MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

SÜPER GÜÇ OLMANIN ANAHTARI (2)

SÜPER GÜÇ OLMANIN ANAHTARI (2) Yenilenebilir enerji kaynakları bakımından ise son 15 yılda ilerleme kat edilmiştir. 2002 yılında ülkemizdeki elektrik üretimi 34 milyar kWh iken yenilenebilir kaynakların kurulu gücü 12 bin 277 MW’dır. 2016 yılında elektrik üretimi 84 milyar kWh iken yenilenebilir kaynakların kurulu gücü artış göstererek 33 bin 352 MW’e yükselmiştir. Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’na göre ülkemiz için 2023 yılı toplam enerji tüketimi 1,2 trilyon MWh olarak öngörülmektedir. Yenilenebilir kaynaklar ise 252 milyar MWh olarak tahmin edilmektedir. Rakamsal olarak ilerlemeye bakıldığında 2023 yılında toplam enerji tüketiminin asgari 1/3’lük kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacağı düşünülmektedir. Bu durum da yenilenebilir enerji alanında ülkemizdeki ilerlemenin ne durumda olduğunu ortaya koymaktadır. Yine dışa bağımlı olmaktan kurtulamayacağız. Ülkemizde, elektrik enerjisi alanında öncelik kömür ve doğal gazdadır. Sonrasında hidroelektrik santraller ve barajlar vardır. 10 kadar bir pay ise yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgâr, güneş, jeotermal vs.ye aittir. TEİAŞ, 2023 yılında ülkemizdeki elektrik talebinin 500 milyar MW’a ulaşacağını tahmin etmektedir. Yaklaşık iki katlık bu artışı karşılayabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında en az 60-70’lik hedef tutturulmalıdır. Bu durum gereklilik değil, zorunluluktur. Ülkemiz, konumu ve kaynakları açısından yenilenebilir enerji potansiyeli en zengin ülkeler içerisindedir. Ülkemizde 1000 civarı sıcak ve mineralli su kaynağı mevcuttur. Bu alanlar yaklaşık olarak ısıtmaya ve kaplıca kullanımına uygundur. Bu avantajlara rağmen ülkemizde jeotermal enerjiden elektrik üretimi istenilen seviyede değildir. Ülkemizde ağırlıklı olarak Aydın olmak üzere 32 tane jeotermal enerji santrali vardır. En önemli konu çok uluslu şirketlerin, enerji politikalarımız üzerindeki söz hakları çok büyüktür. Yerli ve milli kalkınmaya önem verilmelidir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde her vatandaşın eşit hakkı vardır. Bu kaynakları Allah herkese vermiştir. Birileri bu kaynaklardan para kazansın diye vermemiştir. Bu kaynaklar enerjiye dönüştürülürken inşa, onarım ve çalışanların giderini karşılayacak kadar gelir elde edilebilir. Değilse Allah’ın her insana verdiği bu kaynakları insanlara satmak, insanların hakkını satışa çıkarmak olur. Prof. Dr. Naki ERDEMİR HAKK-DER Gnl. Bşk.
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2021 - Cuma

SÜPER GÜÇ OLMANIN ANAHTARI (2)

SÜPER GÜÇ OLMANIN ANAHTARI (2) Yenilenebilir enerji kaynakları bakımından ise son 15 yılda ilerleme kat edilmiştir. 2002 yılında ülkemizdeki elektrik üretimi 34 milyar kWh iken yenilenebilir kaynakların kurulu gücü 12 bin 277 MW’dır. 2016 yılında elektrik üretimi 84 milyar kWh iken yenilenebilir kaynakların kurulu gücü artış göstererek 33 bin 352 MW’e yükselmiştir. Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’na göre ülkemiz için 2023 yılı toplam enerji tüketimi 1,2 trilyon MWh olarak öngörülmektedir. Yenilenebilir kaynaklar ise 252 milyar MWh olarak tahmin edilmektedir. Rakamsal olarak ilerlemeye bakıldığında 2023 yılında toplam enerji tüketiminin asgari 1/3’lük kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacağı düşünülmektedir. Bu durum da yenilenebilir enerji alanında ülkemizdeki ilerlemenin ne durumda olduğunu ortaya koymaktadır. Yine dışa bağımlı olmaktan kurtulamayacağız. Ülkemizde, elektrik enerjisi alanında öncelik kömür ve doğal gazdadır. Sonrasında hidroelektrik santraller ve barajlar vardır. 10 kadar bir pay ise yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgâr, güneş, jeotermal vs.ye aittir. TEİAŞ, 2023 yılında ülkemizdeki elektrik talebinin 500 milyar MW’a ulaşacağını tahmin etmektedir. Yaklaşık iki katlık bu artışı karşılayabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında en az 60-70’lik hedef tutturulmalıdır. Bu durum gereklilik değil, zorunluluktur. Ülkemiz, konumu ve kaynakları açısından yenilenebilir enerji potansiyeli en zengin ülkeler içerisindedir. Ülkemizde 1000 civarı sıcak ve mineralli su kaynağı mevcuttur. Bu alanlar yaklaşık olarak ısıtmaya ve kaplıca kullanımına uygundur. Bu avantajlara rağmen ülkemizde jeotermal enerjiden elektrik üretimi istenilen seviyede değildir. Ülkemizde ağırlıklı olarak Aydın olmak üzere 32 tane jeotermal enerji santrali vardır. En önemli konu çok uluslu şirketlerin, enerji politikalarımız üzerindeki söz hakları çok büyüktür. Yerli ve milli kalkınmaya önem verilmelidir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde her vatandaşın eşit hakkı vardır. Bu kaynakları Allah herkese vermiştir. Birileri bu kaynaklardan para kazansın diye vermemiştir. Bu kaynaklar enerjiye dönüştürülürken inşa, onarım ve çalışanların giderini karşılayacak kadar gelir elde edilebilir. Değilse Allah’ın her insana verdiği bu kaynakları insanlara satmak, insanların hakkını satışa çıkarmak olur. Prof. Dr. Naki ERDEMİR HAKK-DER Gnl. Bşk.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.