EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

ÇALIŞMAYAN EV HANIMLARINA DAİR

<p>Toplumda &ccedil;ok&ccedil;a sorulan bir soruya otomatik refleks olarak verdiğimiz cevap olduk&ccedil;a manidardır. D&uuml;ş&uuml;nmeden ve de dilimize pelesenk olmuş bir şekilde bir &ccedil;ırpıda aynı şeyi tekrar edip dururuz. Bu ise ev hanımlarına yapılmış b&uuml;y&uuml;k haksızlık ve de saygısızlıktır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Meşhur soru; <em>&ldquo;Eşiniz &ccedil;alışıyor mu?&rdquo;</em> &lsquo;dur. Alınan cevap b&uuml;y&uuml;k ittifakla, <em>&ldquo;Hayır, &ccedil;alışmıyor! Ev hanımı&rdquo;</em> şeklinde olmaktadır. &Ccedil;alışmayı sadece para kazanmak olarak g&ouml;ren zihniyetin bilin&ccedil;altının yansıması bu husus genetik olarak nesilden ge&ccedil;en bir durumdur. Oysaki evdeki; &ccedil;amaşır, bulaşık, yemek, &uuml;t&uuml;, temizlik, &ccedil;ocuk bakımı vs. işleri acaba para ile yaptıracak olsaydık bunlarla başa &ccedil;ıkmamız m&uuml;mk&uuml;n olabilir miydi? Buradaki hassas dengeleri hesaba katmadan, kadını hafife almak ve yaptıklarını iş/&ccedil;alışma olarak g&ouml;rmeyen zihniyete kalp g&ouml;z&uuml;n&uuml;n a&ccedil;ılması i&ccedil;in dua etmek gerekir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ev hanımının mesai kavramı yoktur, fazla mesai yaptığı i&ccedil;in ek &uuml;creti yine yoktur, hele tatili hi&ccedil; yoktur. Bu kadar ağır şartlarda &ccedil;alışan ve d&uuml;nyanın en ağır iş&ccedil;iliğini yapan birisini <em>&ldquo;&Ccedil;alışmıyor</em>!&rdquo; Diye addetmek ayıptır, g&uuml;nahtır. &Uuml;stelikte inancımıza g&ouml;re b&uuml;t&uuml;n bunları yapmak zorunda da değildir. Bir de İslam&rsquo;ın kadına gereken değeri vermediği safsatası dile getirilmektedir ki en basit ifadesi ile art niyet yoksa bile bilgisizliktir. Buradaki en b&uuml;y&uuml;k hata, kadının aleyhine bir&ccedil;ok uygulamayı dinimizin emri gibi g&ouml;rmektir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Cenneti bile annelerin ayakları altına sermiş bir dinin kadına bakış a&ccedil;ısının başka t&uuml;rl&uuml; olması d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemezdi. Peygamber efendimizin (Sav) &ccedil;ok sevdiği eşi Hatice&rsquo;yi de kaybettiği yılı acısının b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etmek adına <strong><em><u>&ldquo;H&uuml;z&uuml;n yılı</u></em></strong>&rdquo; ilan etmiştir. Bazı kesimler kadın-erkek eşitliğini &ouml;ne s&uuml;rerek s&ouml;zde adalet tesisi etmeye &ccedil;alışmaktadırlar. Oysaki kadın ve erkek yaratılış olarak farklıdır. Fiziki olarak ta, duygusal olarak ta fıtratta bir eşitlik s&ouml;z konusu değildir. Hatta kadınlara bu durumlarından dolayı pozitif ayrımcılık bile yapılmıştır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İslam&rsquo;a g&ouml;re bu d&uuml;nyada insanı mutlu ve mesut eden unsurların başında; Saliha bir eş, geniş bir ev ve iyi bir binit yer almaktadır. Saliha kadınların &ouml;zellikleri saymakla bitmez. Bunlar &ouml;zet olarak; huzurdur, şefkattir, merhamettir, iffettir, hay&acirc;dır, tevazudur, c&ouml;mertliktir, zarafettir, sırdır, evini aydınlatan billur bir avizedir, vesselam.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; ev hanımları başımızın tacı, g&ouml;nl&uuml;m&uuml;z&uuml;n s&uuml;ruru olarak her iki cihanda da saadet sigortamızdır. Batı toplumunda olduğu gibi sadece 8 Martta kapitalizmin bir objesi olarak, t&uuml;ketimin bir aracı olarak g&ouml;rmek yanlıştır. Batının değerleri ile kadınlarımızı y&uuml;celmemiz s&ouml;z konusu değildir. Kendi &ouml;z&uuml;m&uuml;ze d&ouml;n&uuml;p, kendi değerlerimize sahip &ccedil;ıktığımız da her g&uuml;n&uuml; kadınlar g&uuml;n&uuml; olacaktır.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2020 - Pazartesi

ÇALIŞMAYAN EV HANIMLARINA DAİR

<p>Toplumda &ccedil;ok&ccedil;a sorulan bir soruya otomatik refleks olarak verdiğimiz cevap olduk&ccedil;a manidardır. D&uuml;ş&uuml;nmeden ve de dilimize pelesenk olmuş bir şekilde bir &ccedil;ırpıda aynı şeyi tekrar edip dururuz. Bu ise ev hanımlarına yapılmış b&uuml;y&uuml;k haksızlık ve de saygısızlıktır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Meşhur soru; <em>&ldquo;Eşiniz &ccedil;alışıyor mu?&rdquo;</em> &lsquo;dur. Alınan cevap b&uuml;y&uuml;k ittifakla, <em>&ldquo;Hayır, &ccedil;alışmıyor! Ev hanımı&rdquo;</em> şeklinde olmaktadır. &Ccedil;alışmayı sadece para kazanmak olarak g&ouml;ren zihniyetin bilin&ccedil;altının yansıması bu husus genetik olarak nesilden ge&ccedil;en bir durumdur. Oysaki evdeki; &ccedil;amaşır, bulaşık, yemek, &uuml;t&uuml;, temizlik, &ccedil;ocuk bakımı vs. işleri acaba para ile yaptıracak olsaydık bunlarla başa &ccedil;ıkmamız m&uuml;mk&uuml;n olabilir miydi? Buradaki hassas dengeleri hesaba katmadan, kadını hafife almak ve yaptıklarını iş/&ccedil;alışma olarak g&ouml;rmeyen zihniyete kalp g&ouml;z&uuml;n&uuml;n a&ccedil;ılması i&ccedil;in dua etmek gerekir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ev hanımının mesai kavramı yoktur, fazla mesai yaptığı i&ccedil;in ek &uuml;creti yine yoktur, hele tatili hi&ccedil; yoktur. Bu kadar ağır şartlarda &ccedil;alışan ve d&uuml;nyanın en ağır iş&ccedil;iliğini yapan birisini <em>&ldquo;&Ccedil;alışmıyor</em>!&rdquo; Diye addetmek ayıptır, g&uuml;nahtır. &Uuml;stelikte inancımıza g&ouml;re b&uuml;t&uuml;n bunları yapmak zorunda da değildir. Bir de İslam&rsquo;ın kadına gereken değeri vermediği safsatası dile getirilmektedir ki en basit ifadesi ile art niyet yoksa bile bilgisizliktir. Buradaki en b&uuml;y&uuml;k hata, kadının aleyhine bir&ccedil;ok uygulamayı dinimizin emri gibi g&ouml;rmektir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Cenneti bile annelerin ayakları altına sermiş bir dinin kadına bakış a&ccedil;ısının başka t&uuml;rl&uuml; olması d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemezdi. Peygamber efendimizin (Sav) &ccedil;ok sevdiği eşi Hatice&rsquo;yi de kaybettiği yılı acısının b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etmek adına <strong><em><u>&ldquo;H&uuml;z&uuml;n yılı</u></em></strong>&rdquo; ilan etmiştir. Bazı kesimler kadın-erkek eşitliğini &ouml;ne s&uuml;rerek s&ouml;zde adalet tesisi etmeye &ccedil;alışmaktadırlar. Oysaki kadın ve erkek yaratılış olarak farklıdır. Fiziki olarak ta, duygusal olarak ta fıtratta bir eşitlik s&ouml;z konusu değildir. Hatta kadınlara bu durumlarından dolayı pozitif ayrımcılık bile yapılmıştır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İslam&rsquo;a g&ouml;re bu d&uuml;nyada insanı mutlu ve mesut eden unsurların başında; Saliha bir eş, geniş bir ev ve iyi bir binit yer almaktadır. Saliha kadınların &ouml;zellikleri saymakla bitmez. Bunlar &ouml;zet olarak; huzurdur, şefkattir, merhamettir, iffettir, hay&acirc;dır, tevazudur, c&ouml;mertliktir, zarafettir, sırdır, evini aydınlatan billur bir avizedir, vesselam.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; ev hanımları başımızın tacı, g&ouml;nl&uuml;m&uuml;z&uuml;n s&uuml;ruru olarak her iki cihanda da saadet sigortamızdır. Batı toplumunda olduğu gibi sadece 8 Martta kapitalizmin bir objesi olarak, t&uuml;ketimin bir aracı olarak g&ouml;rmek yanlıştır. Batının değerleri ile kadınlarımızı y&uuml;celmemiz s&ouml;z konusu değildir. Kendi &ouml;z&uuml;m&uuml;ze d&ouml;n&uuml;p, kendi değerlerimize sahip &ccedil;ıktığımız da her g&uuml;n&uuml; kadınlar g&uuml;n&uuml; olacaktır.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.