Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

Nâs ve İnsan Kelimelerinin Anlamı ve Mâhiyeti

<p>&quot;N&acirc;s&quot; insan kelimesinin &ccedil;oğuludur, insanlar, halk demektir. Kur&#39;an-ı Kerim&#39;de 240 yerde ge&ccedil;er. &quot;İnsan&quot; ve aynı anlamdaki ins ve &uuml;n&acirc;s s&ouml;zc&uuml;kleri de 88 ayette ge&ccedil;er. İnsan kelimesinin s&ouml;zl&uuml;k anlamına gelince; İnsan kelimesinin, kendinden t&uuml;rediği k&ouml;k olarak iki s&ouml;zc&uuml;kten bahsedilir; bunlardan biri &uuml;ns kelimesidir. &Uuml;ns, &uuml;nsiyet, yakınlık demektir. Bu &ldquo;yakınlık, yaklaşma duygusu&rdquo; bir yandan hemcinsleriyle bir arada yaşama durumunda olan insanın başka insanlara karşı yakınlığını, bir yandan da Allah&rsquo;a b&uuml;t&uuml;n varlıkların &uuml;st&uuml;nde olan yakınlığını ifade eder. İnsan kelimesinin, bir de nesiye (unutmak) fiilinden geldiği s&ouml;ylenir. Bu durumda insan, unutkan demektir. Kur&rsquo;an&rsquo;da insandan (Adem) s&ouml;z edilirken, &ldquo;Andolsun, &ouml;nceden Adem&rsquo;e ahid verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadık.&rdquo; (1) buyrulur.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;İnsan kimdir? Nasıl bir varlıktır? Yery&uuml;z&uuml;ne nereden gelmiştir? İnsan nereye doğru gidiyor? İnsanın bu d&uuml;nyada g&ouml;rev ve sorumlulukları var mıdır, varsa nelerdir? gibi sorular insan aklını meşgul eden sorulardır. Felsef&icirc; akımlar, izmler, d&uuml;nya g&ouml;r&uuml;şleri bu sorulara cevap vermek zorunda kalmışlar, hi&ccedil; fil g&ouml;rmemiş ve g&ouml;zleri bağlanan adam gibi her biri filin t&uuml;m&uuml;n&uuml; değil; bir tarafını g&ouml;rebilmişlerdir.&nbsp; &nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ge&ccedil;mişten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar insan &uuml;&ccedil; şekilde tarif edilmiştir. Bunlardan ilk ikisi insanı sadece tek y&ouml;n&uuml;yle ele alırken &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;s&uuml; insanı t&uuml;m y&ouml;nleriyle ele alır. Bir kısmı insanı baş, g&ouml;z, kulak, burun, ağız, el, kol, bacak, karaciğer, akciğer, mide gibi maddi organlardan oluşmuş bir varlık olarak kabul ederken, bir kısmı ise insanın t&uuml;m organlarını g&ouml;rmezden gelircesine maddi y&ouml;n&uuml;n&uuml; g&ouml;z ardı edip, sadece ruhtan meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Ayrıca bazıları insanı şu şekilde tarif ederler. &ldquo;İnsan alet kullanan hayvandır, akıllı hayvandır, konuşan hayvandır, g&uuml;len hayvandır, hayvan olmak istemeyen tek hayvandır vs.&rdquo;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ş&uuml;phesiz insan kendisinin nasıl bir varlık olduğunun cevabını verdiğinde aynı zamanda inancını da se&ccedil;miş olmaktadır. Her şeyde dengeyi esas alan İslam dini insanı tarif ederken de dengeyi esas almıştır. İslam inancına g&ouml;re insan; beden ve ruhtan oluşan, d&uuml;ş&uuml;nen, şuurlu, iman ve ilim sahibi bir varlıktır. İnsan, Allah&#39;ın yery&uuml;z&uuml;ne lutfettiği, &uuml;st&uuml;n yapıcı yeteneklere sahip, fakat organik ve biyolojik yapı bakımından zayıf olan bir varlıktır. Bu tanımın bir sonucu olarak islam; insanı sadece madd&icirc; bir varlık olarak g&ouml;ren maddeye tapanları ve insanı sadece ruhtan oluşmuş olarak kabul eden ruha tapanları reddeder. (2)&nbsp;&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; İnsanın bir yaratılış gayesi vardır. İnsan, akıl, ilim ve iradeyle beden ve ruhtan ibaret olan bir varlık olduğu i&ccedil;in bu yaratılışın bir gayesi olması d&acirc; doğaldır. İnsan beden&icirc; olarak madd&icirc; tarafını, r&ucirc;h&icirc; y&ouml;n&uuml;yle de maneviyatını eşit tutacak bir yaşantı i&ccedil;erisinde hayatını s&uuml;rd&uuml;rmek zorundadır. Ve insanın hayat m&uuml;cadelesi ancak yaratılış gayesi ile paralel olduğu s&uuml;rece insan mutlu olabilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insan Allah&#39;a kul olmak ve O&#39;nun kanunlarını yery&uuml;z&uuml;nde yaşamak ve uygulamak &uuml;zere verdiği s&ouml;z&uuml; yerine getirme sorumluluğu ile yaratılmıştır.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp;&quot;Cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım&quot; (3). İbadetin anlamı doğrudan doğruya insan varlığının gayesini teşkil etmektedir. İbadet aynı zamanda insanın yapması gerekli olan bir g&ouml;revdir. Dolayısıyla ibadet, belirli hareketlerden &ccedil;ok daha geniş ve ş&uuml;m&ucirc;ll&uuml;d&uuml;r. Kesin olarak bilinmelidir ki ibadet derken bunun i&ccedil;eriği, hil&acirc;fet g&ouml;revini de kapsar. İnsanın yery&uuml;z&uuml;nde tek hedefi Allah&#39;a itaat ve ibadettir. Bundan başka amacı olmayan insanoğlu yaptığı ameller karşısında huzur ve g&uuml;ven hissedecektir. Bu sayede insanoğlu tek il&acirc;h olan Allah&#39;a y&ouml;nelmiş demektir. &Ouml;yle ki, insanın bu ama&ccedil;la yaptığı her &ccedil;alışma bir karşılık, bir m&uuml;kafat g&ouml;recektir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Allah&#39;a ibadet, insanoğlunun şartları aşıp O&#39;na y&ouml;nelmesi ve O&#39;nun kanunları &ccedil;er&ccedil;evesinde tavizsiz, engellemelere aldırmadan yalnız Allah&#39;ın kulluğunun şuuruna ererek yapılabilir... Aksi halde bahşedilmiş sınırlı &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerle nefs, şeytan ve tuğyandan oluşan bir yaşamla ne Allah&#39;ın kulluğunun şuuruna ne de insan olduğumuzun şuuruna erebiliriz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ama b&uuml;t&uuml;n bunlara karşı Allah insanoğlunun cahil, aceleci, zalim, zora dayanamayan, nank&ouml;r, g&ouml;z&uuml; doymaz, şımarık birisi olduğunu Kur&#39;an&#39;da ayetleriyle a&ccedil;ıklamaktadır. Bu z&acirc;fiyetlerine karşılık insan Allah&#39;ın kendisine verdiği irade sayesinde b&uuml;t&uuml;n bunlardan sıyrılarak Allah&#39;ın rızasına ulaşabilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &quot;İnsan sadece yaptığı ameller sayesinde Allah&#39;ın rızasını kazanabilir.&quot; (4) Rabbim gereği gibi amel eden kullarından eylesin. Bir sonraki makalede g&ouml;r&uuml;şmek &uuml;zere sağlıcakla kalın.</p> <p>&nbsp;M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p> <p>&nbsp;</p> <p>1- T&acirc;h&acirc; Suresi, 115. ayet</p> <p>2- Ahmed Kalkan, İslam Akaidi: 182; Ahmed Kalkan, Kur&rsquo;an Kavram Tefsiri.</p> <p>3- Z&acirc;riy&acirc;t Suresi, 56. ayet</p> <p>4- Muvatta, Vesaya, 7</p>
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2020 - Pazartesi

Nâs ve İnsan Kelimelerinin Anlamı ve Mâhiyeti

<p>&quot;N&acirc;s&quot; insan kelimesinin &ccedil;oğuludur, insanlar, halk demektir. Kur&#39;an-ı Kerim&#39;de 240 yerde ge&ccedil;er. &quot;İnsan&quot; ve aynı anlamdaki ins ve &uuml;n&acirc;s s&ouml;zc&uuml;kleri de 88 ayette ge&ccedil;er. İnsan kelimesinin s&ouml;zl&uuml;k anlamına gelince; İnsan kelimesinin, kendinden t&uuml;rediği k&ouml;k olarak iki s&ouml;zc&uuml;kten bahsedilir; bunlardan biri &uuml;ns kelimesidir. &Uuml;ns, &uuml;nsiyet, yakınlık demektir. Bu &ldquo;yakınlık, yaklaşma duygusu&rdquo; bir yandan hemcinsleriyle bir arada yaşama durumunda olan insanın başka insanlara karşı yakınlığını, bir yandan da Allah&rsquo;a b&uuml;t&uuml;n varlıkların &uuml;st&uuml;nde olan yakınlığını ifade eder. İnsan kelimesinin, bir de nesiye (unutmak) fiilinden geldiği s&ouml;ylenir. Bu durumda insan, unutkan demektir. Kur&rsquo;an&rsquo;da insandan (Adem) s&ouml;z edilirken, &ldquo;Andolsun, &ouml;nceden Adem&rsquo;e ahid verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadık.&rdquo; (1) buyrulur.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;İnsan kimdir? Nasıl bir varlıktır? Yery&uuml;z&uuml;ne nereden gelmiştir? İnsan nereye doğru gidiyor? İnsanın bu d&uuml;nyada g&ouml;rev ve sorumlulukları var mıdır, varsa nelerdir? gibi sorular insan aklını meşgul eden sorulardır. Felsef&icirc; akımlar, izmler, d&uuml;nya g&ouml;r&uuml;şleri bu sorulara cevap vermek zorunda kalmışlar, hi&ccedil; fil g&ouml;rmemiş ve g&ouml;zleri bağlanan adam gibi her biri filin t&uuml;m&uuml;n&uuml; değil; bir tarafını g&ouml;rebilmişlerdir.&nbsp; &nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ge&ccedil;mişten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar insan &uuml;&ccedil; şekilde tarif edilmiştir. Bunlardan ilk ikisi insanı sadece tek y&ouml;n&uuml;yle ele alırken &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;s&uuml; insanı t&uuml;m y&ouml;nleriyle ele alır. Bir kısmı insanı baş, g&ouml;z, kulak, burun, ağız, el, kol, bacak, karaciğer, akciğer, mide gibi maddi organlardan oluşmuş bir varlık olarak kabul ederken, bir kısmı ise insanın t&uuml;m organlarını g&ouml;rmezden gelircesine maddi y&ouml;n&uuml;n&uuml; g&ouml;z ardı edip, sadece ruhtan meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Ayrıca bazıları insanı şu şekilde tarif ederler. &ldquo;İnsan alet kullanan hayvandır, akıllı hayvandır, konuşan hayvandır, g&uuml;len hayvandır, hayvan olmak istemeyen tek hayvandır vs.&rdquo;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ş&uuml;phesiz insan kendisinin nasıl bir varlık olduğunun cevabını verdiğinde aynı zamanda inancını da se&ccedil;miş olmaktadır. Her şeyde dengeyi esas alan İslam dini insanı tarif ederken de dengeyi esas almıştır. İslam inancına g&ouml;re insan; beden ve ruhtan oluşan, d&uuml;ş&uuml;nen, şuurlu, iman ve ilim sahibi bir varlıktır. İnsan, Allah&#39;ın yery&uuml;z&uuml;ne lutfettiği, &uuml;st&uuml;n yapıcı yeteneklere sahip, fakat organik ve biyolojik yapı bakımından zayıf olan bir varlıktır. Bu tanımın bir sonucu olarak islam; insanı sadece madd&icirc; bir varlık olarak g&ouml;ren maddeye tapanları ve insanı sadece ruhtan oluşmuş olarak kabul eden ruha tapanları reddeder. (2)&nbsp;&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; İnsanın bir yaratılış gayesi vardır. İnsan, akıl, ilim ve iradeyle beden ve ruhtan ibaret olan bir varlık olduğu i&ccedil;in bu yaratılışın bir gayesi olması d&acirc; doğaldır. İnsan beden&icirc; olarak madd&icirc; tarafını, r&ucirc;h&icirc; y&ouml;n&uuml;yle de maneviyatını eşit tutacak bir yaşantı i&ccedil;erisinde hayatını s&uuml;rd&uuml;rmek zorundadır. Ve insanın hayat m&uuml;cadelesi ancak yaratılış gayesi ile paralel olduğu s&uuml;rece insan mutlu olabilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insan Allah&#39;a kul olmak ve O&#39;nun kanunlarını yery&uuml;z&uuml;nde yaşamak ve uygulamak &uuml;zere verdiği s&ouml;z&uuml; yerine getirme sorumluluğu ile yaratılmıştır.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp;&quot;Cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım&quot; (3). İbadetin anlamı doğrudan doğruya insan varlığının gayesini teşkil etmektedir. İbadet aynı zamanda insanın yapması gerekli olan bir g&ouml;revdir. Dolayısıyla ibadet, belirli hareketlerden &ccedil;ok daha geniş ve ş&uuml;m&ucirc;ll&uuml;d&uuml;r. Kesin olarak bilinmelidir ki ibadet derken bunun i&ccedil;eriği, hil&acirc;fet g&ouml;revini de kapsar. İnsanın yery&uuml;z&uuml;nde tek hedefi Allah&#39;a itaat ve ibadettir. Bundan başka amacı olmayan insanoğlu yaptığı ameller karşısında huzur ve g&uuml;ven hissedecektir. Bu sayede insanoğlu tek il&acirc;h olan Allah&#39;a y&ouml;nelmiş demektir. &Ouml;yle ki, insanın bu ama&ccedil;la yaptığı her &ccedil;alışma bir karşılık, bir m&uuml;kafat g&ouml;recektir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Allah&#39;a ibadet, insanoğlunun şartları aşıp O&#39;na y&ouml;nelmesi ve O&#39;nun kanunları &ccedil;er&ccedil;evesinde tavizsiz, engellemelere aldırmadan yalnız Allah&#39;ın kulluğunun şuuruna ererek yapılabilir... Aksi halde bahşedilmiş sınırlı &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerle nefs, şeytan ve tuğyandan oluşan bir yaşamla ne Allah&#39;ın kulluğunun şuuruna ne de insan olduğumuzun şuuruna erebiliriz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;Ama b&uuml;t&uuml;n bunlara karşı Allah insanoğlunun cahil, aceleci, zalim, zora dayanamayan, nank&ouml;r, g&ouml;z&uuml; doymaz, şımarık birisi olduğunu Kur&#39;an&#39;da ayetleriyle a&ccedil;ıklamaktadır. Bu z&acirc;fiyetlerine karşılık insan Allah&#39;ın kendisine verdiği irade sayesinde b&uuml;t&uuml;n bunlardan sıyrılarak Allah&#39;ın rızasına ulaşabilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &quot;İnsan sadece yaptığı ameller sayesinde Allah&#39;ın rızasını kazanabilir.&quot; (4) Rabbim gereği gibi amel eden kullarından eylesin. Bir sonraki makalede g&ouml;r&uuml;şmek &uuml;zere sağlıcakla kalın.</p> <p>&nbsp;M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p> <p>&nbsp;</p> <p>1- T&acirc;h&acirc; Suresi, 115. ayet</p> <p>2- Ahmed Kalkan, İslam Akaidi: 182; Ahmed Kalkan, Kur&rsquo;an Kavram Tefsiri.</p> <p>3- Z&acirc;riy&acirc;t Suresi, 56. ayet</p> <p>4- Muvatta, Vesaya, 7</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.