Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

“Ey Dipdiri Meyyit”

<p>&nbsp; &nbsp;Ey dipdiri meyyit s&ouml;z&uuml;n&uuml; Bediuzzaman hazretleri s&ouml;ylemektedir. Bedenen diri ama ruhen &ouml;l&uuml; insanları tasvir etmek i&ccedil;in bu s&ouml;z&uuml; kullanmıştır. &Uuml;stadın bu s&ouml;z&uuml;n&uuml; biraz a&ccedil;alım. İnsan iki y&ouml;nl&uuml; bir varlıktır. Bu ikisi beraber var olmalıdır. Beden &ouml;l&uuml;rse imtihan biter, ruh &ouml;l&uuml;rse imtihanın bir anlamı kalmaz. Ruhunu diri tutan beden Rabbinden gelen mesajı anlamış ve gerekliliklerini yerine getirmiştir. Dipdiri meyyiti şu şekilde anlatabiliriz: Akıl tevhitten nasiplenmemişse, kalp muhabbetullah ile dolmadıysa bu kimse dipdiri meyyit sınıfına dahildir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; Bu sınıftan kurtulmak i&ccedil;in b&uuml;t&uuml;n benliğimizle ibadetlere sarılmalıyız. İbadetler ise &ccedil;eşit &ccedil;eşittir. Fikirsel, duygusal ve davranışsal ibadetleri bir b&uuml;t&uuml;n halinde uygulamalıyız. Akıl kabını İslam ile doldurmalıyız. Bu kabı bu şekilde doldurursak diğer b&uuml;t&uuml;n ideoloji ve fikirlere karşı tedbir almış oluruz. Kalp kabını iman ile doldurmalıyız. İman ile dolan kalp ruhunun en derin kısımlarında dahi bu imanı hisseder. Davranışsal konularda ise islam fıkhını hayatımızda uygulayarak kendimizi geliştirmeliyiz. Bu &uuml;&ccedil; konuyu birlikte uyguladığımızda ruhen dipdiri bir insan olmuş oluruz.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; En &ccedil;ok konuşulan ama en az amel edilen bir d&ouml;nemde yaşıyoruz. Şeytanın ya Rabbi ben bu g&uuml;nahlardan beriyim dediği, şeytanın bile bazı insanlara euzu-besmele &ccedil;ektiği iğren&ccedil; bir d&ouml;nemde yaşıyoruz. B&ouml;yle bir d&ouml;nemde bakıldığında Allah&rsquo;ı hatırlatanlardan mısın, şeytana merhamet okutanlardan mısın?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Bug&uuml;n&uuml;n m&uuml;sl&uuml;manlığının misali televizyon kanalına benzemektedir. Televizyon kanalını değiştirdik&ccedil;e programlara g&ouml;re ruh halimiz &ccedil;ok kısa bir s&uuml;rede nasıl değişiyorsa, yaşadığımız olaylara karşı da duruşumuz bu kadar &ccedil;abuk değişmektedir. Modernizm insanı ruhsuzlaştırıp olaylara karşı duyarsızlaştırıyor. Bunun neticesinde ruhsuzlaşan m&uuml;sl&uuml;man bir topluluk olduk. Zul&uuml;mler, bela ve musibetler artık bizleri etkilemez oldu. B&ouml;yle sıkıntılı bir zamanda akıl ve kalp kabımızı koruyup ruhumuzu yaşatmalıyız. Bunu yapmazsak &ouml;l&uuml;r&uuml;z. Ruhun canlı kalması i&ccedil;in kalp aklı desteklemeli, eğer desteklemezse din ideolojikleşir. İslamı fikir olarak g&ouml;ren, fikren kabul eden biri oluruz. Bu ise bizi tekfirci, partizan, hizip&ccedil;i yapar ya da islamı bilen ama yaşamayan biri oluruz. Akıl kalbi desteklemezse samimi ama kullanılan bir m&uuml;sl&uuml;man olur. Bu iki &ouml;rneği ziyadesiyle &ccedil;evremizde g&ouml;rmekteyiz. Bu tehlikeyle karşılaşmamak i&ccedil;in akıl kabını tevhit ile, kalp kabını ise ihlas sigortasıyla koruma altına almalıyız.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; İki cami&nbsp; arası beynamaz olmaz. G&ouml;z&uuml; camii de olanın namazı kazaya kalır mı? En &ccedil;ok vakit harcadığın şey en &ccedil;ok sevdiğin şeydir. Ya aklını vahyin doğrultusunda kullanırsın eşrefi mahlukat olursun ya da aklını vahyin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;irirsin belhum adal (hayvanlardan aşağı bir konuma d&uuml;şmek) olursun. Tercih senin&hellip;? Bu yolda gaz ile bir yere kadar gidilir, sonrasında fikren ve kalben diri bir ruha ihtiya&ccedil; var. Fikren ve kalben &ouml;l&uuml; olanlar, bu yolda nereye kadar gidebilirler, muhatabına ne kadar heyecan verebilirler? Bilgi ile amelin aynı doğrultuda olması gerekiyor. Bilgi arttık&ccedil;a amel azalıyorsa&nbsp; nefis azgınlaşır. Nefsini terbiye etmeyen insanlar i&ccedil;in koltuk ve makamlar &ldquo;ego&rdquo; şişirme makinesidir. Geldikleri makamlarda sadece insanların başına bela olurlar. Bir yerlere gelmek i&ccedil;in Kur&rsquo;an&rsquo;dan ve Peygamberimizden uzaklaşmamız gerekiyorsa o yolda hayır var mıdır? B&ouml;yle olmamak i&ccedil;in takva sahibi olmalıyız. Allah&rsquo;tan korkanlar; Allah&rsquo;ın kitabını anlayarak okurlar. Kitabımızı anlayarak ve yaşayarak okursak Allah&rsquo;ın razı olacağı bir kul oluruz. Selam ve dua ile sağlıcakla kalın.</p> <p>M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p>
Ekleme Tarihi: 25 Kasım 2020 - Çarşamba

“Ey Dipdiri Meyyit”

<p>&nbsp; &nbsp;Ey dipdiri meyyit s&ouml;z&uuml;n&uuml; Bediuzzaman hazretleri s&ouml;ylemektedir. Bedenen diri ama ruhen &ouml;l&uuml; insanları tasvir etmek i&ccedil;in bu s&ouml;z&uuml; kullanmıştır. &Uuml;stadın bu s&ouml;z&uuml;n&uuml; biraz a&ccedil;alım. İnsan iki y&ouml;nl&uuml; bir varlıktır. Bu ikisi beraber var olmalıdır. Beden &ouml;l&uuml;rse imtihan biter, ruh &ouml;l&uuml;rse imtihanın bir anlamı kalmaz. Ruhunu diri tutan beden Rabbinden gelen mesajı anlamış ve gerekliliklerini yerine getirmiştir. Dipdiri meyyiti şu şekilde anlatabiliriz: Akıl tevhitten nasiplenmemişse, kalp muhabbetullah ile dolmadıysa bu kimse dipdiri meyyit sınıfına dahildir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; Bu sınıftan kurtulmak i&ccedil;in b&uuml;t&uuml;n benliğimizle ibadetlere sarılmalıyız. İbadetler ise &ccedil;eşit &ccedil;eşittir. Fikirsel, duygusal ve davranışsal ibadetleri bir b&uuml;t&uuml;n halinde uygulamalıyız. Akıl kabını İslam ile doldurmalıyız. Bu kabı bu şekilde doldurursak diğer b&uuml;t&uuml;n ideoloji ve fikirlere karşı tedbir almış oluruz. Kalp kabını iman ile doldurmalıyız. İman ile dolan kalp ruhunun en derin kısımlarında dahi bu imanı hisseder. Davranışsal konularda ise islam fıkhını hayatımızda uygulayarak kendimizi geliştirmeliyiz. Bu &uuml;&ccedil; konuyu birlikte uyguladığımızda ruhen dipdiri bir insan olmuş oluruz.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; En &ccedil;ok konuşulan ama en az amel edilen bir d&ouml;nemde yaşıyoruz. Şeytanın ya Rabbi ben bu g&uuml;nahlardan beriyim dediği, şeytanın bile bazı insanlara euzu-besmele &ccedil;ektiği iğren&ccedil; bir d&ouml;nemde yaşıyoruz. B&ouml;yle bir d&ouml;nemde bakıldığında Allah&rsquo;ı hatırlatanlardan mısın, şeytana merhamet okutanlardan mısın?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Bug&uuml;n&uuml;n m&uuml;sl&uuml;manlığının misali televizyon kanalına benzemektedir. Televizyon kanalını değiştirdik&ccedil;e programlara g&ouml;re ruh halimiz &ccedil;ok kısa bir s&uuml;rede nasıl değişiyorsa, yaşadığımız olaylara karşı da duruşumuz bu kadar &ccedil;abuk değişmektedir. Modernizm insanı ruhsuzlaştırıp olaylara karşı duyarsızlaştırıyor. Bunun neticesinde ruhsuzlaşan m&uuml;sl&uuml;man bir topluluk olduk. Zul&uuml;mler, bela ve musibetler artık bizleri etkilemez oldu. B&ouml;yle sıkıntılı bir zamanda akıl ve kalp kabımızı koruyup ruhumuzu yaşatmalıyız. Bunu yapmazsak &ouml;l&uuml;r&uuml;z. Ruhun canlı kalması i&ccedil;in kalp aklı desteklemeli, eğer desteklemezse din ideolojikleşir. İslamı fikir olarak g&ouml;ren, fikren kabul eden biri oluruz. Bu ise bizi tekfirci, partizan, hizip&ccedil;i yapar ya da islamı bilen ama yaşamayan biri oluruz. Akıl kalbi desteklemezse samimi ama kullanılan bir m&uuml;sl&uuml;man olur. Bu iki &ouml;rneği ziyadesiyle &ccedil;evremizde g&ouml;rmekteyiz. Bu tehlikeyle karşılaşmamak i&ccedil;in akıl kabını tevhit ile, kalp kabını ise ihlas sigortasıyla koruma altına almalıyız.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; İki cami&nbsp; arası beynamaz olmaz. G&ouml;z&uuml; camii de olanın namazı kazaya kalır mı? En &ccedil;ok vakit harcadığın şey en &ccedil;ok sevdiğin şeydir. Ya aklını vahyin doğrultusunda kullanırsın eşrefi mahlukat olursun ya da aklını vahyin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;irirsin belhum adal (hayvanlardan aşağı bir konuma d&uuml;şmek) olursun. Tercih senin&hellip;? Bu yolda gaz ile bir yere kadar gidilir, sonrasında fikren ve kalben diri bir ruha ihtiya&ccedil; var. Fikren ve kalben &ouml;l&uuml; olanlar, bu yolda nereye kadar gidebilirler, muhatabına ne kadar heyecan verebilirler? Bilgi ile amelin aynı doğrultuda olması gerekiyor. Bilgi arttık&ccedil;a amel azalıyorsa&nbsp; nefis azgınlaşır. Nefsini terbiye etmeyen insanlar i&ccedil;in koltuk ve makamlar &ldquo;ego&rdquo; şişirme makinesidir. Geldikleri makamlarda sadece insanların başına bela olurlar. Bir yerlere gelmek i&ccedil;in Kur&rsquo;an&rsquo;dan ve Peygamberimizden uzaklaşmamız gerekiyorsa o yolda hayır var mıdır? B&ouml;yle olmamak i&ccedil;in takva sahibi olmalıyız. Allah&rsquo;tan korkanlar; Allah&rsquo;ın kitabını anlayarak okurlar. Kitabımızı anlayarak ve yaşayarak okursak Allah&rsquo;ın razı olacağı bir kul oluruz. Selam ve dua ile sağlıcakla kalın.</p> <p>M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.