&ccedil;in &ouml;nemli bir delil olarak g&ouml;steriyorum. Asker; belki 50 yıl beslenir fakat gerektiği zaman ucunda &ouml;l&uuml;m olsa dahi savaşmak zorundadır. D&uuml;nyanın her yerinde ge&ccedil;erli olan bu kuralı Milli Savunma &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; Erhan Afyoncu&rsquo;ya &ouml;zellikle hatırlatmak ve &ouml;ğretmenlerimize duyurmak isterim.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllarca Deniz Harp Okuluna cami yaptırmak i&ccedil;in &ccedil;ırpınıp duruyorum. Yazdığım yazıları sağır sultan bile duydu. Lakin askeri okul y&ouml;neticileri hala uyuklamaya devam ediyor. Umulur ki ibret alınır&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son olarak Nablus Savaşının dile getirdiği birka&ccedil; kitabı arz etmek istiyorum. Zira kaynaklara dayanmadan uydurma yazı yazdığımı s&ouml;yleyenlerin g&ouml;zlerine sokmak icap ediyor:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vehbi Kara, Nablus Savaşı, Armagedon Savaşı, Yeni Akit İnternet Arşivi.Sabahattin Selek, Anadolu Ihtilali, cild 1 , 4. baskı, Bur&ccedil;ak Yayınevi, Istanbul 1968, sayfa 29.Yusuf Hikmet Bayur, T&uuml;rk Inkılabı Tarihi, 1914-1918 Genel Savaşı, Bunların Siyasal Tepkileri, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayını, cild 3, Klas&ouml;r 3, Ankara 1957, sayfa 461.Necati &Ccedil;ankaya, Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n Hayatı, Konuşmaları ve Yurt Gezileri, Tifduruk Matbaası, Ankara 1995, sayfa 22.Vamik D. Volkan ve Norman Itzkowitz, &Ouml;l&uuml;ms&uuml;z Atat&uuml;rk, Bağlam Yayınları, Ankara 1998, sayfa 152.Murat Bardak&ccedil;ı, M. Kemal&rsquo;in Kaleminden: Orta Doğu&rsquo;yu nasıl kaybettik?, H&uuml;rriyet gazetesi, 12 Ocak 2003, sayfa 18.Ayfer &Ouml;z&ccedil;elik, Ali Fuat Cebesoy Hayatı ve Faaliyetleri, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara &Uuml;niversitesi T&uuml;rk Inkıl&acirc;p Tarihi Enstit&uuml;s&uuml;, 1989, sayfa 119.G&uuml;ng&ouml;r Cebecioğlu, Atat&uuml;rk ve G&uuml;ney Cephelerimiz, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara &Uuml;niversitesi T&uuml;rk Inkıl&acirc;p Tarihi Enstit&uuml;s&uuml;, 1991, sayfa 56.Liman Von Sanders, T&uuml;rkiye&rsquo;de Beş Yıl, &ccedil;ev. M. Şevki Yazman, Bur&ccedil;ak Yayınevi, 1968, sayfa 352.H.C. Armstrong, Bozkurt, Kemal Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n Yaşamı, 5. baskı, &Ccedil;ev. G&uuml;l &Ccedil;ağalı G&uuml;ven, Arba Yayınları, Istanbul 1997, sayfa 75, 76.Ismail Hilmi Danişmend, Izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, T&uuml;rkiye Yayınevi, Istanbul 1955, cild 4, sayfa 449, 450.Kemal Arı, Birinci D&uuml;nya Savaşı Kronolojisi, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1997, sayfa 391.Lord Kinross, Atat&uuml;rk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, &ccedil;ev. Necdet Sander, 14. baskı, Altın Kitaplar Yayınları, Istanbul 2003, sayfa 157.General Fahri Belen, 20. Y&uuml;zyılda Osmanlı Devleti. Aktaran: Mustafa Armağan.Sabahattin Selek, Ismet In&ouml;n&uuml;, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara 1985, cild 1, sayfa 27.Sabahattin Selek, Anadolu Ihtilali, Istanbul, Bur&ccedil;ak Yayınevi, 1968 cild 1, sayfa 31.Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı&rsquo;nın &Ccedil;&ouml;k&uuml;ş&uuml;, Timaş Yayınları, Istanbul 2014, sayfa 76.Murat Sertoğlu, Mareşal &Ccedil;akmak&rsquo;ın Hatıraları, H&uuml;rriyet Gazetesi, sayfa 3, 11 Nisan 1975.Dr. Hasan G&uuml;m&uuml;şoğlu, Intikalinden Ilgasına Osmanlı&rsquo;da Hilafet, Kayıhan Yayınları, Istanbul 2011, sayfa 260.Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n B&uuml;t&uuml;n Eserleri, cild 2, Istanbul 2003, Kaynak Yayınları, sayfa 232.Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Ikinci Meşrutiyet ve Birinci D&uuml;nya Savaşı, 1908-1918, T&uuml;rk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1996, cild 9, sayfa 538, 539.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dr. Vehbi KARA</span><br /> &nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.