EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

ÇARPIK YAPILAŞM VE ESTETİK KAYGISI

<p>İnsanoğlunun ge&ccedil;mişten g&uuml;m&uuml;m&uuml;ze en temel ihtiya&ccedil;larından birisi barınma ile ilgili olmuştur. Yaşadığı b&ouml;lgenin coğrafi yapısı, iklimi, konumu ve yapı malzemelerinin tedariki bu &ouml;nemli ihtiyacın giderilmesinde dış etken olarak karşımıza &ccedil;ıkmaktadır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kutuplarda ki birisi, kardan inşa ettiği iglolarda yaşarken, Afrika &ccedil;&ouml;l&uuml;nde yaşam m&uuml;cadelesi veren birisi i&ccedil;in &ccedil;&ouml;pten samandan yaptığı barınak işini g&ouml;rmektedir. &Ouml;zetle ihtiya&ccedil; ve imk&acirc;nların &ccedil;akışması s&ouml;z konudur. Eskiden g&ouml;&ccedil;ebe ve yarı g&ouml;&ccedil;ebe toplumlarda yerleşik d&uuml;zen olmadığı i&ccedil;in mimari ve estetik kaygısı g&ouml;z ardı edilmiştir. Hatta g&ouml;z ardı edilmenin &ouml;tesinde kimsenin derdi olmamıştır.</p> <p>Fakat yerleşik d&uuml;zene ge&ccedil;ilmesi bunun yanında refah seviyesi ile doğru orantılı olarak bu temel ihtiya&ccedil; mimari ve estetik kaygının ortaya &ccedil;ıkmasına zemin hazırlamıştır. Ge&ccedil;miş asırlarda rant kavramı ve kaygısı olmadığı i&ccedil;in insanların i&ccedil;inde mutlu olacakları ve g&ouml;ze hoş gelen ihtiyaca binaen evler inşa edilmiştir. Daha sonraki yıllarda n&uuml;fusun hızla artması, k&ouml;yden kente g&ouml;&ccedil; ile birlikte gecekondu k&uuml;lt&uuml;r&uuml; ortaya &ccedil;ıkmıştır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde kendi yaşadığımız &ccedil;evremize baktığımız zaman onlarca-binlerce yapıda mimari estetik kaygısının olmadığı g&ouml;r&uuml;lecektir. Birbirinin k&ouml;t&uuml; kopyası beton yığınları ile adeta g&ouml;z zevkimiz iğfal edilmektedir. Konutların dışında, kamu binaları ve resmi binalarda aynı akımdan nasibini alarak k&ouml;t&uuml; mimari &ouml;rnekler ortaya koymuşlardır. Bu kadar &uuml;niversitemiz bunlarda y&uuml;zlerce mimarlık fak&uuml;ltesi olmasına rağmen bu konuda milli bir politika oluşturamamış olmamızda eğitimin başka bir sorunu olmaktadır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bilimde, teknolojide, sanayide ve end&uuml;stride bu kadar aşama kaydedilmiş olmasına rağmen mimarlıkta adeta geriye gidilmiştir. Halen daha asırlar &ouml;ncesinde inşa edilen anıt yapılar &ouml;v&uuml;n&ccedil; kaynağı olarak g&ouml;sterilmesi mimarlık/estetik/sanat tarihi a&ccedil;ısından kaygı vericidir. Bu konuda tek&acirc;m&uuml;l g&ouml;sterememiş olmamızın izahı yoktur.</p> <p>İnsanların a&ccedil; g&ouml;zl&uuml;l&uuml;ğ&uuml;, tamahı, hırsı bunun yanında kanunların s&uuml;rekli değişiyor olması mimari &uuml;slubu yerle yeksan etmiştir. B&uuml;y&uuml;k şehirlerde arsaların kıt ve &ccedil;ok pahalı olması dikey mimarinin ka&ccedil;ınılmaz olarak tercih edilmesi sonucunu doğurmuştur. Bunun i&ccedil;in iki katlı bah&ccedil;eli ferah ve geniş evler ancak fotoğraf arşivlerinde kendilerine yer bulmuşlardır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yaşadığım kente baktığımda ge&ccedil;mişten kalanları g&ouml;z ardı edersek estetik kaygılarla &uuml;retilmiş bir tek mimari yapıya rastlayamamış olmanın derin h&uuml;zn&uuml;n&uuml; yaşıyorum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; her konuda geliştik, ilerledik ivme kazandık sınıf atladık fakat en temel ihtiyacımız barınma konusunda kimse mutlu değil. Konserve kutusu, kapan veya bulutların arasında ahşap g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; nefes almayan binalarda adeta &ccedil;&uuml;r&uuml;yoruz.</p> <p>Saygılarımla,</p>
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2019 - Perşembe

ÇARPIK YAPILAŞM VE ESTETİK KAYGISI

<p>İnsanoğlunun ge&ccedil;mişten g&uuml;m&uuml;m&uuml;ze en temel ihtiya&ccedil;larından birisi barınma ile ilgili olmuştur. Yaşadığı b&ouml;lgenin coğrafi yapısı, iklimi, konumu ve yapı malzemelerinin tedariki bu &ouml;nemli ihtiyacın giderilmesinde dış etken olarak karşımıza &ccedil;ıkmaktadır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kutuplarda ki birisi, kardan inşa ettiği iglolarda yaşarken, Afrika &ccedil;&ouml;l&uuml;nde yaşam m&uuml;cadelesi veren birisi i&ccedil;in &ccedil;&ouml;pten samandan yaptığı barınak işini g&ouml;rmektedir. &Ouml;zetle ihtiya&ccedil; ve imk&acirc;nların &ccedil;akışması s&ouml;z konudur. Eskiden g&ouml;&ccedil;ebe ve yarı g&ouml;&ccedil;ebe toplumlarda yerleşik d&uuml;zen olmadığı i&ccedil;in mimari ve estetik kaygısı g&ouml;z ardı edilmiştir. Hatta g&ouml;z ardı edilmenin &ouml;tesinde kimsenin derdi olmamıştır.</p> <p>Fakat yerleşik d&uuml;zene ge&ccedil;ilmesi bunun yanında refah seviyesi ile doğru orantılı olarak bu temel ihtiya&ccedil; mimari ve estetik kaygının ortaya &ccedil;ıkmasına zemin hazırlamıştır. Ge&ccedil;miş asırlarda rant kavramı ve kaygısı olmadığı i&ccedil;in insanların i&ccedil;inde mutlu olacakları ve g&ouml;ze hoş gelen ihtiyaca binaen evler inşa edilmiştir. Daha sonraki yıllarda n&uuml;fusun hızla artması, k&ouml;yden kente g&ouml;&ccedil; ile birlikte gecekondu k&uuml;lt&uuml;r&uuml; ortaya &ccedil;ıkmıştır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde kendi yaşadığımız &ccedil;evremize baktığımız zaman onlarca-binlerce yapıda mimari estetik kaygısının olmadığı g&ouml;r&uuml;lecektir. Birbirinin k&ouml;t&uuml; kopyası beton yığınları ile adeta g&ouml;z zevkimiz iğfal edilmektedir. Konutların dışında, kamu binaları ve resmi binalarda aynı akımdan nasibini alarak k&ouml;t&uuml; mimari &ouml;rnekler ortaya koymuşlardır. Bu kadar &uuml;niversitemiz bunlarda y&uuml;zlerce mimarlık fak&uuml;ltesi olmasına rağmen bu konuda milli bir politika oluşturamamış olmamızda eğitimin başka bir sorunu olmaktadır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bilimde, teknolojide, sanayide ve end&uuml;stride bu kadar aşama kaydedilmiş olmasına rağmen mimarlıkta adeta geriye gidilmiştir. Halen daha asırlar &ouml;ncesinde inşa edilen anıt yapılar &ouml;v&uuml;n&ccedil; kaynağı olarak g&ouml;sterilmesi mimarlık/estetik/sanat tarihi a&ccedil;ısından kaygı vericidir. Bu konuda tek&acirc;m&uuml;l g&ouml;sterememiş olmamızın izahı yoktur.</p> <p>İnsanların a&ccedil; g&ouml;zl&uuml;l&uuml;ğ&uuml;, tamahı, hırsı bunun yanında kanunların s&uuml;rekli değişiyor olması mimari &uuml;slubu yerle yeksan etmiştir. B&uuml;y&uuml;k şehirlerde arsaların kıt ve &ccedil;ok pahalı olması dikey mimarinin ka&ccedil;ınılmaz olarak tercih edilmesi sonucunu doğurmuştur. Bunun i&ccedil;in iki katlı bah&ccedil;eli ferah ve geniş evler ancak fotoğraf arşivlerinde kendilerine yer bulmuşlardır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yaşadığım kente baktığımda ge&ccedil;mişten kalanları g&ouml;z ardı edersek estetik kaygılarla &uuml;retilmiş bir tek mimari yapıya rastlayamamış olmanın derin h&uuml;zn&uuml;n&uuml; yaşıyorum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; her konuda geliştik, ilerledik ivme kazandık sınıf atladık fakat en temel ihtiyacımız barınma konusunda kimse mutlu değil. Konserve kutusu, kapan veya bulutların arasında ahşap g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; nefes almayan binalarda adeta &ccedil;&uuml;r&uuml;yoruz.</p> <p>Saygılarımla,</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.