Mahir ADIBEŞ
Köşe Yazarı
Mahir ADIBEŞ
 

ZAMANIN ÜZERİNDEN GEÇİŞ

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&ldquo;Zamanın &uuml;zerinden ge&ccedil;erek &ccedil;ağı yakalayalım!&rdquo; diyoruz ama &ouml;ğle kolay olmuyor. Bu ka&ccedil;ış gibi olur, hazıra konmaktır ve geride &ccedil;ok meziyeti bırakıp heder olmakta s&ouml;z konusu.<br /> Kitap okumalarından yola &ccedil;ıkıp bakalım yol nereye varacak. G&uuml;zerg&acirc;hımızda baba ocağı da var s&ouml;m&uuml;rgenin kucağı da. Gayri g&uuml;zerg&acirc;hı biz se&ccedil;eceğiz.<br /> ***<br /> &Uuml;lkemizde kitap okuyucularından şik&acirc;yet geldi, fiyatlar. Okuyucular bu konuda haklı, &Uuml;lkemizde kitap fiyatları &ccedil;ok y&uuml;ksek. Kitabın okunmasını isteyen, aklın &ouml;ne &ccedil;ıkmasına inanan aydın/yazar/yayın evi bu konuyu dikkate almak zorunda.<br /> Kitap okuyucusunun bu konuda sesini duyurması zor g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Neden mi? Hemen anlatayım. T&uuml;rkiye&rsquo;de kitap, gazete, dergi okuyan resmi rakamlara g&ouml;re 3 idi, son zamandaki a&ccedil;ıklamalara g&ouml;re bu oran biraz daha d&uuml;şt&uuml;. Bu oranın i&ccedil;inde kitap okuyanlar ise 1&rsquo;in altında. Şaşırmadınız, zaten bunları biliyordunuz. Anlaşılan bu az okuyucunun kesesini kitap fiyatları etkiliyor.<br /> Yazarın telif hakkı, k&acirc;ğıt fiyatları, matbaa parası ve bazı giderler derken d&ouml;rt y&uuml;z sayfalık bir romanın masrafı bu g&uuml;nk&uuml; şartlarda on lirayı ge&ccedil;mez. Yayın evi bu kitabın &uuml;zerine kırk- elli lira fiyat basar. D&uuml;nya klasiklerini basan aynı yayın evi, sayfa sayısı aynı olan bir eşdeğer kitaba yirmi beş lira fiyatla satışa sunar. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarıyla klasikler arasında tek fark yazar telif &uuml;cretidir. Okuyucu da bunu soruyor, &ldquo;Yerli yazarların kitapları neden bu kadar pahalı?&rdquo;<br /> Yayın evi ticari bir kuruluş, kazancına bakar, elbette. Burada s&ouml;z konusu olan okuyucu kitap fiyatları y&uuml;ksek g&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarının kitaplarını okuyamıyor. Haklı tarafı var. Bu arada yayın evi de y&uuml;ksek k&acirc;rından vazge&ccedil;miyor. Şimdi gelin bu denklemi &ccedil;&ouml;zelim; nasıl olacak?<br /> K&uuml;lt&uuml;r Bakanlığı bu konuya el atmak ister mi? Neden olmasın? Bu iyi bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olur. Yalnız T&uuml;rk Klasiklerini değil g&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarının kitaplarını da desteklemesinde fayda var.<br /> Peki, sadece konu bu diyebilir miyiz? Değil elbette! Kitap okuma oranında d&uuml;ş&uuml;ş var ya da y&uuml;kselmiyor onu g&ouml;rmezlikten gelemeyiz. Değişim diye kafayı takmışız da bu değişim değil d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m! Bazıları buna &ldquo;bozulma&rdquo; diyebilir ya da bazılarının dediği gibi geriye gidiş; bu şu anlamda kullanılıyor sanırım cahilleşmek, ilkelleşmek.<br /> K&acirc;ğıt kalitesini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;p, kapağı da cafcaflı yapmayıp fiyatları epeyim aşağı &ccedil;eksek &ccedil;&ouml;z&uuml;m olur mu? Kitap okuma oranlarını etkileyeceğini pek sanmıyorum. Okuyan bir şekilde kitabı bulup yine okuyor. Biz de okumaya karşı yukarıdan aşağıya bir tepki var. Zaten toplumumuza okuyan insanlar dışlanmış gibi duruyor. Hi&ccedil; &ccedil;arşıda, pazarda, kahvehanede, parkta, otob&uuml;s durağında, trende, toplu taşımada kitap okuyana rastladınız mı? Nadiren dediğinizi duyar gibiyim. T&uuml;rk Toplumunda okuyan nadir &ccedil;ıkıyor. Yani insanlar &ouml;z&uuml;nden uzaklaşıyor, d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yor, hayal etmiyor.<br /> ***<br /> Yeni nesil ge&ccedil;mişle ilgilenmiyor olabilir!..<br /> Aslında, &ldquo;d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m/başkalaşım/yok oluş/&ouml;zden uzaklaşma&rdquo; topyek&ucirc;n memleketin ihtiyacı olan b&uuml;t&uuml;n alanlarda olmakta.<br /> O zaman hepsini etkileyen sebep/sebepler olmalı. Bu neyse bulup d&uuml;zeltmek zorundayız.<br /> &ldquo;Değişim b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada oluyor,&rdquo; diyerek olanları g&ouml;rmezlikten gelemeyiz. Bu konuda esen r&uuml;zg&acirc;rları, zamanı, yıldızları, bur&ccedil;ları, g&uuml;neş ışıklarını da sorumlu tutamayız. Bunlar dışında sebepler aramak zorundayız. B&ouml;yle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek ger&ccedil;eklerden ka&ccedil;mış oluruz. Hayalci senaryolarla da meselelerimizi &ccedil;&ouml;zmek m&uuml;mk&uuml;n olmayacak.<br /> Cehaletten kurtarmanın yolu okumaktan ge&ccedil;er. Oku da ne okursan oku. Yani asıl sıkıntı toplumumuzda okuma oranının &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olması. Azınlık aydın kesim ile diğerleri birbirini anlamıyor. Bu durum toplumu b&uuml;t&uuml;n alanlarda etkiliyor.<br /> ***<br /> Değiştiğini d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ve bizi rahatsız eden konulara isterseniz başlık olarak bakalım: Dil, ahlak, inan&ccedil;, saygı, sevgi, huzur, sabır, sadakat, tembellik, sahiplenme, fedak&acirc;rlık, yardımlaşma, &ccedil;ıkar, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;k, benlik duygusu gibi daha &ccedil;ok sayabiliriz. Aslında biz bu değerleri kaybederken &ouml;nemli bir ya da birka&ccedil; temel değerimizde bozulma olmalı ki bu kadar &ouml;nemli etkilenme olsun.<br /> Bakalım hangi değerlerde bozulma var: 1- Aile, 2- Sokak (&ccedil;evre), 3- Okul.<br /> Bu &uuml;&ccedil; değer bizlere neyi hatırlatıyor?<br /> &ldquo;Eyvah&rdquo; diye bir ses duyar gibiyim. Eyvah ki hem de ne eyvah&hellip;<br /> Herkesin aklına &ldquo;eğitim&rdquo; geldi sanırım!<br /> &Ouml;z değerlerimizi kaybetmişiz. Şimdi teferruatlarla uğraşıyoruz. Aile, sokak, okul &ccedil;ocuğun eğitim aldığı &uuml;&ccedil; kutsal alan: Ana, baba, nine, dede/komşu/&ouml;ğretmen.<br /> Aile, dağınık. Anne, baba ayrı yaşamıyorsa ikisi de &ccedil;alışıyor &ccedil;ocuk yuvada b&uuml;y&uuml;yor. Nineyi, dedeyi tanımıyor. B&uuml;y&uuml;k aileyi bırak k&uuml;&ccedil;&uuml;k aile bitik.<br /> Sokak (&ccedil;evre), kalmadı. Komşuluk bitti, artık birbirinin k&uuml;l&uuml;ne muhta&ccedil; değil. Sokak aralarında toprak arsalar yok, parka &ccedil;ocuklar başında bir g&ouml;zetici olmayınca gidemiyor. Yazlığa gidiyor tanıdığı yok, yanından ge&ccedil;enle selamlaşmıyor. B&uuml;y&uuml;k k&uuml;&ccedil;&uuml;k anlayışı kalmadı.<br /> Okul, &ccedil;ocuğun şekillendiği &ouml;nemli yer. &ldquo;Eti senin kemiği benim,&rdquo; diye teslim edilir, g&uuml;venilirdi. Artık &ccedil;ocuklar &ouml;ğretmeni saymıyor, ipin ucu ka&ccedil;mış. Talebeler &ouml;ğretmeni d&ouml;v&uuml;yor. Veliler &ouml;ğretmeni su&ccedil;luyor.<br /> İşte eğitimimizin bu g&uuml;nk&uuml; durumu ortada...<br /> Bu olumsuz tablodan kurtarmak i&ccedil;in kendi değerlerimize d&ouml;nmek zorundayız. Elbette &ccedil;ağa ayak uyduracağız ama biz olarak, değişmeden, başkalaşmadan, değerlerimizi koruyarak. Elbette ilim bizim yitiğimiz nerede olursa gidip almak zorundayız ama &ouml;ğle zamanın &uuml;zerinden ge&ccedil;ip kolay ulaşım diye bir şey olmuyor. Onlar masallarda oluyor. &Ccedil;alışarak, didinerek, azmederek yolumuza devam edeceğiz.<br /> Değerlerimizden uzaklaşmamız, bir&ccedil;ok meziyetimizi kaybetmemiz, &ccedil;ocuklarımızın yabancılara &ouml;zenmesi biz duygusu olanları tedirgin ediyor.<br /> Şimdi soralım kendimize; &ldquo;Biz nerede hata yaptık/yapıyoruz?&rdquo;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mahir ADIBEŞ</div>
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2020 - Pazar

ZAMANIN ÜZERİNDEN GEÇİŞ

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&ldquo;Zamanın &uuml;zerinden ge&ccedil;erek &ccedil;ağı yakalayalım!&rdquo; diyoruz ama &ouml;ğle kolay olmuyor. Bu ka&ccedil;ış gibi olur, hazıra konmaktır ve geride &ccedil;ok meziyeti bırakıp heder olmakta s&ouml;z konusu.<br /> Kitap okumalarından yola &ccedil;ıkıp bakalım yol nereye varacak. G&uuml;zerg&acirc;hımızda baba ocağı da var s&ouml;m&uuml;rgenin kucağı da. Gayri g&uuml;zerg&acirc;hı biz se&ccedil;eceğiz.<br /> ***<br /> &Uuml;lkemizde kitap okuyucularından şik&acirc;yet geldi, fiyatlar. Okuyucular bu konuda haklı, &Uuml;lkemizde kitap fiyatları &ccedil;ok y&uuml;ksek. Kitabın okunmasını isteyen, aklın &ouml;ne &ccedil;ıkmasına inanan aydın/yazar/yayın evi bu konuyu dikkate almak zorunda.<br /> Kitap okuyucusunun bu konuda sesini duyurması zor g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Neden mi? Hemen anlatayım. T&uuml;rkiye&rsquo;de kitap, gazete, dergi okuyan resmi rakamlara g&ouml;re 3 idi, son zamandaki a&ccedil;ıklamalara g&ouml;re bu oran biraz daha d&uuml;şt&uuml;. Bu oranın i&ccedil;inde kitap okuyanlar ise 1&rsquo;in altında. Şaşırmadınız, zaten bunları biliyordunuz. Anlaşılan bu az okuyucunun kesesini kitap fiyatları etkiliyor.<br /> Yazarın telif hakkı, k&acirc;ğıt fiyatları, matbaa parası ve bazı giderler derken d&ouml;rt y&uuml;z sayfalık bir romanın masrafı bu g&uuml;nk&uuml; şartlarda on lirayı ge&ccedil;mez. Yayın evi bu kitabın &uuml;zerine kırk- elli lira fiyat basar. D&uuml;nya klasiklerini basan aynı yayın evi, sayfa sayısı aynı olan bir eşdeğer kitaba yirmi beş lira fiyatla satışa sunar. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarıyla klasikler arasında tek fark yazar telif &uuml;cretidir. Okuyucu da bunu soruyor, &ldquo;Yerli yazarların kitapları neden bu kadar pahalı?&rdquo;<br /> Yayın evi ticari bir kuruluş, kazancına bakar, elbette. Burada s&ouml;z konusu olan okuyucu kitap fiyatları y&uuml;ksek g&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarının kitaplarını okuyamıyor. Haklı tarafı var. Bu arada yayın evi de y&uuml;ksek k&acirc;rından vazge&ccedil;miyor. Şimdi gelin bu denklemi &ccedil;&ouml;zelim; nasıl olacak?<br /> K&uuml;lt&uuml;r Bakanlığı bu konuya el atmak ister mi? Neden olmasın? Bu iyi bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olur. Yalnız T&uuml;rk Klasiklerini değil g&uuml;n&uuml;m&uuml;z yazarlarının kitaplarını da desteklemesinde fayda var.<br /> Peki, sadece konu bu diyebilir miyiz? Değil elbette! Kitap okuma oranında d&uuml;ş&uuml;ş var ya da y&uuml;kselmiyor onu g&ouml;rmezlikten gelemeyiz. Değişim diye kafayı takmışız da bu değişim değil d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m! Bazıları buna &ldquo;bozulma&rdquo; diyebilir ya da bazılarının dediği gibi geriye gidiş; bu şu anlamda kullanılıyor sanırım cahilleşmek, ilkelleşmek.<br /> K&acirc;ğıt kalitesini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;p, kapağı da cafcaflı yapmayıp fiyatları epeyim aşağı &ccedil;eksek &ccedil;&ouml;z&uuml;m olur mu? Kitap okuma oranlarını etkileyeceğini pek sanmıyorum. Okuyan bir şekilde kitabı bulup yine okuyor. Biz de okumaya karşı yukarıdan aşağıya bir tepki var. Zaten toplumumuza okuyan insanlar dışlanmış gibi duruyor. Hi&ccedil; &ccedil;arşıda, pazarda, kahvehanede, parkta, otob&uuml;s durağında, trende, toplu taşımada kitap okuyana rastladınız mı? Nadiren dediğinizi duyar gibiyim. T&uuml;rk Toplumunda okuyan nadir &ccedil;ıkıyor. Yani insanlar &ouml;z&uuml;nden uzaklaşıyor, d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yor, hayal etmiyor.<br /> ***<br /> Yeni nesil ge&ccedil;mişle ilgilenmiyor olabilir!..<br /> Aslında, &ldquo;d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m/başkalaşım/yok oluş/&ouml;zden uzaklaşma&rdquo; topyek&ucirc;n memleketin ihtiyacı olan b&uuml;t&uuml;n alanlarda olmakta.<br /> O zaman hepsini etkileyen sebep/sebepler olmalı. Bu neyse bulup d&uuml;zeltmek zorundayız.<br /> &ldquo;Değişim b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada oluyor,&rdquo; diyerek olanları g&ouml;rmezlikten gelemeyiz. Bu konuda esen r&uuml;zg&acirc;rları, zamanı, yıldızları, bur&ccedil;ları, g&uuml;neş ışıklarını da sorumlu tutamayız. Bunlar dışında sebepler aramak zorundayız. B&ouml;yle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek ger&ccedil;eklerden ka&ccedil;mış oluruz. Hayalci senaryolarla da meselelerimizi &ccedil;&ouml;zmek m&uuml;mk&uuml;n olmayacak.<br /> Cehaletten kurtarmanın yolu okumaktan ge&ccedil;er. Oku da ne okursan oku. Yani asıl sıkıntı toplumumuzda okuma oranının &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olması. Azınlık aydın kesim ile diğerleri birbirini anlamıyor. Bu durum toplumu b&uuml;t&uuml;n alanlarda etkiliyor.<br /> ***<br /> Değiştiğini d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ve bizi rahatsız eden konulara isterseniz başlık olarak bakalım: Dil, ahlak, inan&ccedil;, saygı, sevgi, huzur, sabır, sadakat, tembellik, sahiplenme, fedak&acirc;rlık, yardımlaşma, &ccedil;ıkar, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;k, benlik duygusu gibi daha &ccedil;ok sayabiliriz. Aslında biz bu değerleri kaybederken &ouml;nemli bir ya da birka&ccedil; temel değerimizde bozulma olmalı ki bu kadar &ouml;nemli etkilenme olsun.<br /> Bakalım hangi değerlerde bozulma var: 1- Aile, 2- Sokak (&ccedil;evre), 3- Okul.<br /> Bu &uuml;&ccedil; değer bizlere neyi hatırlatıyor?<br /> &ldquo;Eyvah&rdquo; diye bir ses duyar gibiyim. Eyvah ki hem de ne eyvah&hellip;<br /> Herkesin aklına &ldquo;eğitim&rdquo; geldi sanırım!<br /> &Ouml;z değerlerimizi kaybetmişiz. Şimdi teferruatlarla uğraşıyoruz. Aile, sokak, okul &ccedil;ocuğun eğitim aldığı &uuml;&ccedil; kutsal alan: Ana, baba, nine, dede/komşu/&ouml;ğretmen.<br /> Aile, dağınık. Anne, baba ayrı yaşamıyorsa ikisi de &ccedil;alışıyor &ccedil;ocuk yuvada b&uuml;y&uuml;yor. Nineyi, dedeyi tanımıyor. B&uuml;y&uuml;k aileyi bırak k&uuml;&ccedil;&uuml;k aile bitik.<br /> Sokak (&ccedil;evre), kalmadı. Komşuluk bitti, artık birbirinin k&uuml;l&uuml;ne muhta&ccedil; değil. Sokak aralarında toprak arsalar yok, parka &ccedil;ocuklar başında bir g&ouml;zetici olmayınca gidemiyor. Yazlığa gidiyor tanıdığı yok, yanından ge&ccedil;enle selamlaşmıyor. B&uuml;y&uuml;k k&uuml;&ccedil;&uuml;k anlayışı kalmadı.<br /> Okul, &ccedil;ocuğun şekillendiği &ouml;nemli yer. &ldquo;Eti senin kemiği benim,&rdquo; diye teslim edilir, g&uuml;venilirdi. Artık &ccedil;ocuklar &ouml;ğretmeni saymıyor, ipin ucu ka&ccedil;mış. Talebeler &ouml;ğretmeni d&ouml;v&uuml;yor. Veliler &ouml;ğretmeni su&ccedil;luyor.<br /> İşte eğitimimizin bu g&uuml;nk&uuml; durumu ortada...<br /> Bu olumsuz tablodan kurtarmak i&ccedil;in kendi değerlerimize d&ouml;nmek zorundayız. Elbette &ccedil;ağa ayak uyduracağız ama biz olarak, değişmeden, başkalaşmadan, değerlerimizi koruyarak. Elbette ilim bizim yitiğimiz nerede olursa gidip almak zorundayız ama &ouml;ğle zamanın &uuml;zerinden ge&ccedil;ip kolay ulaşım diye bir şey olmuyor. Onlar masallarda oluyor. &Ccedil;alışarak, didinerek, azmederek yolumuza devam edeceğiz.<br /> Değerlerimizden uzaklaşmamız, bir&ccedil;ok meziyetimizi kaybetmemiz, &ccedil;ocuklarımızın yabancılara &ouml;zenmesi biz duygusu olanları tedirgin ediyor.<br /> Şimdi soralım kendimize; &ldquo;Biz nerede hata yaptık/yapıyoruz?&rdquo;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mahir ADIBEŞ</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.