Emine IPEK
Köşe Yazarı
Emine IPEK
 

Bir Çocuk Gülüşü Aldım Bu Gün Tâa Yüreğinden.

Bir Çocuk Gülüşü Aldım Bu Gün Tâa Yüreğinden. Tertemiz... Saf... Berrak... En içten masumca bir tutam sevgi dolu gülücük. Hava çok sıcak ve bunaltıcı yolda yürüyorum.. Yolda dondurma yemek pek adetim değildir aslında. Öyle sıcak ki hava bir an "canım dondurma çekti alsammı, almasammı, neyse alayım tenha bir yolda yürür yerim" diye düşündüm. Tenha bir sokağa geçtim dondurmamı yiyerek yürüyorum bir an arkamda yan tarafta bir çocuk dikkatimi çekti, bakıp gülümsedim ve yürüdüm. Çocukta tuhaf bir bakış vardı bir an elimde dondurma olduğu aklıma geldi. İçim o kadar acayip oldu ki arkamı dönüp baktığımda çocuk elini yüzüne koymuş hâlâ bana bakmakta olduğunu farkettim . Bir an şaşkınlıkla orada kala kaldım. Ne yabilirdim. Döndüm. Usulca yanına gittim, yanına gidince ister istemez biraz tedirgin oldu olmakta zorundaydı, zira insanlıkta güven kalmamıştı ki. Çok yaklaşmadan biraz sohbet etmeye çalıştım, biraz konuştuk ama çok çekinerek, çok da konuşmak istemiyordu. -Ben dondurmayı çok severim dedim. -Bende çok severim ama, dedi...! -Ama bizim çok paramız yokki... Çünkü benim babam yok yoook" dedi O an tüm vücudum diken diken olmuştu, içim buz tuttu sanki o an... Bu söz bana hiç yabancı gelmemişti ki... "Sadece bir dondurma" ne kadar basit bir şey değilmi..? O yere süzülen gözleri... O kalpten konuşulan sözleri... O kadar net duyuyordum ki... O bunu anlayamamıştı ki minicik yüreğiyle... Nereden bilecekti, o ablanında babasını hiç göremediğini? Baba yokluğunun ne demek olduğunu bildiğini. Nerden bilecekti ki "Seninle birşey yapalım mı? dedim. "Evin yakın mı?" -Evet dedi. -Bağırsan annen duyar mı? dedim. Biraz korkarak, biraz ürkekce, şaşkınca, haklıca; "evet" dedi. O zaman kapınıza gidelim annene seslenelim mi? dedim. -Olur dedi. Gittik. Anne ile biraz sohbet ettik ve anneden izin aldık. Annesine bu gün içimden bu minik oğlumla azıcık kendimizi şımartalım biraz alışveriş oyunu oynayalım mı? dedim. Ne demek istediğimi anlamıştı hafif bir tebessümle; "peki" dedi. -Ben yabancıyım oğlunuzu size teslim edene kadar balkondan bakabilirsiniz. dedim ve biraz daha rahatladı anne ve çok sevindim. -"Gel" dedim miniğim. Girdik markete. -"Canın en çok neyi istiyorsa ondan almaya başla, ne istersen alabilirsin. Bu gün ikimizin günü olsun mu? dedim. -Olsun dedi kocaman gülerek. -Hadi başlayalım dedim. Ne aldı biliyormusunuz? Sadece dört tane dondurma. Kasaya geldi ben neden başka birşey almadı düşüncesiyle yüzüne bakarken, bana şu cevabı verdi. -Ama biz 4 kişiyiz. Bir annem, iki kardeşim var... O minik yüreği, yüreğime sokasım geldi o an... Güldüm... Çok güzel bebeğim. Bak burda çok güzel çikolatalarda var. 4 tane de ondan aldı. Minik yüreğin terbiyesine her şeye sahip olamadığı halde tok yüreğine, gönlüne hayran kalmıştım. Onu yetiştiren anneye de hayran kalmıştım... O günkü dünyalara değer mutluluğumun bir kaç satırını sizlerle paylaşmak istedim sadece... Sonrası nemi oldu? Evet, bir babanın eksikliğini dünyaları versen dolduramayız ama şunu bilin sadece gerekeninden fazlası çok güzel şeyler oldu... Minicik yüreklerden unutamayacağım kocaman gülücükler ve dualar kazandım. Bana dünyaları verseler bu kadar mutlu huzurlu olamazdım... Bu yüzden şimdi dondurmayı daha çok seviyorum. Çünkü micik bedenlerde kocaman sevgi dolu yürekleri tanıma sebebim oldu. Tesekkür koca yürekli çocuk... Teşekkürler seni yetiştiren melek annene. Herşey gönlünüzce olsun. Emine İPEK
Ekleme Tarihi: 01 Haziran 2021 - Salı

Bir Çocuk Gülüşü Aldım Bu Gün Tâa Yüreğinden.

Bir Çocuk Gülüşü Aldım Bu Gün Tâa Yüreğinden. Tertemiz... Saf... Berrak... En içten masumca bir tutam sevgi dolu gülücük. Hava çok sıcak ve bunaltıcı yolda yürüyorum.. Yolda dondurma yemek pek adetim değildir aslında. Öyle sıcak ki hava bir an "canım dondurma çekti alsammı, almasammı, neyse alayım tenha bir yolda yürür yerim" diye düşündüm. Tenha bir sokağa geçtim dondurmamı yiyerek yürüyorum bir an arkamda yan tarafta bir çocuk dikkatimi çekti, bakıp gülümsedim ve yürüdüm. Çocukta tuhaf bir bakış vardı bir an elimde dondurma olduğu aklıma geldi. İçim o kadar acayip oldu ki arkamı dönüp baktığımda çocuk elini yüzüne koymuş hâlâ bana bakmakta olduğunu farkettim . Bir an şaşkınlıkla orada kala kaldım. Ne yabilirdim. Döndüm. Usulca yanına gittim, yanına gidince ister istemez biraz tedirgin oldu olmakta zorundaydı, zira insanlıkta güven kalmamıştı ki. Çok yaklaşmadan biraz sohbet etmeye çalıştım, biraz konuştuk ama çok çekinerek, çok da konuşmak istemiyordu. -Ben dondurmayı çok severim dedim. -Bende çok severim ama, dedi...! -Ama bizim çok paramız yokki... Çünkü benim babam yok yoook" dedi O an tüm vücudum diken diken olmuştu, içim buz tuttu sanki o an... Bu söz bana hiç yabancı gelmemişti ki... "Sadece bir dondurma" ne kadar basit bir şey değilmi..? O yere süzülen gözleri... O kalpten konuşulan sözleri... O kadar net duyuyordum ki... O bunu anlayamamıştı ki minicik yüreğiyle... Nereden bilecekti, o ablanında babasını hiç göremediğini? Baba yokluğunun ne demek olduğunu bildiğini. Nerden bilecekti ki "Seninle birşey yapalım mı? dedim. "Evin yakın mı?" -Evet dedi. -Bağırsan annen duyar mı? dedim. Biraz korkarak, biraz ürkekce, şaşkınca, haklıca; "evet" dedi. O zaman kapınıza gidelim annene seslenelim mi? dedim. -Olur dedi. Gittik. Anne ile biraz sohbet ettik ve anneden izin aldık. Annesine bu gün içimden bu minik oğlumla azıcık kendimizi şımartalım biraz alışveriş oyunu oynayalım mı? dedim. Ne demek istediğimi anlamıştı hafif bir tebessümle; "peki" dedi. -Ben yabancıyım oğlunuzu size teslim edene kadar balkondan bakabilirsiniz. dedim ve biraz daha rahatladı anne ve çok sevindim. -"Gel" dedim miniğim. Girdik markete. -"Canın en çok neyi istiyorsa ondan almaya başla, ne istersen alabilirsin. Bu gün ikimizin günü olsun mu? dedim. -Olsun dedi kocaman gülerek. -Hadi başlayalım dedim. Ne aldı biliyormusunuz? Sadece dört tane dondurma. Kasaya geldi ben neden başka birşey almadı düşüncesiyle yüzüne bakarken, bana şu cevabı verdi. -Ama biz 4 kişiyiz. Bir annem, iki kardeşim var... O minik yüreği, yüreğime sokasım geldi o an... Güldüm... Çok güzel bebeğim. Bak burda çok güzel çikolatalarda var. 4 tane de ondan aldı. Minik yüreğin terbiyesine her şeye sahip olamadığı halde tok yüreğine, gönlüne hayran kalmıştım. Onu yetiştiren anneye de hayran kalmıştım... O günkü dünyalara değer mutluluğumun bir kaç satırını sizlerle paylaşmak istedim sadece... Sonrası nemi oldu? Evet, bir babanın eksikliğini dünyaları versen dolduramayız ama şunu bilin sadece gerekeninden fazlası çok güzel şeyler oldu... Minicik yüreklerden unutamayacağım kocaman gülücükler ve dualar kazandım. Bana dünyaları verseler bu kadar mutlu huzurlu olamazdım... Bu yüzden şimdi dondurmayı daha çok seviyorum. Çünkü micik bedenlerde kocaman sevgi dolu yürekleri tanıma sebebim oldu. Tesekkür koca yürekli çocuk... Teşekkürler seni yetiştiren melek annene. Herşey gönlünüzce olsun. Emine İPEK
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.