Eğitim, fertlerin sadece bilgi ve beceri kazanımına değil, aynı zamanda değer, tavır ve ahlaki anlayışlarının şekillenmesine de doğrudan tesir eden bir faaliyettir.
Bu bağlamda eğitim, ahlaki tavır değişiminin hem taşıyıcısı hem de dönüştürücüsüdür. Çünkü ferdin neyin “iyi”, neyin “kötü” olduğunu anlaması, davranışlarını sorgulaması ve özümsemesi çoğu zaman eğitim yoluyla gerçekleşir.
İnsanın doğuştan getirdiği bazı ahlaki eğilimleri olabilir; ancak bu meyillerin doğru şekilde gelişmesi, sistematik bir eğitim süresiyle mümkündür.
Bilhassa ailede başlayan ilk eğitim, okulda ve sosyal çevrede devam eder. Eğitim, ferdin empati kurma becerisini geliştirir, sorumluluk şuurunu artırır ve adalet, dürüstlük, saygı gibi temel değerleri kazandırır.
Modern eğitim sistemlerinde “değerler eğitimi” önemli bir başlık hâline gelmiştir. Bireyler sadece bilgiyle değil, değerlerle donatıldığında davranışları daha tutarlı ve topluma faydalı hale gelir. Örneğin bir öğrenciye sadece çevre kirliliği anlatılmaz; aynı zamanda çevreye karşı duyarlı olma bilinci de kazandırılır. Bu bilinç, zamanla bir ahlaki tavra dönüşür.
Tavır değişimi kısa vadede gerçekleşmez; eğitim bu noktada bir merhale aşımıdır. Sürekli tekrar, uygulama ve örneklerle pekişen ahlaki mesajlar zamanla ferdin davranışına da akseder. Dürüstlüğü sadece teorik olarak anlatmak yerine, öğretmen veya rol modellerin dürüst davranışlar sergilemesi, öğrencinin bu tavrı benimsemesini kolaylaştırır.
Eğitim, ferde tenkitçi düşünme becerisi kazandırarak kendi değerlerini sorgulama ve gerekirse dönüştürme imkânı verir. Dogmatik değil, sorgulayan ve özümleyen bir ahlak anlayışı, eğitimin sunduğu en değerli katkıdır. Bu sayede fert başkalarının telkiniyle değil, kendi iradesiyle ahlaki tavır geliştirir.
Toplumun genel ahlaki seviyesini yükseltmek için ferdi seviyede ahlakın geliştirilmesi şarttır. Bu da ancak eğitimle mümkün. Adalet, hoşgörü, yardımlaşma, sosyal değerlerin eğitim yoluyla kazandırılması, toplum huzurunun da teminatıdır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, eğitim sadece meslek kazandıran bir vasıta değil, ahlaki tavırları şekillendiren güçlü bir etkendir. Bireyin iç dünyasında başlayan bu değişim, topluma aksettiği vakit daha erdemli, daha adil ve daha duyarlı bir sosyal yapı ortaya çıkar.
Ahlaki tavır değişiminin sürdürülebilir olması için ise eğitim hayat boyu devam etmeli, sadece okul çağlarıyla sınırlı kalmamalıdır.
Mehmet Nuri Bingöl
Eğitimin Ahlaki Tavır Değişimine Tesiri
Eğitim, fertlerin sadece bilgi ve beceri kazanımına değil, aynı zamanda değer, tavır ve ahlaki anlayışlarının şekillenmesine de doğrudan tesir eden bir faaliyettir.
Bu bağlamda eğitim, ahlaki tavır değişiminin hem taşıyıcısı hem de dönüştürücüsüdür. Çünkü ferdin neyin “iyi”, neyin “kötü” olduğunu anlaması, davranışlarını sorgulaması ve özümsemesi çoğu zaman eğitim yoluyla gerçekleşir.
İnsanın doğuştan getirdiği bazı ahlaki eğilimleri olabilir; ancak bu meyillerin doğru şekilde gelişmesi, sistematik bir eğitim süresiyle mümkündür.
Bilhassa ailede başlayan ilk eğitim, okulda ve sosyal çevrede devam eder. Eğitim, ferdin empati kurma becerisini geliştirir, sorumluluk şuurunu artırır ve adalet, dürüstlük, saygı gibi temel değerleri kazandırır.
Modern eğitim sistemlerinde “değerler eğitimi” önemli bir başlık hâline gelmiştir. Bireyler sadece bilgiyle değil, değerlerle donatıldığında davranışları daha tutarlı ve topluma faydalı hale gelir. Örneğin bir öğrenciye sadece çevre kirliliği anlatılmaz; aynı zamanda çevreye karşı duyarlı olma bilinci de kazandırılır. Bu bilinç, zamanla bir ahlaki tavra dönüşür.
Tavır değişimi kısa vadede gerçekleşmez; eğitim bu noktada bir merhale aşımıdır. Sürekli tekrar, uygulama ve örneklerle pekişen ahlaki mesajlar zamanla ferdin davranışına da akseder. Dürüstlüğü sadece teorik olarak anlatmak yerine, öğretmen veya rol modellerin dürüst davranışlar sergilemesi, öğrencinin bu tavrı benimsemesini kolaylaştırır.
Eğitim, ferde tenkitçi düşünme becerisi kazandırarak kendi değerlerini sorgulama ve gerekirse dönüştürme imkânı verir. Dogmatik değil, sorgulayan ve özümleyen bir ahlak anlayışı, eğitimin sunduğu en değerli katkıdır. Bu sayede fert başkalarının telkiniyle değil, kendi iradesiyle ahlaki tavır geliştirir.
Toplumun genel ahlaki seviyesini yükseltmek için ferdi seviyede ahlakın geliştirilmesi şarttır. Bu da ancak eğitimle mümkün. Adalet, hoşgörü, yardımlaşma, sosyal değerlerin eğitim yoluyla kazandırılması, toplum huzurunun da teminatıdır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, eğitim sadece meslek kazandıran bir vasıta değil, ahlaki tavırları şekillendiren güçlü bir etkendir. Bireyin iç dünyasında başlayan bu değişim, topluma aksettiği vakit daha erdemli, daha adil ve daha duyarlı bir sosyal yapı ortaya çıkar.
Ahlaki tavır değişiminin sürdürülebilir olması için ise eğitim hayat boyu devam etmeli, sadece okul çağlarıyla sınırlı kalmamalıdır.
Mehmet Nuri Bingöl
Ekleme
Tarihi: 17 July 2025 - Thursday
Eğitimin Ahlaki Tavır Değişimine Tesiri
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.