Mahir ADIBEŞ
Köşe Yazarı
Mahir ADIBEŞ
 

EŞEK İLE PALANI

EŞEK İLE PALANI Bir devlet demokratik bir şekilde yönetiliyorsa, iktidar olan da muhalefet olan da millettir. Aslında yok birbirinden farkı yalnız insanların tercihi farklıdır. Hepsinin tek amacı vardır “devlet”. Seçimlerden sonra asıl olan “millet” bir tarafa atılamaz. Yani “millet” şey yerine konulamaz. Anlaşmazlıklarda her zaman çözüm yine “millettir”. Terazi eşit tartmalı. Dünyanın gelişmiş ya da gelişmekte olan hatta geri kalmış ülkelerinin hiçbirinde ters giden işler için muhalefet suçlamaz. İktidar görev yüklenirken bütün sorumlulukları üzerine alır; kalkınma, güvenlik, sağlık, eğitim, sosyal- kültürel yapı v.s. Hele de büyük çoğunlukla iktidar olunmuş ya da destekçileri sağlamsa muhalefet hiç eleştirilmez. Yani at doludizgin yoluna devam eder. Muhalefet kanunsuz bir şey yapıyorsa hukuka gidilir iş kanun yoluyla halledilir!.. Muhalefet ülkede olumsuz giden işlerden sorumlu tutulmaz; dalga geçer gibi. Muhalefet ise iktidara yardımcı olur, ters ve yanlış giden işlerde uyarır; bu önemli ve milli bir görevdir. Yalnız ülkemizde her kötü giden işlerin sorumlusu muhalefetmiş gibi gösteriliyor. Kim tarafından; iktidar, yandaşlar, basın, cahiller… Bu suçlu arama, sokak kavgası kuru gürültü ve sorumluluklardan kaçma taktikleri devlete ciddi zararlar verir. Şimdi bu ciddi probleme göz atalım: a-) Akaryakıta, kömüre, gaza, elektriğe, ete, süte, ekmeğe, domatese, patatese, kabağa v.s. zam geliyor. Elbette bunun sorumlusu muhalefet değildir. Biz de saldırı muhalefete yapılır. Yahu muhalefet mi tarım arazilerine bina yaptı? Ahırları konuta çevirip meralara tenis sahası kurdu? Meranın tam ortasına lüks villaları muhalefet mi kondurdu? Köyleri mahalle yapıp tavuk, cücük, keçi, koyun, sığır, arıyı bahçede-ahırda beslemeyi muhalefet mi yasakladı? b-) Döviz karşısında Türk Lirasının değer kaybetmesi tamamen bir yönetim hatasıdır. Muhalefetin bu konuda dâhili olamaz. Devletin gelirini giderini muhalefet kontrol etmez lakin millet adına hesap sorar. c-) Terör meselesi top yekûn mücadele edeceğimiz bir mesele. Tamam, orada herkes beraber lakin suni gündemlere alet edilmemeli. Bizde ne zaman zor durumda kalınırsa ya gazetecileri içeri alınıyor ya da canileri serbest bırakıyor. Olmadı Yunanistan’la savaş çanları çalıyor veya sınır ötesi hareket gündeme geliyor. Millet de resmin büyük parçasını göremeden bunlarla uğraşıp duruyor. Olmadı bakanın görevden alınması konuşuluyor; bunlar çözüm değil. d-) Enflasyon artınca bizde muhalefet köşeye sıkıştırılır. Anlamak mümkün değil, almadığımız doğal gazın parasını Rusya’ya, İran’a muhalefet mi ödedi? Yüksek faizli dış borçlanmayı muhalefet mi yaptı? Devletin fabrikalarını, arazilerini, yollarını, köprülerini muhalefet mi sattı? İhaleleri iki-üç kat fazlasına muhalefet mi verdi? Paraları başka ülkelere muhalefet mi kaçırdı? Yoksa bizde karaborsacıların hepsi muhalefette de malları saklıyorlar mı? e-) Muhalefet partisinin lideri Almanya’dayken bölücü eşkıya resimleri salona asılmış bunda o lider mi sorumlu. Ülkemizde yürüyüşlerde bombalar patladı, yabancı ülke temsilcisi kürsüde vuruldu, bir şey diyen oldu mu? Bunlar terör olayı engellemek güvenliğin işi. Sordunuz mu, o resmi genel başkan mı astırdı diye. f-) Altı parti toplanıyormuş! Haydaa… Yahu sana ne sen işine bak neden onları hafiye gibi takip ediyorsun, toplanır ya da toplanmaz. Hem ne güzel birbirlerini yemiyorlar insan gibi oturup konuşuyor ellerinden geldiğince memleket meselelerini istişare ediyorlar. Sen de git o masaya otur bak ne güzel olur. Trolleri üzerine salmanın ne faydası olacak ya da ahlaksızca iftira edilmesini anlamış değilim. Cehalete bu kadar yatırım yapmak ülkeye çok şey kaybettirdi. g-)Muhalefet cumhurbaşkanı adayını açıklamıyormuş! Al sana bir ham laf daha. Sana ne. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun seni ne ilgilendirir. Sen işine bak. Memleketin bu kadar çok meselesi varken sizin merak ettiğiniz konuları konuşmaya değmez. h-) Milleti ikiye bölüp birbirine hakaret ettiren muhalefet mi? Türkiye’de siyasette çok dönemler gördük ama bu kadar edepsizlik, ahlaksızlık görmedik. Lütfen dizilere bakın ar-haya kalmamış neden onlarla ilgilenmiyorsunuz. Bir bakan canlı yayında birinin anasına küfrediyor, diğeri onu silahsız dövüşmek üzere caddeye davet ediyor. Bunların ikisi de ahlaki erozyon. Ne konuşacağız?.. I-) Bir İslam düşmanı, dine saldırmak için her fırsatı değerlendiriyor; bir Milli Mücadele asker firarisi Türk’e, Bayrağa, Vatana, Atatürk’e saldırmak için fırsat kollayan siyasi dinci. Bunların bu hale gelmesinde muhalefetin ne kadar sorumluluğu varsa iktidar da o kadar sorumlu. Bunlara fırsat vermeyin, her zaman bu çıkıntılar olacak ama yüz bulamazsalar meydana çıkmazlar. İ-) Hiç mi konuşmasın muhalefet? Mesela kamuya bir kuruluşun referansı olmadan başkasının alınmadığını, hatta puanı çok yüksek olmasına rağmen alınmadıkları; İktidar partisinin fikrinden olmadığı için idarecilikten alınan yüzlerce kişiyi, dilenciye çevrilen o kadar aileyi, işsizliği, yok edilen değerleri, göçmenleri, yabancılara satılan yerleri, yakılan ormanları, Türkiye’yi Türklerin yönetmek istediklerini konuşmasın mı Muhalefet. Doğru, zaten biliniyor konuşmanın ne anlamı var öğle mi? J-) Genç bir kıza birileri kötü muamele yaparak öldürmüş! Gerçekten vahim bir olay, canımız sıkılıyor, bazen gösteriler düzenleniyor. Güzel! Genç bir askerimiz teröristler tarafından şehit ediliyor, ona tepki neredeyse yok. Yahu biz bir şeyleri yavaş yavaş kaybetmişiz… k-) Soros demiş ki “Mülteciler Türkiye’de kalmalı.” Al bir hıyar daha. Yahu Soros kim ki? Siz neden bunun dediklerine bu kadar takıldınız. Efendiler biz devletiz devlet... Offf… of… Akıllı olmak lazım: “Milli, dini değerlere isteyen istediği gibi hiçbir zaman saldıramaz,” diye haykırmak bütün Türk Milletinin görevidir. Uyan Türk Milleti Uyan… Doğruyu elbet destekleyeceğiz, yanlışın, haksızlığın da karşısına dikileceğiz. Bir kere susmaya başladın mı bu artık bitişe kadar gider. Biraz insaflı olmak lazım, Türk toplumunda hatır-gönül denilen erdemli bir davranış vardır. Sahibinin hatırı olduğundan eşeğe bile hakaret etmezler. Eften püften meseleler günlerce tartışılıyor. Hukuku rahat bırakın, kamuoyu oyalansın diye yapay suçlar türetmeyin. Yeter artık milleti bölmeyin. Ülkenin; enflasyon, işsizlik, adalet, rüşvet, ahlaksızlık, eğitim, tarım hayvancılık gibi bir sürü meselesi varken hiç birini konuşmuyoruz. Fındık kabuğunu doldurmaz meseleleri tartışıyoruz. Siyaseti sevmedim, sevmiyorum. Düzelme iktidar, muhalefet topyekûn olmalı. Yoksa yok birbirlerinden farkı. Hem de hiç… Bu ülkeyi seven insanlar yönetmeyecekse ben nedeyim? “Ben eşşek olduktan sonra sırtıma kim palan vurursa vursun.”. Efendiler herkes kendi işini yapsın, “herkes kendi kapısının önünü temiz tutarsa ülke temiz olur.” Mahir Adıbeş
Ekleme Tarihi: 15 Mayıs 2022 - Pazar

EŞEK İLE PALANI

EŞEK İLE PALANI Bir devlet demokratik bir şekilde yönetiliyorsa, iktidar olan da muhalefet olan da millettir. Aslında yok birbirinden farkı yalnız insanların tercihi farklıdır. Hepsinin tek amacı vardır “devlet”. Seçimlerden sonra asıl olan “millet” bir tarafa atılamaz. Yani “millet” şey yerine konulamaz. Anlaşmazlıklarda her zaman çözüm yine “millettir”. Terazi eşit tartmalı. Dünyanın gelişmiş ya da gelişmekte olan hatta geri kalmış ülkelerinin hiçbirinde ters giden işler için muhalefet suçlamaz. İktidar görev yüklenirken bütün sorumlulukları üzerine alır; kalkınma, güvenlik, sağlık, eğitim, sosyal- kültürel yapı v.s. Hele de büyük çoğunlukla iktidar olunmuş ya da destekçileri sağlamsa muhalefet hiç eleştirilmez. Yani at doludizgin yoluna devam eder. Muhalefet kanunsuz bir şey yapıyorsa hukuka gidilir iş kanun yoluyla halledilir!.. Muhalefet ülkede olumsuz giden işlerden sorumlu tutulmaz; dalga geçer gibi. Muhalefet ise iktidara yardımcı olur, ters ve yanlış giden işlerde uyarır; bu önemli ve milli bir görevdir. Yalnız ülkemizde her kötü giden işlerin sorumlusu muhalefetmiş gibi gösteriliyor. Kim tarafından; iktidar, yandaşlar, basın, cahiller… Bu suçlu arama, sokak kavgası kuru gürültü ve sorumluluklardan kaçma taktikleri devlete ciddi zararlar verir. Şimdi bu ciddi probleme göz atalım: a-) Akaryakıta, kömüre, gaza, elektriğe, ete, süte, ekmeğe, domatese, patatese, kabağa v.s. zam geliyor. Elbette bunun sorumlusu muhalefet değildir. Biz de saldırı muhalefete yapılır. Yahu muhalefet mi tarım arazilerine bina yaptı? Ahırları konuta çevirip meralara tenis sahası kurdu? Meranın tam ortasına lüks villaları muhalefet mi kondurdu? Köyleri mahalle yapıp tavuk, cücük, keçi, koyun, sığır, arıyı bahçede-ahırda beslemeyi muhalefet mi yasakladı? b-) Döviz karşısında Türk Lirasının değer kaybetmesi tamamen bir yönetim hatasıdır. Muhalefetin bu konuda dâhili olamaz. Devletin gelirini giderini muhalefet kontrol etmez lakin millet adına hesap sorar. c-) Terör meselesi top yekûn mücadele edeceğimiz bir mesele. Tamam, orada herkes beraber lakin suni gündemlere alet edilmemeli. Bizde ne zaman zor durumda kalınırsa ya gazetecileri içeri alınıyor ya da canileri serbest bırakıyor. Olmadı Yunanistan’la savaş çanları çalıyor veya sınır ötesi hareket gündeme geliyor. Millet de resmin büyük parçasını göremeden bunlarla uğraşıp duruyor. Olmadı bakanın görevden alınması konuşuluyor; bunlar çözüm değil. d-) Enflasyon artınca bizde muhalefet köşeye sıkıştırılır. Anlamak mümkün değil, almadığımız doğal gazın parasını Rusya’ya, İran’a muhalefet mi ödedi? Yüksek faizli dış borçlanmayı muhalefet mi yaptı? Devletin fabrikalarını, arazilerini, yollarını, köprülerini muhalefet mi sattı? İhaleleri iki-üç kat fazlasına muhalefet mi verdi? Paraları başka ülkelere muhalefet mi kaçırdı? Yoksa bizde karaborsacıların hepsi muhalefette de malları saklıyorlar mı? e-) Muhalefet partisinin lideri Almanya’dayken bölücü eşkıya resimleri salona asılmış bunda o lider mi sorumlu. Ülkemizde yürüyüşlerde bombalar patladı, yabancı ülke temsilcisi kürsüde vuruldu, bir şey diyen oldu mu? Bunlar terör olayı engellemek güvenliğin işi. Sordunuz mu, o resmi genel başkan mı astırdı diye. f-) Altı parti toplanıyormuş! Haydaa… Yahu sana ne sen işine bak neden onları hafiye gibi takip ediyorsun, toplanır ya da toplanmaz. Hem ne güzel birbirlerini yemiyorlar insan gibi oturup konuşuyor ellerinden geldiğince memleket meselelerini istişare ediyorlar. Sen de git o masaya otur bak ne güzel olur. Trolleri üzerine salmanın ne faydası olacak ya da ahlaksızca iftira edilmesini anlamış değilim. Cehalete bu kadar yatırım yapmak ülkeye çok şey kaybettirdi. g-)Muhalefet cumhurbaşkanı adayını açıklamıyormuş! Al sana bir ham laf daha. Sana ne. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun seni ne ilgilendirir. Sen işine bak. Memleketin bu kadar çok meselesi varken sizin merak ettiğiniz konuları konuşmaya değmez. h-) Milleti ikiye bölüp birbirine hakaret ettiren muhalefet mi? Türkiye’de siyasette çok dönemler gördük ama bu kadar edepsizlik, ahlaksızlık görmedik. Lütfen dizilere bakın ar-haya kalmamış neden onlarla ilgilenmiyorsunuz. Bir bakan canlı yayında birinin anasına küfrediyor, diğeri onu silahsız dövüşmek üzere caddeye davet ediyor. Bunların ikisi de ahlaki erozyon. Ne konuşacağız?.. I-) Bir İslam düşmanı, dine saldırmak için her fırsatı değerlendiriyor; bir Milli Mücadele asker firarisi Türk’e, Bayrağa, Vatana, Atatürk’e saldırmak için fırsat kollayan siyasi dinci. Bunların bu hale gelmesinde muhalefetin ne kadar sorumluluğu varsa iktidar da o kadar sorumlu. Bunlara fırsat vermeyin, her zaman bu çıkıntılar olacak ama yüz bulamazsalar meydana çıkmazlar. İ-) Hiç mi konuşmasın muhalefet? Mesela kamuya bir kuruluşun referansı olmadan başkasının alınmadığını, hatta puanı çok yüksek olmasına rağmen alınmadıkları; İktidar partisinin fikrinden olmadığı için idarecilikten alınan yüzlerce kişiyi, dilenciye çevrilen o kadar aileyi, işsizliği, yok edilen değerleri, göçmenleri, yabancılara satılan yerleri, yakılan ormanları, Türkiye’yi Türklerin yönetmek istediklerini konuşmasın mı Muhalefet. Doğru, zaten biliniyor konuşmanın ne anlamı var öğle mi? J-) Genç bir kıza birileri kötü muamele yaparak öldürmüş! Gerçekten vahim bir olay, canımız sıkılıyor, bazen gösteriler düzenleniyor. Güzel! Genç bir askerimiz teröristler tarafından şehit ediliyor, ona tepki neredeyse yok. Yahu biz bir şeyleri yavaş yavaş kaybetmişiz… k-) Soros demiş ki “Mülteciler Türkiye’de kalmalı.” Al bir hıyar daha. Yahu Soros kim ki? Siz neden bunun dediklerine bu kadar takıldınız. Efendiler biz devletiz devlet... Offf… of… Akıllı olmak lazım: “Milli, dini değerlere isteyen istediği gibi hiçbir zaman saldıramaz,” diye haykırmak bütün Türk Milletinin görevidir. Uyan Türk Milleti Uyan… Doğruyu elbet destekleyeceğiz, yanlışın, haksızlığın da karşısına dikileceğiz. Bir kere susmaya başladın mı bu artık bitişe kadar gider. Biraz insaflı olmak lazım, Türk toplumunda hatır-gönül denilen erdemli bir davranış vardır. Sahibinin hatırı olduğundan eşeğe bile hakaret etmezler. Eften püften meseleler günlerce tartışılıyor. Hukuku rahat bırakın, kamuoyu oyalansın diye yapay suçlar türetmeyin. Yeter artık milleti bölmeyin. Ülkenin; enflasyon, işsizlik, adalet, rüşvet, ahlaksızlık, eğitim, tarım hayvancılık gibi bir sürü meselesi varken hiç birini konuşmuyoruz. Fındık kabuğunu doldurmaz meseleleri tartışıyoruz. Siyaseti sevmedim, sevmiyorum. Düzelme iktidar, muhalefet topyekûn olmalı. Yoksa yok birbirlerinden farkı. Hem de hiç… Bu ülkeyi seven insanlar yönetmeyecekse ben nedeyim? “Ben eşşek olduktan sonra sırtıma kim palan vurursa vursun.”. Efendiler herkes kendi işini yapsın, “herkes kendi kapısının önünü temiz tutarsa ülke temiz olur.” Mahir Adıbeş
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.