Emine IPEK
Köşe Yazarı
Emine IPEK
 

BEN BAHARIN KENDİSİYİM.

BEN BAHARIN KENDİSİYİM. Kurumumuş dallarda tomurcuklar verir rengarenk Cenneti yaşatırcasına binbir güzelliklerle çiçekler açarım... Sonra doyumsuz meyveler büyütürüm bitmeyen sabır, sonsuz umutla... Bakmaya kıyamaz, yemeye doyamazsın... Uzanırsınız dallarıma; kiminiz saygıla narince canımı yakmamaya özen göstererek alırsınız dalımdan meyveleri... Kiminiz saygı, merhamet nedir bilmez sadece kendini düşünür bir meyve için kırar bütün dallarımı; acı çekip canımın yandığını umursamadan... Halbuki benim de acıyan, kanayan bir canım vardı ! Yoksa kupkuru dallardan nasıl meyve yerdin? Hoyratca davranışınıza anlık sadece kendi zevkinizi kendinizi mutlu ederken canımın yanması umursuzca mutluluğunuz benim canımın acıdığını hissetmediniz görmediniz... Evet; kırıldım, üzüldüm, sararmaya başladı yapraklarım, boynum büküldü içimi, bedenimi, ruhumu, hüzün sardı. Aslında bu duygu herkese yansıdı herkesi hüzün sardı bir anda... Ve durakladım, sendeledim yapraklarım teker teker dökülmeye başladı sağa sola sapsarı rengarenk ressam gibi boyandı tüm evren ama bıkmadım... Karar verdim, yeniden... Daha hırslı, daha güçlü, daha olgunlaştım... Ama içimde bilemediğiniz öyle bir umut, Öyle bir sabır sevgi vardı ki; Toprağa ana kucağıma daha derinlere indim, köklerimi toprağa daha sıkı taş gibi kaya gibi daha sağlam sardım sarmaladım, yıkılmaycaktım artık. Kimi narince sevgiyle koparırken meyvemi hafif sevgiyle boyun eğecek... Kimi yine hoyratça bir alacağı meyve için kırıp dökecek dalımı, dimdik tutup boyun eymeyecektim yine de, kırsada kırılsam da... Her seferinde yine yaprak dökecek, yerini daha sağlam daha güçlü dallarım için yeniden, yeniden tomurcuklar açacağım bitmeyen umudum, eabrım, herşeye rağmen Sonsuz sevgimle... Ben nefreti değil... Sevgiyi kazanacağım... Kimsenin kirletmeye gücünün yetmeyeceği. Uçsuz bucaksız, DENİZ, GÖKYÜZÜ GİBİ SONSUZ... SEVGİMLE MASMAVİİ "Ne olur bir anlık zevkiniz, kendi çıkarınız, kendi mutluluğunuz için kırmayın bil dalı, bir kalbi vebali çok ağırdır, değmez üç günlük dünya için..! "Değmez...kırmaya kırılmaya".. "Empati yaptığında bahar insanlığın çizilmiş resmidir, tüm yaşanmışlıklarıyla... Aslında ülkemizde ve tüm dünyada o kadar kötü şeyler olurken ne yazacağımı nerden başlayacağımı bilemedim... Bu yüzden birkaç saniyeliğine bahar olmak istedim. Şu anki mevsime bakınca doğanın sararan yaprakların içinde olunca bir anda bu duyguların içinde buldum kendimi.. Son bahar bana bunları anlattı..! Tamda insanlığın resmi, duyguları, hayatı değil mi... Keşke birazda sevgi ekseydik, sevgi biçseydik diyorum bazen! Dünya bu kadar kirlenir miydi yine de? Tüm dünyada o kadar kötülükler o kadar çirkinlikler, Bi o kadar insanlık dışı şeyler yaşanıyor ki... Ne yazıp nerden başlayacağımı bilemedim.. İnsan insanı bir kaşık suda boğacak sanki, kimse kimseyi çekmiyor.. Bir insan zekası çalışkanlığıyla bi diğerini biraz geçse ya vuruyor ya da kırıyor.. Bi çok insan insanların resmen acı çekmesinden doyuyor, zevk alıyor âdeta... Beyinlerinde sinsi kurnazlık, acımasız tuzaklar kuruluyor ne yazık ki. Keşke zamanınızı beyninizi bu şekilde yorarken kazananları çekememek yerine o dürtüler sizleri de iyiliğe onun yaptığını "bende başarırım!!!" diyecek cesarete, güzelliklere çıkarsa, yolunuzu ve içinizdeki kin yerine saygı sevgi dolsa insanlığın başaramayacağı hiç bir şey yoktur, Allah'ın izniyle Emine İpek
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2022 - Çarşamba

BEN BAHARIN KENDİSİYİM.

BEN BAHARIN KENDİSİYİM. Kurumumuş dallarda tomurcuklar verir rengarenk Cenneti yaşatırcasına binbir güzelliklerle çiçekler açarım... Sonra doyumsuz meyveler büyütürüm bitmeyen sabır, sonsuz umutla... Bakmaya kıyamaz, yemeye doyamazsın... Uzanırsınız dallarıma; kiminiz saygıla narince canımı yakmamaya özen göstererek alırsınız dalımdan meyveleri... Kiminiz saygı, merhamet nedir bilmez sadece kendini düşünür bir meyve için kırar bütün dallarımı; acı çekip canımın yandığını umursamadan... Halbuki benim de acıyan, kanayan bir canım vardı ! Yoksa kupkuru dallardan nasıl meyve yerdin? Hoyratca davranışınıza anlık sadece kendi zevkinizi kendinizi mutlu ederken canımın yanması umursuzca mutluluğunuz benim canımın acıdığını hissetmediniz görmediniz... Evet; kırıldım, üzüldüm, sararmaya başladı yapraklarım, boynum büküldü içimi, bedenimi, ruhumu, hüzün sardı. Aslında bu duygu herkese yansıdı herkesi hüzün sardı bir anda... Ve durakladım, sendeledim yapraklarım teker teker dökülmeye başladı sağa sola sapsarı rengarenk ressam gibi boyandı tüm evren ama bıkmadım... Karar verdim, yeniden... Daha hırslı, daha güçlü, daha olgunlaştım... Ama içimde bilemediğiniz öyle bir umut, Öyle bir sabır sevgi vardı ki; Toprağa ana kucağıma daha derinlere indim, köklerimi toprağa daha sıkı taş gibi kaya gibi daha sağlam sardım sarmaladım, yıkılmaycaktım artık. Kimi narince sevgiyle koparırken meyvemi hafif sevgiyle boyun eğecek... Kimi yine hoyratça bir alacağı meyve için kırıp dökecek dalımı, dimdik tutup boyun eymeyecektim yine de, kırsada kırılsam da... Her seferinde yine yaprak dökecek, yerini daha sağlam daha güçlü dallarım için yeniden, yeniden tomurcuklar açacağım bitmeyen umudum, eabrım, herşeye rağmen Sonsuz sevgimle... Ben nefreti değil... Sevgiyi kazanacağım... Kimsenin kirletmeye gücünün yetmeyeceği. Uçsuz bucaksız, DENİZ, GÖKYÜZÜ GİBİ SONSUZ... SEVGİMLE MASMAVİİ "Ne olur bir anlık zevkiniz, kendi çıkarınız, kendi mutluluğunuz için kırmayın bil dalı, bir kalbi vebali çok ağırdır, değmez üç günlük dünya için..! "Değmez...kırmaya kırılmaya".. "Empati yaptığında bahar insanlığın çizilmiş resmidir, tüm yaşanmışlıklarıyla... Aslında ülkemizde ve tüm dünyada o kadar kötü şeyler olurken ne yazacağımı nerden başlayacağımı bilemedim... Bu yüzden birkaç saniyeliğine bahar olmak istedim. Şu anki mevsime bakınca doğanın sararan yaprakların içinde olunca bir anda bu duyguların içinde buldum kendimi.. Son bahar bana bunları anlattı..! Tamda insanlığın resmi, duyguları, hayatı değil mi... Keşke birazda sevgi ekseydik, sevgi biçseydik diyorum bazen! Dünya bu kadar kirlenir miydi yine de? Tüm dünyada o kadar kötülükler o kadar çirkinlikler, Bi o kadar insanlık dışı şeyler yaşanıyor ki... Ne yazıp nerden başlayacağımı bilemedim.. İnsan insanı bir kaşık suda boğacak sanki, kimse kimseyi çekmiyor.. Bir insan zekası çalışkanlığıyla bi diğerini biraz geçse ya vuruyor ya da kırıyor.. Bi çok insan insanların resmen acı çekmesinden doyuyor, zevk alıyor âdeta... Beyinlerinde sinsi kurnazlık, acımasız tuzaklar kuruluyor ne yazık ki. Keşke zamanınızı beyninizi bu şekilde yorarken kazananları çekememek yerine o dürtüler sizleri de iyiliğe onun yaptığını "bende başarırım!!!" diyecek cesarete, güzelliklere çıkarsa, yolunuzu ve içinizdeki kin yerine saygı sevgi dolsa insanlığın başaramayacağı hiç bir şey yoktur, Allah'ın izniyle Emine İpek
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.