Mahir ADIBEŞ
Köşe Yazarı
Mahir ADIBEŞ
 

BESLENME VE GELECEK

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Hayvan yeminin &ccedil;uvalı 110, yonca balyası 30, samanın kilosu 1 lira oldu. Hayvancılık tamamen elden &ccedil;ıkmadan bu konuya el atmak zorundayız.<br /> İnsanlarda beyin gelişimi, &ccedil;alışma oranı, kullanılması, hızı, yorgunluğu beslenmeyle alakalıdır. Beslenme ile dayanıklılık, zek&acirc;, cesaret, spor, ilim, araştırma, y&ouml;neticilik arasında doğrudan doğruya ilişki vardır. Beslenme k&uuml;lt&uuml;r&uuml;/mecburiyeti milletlerin hayat tarzını etkiler. Tembellik, yorgunluk ve geri kalmışlık beslenme hatasıdır.<br /> Ne zaman ete zam gelse sebze ya da meyvelerin bitmez t&uuml;kenmez mucize faydaları s&ouml;z&uuml;m ona konuyu &ccedil;ok iyi bilenler tarafından anlatılıyor. İnsanlar i&ccedil;in bu yiyecekler anlatıldığı gibi faydalı olmayabilir. Ş&uuml;phesiz ot yiyen hayvanlar i&ccedil;in &ccedil;ok faydalı. İnsanlar i&ccedil;in faydası hi&ccedil;ten yok değil, var elbet. En b&uuml;y&uuml;k faydalarından birisi barsak i&ccedil;eriğini yumuşak kalmasını sağlamalarıdır. Başka faydaları da var ama &ouml;ğle vitamin, mineral madde, protein abartıldığı gibi değil. Bitkinin ya da meyvenin b&uuml;nyesinde bunlar fazla bulunsa da insan organizması bunlardan yeterince faydalanamaz. İnsan b&uuml;nyesi hayvan kaynaklı maddelerden daha kolay ihtiya&ccedil;larını karşılar. Yani sebze ve meyveleri yemese de olur lakin hayvani &uuml;r&uuml;nleri yemeden olmaz. Hayvani &uuml;r&uuml;nler derken kırmızı et, s&uuml;t ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinden bahsediyoruz.<br /> Hayvani &uuml;r&uuml;nleri yeterince almayan insanlarda nasıl bir sonu&ccedil;la karşılaşırız, diye aklınıza gelebilir. Bir kere şunu s&ouml;ylemeden ge&ccedil;emeyeceğim. Hayvani &uuml;r&uuml;nlerde protein, vitamin, mineral maddeler insan h&uuml;cre yapısına uygundur. Bunlar insan organizması tarafından kolay ve y&uuml;zde y&uuml;ze yakın değerlendirilir.<br /> &Ccedil;ocuklar doğumundan beş yaşına kadar beyin oluşumunun b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; tamamlar. Bu d&ouml;nemde alacağı anne s&uuml;t&uuml; ve hayvanı &uuml;r&uuml;nler beyin gelişimi &uuml;zerinde &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k etkisi vardır. Beş yaşına kadar iyi beslenemeyen &ccedil;ocukların beyinleri ve ona bağlı olarak zek&acirc; seviyeleri de yeterince gelişemez.<br /> Bu a&ccedil;ıdan baktığımız zaman insanlarda beyin ve v&uuml;cut gelişiminde et, s&uuml;t ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinin ne kadar &ouml;nemli olduğunu g&ouml;rebiliyoruz. Beş yaşına kadar bu &uuml;r&uuml;nleri yeterince almayan &ccedil;ocuklar ileri d&ouml;nemlerde alsalar da &ouml;zellikle beyin fonksiyonları a&ccedil;ısından aynı gelişimi sağlayamazlar. Zaman zaman protein ihtiyacını mercimek, kuru fasulyeye; demir ihtiyacını ıspanağa; vitaminleri de meyvelere, sebzelere bağlamak tamamen bir aldatmacadır. Hayvani &uuml;r&uuml;nlerle dengeli beslenen insanların bunlara ihtiyacı yoktur.<br /> D&uuml;nyanın kuralı bu; &ldquo;Et yiyenler otyiyenleri y&ouml;netecek.&rdquo; Ormanın kıralı her zaman aslan olacak. Yeterince beslenemeyen toplumlar eninde sonunda başkalarının g&uuml;d&uuml;m&uuml;ne girecektir. Hayvanı gıdalarla beslenmeyenler hi&ccedil;bir zaman patron olamayacak hep maraba olarak kalacaklar.<br /> Şimdi, g&ouml;z atalım &uuml;lkemizdeki duruma. &Ccedil;ok zaman halk arasında s&ouml;ylenir; &ldquo;Zengin her zaman zengin, fakir de fakır olacak.&rdquo; Peki, bu kader mi, değil elbet. Neden b&ouml;yle diye soracak olursanız cevabını az d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n. Bu işin beslenmeyle direk ilgisi var. Burada beyin, zek&acirc;, geleceği d&uuml;ş&uuml;nme ge&ccedil;işinde ortaya &ccedil;ıkıyor. Bunun devamında eğitim meselesi geliyor. Şimdi bazı milletlerin &uuml;lkelerini y&ouml;netmekte neden zorlandığını, hatta talip bile olmadığını anladınız mı?<br /> B&uuml;t&uuml;n bu s&ouml;ylediklerimin ışığında konuya ş&ouml;yle sakin bakmakta fayda var. &Uuml;lkemizde hava, g&uuml;neş, toprak, su var ama hayvancılığımız &ccedil;&ouml;l&uuml;n ortasındaki İsrail&rsquo;den bile &ccedil;ok geri ya da g&uuml;neşe hasret Baltık &Uuml;lkeleri&rsquo;nin gerisinde.<br /> Evcil hayvanların ihtiyacı olan yem, ot, saman fiyatları alıp başını gitti. D&uuml;nyanın en pahalı etini, tereyağını, peynirini yiyoruz. Bunları bildiğinizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bunu dengelemek i&ccedil;in de yıllardır damızlık sığır, kasaplık-besilik sığır, koyun, karkas, lop et ithal etmekteyiz. Tereyağı, peynir ithalatımız eskilere dayanmakta. Yetiremiyoruz değil durum iyice k&ouml;t&uuml;ye gidiyor. B&uuml;y&uuml;klerimiz derdi ki; &ldquo;Taşıma suyla değirmen d&ouml;nmez.&rdquo; Aynen dedikleri gibi ithalat da &ccedil;&ouml;z&uuml;m olmadı. Bizim yaptığımız g&ouml;z boyama, g&uuml;n&uuml; kurtarmak. Halkın &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kısmı dengesiz besleniyor.<br /> Peki, biz ne yaptık?<br /> İnanın yapmamamız gerekenleri yaptık! Et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinde aşırı fiyat artışları yaptık. Bunları geliri d&uuml;ş&uuml;k olanlar alamaz hale getirdik. Bir&ccedil;ok ailenin evine ayda bir kilo et girmediğini &ccedil;oğumuz biliyoruz. Tereyağı ve peynirin de bir&ccedil;ok eve girmediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.<br /> Okuduğunu, dinlediğini, baktığını anlamayan bir &ccedil;oğunluk oluştu. D&uuml;nya araştırmalarında buna y&ouml;netilmesi kolay &ldquo;s&uuml;r&uuml;&rdquo; toplumu denir.<br /> &Ccedil;&ouml;z&uuml;m nasıl olacak?<br /> Evcil hayvanların yiyeceği olan yem, ot, saman girdileri ucuzlatılmalı ki hayvani &uuml;r&uuml;nlerin fiyatları da d&uuml;şs&uuml;n.<br /> Mera hayvancılığı, yem bitkilerinin ekimi, saman yetersiz olan b&ouml;lgelere saman taşımacılığında ucuz ulaşım &ccedil;ok işe yarar. O zaman biz bunu neden yapmıyoruz? Başka sebepler ve &ccedil;&ouml;z&uuml;mler de var elbet&hellip;<br /> Sebze ve meyvelere insanları y&ouml;nlendirmek d&uuml;r&uuml;st&ccedil;e bir davranış değil hatta beyaz ete y&ouml;nlendirmek bile uyanık&ccedil;a yapılan bir hiledir. Kırmızı et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinin yerini bunların hi&ccedil;biri tutmaz.<br /> Netice olarak eğer kendi &uuml;lkemizde, milletler arası buluşmalarda s&ouml;z sahibi olmak istiyorsak kırmızı et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerini bebeklikten itibaren yeterince t&uuml;ketmek zorundayız. &Ouml;zellikle bebek ve &ccedil;ocuklar.<br /> &Uuml;lkemizin konumu itibariyle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek, aslında o kadar da m&uuml;şk&uuml;l durumda değiliz. Cidden bu konuya el atılacak olursa d&uuml;zelmez diye bir durum bahis konusu bile değil. Vel&acirc;kin bu g&uuml;n başlasak da iki-&uuml;&ccedil; nesli daha kaybedeceğimiz kesin.<br /> Hayvan ve hayvani &uuml;r&uuml;nleri yeterince t&uuml;keten insanlar zeki ve insan siluetinde olurlar. Bağışıklık sistemi &ccedil;alışır, hastalıklara karşı diren&ccedil;lidirler, sağlıklı yaşarlar.<br /> &Uuml;lkemizde mera sıkıntıları, hayvan yiyeceklerindeki aşırı fiyat artışı sebebiyle hayvan besleyenler zor durumda. Bir an &ouml;nce bu meseleye konudan anlayanlar tarafından el atılmalı. Bu konunun sonu&ccedil;ları g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z gibi bize &ccedil;ok pahalıya mal olmakta.<br /> &nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mahir ADIBEŞ</div>
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2020 - Pazartesi

BESLENME VE GELECEK

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Hayvan yeminin &ccedil;uvalı 110, yonca balyası 30, samanın kilosu 1 lira oldu. Hayvancılık tamamen elden &ccedil;ıkmadan bu konuya el atmak zorundayız.<br /> İnsanlarda beyin gelişimi, &ccedil;alışma oranı, kullanılması, hızı, yorgunluğu beslenmeyle alakalıdır. Beslenme ile dayanıklılık, zek&acirc;, cesaret, spor, ilim, araştırma, y&ouml;neticilik arasında doğrudan doğruya ilişki vardır. Beslenme k&uuml;lt&uuml;r&uuml;/mecburiyeti milletlerin hayat tarzını etkiler. Tembellik, yorgunluk ve geri kalmışlık beslenme hatasıdır.<br /> Ne zaman ete zam gelse sebze ya da meyvelerin bitmez t&uuml;kenmez mucize faydaları s&ouml;z&uuml;m ona konuyu &ccedil;ok iyi bilenler tarafından anlatılıyor. İnsanlar i&ccedil;in bu yiyecekler anlatıldığı gibi faydalı olmayabilir. Ş&uuml;phesiz ot yiyen hayvanlar i&ccedil;in &ccedil;ok faydalı. İnsanlar i&ccedil;in faydası hi&ccedil;ten yok değil, var elbet. En b&uuml;y&uuml;k faydalarından birisi barsak i&ccedil;eriğini yumuşak kalmasını sağlamalarıdır. Başka faydaları da var ama &ouml;ğle vitamin, mineral madde, protein abartıldığı gibi değil. Bitkinin ya da meyvenin b&uuml;nyesinde bunlar fazla bulunsa da insan organizması bunlardan yeterince faydalanamaz. İnsan b&uuml;nyesi hayvan kaynaklı maddelerden daha kolay ihtiya&ccedil;larını karşılar. Yani sebze ve meyveleri yemese de olur lakin hayvani &uuml;r&uuml;nleri yemeden olmaz. Hayvani &uuml;r&uuml;nler derken kırmızı et, s&uuml;t ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinden bahsediyoruz.<br /> Hayvani &uuml;r&uuml;nleri yeterince almayan insanlarda nasıl bir sonu&ccedil;la karşılaşırız, diye aklınıza gelebilir. Bir kere şunu s&ouml;ylemeden ge&ccedil;emeyeceğim. Hayvani &uuml;r&uuml;nlerde protein, vitamin, mineral maddeler insan h&uuml;cre yapısına uygundur. Bunlar insan organizması tarafından kolay ve y&uuml;zde y&uuml;ze yakın değerlendirilir.<br /> &Ccedil;ocuklar doğumundan beş yaşına kadar beyin oluşumunun b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; tamamlar. Bu d&ouml;nemde alacağı anne s&uuml;t&uuml; ve hayvanı &uuml;r&uuml;nler beyin gelişimi &uuml;zerinde &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k etkisi vardır. Beş yaşına kadar iyi beslenemeyen &ccedil;ocukların beyinleri ve ona bağlı olarak zek&acirc; seviyeleri de yeterince gelişemez.<br /> Bu a&ccedil;ıdan baktığımız zaman insanlarda beyin ve v&uuml;cut gelişiminde et, s&uuml;t ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinin ne kadar &ouml;nemli olduğunu g&ouml;rebiliyoruz. Beş yaşına kadar bu &uuml;r&uuml;nleri yeterince almayan &ccedil;ocuklar ileri d&ouml;nemlerde alsalar da &ouml;zellikle beyin fonksiyonları a&ccedil;ısından aynı gelişimi sağlayamazlar. Zaman zaman protein ihtiyacını mercimek, kuru fasulyeye; demir ihtiyacını ıspanağa; vitaminleri de meyvelere, sebzelere bağlamak tamamen bir aldatmacadır. Hayvani &uuml;r&uuml;nlerle dengeli beslenen insanların bunlara ihtiyacı yoktur.<br /> D&uuml;nyanın kuralı bu; &ldquo;Et yiyenler otyiyenleri y&ouml;netecek.&rdquo; Ormanın kıralı her zaman aslan olacak. Yeterince beslenemeyen toplumlar eninde sonunda başkalarının g&uuml;d&uuml;m&uuml;ne girecektir. Hayvanı gıdalarla beslenmeyenler hi&ccedil;bir zaman patron olamayacak hep maraba olarak kalacaklar.<br /> Şimdi, g&ouml;z atalım &uuml;lkemizdeki duruma. &Ccedil;ok zaman halk arasında s&ouml;ylenir; &ldquo;Zengin her zaman zengin, fakir de fakır olacak.&rdquo; Peki, bu kader mi, değil elbet. Neden b&ouml;yle diye soracak olursanız cevabını az d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n. Bu işin beslenmeyle direk ilgisi var. Burada beyin, zek&acirc;, geleceği d&uuml;ş&uuml;nme ge&ccedil;işinde ortaya &ccedil;ıkıyor. Bunun devamında eğitim meselesi geliyor. Şimdi bazı milletlerin &uuml;lkelerini y&ouml;netmekte neden zorlandığını, hatta talip bile olmadığını anladınız mı?<br /> B&uuml;t&uuml;n bu s&ouml;ylediklerimin ışığında konuya ş&ouml;yle sakin bakmakta fayda var. &Uuml;lkemizde hava, g&uuml;neş, toprak, su var ama hayvancılığımız &ccedil;&ouml;l&uuml;n ortasındaki İsrail&rsquo;den bile &ccedil;ok geri ya da g&uuml;neşe hasret Baltık &Uuml;lkeleri&rsquo;nin gerisinde.<br /> Evcil hayvanların ihtiyacı olan yem, ot, saman fiyatları alıp başını gitti. D&uuml;nyanın en pahalı etini, tereyağını, peynirini yiyoruz. Bunları bildiğinizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bunu dengelemek i&ccedil;in de yıllardır damızlık sığır, kasaplık-besilik sığır, koyun, karkas, lop et ithal etmekteyiz. Tereyağı, peynir ithalatımız eskilere dayanmakta. Yetiremiyoruz değil durum iyice k&ouml;t&uuml;ye gidiyor. B&uuml;y&uuml;klerimiz derdi ki; &ldquo;Taşıma suyla değirmen d&ouml;nmez.&rdquo; Aynen dedikleri gibi ithalat da &ccedil;&ouml;z&uuml;m olmadı. Bizim yaptığımız g&ouml;z boyama, g&uuml;n&uuml; kurtarmak. Halkın &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kısmı dengesiz besleniyor.<br /> Peki, biz ne yaptık?<br /> İnanın yapmamamız gerekenleri yaptık! Et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinde aşırı fiyat artışları yaptık. Bunları geliri d&uuml;ş&uuml;k olanlar alamaz hale getirdik. Bir&ccedil;ok ailenin evine ayda bir kilo et girmediğini &ccedil;oğumuz biliyoruz. Tereyağı ve peynirin de bir&ccedil;ok eve girmediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.<br /> Okuduğunu, dinlediğini, baktığını anlamayan bir &ccedil;oğunluk oluştu. D&uuml;nya araştırmalarında buna y&ouml;netilmesi kolay &ldquo;s&uuml;r&uuml;&rdquo; toplumu denir.<br /> &Ccedil;&ouml;z&uuml;m nasıl olacak?<br /> Evcil hayvanların yiyeceği olan yem, ot, saman girdileri ucuzlatılmalı ki hayvani &uuml;r&uuml;nlerin fiyatları da d&uuml;şs&uuml;n.<br /> Mera hayvancılığı, yem bitkilerinin ekimi, saman yetersiz olan b&ouml;lgelere saman taşımacılığında ucuz ulaşım &ccedil;ok işe yarar. O zaman biz bunu neden yapmıyoruz? Başka sebepler ve &ccedil;&ouml;z&uuml;mler de var elbet&hellip;<br /> Sebze ve meyvelere insanları y&ouml;nlendirmek d&uuml;r&uuml;st&ccedil;e bir davranış değil hatta beyaz ete y&ouml;nlendirmek bile uyanık&ccedil;a yapılan bir hiledir. Kırmızı et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerinin yerini bunların hi&ccedil;biri tutmaz.<br /> Netice olarak eğer kendi &uuml;lkemizde, milletler arası buluşmalarda s&ouml;z sahibi olmak istiyorsak kırmızı et ve s&uuml;t &uuml;r&uuml;nlerini bebeklikten itibaren yeterince t&uuml;ketmek zorundayız. &Ouml;zellikle bebek ve &ccedil;ocuklar.<br /> &Uuml;lkemizin konumu itibariyle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek, aslında o kadar da m&uuml;şk&uuml;l durumda değiliz. Cidden bu konuya el atılacak olursa d&uuml;zelmez diye bir durum bahis konusu bile değil. Vel&acirc;kin bu g&uuml;n başlasak da iki-&uuml;&ccedil; nesli daha kaybedeceğimiz kesin.<br /> Hayvan ve hayvani &uuml;r&uuml;nleri yeterince t&uuml;keten insanlar zeki ve insan siluetinde olurlar. Bağışıklık sistemi &ccedil;alışır, hastalıklara karşı diren&ccedil;lidirler, sağlıklı yaşarlar.<br /> &Uuml;lkemizde mera sıkıntıları, hayvan yiyeceklerindeki aşırı fiyat artışı sebebiyle hayvan besleyenler zor durumda. Bir an &ouml;nce bu meseleye konudan anlayanlar tarafından el atılmalı. Bu konunun sonu&ccedil;ları g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z gibi bize &ccedil;ok pahalıya mal olmakta.<br /> &nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mahir ADIBEŞ</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.