Emine AYDEMİR
Köşe Yazarı
Emine AYDEMİR
 

DİKKAT: GİZLİ ŞİRK

DİKKAT: GİZLİ ŞİRK Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakâtühû sevgili dostlar, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir defasında ashâbına: “–Dikkat ediniz; hakkınızda Deccâl’den daha çok korktuğum şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi?” diye sormuştu. Sahâbîler: “–Buyur yâ Rasûlallah!” dediler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “–Korktuğum bu şey, gizli şirktir. Meselâ namaza duran birini düşününüz. Bu kimse bir başkası tarafından gözetlendiğini fark ettiği için namazını özenerek kılıyor.” (İbn Mâce, Zühd, 21) Bir başka hadîs-i şerîfte: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün ashâbına: “–Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir.” buyurmuştu. Yanındakiler: “–Küçük şirk nedir, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordular. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi: “–Riyâ, yani gösteriştir. Kıyâmet günü insanlar amellerinin karşılığını alırken Allah Teâlâ riyâ ehline: ‘–Dünyadayken kendilerine mürâîlik yaptığınız (amellerinizi göstermek istediğiniz) kimselere gidin! Bakın bakalım onların yanında herhangi bir karşılık bulabilecek misiniz?’ buyurur.” (Ahmed, V, 428, 429) Yapılan işleri Allah katında değerli kılacak olan; bizim niyetimiz, ihlâs ve samimiyetimizdir. Sadece insanların takdir ve sevgisini kazanmak veya hem Allah rızâsını hem de insanların takdirini kazanmak düşüncesiyle yapılan ibadet ve sâlih amellerin Allah katında hiçbir kıymeti yoktur. Niyet tek olmalıdır: Allah’ın rızâsını kazanmak! Riyâya bulaşmamak için, Allah için yaptığımız amellerimizi halka reklam yapmadan, sadece Rabbimiz tarafından bilinmesine ehemmiyet göstermemiz gerekir. Meselâ bir kimse sağlığında câmi, okul, Kur’ân kursu gibi bir hayır eseri yaptırır da sonra da ona adını yaşatmak, bilinmek, saygınlık kazanmak niyetiyle kendi adının verilmesini şart koşarsa, bu amelinin ecrini zâyî etmiş olur. Ancak vefat ettikten sonra, kendisinin hayır duâlarla anılmasına vesîle olması niyetiyle âilesi veya sevenleri tarafından o hayır eserine adının verilmesinde bir mahzur yoktur, der âlimlerimiz. Peygamberimiz (s.a.v.) de şöyle buyuruyor: “Kıyâmet gününde insanlardan ilk sorgulanacak üç kişiden biri şehit olan bir kimsedir ki huzura getirilir. Cenâb-ı Hak ona verdiği nimetleri sayar, o da eriştiği bu nimetleri saklamayıp kabul eder. Allah Teâlâ ona: —Bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. O da: —Senin uğrunda savaştım da şehit düştüm, der. Allah Teâlâ: —Yalan söylüyorsun! Sana ‘cesur’ desinler diye savaştın, öyle de söylenmiştir, buyurur. Sonra verilen emir üzerine yüzükoyun sürüklene sürüklene cehenneme atılır. İkincisi, ilim öğrenip öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kimsedir ki bu da getirilir. Cenâb-ı Hak ona ihsan buyurduğu nimetleri sayar. O da bu nimetleri saklamayıp itiraf eder. Cenâb-ı Hak ona: —Bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. Adam: —İlim öğrendim ve öğrettim. Kur’ân okudum, der. Cenâb-ı Hak: —Hayır, yalan söylüyorsun! İlmî sana ‘âlim’ desinler diye öğrendin. Kur’ân’ı, sana ‘güzel okuyucu’ desinler diye okudun. Nitekim bu söz de söylenmiştir, buyurur. Verilen emir üzerine yüzükoyun sürüklenerek ateşe atılır. Üçüncüsü de, Cenâb-ı Hakk’ın kendisine imkân verdiği ve her türlü servetten ihsan buyurduğu kimsedir. Bu da diğerleri gibi huzura getirilir. Cenâb-ı Hak ona lütfettiği nimetleri sayar. O da onları inkâr etmeyip itiraf eder. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kendisine: —Bunlara karşılık ne yaptın? diye sorar. Adam: —Servetimi sırf Senin uğrunda harcadım, deyince Cenâb-ı Hak: —Yalan söylüyorsun! Bunları, sana ‘hayırsever’ ve ‘cömert’ desinler diye yaptın. Bu söz de söylenmiştir, buyurur. Sonra verilen emir üzerine bu da sürüklene sürüklene cehenneme atılır.” (Müslim, “İmâre”, 43) Nefsin oyununa gelip, kazandık derken kaybedenlerden olmaktan Sana sığınıyoruz yâ Rabbi! “Allah’ım! Bildiğimiz hâlde şirk koşmaktan Sana sığınıyoruz. Bilmediklerimizden ötürü de Senin affını talep ediyoruz.” Âmîn. Selâmetle... Emine Aydemir
Ekleme Tarihi: 05 May 2025 - Monday

DİKKAT: GİZLİ ŞİRK

DİKKAT: GİZLİ ŞİRK Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakâtühû sevgili dostlar, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir defasında ashâbına: “–Dikkat ediniz; hakkınızda Deccâl’den daha çok korktuğum şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi?” diye sormuştu. Sahâbîler: “–Buyur yâ Rasûlallah!” dediler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “–Korktuğum bu şey, gizli şirktir. Meselâ namaza duran birini düşününüz. Bu kimse bir başkası tarafından gözetlendiğini fark ettiği için namazını özenerek kılıyor.” (İbn Mâce, Zühd, 21) Bir başka hadîs-i şerîfte: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün ashâbına: “–Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir.” buyurmuştu. Yanındakiler: “–Küçük şirk nedir, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordular. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi: “–Riyâ, yani gösteriştir. Kıyâmet günü insanlar amellerinin karşılığını alırken Allah Teâlâ riyâ ehline: ‘–Dünyadayken kendilerine mürâîlik yaptığınız (amellerinizi göstermek istediğiniz) kimselere gidin! Bakın bakalım onların yanında herhangi bir karşılık bulabilecek misiniz?’ buyurur.” (Ahmed, V, 428, 429) Yapılan işleri Allah katında değerli kılacak olan; bizim niyetimiz, ihlâs ve samimiyetimizdir. Sadece insanların takdir ve sevgisini kazanmak veya hem Allah rızâsını hem de insanların takdirini kazanmak düşüncesiyle yapılan ibadet ve sâlih amellerin Allah katında hiçbir kıymeti yoktur. Niyet tek olmalıdır: Allah’ın rızâsını kazanmak! Riyâya bulaşmamak için, Allah için yaptığımız amellerimizi halka reklam yapmadan, sadece Rabbimiz tarafından bilinmesine ehemmiyet göstermemiz gerekir. Meselâ bir kimse sağlığında câmi, okul, Kur’ân kursu gibi bir hayır eseri yaptırır da sonra da ona adını yaşatmak, bilinmek, saygınlık kazanmak niyetiyle kendi adının verilmesini şart koşarsa, bu amelinin ecrini zâyî etmiş olur. Ancak vefat ettikten sonra, kendisinin hayır duâlarla anılmasına vesîle olması niyetiyle âilesi veya sevenleri tarafından o hayır eserine adının verilmesinde bir mahzur yoktur, der âlimlerimiz. Peygamberimiz (s.a.v.) de şöyle buyuruyor: “Kıyâmet gününde insanlardan ilk sorgulanacak üç kişiden biri şehit olan bir kimsedir ki huzura getirilir. Cenâb-ı Hak ona verdiği nimetleri sayar, o da eriştiği bu nimetleri saklamayıp kabul eder. Allah Teâlâ ona: —Bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. O da: —Senin uğrunda savaştım da şehit düştüm, der. Allah Teâlâ: —Yalan söylüyorsun! Sana ‘cesur’ desinler diye savaştın, öyle de söylenmiştir, buyurur. Sonra verilen emir üzerine yüzükoyun sürüklene sürüklene cehenneme atılır. İkincisi, ilim öğrenip öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kimsedir ki bu da getirilir. Cenâb-ı Hak ona ihsan buyurduğu nimetleri sayar. O da bu nimetleri saklamayıp itiraf eder. Cenâb-ı Hak ona: —Bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. Adam: —İlim öğrendim ve öğrettim. Kur’ân okudum, der. Cenâb-ı Hak: —Hayır, yalan söylüyorsun! İlmî sana ‘âlim’ desinler diye öğrendin. Kur’ân’ı, sana ‘güzel okuyucu’ desinler diye okudun. Nitekim bu söz de söylenmiştir, buyurur. Verilen emir üzerine yüzükoyun sürüklenerek ateşe atılır. Üçüncüsü de, Cenâb-ı Hakk’ın kendisine imkân verdiği ve her türlü servetten ihsan buyurduğu kimsedir. Bu da diğerleri gibi huzura getirilir. Cenâb-ı Hak ona lütfettiği nimetleri sayar. O da onları inkâr etmeyip itiraf eder. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kendisine: —Bunlara karşılık ne yaptın? diye sorar. Adam: —Servetimi sırf Senin uğrunda harcadım, deyince Cenâb-ı Hak: —Yalan söylüyorsun! Bunları, sana ‘hayırsever’ ve ‘cömert’ desinler diye yaptın. Bu söz de söylenmiştir, buyurur. Sonra verilen emir üzerine bu da sürüklene sürüklene cehenneme atılır.” (Müslim, “İmâre”, 43) Nefsin oyununa gelip, kazandık derken kaybedenlerden olmaktan Sana sığınıyoruz yâ Rabbi! “Allah’ım! Bildiğimiz hâlde şirk koşmaktan Sana sığınıyoruz. Bilmediklerimizden ötürü de Senin affını talep ediyoruz.” Âmîn. Selâmetle... Emine Aydemir
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.