EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

DEĞERLERİMİZİ KIYMETLENDİRMENİN KAYGISINI İÇİMİZDE HİSSETMEK

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">İnsanı bir&ccedil;ok şekilde tarif edebilirsiniz. Bu felsefecilere g&ouml;re farklı, sosyologlara g&ouml;re farklı, antropologlara g&ouml;re farklı ve ilahiyat&ccedil;ılara g&ouml;re farklıdır. Fakat bunların ortak noktada buluştukları tek konu; insanın değer &uuml;retiyor olmasıdır.<br /> Değerlerimizi de kıymet verdiğimiz şeyler olarak basit&ccedil;e ifade edersek; insan hem &uuml;reten, hem t&uuml;keten hem de bir değer olarak en &uuml;st&uuml;n mertebededir. İnsanı y&uuml;celten, fazilet ve erdemleri ise; adaleti, şecaati, iffeti ve hikmetidir. Bunlar olmadan insanın eşrefi mahl&ucirc;kat olması s&ouml;z konusu değildir. Eşrefi mahl&ucirc;kat, bir Kur&rsquo;an ifadesi olarak yaratılmışların en &uuml;st&uuml;n mertebesidir. İnsanı y&uuml;celten ve ona değer katan erdemleri tek tek incelediğimiz de meseleye yeni bir boyut katmış oluruz. B&ouml;ylece algı d&uuml;nyamız ve vizyonumuzla alakalı bir seviye ortaya koyarak bir &uuml;st mertebeye ge&ccedil;miş oluruz.<br /> Adalet: Bu kavramı sadece mahkemedeki adalet olarak d&uuml;ş&uuml;nmemek gerekir. Bunu en basitinden en karmaşığına bir olay karşısında ortaya koyduğumuz tutum belirlemektedir. Yani doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyebilme cesaretini her ortamda ve her şartta g&ouml;sterebilme tutarlılığı olarak d&uuml;ş&uuml;nmek gerekir.<br /> Şecaat: S&ouml;zl&uuml;k anlamı olarak; cesaret, yiğitlik ve kahramanlık olsa da buradaki anlamı, &ouml;fkeyi dolayısı ile insanın kendisini frenlemesi olarak anlamak gerekir. Yani &ouml;zet olarak &ldquo;diklenmeden dik durmak&rdquo; olarak ifade etmek yanlış olmayacaktır.<br /> İffet: Bunu hep namus kavramı olarak g&ouml;rsek de aynı zamanda; k&ouml;t&uuml; iş ve s&ouml;zlerden uzaklaşma olarak almakta lazımdır. G&uuml;nl&uuml;k hayatta yaptığımız her işi helal dairesinde yapmak, İslam&rsquo;ın &ccedil;izmiş olduğu &ccedil;er&ccedil;evenin dışına &ccedil;ıkmamak olarak g&ouml;rmek gerekir.<br /> Hikmet: Bilgi, bilgelik ve bilinemeyen neden olarak s&ouml;zl&uuml;k anlamıyla ifade edebiliriz. Bunun &ouml;tesinde &ouml;ğrenmeye, anlamaya, sorgulamaya a&ccedil; ve a&ccedil;ık olarak da g&ouml;rmek gerekir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde klasik ifade ile &ldquo;bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı&rdquo; &ouml;rnek g&ouml;sterebiliriz.<br /> B&uuml;t&uuml;n bu faziletleri yerli yerine oturttuğumuz zaman bireyi d&uuml;zeltmiş olacağız. Bireyi d&uuml;zelttiğimizde de toplum haliyle d&uuml;zelmiş olacaktır. Bu durum tabi bu kadar kolay olmayacaktır ama en azından bu yola girmiş olmak da bir erdemdir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Vizyon ve algıyı değiştirmek i&ccedil;in illa da dibe vurmak gerekmiyor, bu ger&ccedil;eği g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak toplumun t&uuml;m kesim ve kurumları ile birlikte bu planı yapmak zorundayız.<br /> Sonu&ccedil; olarak; insan sosyal bir varlıktır. Buna bağlı olarak ihtiya&ccedil;ları vardır, bunun &ouml;tesinde de değerlerinin olması ve bunu kıymetlendirmesi gerekmektedir. Bu duyguyu i&ccedil;imizde hissedip, arınma adına bir yolculuğa &ccedil;ıkmaz isek girdiğimiz t&uuml;nelde ışığı g&ouml;rmemiz m&uuml;mk&uuml;n olmayacaktır.<br /> Esenlik dileklerimle,<br /> Erol Aydın</div>
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2020 - Perşembe

DEĞERLERİMİZİ KIYMETLENDİRMENİN KAYGISINI İÇİMİZDE HİSSETMEK

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">İnsanı bir&ccedil;ok şekilde tarif edebilirsiniz. Bu felsefecilere g&ouml;re farklı, sosyologlara g&ouml;re farklı, antropologlara g&ouml;re farklı ve ilahiyat&ccedil;ılara g&ouml;re farklıdır. Fakat bunların ortak noktada buluştukları tek konu; insanın değer &uuml;retiyor olmasıdır.<br /> Değerlerimizi de kıymet verdiğimiz şeyler olarak basit&ccedil;e ifade edersek; insan hem &uuml;reten, hem t&uuml;keten hem de bir değer olarak en &uuml;st&uuml;n mertebededir. İnsanı y&uuml;celten, fazilet ve erdemleri ise; adaleti, şecaati, iffeti ve hikmetidir. Bunlar olmadan insanın eşrefi mahl&ucirc;kat olması s&ouml;z konusu değildir. Eşrefi mahl&ucirc;kat, bir Kur&rsquo;an ifadesi olarak yaratılmışların en &uuml;st&uuml;n mertebesidir. İnsanı y&uuml;celten ve ona değer katan erdemleri tek tek incelediğimiz de meseleye yeni bir boyut katmış oluruz. B&ouml;ylece algı d&uuml;nyamız ve vizyonumuzla alakalı bir seviye ortaya koyarak bir &uuml;st mertebeye ge&ccedil;miş oluruz.<br /> Adalet: Bu kavramı sadece mahkemedeki adalet olarak d&uuml;ş&uuml;nmemek gerekir. Bunu en basitinden en karmaşığına bir olay karşısında ortaya koyduğumuz tutum belirlemektedir. Yani doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyebilme cesaretini her ortamda ve her şartta g&ouml;sterebilme tutarlılığı olarak d&uuml;ş&uuml;nmek gerekir.<br /> Şecaat: S&ouml;zl&uuml;k anlamı olarak; cesaret, yiğitlik ve kahramanlık olsa da buradaki anlamı, &ouml;fkeyi dolayısı ile insanın kendisini frenlemesi olarak anlamak gerekir. Yani &ouml;zet olarak &ldquo;diklenmeden dik durmak&rdquo; olarak ifade etmek yanlış olmayacaktır.<br /> İffet: Bunu hep namus kavramı olarak g&ouml;rsek de aynı zamanda; k&ouml;t&uuml; iş ve s&ouml;zlerden uzaklaşma olarak almakta lazımdır. G&uuml;nl&uuml;k hayatta yaptığımız her işi helal dairesinde yapmak, İslam&rsquo;ın &ccedil;izmiş olduğu &ccedil;er&ccedil;evenin dışına &ccedil;ıkmamak olarak g&ouml;rmek gerekir.<br /> Hikmet: Bilgi, bilgelik ve bilinemeyen neden olarak s&ouml;zl&uuml;k anlamıyla ifade edebiliriz. Bunun &ouml;tesinde &ouml;ğrenmeye, anlamaya, sorgulamaya a&ccedil; ve a&ccedil;ık olarak da g&ouml;rmek gerekir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde klasik ifade ile &ldquo;bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı&rdquo; &ouml;rnek g&ouml;sterebiliriz.<br /> B&uuml;t&uuml;n bu faziletleri yerli yerine oturttuğumuz zaman bireyi d&uuml;zeltmiş olacağız. Bireyi d&uuml;zelttiğimizde de toplum haliyle d&uuml;zelmiş olacaktır. Bu durum tabi bu kadar kolay olmayacaktır ama en azından bu yola girmiş olmak da bir erdemdir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Vizyon ve algıyı değiştirmek i&ccedil;in illa da dibe vurmak gerekmiyor, bu ger&ccedil;eği g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak toplumun t&uuml;m kesim ve kurumları ile birlikte bu planı yapmak zorundayız.<br /> Sonu&ccedil; olarak; insan sosyal bir varlıktır. Buna bağlı olarak ihtiya&ccedil;ları vardır, bunun &ouml;tesinde de değerlerinin olması ve bunu kıymetlendirmesi gerekmektedir. Bu duyguyu i&ccedil;imizde hissedip, arınma adına bir yolculuğa &ccedil;ıkmaz isek girdiğimiz t&uuml;nelde ışığı g&ouml;rmemiz m&uuml;mk&uuml;n olmayacaktır.<br /> Esenlik dileklerimle,<br /> Erol Aydın</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.