Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

Fikir Özgürlüğü Mü, Dine Sövmenin Özgürlüğü Mü?

Fikir Özgürlüğü Mü, Dine Sövmenin Özgürlüğü Mü? Dini değerlerimize söven, değerlerimizi küçümseyen bir durumla yine karşı karşıyayız. Her fırsatta kalplerindeki pisliği farklı yöntemlerle dile getiren akbaba zihniyeti bu sefer de yerinde durmadı ve kalplerindeki hastalığı bir daha ortaya döktüler. Sezen Aksu 2 hafta önce çıkardığı bir klipte şu ifadeyi kullanıyor: "Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e". Eski bir şarkısında ise "Ben seni de sevmedim Adem, Doğruyu duymak istiyorsun madem, Alt tarafı bir elma yedik beraber, Zehir-i zıkkım oldu bize bal badem" İnanç tercih meselesidir, fakat bir inanca sövmek karakter meselesidir. Karakterinde problem olanlar muhatabı küçümseyerek büyüyeceklerini zannederler. Dini aşağılamak fikir özgürlüğü değildir. Din düşmanları fikrin özgürlüğünü değil, dine sövmenin özgürlüğünü istiyorlar. Batılı sanatçılar genellikle kültürlü, bilgili insanlar oluyor. Bizim ülkemizin sanatçıları ise "dine söverek, dalga geçerek, dini küçümsüyerek" sanatçı olduklarını iddia ediyorlar. Cehalet bilgisizlikten kaynaklanırsa izale edilir, fakat bilmişlikten kaynaklanıyorsa bunun çaresi yoktur. Sanatçı dediğin halkın sesi olur. Bu toplum Müslüman bir halk olduğuna göre, bu sözler bizim topluma ait değil... Sanat adı altında kimin düşüncelerini dile getiriyorsunuz? Şarkınızın sözleri Tevrat kaynaklı olduğuna göre Yahudilerin sesi oluyorsunuz. Bu da sizin hakkınızdaki sebatayist düşüncesinin doğruluğunu gösteriyor. Rabbimiz Bakara suresi 31. ayette Hz. Adem'e ilim verdiğine ve eşyanın bilgisini Hz. Adem'e öğrettiğine dikkat çekmektedir. Rabbimizin ilim sahibi, bilgili dediği birine Sezen Aksu nasıl cahil der? Bu terbiyesizliğin bedelini yargı yoluyla ödemelidir. Bu cesareti Müslümanların korkaklığından mı alıyor, yoksa güvendiği birtakım gizli güçler mi var? Ya da bu ikisine birden mi güveniyor? Hiçbir kimsenin hiçbir dini aşağılamaya, küçümsemeye hakkı yoktur. Sezen Aksu'nun Hz. Adem ile patolojik seviyede bir sorunu olduğu belli. Hz. Adem'den ilk rahatsız olan kişi şeytandı. Sezen Aksu sanırım şeytanın avukatlığını yapmak istiyor. Konuşmasıyla hangi tarafta olduğunu belli ediyor. Şeytanın safında durmayı tercih etmiş.... Bugün birtakım liderler için aynı ifadeyi kullanırsan kendini hemen cezaevinde görüyorsun. Fakat ortada din ve dini değerler olunca herkes üç maymunu oynamayı tercih ediyor. Emniyet ve yargı halen harekete geçmedi. Sanatçıya veya siyasetçiye sövmek suç, Peygambere sövmek suç değil.... Bunu kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz? Anlaşılan Sezen Aksu ve avanesi ve onların bu zihniyeti hiç durmadan kalplerindeki pisliği dışarı atmak için fırsat kollamaya devam edecektir. Peki biz ne yapacağız? Müslümanlar olarak harekete geçip tek ses ve tek güç gibi mücadele etmeliyiz. Bugün aynı sözleri birileri kendi anamız babamız için söylemiş olsaydı biz ne yapardık? Hz. Adem'in kendi ailemiz kadar, menfaatlerimiz kadar kıymeti yok mu? Bütün müslümanların, cemaatlerin, tarikatlerin ve dini STK'ların hepsi tek ses olmalı ve bu olayı sosyal medyada günden yapmalıyız. Sezen Aksu ve avanesi özür dileyip bahsi geçen klipler silinene kadar mücadeleye devam etmeliyiz. İnsani ve dini hassasiyeti olan herkesi şikayete davet ediyorum. Özellikle avukatlar, savcılar ve hakimleri bekliyorum. Ortak ve kararlı bir tepki göstermedikçe bu din düşmanları ve avane takımları durmayacaklar. Dine verdikleri her bir zararın hesabını yargı önünde sormalıyız. Mücahit Güler
Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2022 - Pazartesi

Fikir Özgürlüğü Mü, Dine Sövmenin Özgürlüğü Mü?

Fikir Özgürlüğü Mü, Dine Sövmenin Özgürlüğü Mü? Dini değerlerimize söven, değerlerimizi küçümseyen bir durumla yine karşı karşıyayız. Her fırsatta kalplerindeki pisliği farklı yöntemlerle dile getiren akbaba zihniyeti bu sefer de yerinde durmadı ve kalplerindeki hastalığı bir daha ortaya döktüler. Sezen Aksu 2 hafta önce çıkardığı bir klipte şu ifadeyi kullanıyor: "Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e". Eski bir şarkısında ise "Ben seni de sevmedim Adem, Doğruyu duymak istiyorsun madem, Alt tarafı bir elma yedik beraber, Zehir-i zıkkım oldu bize bal badem" İnanç tercih meselesidir, fakat bir inanca sövmek karakter meselesidir. Karakterinde problem olanlar muhatabı küçümseyerek büyüyeceklerini zannederler. Dini aşağılamak fikir özgürlüğü değildir. Din düşmanları fikrin özgürlüğünü değil, dine sövmenin özgürlüğünü istiyorlar. Batılı sanatçılar genellikle kültürlü, bilgili insanlar oluyor. Bizim ülkemizin sanatçıları ise "dine söverek, dalga geçerek, dini küçümsüyerek" sanatçı olduklarını iddia ediyorlar. Cehalet bilgisizlikten kaynaklanırsa izale edilir, fakat bilmişlikten kaynaklanıyorsa bunun çaresi yoktur. Sanatçı dediğin halkın sesi olur. Bu toplum Müslüman bir halk olduğuna göre, bu sözler bizim topluma ait değil... Sanat adı altında kimin düşüncelerini dile getiriyorsunuz? Şarkınızın sözleri Tevrat kaynaklı olduğuna göre Yahudilerin sesi oluyorsunuz. Bu da sizin hakkınızdaki sebatayist düşüncesinin doğruluğunu gösteriyor. Rabbimiz Bakara suresi 31. ayette Hz. Adem'e ilim verdiğine ve eşyanın bilgisini Hz. Adem'e öğrettiğine dikkat çekmektedir. Rabbimizin ilim sahibi, bilgili dediği birine Sezen Aksu nasıl cahil der? Bu terbiyesizliğin bedelini yargı yoluyla ödemelidir. Bu cesareti Müslümanların korkaklığından mı alıyor, yoksa güvendiği birtakım gizli güçler mi var? Ya da bu ikisine birden mi güveniyor? Hiçbir kimsenin hiçbir dini aşağılamaya, küçümsemeye hakkı yoktur. Sezen Aksu'nun Hz. Adem ile patolojik seviyede bir sorunu olduğu belli. Hz. Adem'den ilk rahatsız olan kişi şeytandı. Sezen Aksu sanırım şeytanın avukatlığını yapmak istiyor. Konuşmasıyla hangi tarafta olduğunu belli ediyor. Şeytanın safında durmayı tercih etmiş.... Bugün birtakım liderler için aynı ifadeyi kullanırsan kendini hemen cezaevinde görüyorsun. Fakat ortada din ve dini değerler olunca herkes üç maymunu oynamayı tercih ediyor. Emniyet ve yargı halen harekete geçmedi. Sanatçıya veya siyasetçiye sövmek suç, Peygambere sövmek suç değil.... Bunu kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz? Anlaşılan Sezen Aksu ve avanesi ve onların bu zihniyeti hiç durmadan kalplerindeki pisliği dışarı atmak için fırsat kollamaya devam edecektir. Peki biz ne yapacağız? Müslümanlar olarak harekete geçip tek ses ve tek güç gibi mücadele etmeliyiz. Bugün aynı sözleri birileri kendi anamız babamız için söylemiş olsaydı biz ne yapardık? Hz. Adem'in kendi ailemiz kadar, menfaatlerimiz kadar kıymeti yok mu? Bütün müslümanların, cemaatlerin, tarikatlerin ve dini STK'ların hepsi tek ses olmalı ve bu olayı sosyal medyada günden yapmalıyız. Sezen Aksu ve avanesi özür dileyip bahsi geçen klipler silinene kadar mücadeleye devam etmeliyiz. İnsani ve dini hassasiyeti olan herkesi şikayete davet ediyorum. Özellikle avukatlar, savcılar ve hakimleri bekliyorum. Ortak ve kararlı bir tepki göstermedikçe bu din düşmanları ve avane takımları durmayacaklar. Dine verdikleri her bir zararın hesabını yargı önünde sormalıyız. Mücahit Güler
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.