EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

DİKLENMEKLE, DİK DURMAK ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ

<p>G&uuml;nl&uuml;k hayatta, kişisel kazanımlarımızın muhafazası, haklarımızın heba olmaması ve mağdur duruma d&uuml;şmemek adına kendimizi korumamız ka&ccedil;ınılmadır. Bunu yaparken de diklenmeden dik durmak gerektiği &ccedil;ok a&ccedil;ıktır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Diklenmekle ile dik durmak arasındaki farka baktığımız zaman mesele daha iyi anlaşılacaktır. Diklenme;&nbsp; bir isyan, bir başkaldırı,&nbsp; bir bl&ouml;f, bir ret ve kabul etmemedir. Burada ki tutum ve davranışta, sağduyu ve soğukkanlılık mevcut değildir. Kişinin, fevri ve duygusal hareket ederek &uuml;ste &ccedil;ıkma &ccedil;alışma &ccedil;abası vardır. Haklı veya haksız olmasına bakılmaksızın mutlak galibiyet ateşi ile yanıp, tutuşulmaktadır. Kan beyine h&uuml;cum etmiş olup, sonunu d&uuml;ş&uuml;nmeden nefsinin galebe &ccedil;alması kişiyi yakıp, kavurmaktadır. Eylemin sonunda genellikle b&uuml;y&uuml;k bir pişmanlık ve nedamet yaşanmış olsa da o an i&ccedil;in kendini kontrol etmesi m&uuml;mk&uuml;n değildir. B&ouml;yle durumlarda hırs gelince, akıl baştan gitmiştir. B&uuml;t&uuml;n bu olumsuzluklardan dolayı diklenmek, horozlanmak sonu&ccedil;ları itibari ile insanı h&uuml;srana sevk eden bir hastalık ve kişisel bozukluktur.</p> <p>Dik durma ise; diklenmenin tamamen zıddı ile kaimdir. Hak bildiği dava uğrana; soğukkanlı ve sağduyu ile hareket etme kabiliyetidir. Fevri hareket etmeden meseleyi &ouml;n&uuml; ve arkası ile tahlil ederek en doğru kararı verme durumudur. Uzlaşma ve m&uuml;zakereye a&ccedil;ık bir tutum sergileyerek aklın ve mantığın &ouml;n planda olduğu bir tutum ve tavır sergilemektir. G&uuml;n&uuml;n sonunda ise; en kaotik ortamlarda bile meselenin suhuletle &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesine sundukları katkı ile &ouml;n plana &ccedil;ıkmaktadırlar.</p> <p>Diklenmek ile dik durmak arasında &ccedil;ok ince bir &ccedil;izgi olup, birbirine karıştırmamak gerekir. Olması gereken; diklenmeden, dik durabilmektir. Dik duracağım diye basiretten yoksun bir şekilde diklenmek hayırlı sonu&ccedil;lar doğurmayacaktır.</p> <p>G&uuml;nl&uuml;k hayatta; trafikte, otob&uuml;ste, metroda ve herhangi bir kuyrukta ortaya &ccedil;ıkan huzursuzlukların en temel sebebi, dik duracağım d&uuml;ş&uuml;ncesiyle gereksiz diklenmekten kaynaklanmaktadır. Dik kafalılık, alnının doğrusuna gitmek, her şeye karşı &ccedil;ıkmak bir hak arama m&uuml;cadelesi olmayıp kişisel ve ruhsal bir bozukluktur. Bu durumu bir zafiyet olarak g&ouml;rmedikleri i&ccedil;in bu t&uuml;r insanların ıslahı da m&uuml;mk&uuml;n değildir. Yiğitlik, &ldquo;&Ouml;fke anında kendini kontrol edebilmektir&rdquo; gibi bir&ccedil;ok deyim ve atas&ouml;z&uuml; meselenin &ouml;zeti gibidir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak; sosyal bir varlık olarak toplum i&ccedil;inde yaşamamız ka&ccedil;ınılmazdır. Kendi ve toplum huzurunun bozulmaması adına herkesin kendi mahrem sınırları i&ccedil;erisinde kalması gerekir. Dik duracağım diye haksız olarak diklenmek hem kendimizi mağdur edecek hem de toplum huzurunu bozacaktır. Herkes ve de hepimiz i&ccedil;in, g&uuml;n diklenmeden dik durma g&uuml;n&uuml;d&uuml;r.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2020 - Pazartesi

DİKLENMEKLE, DİK DURMAK ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ

<p>G&uuml;nl&uuml;k hayatta, kişisel kazanımlarımızın muhafazası, haklarımızın heba olmaması ve mağdur duruma d&uuml;şmemek adına kendimizi korumamız ka&ccedil;ınılmadır. Bunu yaparken de diklenmeden dik durmak gerektiği &ccedil;ok a&ccedil;ıktır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Diklenmekle ile dik durmak arasındaki farka baktığımız zaman mesele daha iyi anlaşılacaktır. Diklenme;&nbsp; bir isyan, bir başkaldırı,&nbsp; bir bl&ouml;f, bir ret ve kabul etmemedir. Burada ki tutum ve davranışta, sağduyu ve soğukkanlılık mevcut değildir. Kişinin, fevri ve duygusal hareket ederek &uuml;ste &ccedil;ıkma &ccedil;alışma &ccedil;abası vardır. Haklı veya haksız olmasına bakılmaksızın mutlak galibiyet ateşi ile yanıp, tutuşulmaktadır. Kan beyine h&uuml;cum etmiş olup, sonunu d&uuml;ş&uuml;nmeden nefsinin galebe &ccedil;alması kişiyi yakıp, kavurmaktadır. Eylemin sonunda genellikle b&uuml;y&uuml;k bir pişmanlık ve nedamet yaşanmış olsa da o an i&ccedil;in kendini kontrol etmesi m&uuml;mk&uuml;n değildir. B&ouml;yle durumlarda hırs gelince, akıl baştan gitmiştir. B&uuml;t&uuml;n bu olumsuzluklardan dolayı diklenmek, horozlanmak sonu&ccedil;ları itibari ile insanı h&uuml;srana sevk eden bir hastalık ve kişisel bozukluktur.</p> <p>Dik durma ise; diklenmenin tamamen zıddı ile kaimdir. Hak bildiği dava uğrana; soğukkanlı ve sağduyu ile hareket etme kabiliyetidir. Fevri hareket etmeden meseleyi &ouml;n&uuml; ve arkası ile tahlil ederek en doğru kararı verme durumudur. Uzlaşma ve m&uuml;zakereye a&ccedil;ık bir tutum sergileyerek aklın ve mantığın &ouml;n planda olduğu bir tutum ve tavır sergilemektir. G&uuml;n&uuml;n sonunda ise; en kaotik ortamlarda bile meselenin suhuletle &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesine sundukları katkı ile &ouml;n plana &ccedil;ıkmaktadırlar.</p> <p>Diklenmek ile dik durmak arasında &ccedil;ok ince bir &ccedil;izgi olup, birbirine karıştırmamak gerekir. Olması gereken; diklenmeden, dik durabilmektir. Dik duracağım diye basiretten yoksun bir şekilde diklenmek hayırlı sonu&ccedil;lar doğurmayacaktır.</p> <p>G&uuml;nl&uuml;k hayatta; trafikte, otob&uuml;ste, metroda ve herhangi bir kuyrukta ortaya &ccedil;ıkan huzursuzlukların en temel sebebi, dik duracağım d&uuml;ş&uuml;ncesiyle gereksiz diklenmekten kaynaklanmaktadır. Dik kafalılık, alnının doğrusuna gitmek, her şeye karşı &ccedil;ıkmak bir hak arama m&uuml;cadelesi olmayıp kişisel ve ruhsal bir bozukluktur. Bu durumu bir zafiyet olarak g&ouml;rmedikleri i&ccedil;in bu t&uuml;r insanların ıslahı da m&uuml;mk&uuml;n değildir. Yiğitlik, &ldquo;&Ouml;fke anında kendini kontrol edebilmektir&rdquo; gibi bir&ccedil;ok deyim ve atas&ouml;z&uuml; meselenin &ouml;zeti gibidir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak; sosyal bir varlık olarak toplum i&ccedil;inde yaşamamız ka&ccedil;ınılmazdır. Kendi ve toplum huzurunun bozulmaması adına herkesin kendi mahrem sınırları i&ccedil;erisinde kalması gerekir. Dik duracağım diye haksız olarak diklenmek hem kendimizi mağdur edecek hem de toplum huzurunu bozacaktır. Herkes ve de hepimiz i&ccedil;in, g&uuml;n diklenmeden dik durma g&uuml;n&uuml;d&uuml;r.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.