EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

ÇOCUKLUĞUMUZU TEMİZE ÇEKMEK!

ÇOCUKLUĞUMUZU TEMİZE ÇEKMEK!              Bir insanın yaşamında çocukluk en güzel anılar olarak hafızaya kazınsa da bu durum herkes için geçerli değil. Bazı insanlar hayata 1-0 önde başlamanın avantajı ile bunu ömür boyu kullanırken, bazıları tam tersi dezavantajı bir kimlik gibi üzerinde taşımak zorundadırlar.              Aileyi seçme şansımız olmadığına göre bunu alın yazısı ve kader çerçevesinde kabullenmekten başka yapacak bir şey yoktur. Çevrenizde gördüğünüz bazı insanların yüz hatlarına baktığınızda bazı izlerin yapışıp kaldığına şahit olursunuz. Bu durum aslında çocukluk anılarımızda oluşan acılarının yüz ifademize yansımasından başka bir şey değildir. Bu acılar ve izler öylesine derindir ki bunları hayatları boyunca silip atamazlar. Dışarıya gülücükler saçsa da içlerinin kan ağladığını sadece ve yalnızca kendileri bilirler. Bu durum; bir hüzün, bir acı, bir keder, bir yok oluş ve bir derbederlik şeklinde kendisini ele vermektedir.              Bu insanlar bu şekilde hayata karışsalar da çoluk-çocukları olsa da durumları değişmeyecektir. Kendi çocukluklarını temize çekmeleri söz konusu olmadığı için bunu kendi çocuklarında gerçekleştirmeye çalışırlar. Dolayısı ile kendi yaşamadıkları çocukluklarını ve bunun yanında hayallerini çocuklarında gerçekleştirmekle tatmin olurlar. Bu durumdan kendi çocukları mutlu ve mesuttur fakat aslında babalarının kendi çocukluğunu temize çektiğini asla anlamazlar.              İnsan et ve kemikten yaratılmış olsa da bir yanıyla da psikolojik bir varlıktır. Onu ayakta tutan manevi dinamikleri ve motivasyonudur. Bunu yok ettiğinizde o insanı yok etmeniz daha kolaydır. Bu yüzden bunu iyi bilen kişi ve kurumlar bunu psikolojik bir harp sanatı olarak gerektiğinde başarılı bir şekilde kullanmışlardır.              Evlenmek, yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak herkesin emeli olabilir. Bu durum doğal bir haktır fakat sorumsuz insanların bunu yaparken iki kere düşünmesi de elzemdir. O çocukların sadece karnını doyurmakla onu hayata hazırlayamazsınız. Onun kişilik kazanıp topluma her yönüyle sağlıklı bir şekilde karışması adına görev ve sorumluluklarınız sınırsızdır. Bunu gerçekleştirmediğinizde hem o çocuğu mutsuz etmiş olursunuz hem de toplumun bir parçası olarak genel bir huzursuzluğa sebep olursunuz.                           Sonuç olarak; sorumsuz ebeveynlerin yaptıkları hataların nelere mal olduğunu ve geometrik olarak büyüyerek ne büyük zararlar oluştuğunu kestirmek zordur. Bunun sonucunda da kişinin kendini yenilemesi ve çocukluğunu temize çekmesi için ne büyük bedeller ödediği ortadadır. Ey büyükler bilesiniz ki buna hakkınız yok, bizi çocukluğumuzu temize çekmek zorunda bırakmayın! Esenlik dileklerimle, Erol Aydın  
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2021 - Pazartesi

ÇOCUKLUĞUMUZU TEMİZE ÇEKMEK!

ÇOCUKLUĞUMUZU TEMİZE ÇEKMEK!              Bir insanın yaşamında çocukluk en güzel anılar olarak hafızaya kazınsa da bu durum herkes için geçerli değil. Bazı insanlar hayata 1-0 önde başlamanın avantajı ile bunu ömür boyu kullanırken, bazıları tam tersi dezavantajı bir kimlik gibi üzerinde taşımak zorundadırlar.              Aileyi seçme şansımız olmadığına göre bunu alın yazısı ve kader çerçevesinde kabullenmekten başka yapacak bir şey yoktur. Çevrenizde gördüğünüz bazı insanların yüz hatlarına baktığınızda bazı izlerin yapışıp kaldığına şahit olursunuz. Bu durum aslında çocukluk anılarımızda oluşan acılarının yüz ifademize yansımasından başka bir şey değildir. Bu acılar ve izler öylesine derindir ki bunları hayatları boyunca silip atamazlar. Dışarıya gülücükler saçsa da içlerinin kan ağladığını sadece ve yalnızca kendileri bilirler. Bu durum; bir hüzün, bir acı, bir keder, bir yok oluş ve bir derbederlik şeklinde kendisini ele vermektedir.              Bu insanlar bu şekilde hayata karışsalar da çoluk-çocukları olsa da durumları değişmeyecektir. Kendi çocukluklarını temize çekmeleri söz konusu olmadığı için bunu kendi çocuklarında gerçekleştirmeye çalışırlar. Dolayısı ile kendi yaşamadıkları çocukluklarını ve bunun yanında hayallerini çocuklarında gerçekleştirmekle tatmin olurlar. Bu durumdan kendi çocukları mutlu ve mesuttur fakat aslında babalarının kendi çocukluğunu temize çektiğini asla anlamazlar.              İnsan et ve kemikten yaratılmış olsa da bir yanıyla da psikolojik bir varlıktır. Onu ayakta tutan manevi dinamikleri ve motivasyonudur. Bunu yok ettiğinizde o insanı yok etmeniz daha kolaydır. Bu yüzden bunu iyi bilen kişi ve kurumlar bunu psikolojik bir harp sanatı olarak gerektiğinde başarılı bir şekilde kullanmışlardır.              Evlenmek, yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak herkesin emeli olabilir. Bu durum doğal bir haktır fakat sorumsuz insanların bunu yaparken iki kere düşünmesi de elzemdir. O çocukların sadece karnını doyurmakla onu hayata hazırlayamazsınız. Onun kişilik kazanıp topluma her yönüyle sağlıklı bir şekilde karışması adına görev ve sorumluluklarınız sınırsızdır. Bunu gerçekleştirmediğinizde hem o çocuğu mutsuz etmiş olursunuz hem de toplumun bir parçası olarak genel bir huzursuzluğa sebep olursunuz.                           Sonuç olarak; sorumsuz ebeveynlerin yaptıkları hataların nelere mal olduğunu ve geometrik olarak büyüyerek ne büyük zararlar oluştuğunu kestirmek zordur. Bunun sonucunda da kişinin kendini yenilemesi ve çocukluğunu temize çekmesi için ne büyük bedeller ödediği ortadadır. Ey büyükler bilesiniz ki buna hakkınız yok, bizi çocukluğumuzu temize çekmek zorunda bırakmayın! Esenlik dileklerimle, Erol Aydın  
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.