Murat GÜLŞAN
Köşe Yazarı
Murat GÜLŞAN
 

SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI

SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI Bağımlılık nedir? “Bağımlılık; kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da gerçekleştirilen her davranış, bağımlılık oluşturma riski taşır. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir. Örnek: madde, alkol, sigara, kumar, teknoloji, herhangi bir eşya veya davranış (Ögel, 2018; Yeşilay Yayınları, 2018).” Öncelikle çocuklarımız için bu bağımlılığı yazacaktım ama çocuklardan daha çok büyükler bu sanal alemin içinde. Hele o Tik tok programıyla çekilmiş videolar yok mu maşallah birbirleriyle yarışıyorlar. Yani kimse kusura bakmasın günden güne bu bağımlılık gittikçe de artıyor. Şimdi bu sanal alemin içinde bağımlılıklardan bahsedeceğim. Her birinin farklı sanal bağımlılığı veya birkaç bağımlılığı olabiliyor. Nedir mesela derseniz kimileri Facebook ve İnstgram üzerinden takılırken, bir başkası tik tok videoları çekiyor. Birileri bol bol oyunlar oynarken, Kimi alışverişlerini daimî İnternet üzerinden alıyor. Kimi şans oyunları oynamakta para kazanmanın derdinde. Kimi nefsini tatmin etmede porno sitelerinde, kimi de haber kaynakları, hobi, belgesel, film gibi videolar izleyerek Youtube den kopamıyor. Açıkça şunu da belirtmek lazım belki de gerçek hayatta bulamadıkları mutlulukları insanlar buralarda buluyorlar, ya da bulduğunu zannedip mutluluğun anını yaşıyorlar. Bazıları öyle kaptırıyor ki kendilerini okunan ezanın farkında değil, bazen de içeride seslenen eşinin, annesin, babasının “yemek hazır hadi gel” demesini bile duymuyor. Maalesef şu an anlattıklarım bir çoğumuzun evlerinde olan durumlardır. Çeşitli makalelerde ve uzman görüşlerinde bağımlı kişiler veya bağımlılığa meyilli kişiler, çocuklukta travmlar yaşamış, ya da ailenin duygusal desteğinden yoksun büyümüş yani ilgisiz, değer verilmeden büyümüş kişilerden oluştuğunu okumuştum. Sanal alem bağımlılığı kişilere göre şöyle özetlenebiliyor. Çocuk yorucu okul koşuşturmasından sonra kendimi dinlendireyim ya da ödüllendireyim diye sanal dünyada oyun alemine dalıyor. Biz veliler pek sokak ortamlarına göndermediğimiz için çocuklarımızı, mecburen bu duruma razı oluyoruz. Ha bir de çocuklar oyunlarda kendilerini özgür hissederek yani oyunlarda kendileri karar veriyorlar. Bu durum onları mutlu ediyor. Ailelerde aman çocuk gözümüzün önünde, sesi de çıkmıyor ne oynarsa oynasın anlayışıyla müsaade ediyor. Çocuk farkına varmadan belli bir zaman sonra yavaş, yavaş bağımlı hale geliyor. Büyüklerde buna benzer durumlar var. İş ortamından gelmiş kişi sanal alemde bir tur atayım düşüncesiyle bir giriş yapıyor, dakikalarca hatta saatlerce çıkış yapamıyor. Onlarda geçmişte yapamadıklarını bu sanal alemde yapmaya çalışıyorlar. Evlerde perdelerimizi sıkıca kapatırdık hani komşular bizi dikizlemesin ne oldu şimdi çekilen videolarla maşallah hoplayan, zıplayan kadınlar, küfürlü çekilen videolarla her eve konuk oluyor. Ne edep kaldı ne de adap freni patlamış kamyon misali bu durum uçuruma doğru gitmekte, zaten aile yapısı bozulmaya yüz tutmuş bu dönemde maalesef bu gibi durumlarda tuz biber oluyor. Binlerce bay, bayan İnstgramda tek paylaşımlarda lüx ortamlarda yaşadığından farklı bir hayat sunarak paylaşım yapmakta. Yani olmayan sahte bir dünyada insanlar onu zengin, lüks içinde, şaşalı sansın diye paylaşım yapmakta belki de ayda bir kere yiyebildiği o yemeği veya içeceğini resimleyerek paylaşım yapmaktadır. Yani durumunu daha üst göstermektedir. O bu ruh haliyle mutlu olmaktadır, bağımlılık onu bu duruma itmiştir. Hani bir karikatür var adam ölmüş cenazesinde üç beş kişi var cemaatten biri şöyle diyor “oo rahmetlinin beş bin takipçisi var” ama fiiliyatta cenazeye üç beş kişi gelmiştir. Watsaptan bana iki yüz tl gönderin yani fotosunu atın nasıl bu durum bir işe yaramıyorsa sanal dünyada kurulan mutlulukta gerçek hayatta kurulamıyor ya da aranan bulunamıyor. Sevgili dostlarım bir çoğunuzla da sanal dünyada dostluklarımız var farkındayım ama ben her zaman, sizlerle oturup bir çay içme taraftarıyım. Gelin bu sanal dünyayı gerçek hayata da taşıyalım Yunus Emre’mizin dediği gibi “gelin tanış olalım, sevilip sevilelim.” Velhasıl teknolojiyi elbette takip edelimde suyunu da çıkarmayalım esasları unutmadan yaşayalım. Nedir bu esaslar; İman, ibadet, vatan, bayrak, namus ve aile birliğini korumak, vatana millete faydalı olmak güzel işler yapmak. Tarih ve türbe çekimlerimizle yine sizlerin ekranlarında olacağım biz böyle faydalı olalım dedik elimizden, dilimizden bu geliyor takdir sizlerindir, son sözümüzü Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızın sözüyle noktalayalım. “Bir elinde Kur'an bir elinde bilgisayar olan bir gençlik hayal ediyorum...” Allaha emanet olunuz, Saygılarımla. Murat Gülşan
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2021 - Çarşamba

SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI

SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI Bağımlılık nedir? “Bağımlılık; kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da gerçekleştirilen her davranış, bağımlılık oluşturma riski taşır. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir. Örnek: madde, alkol, sigara, kumar, teknoloji, herhangi bir eşya veya davranış (Ögel, 2018; Yeşilay Yayınları, 2018).” Öncelikle çocuklarımız için bu bağımlılığı yazacaktım ama çocuklardan daha çok büyükler bu sanal alemin içinde. Hele o Tik tok programıyla çekilmiş videolar yok mu maşallah birbirleriyle yarışıyorlar. Yani kimse kusura bakmasın günden güne bu bağımlılık gittikçe de artıyor. Şimdi bu sanal alemin içinde bağımlılıklardan bahsedeceğim. Her birinin farklı sanal bağımlılığı veya birkaç bağımlılığı olabiliyor. Nedir mesela derseniz kimileri Facebook ve İnstgram üzerinden takılırken, bir başkası tik tok videoları çekiyor. Birileri bol bol oyunlar oynarken, Kimi alışverişlerini daimî İnternet üzerinden alıyor. Kimi şans oyunları oynamakta para kazanmanın derdinde. Kimi nefsini tatmin etmede porno sitelerinde, kimi de haber kaynakları, hobi, belgesel, film gibi videolar izleyerek Youtube den kopamıyor. Açıkça şunu da belirtmek lazım belki de gerçek hayatta bulamadıkları mutlulukları insanlar buralarda buluyorlar, ya da bulduğunu zannedip mutluluğun anını yaşıyorlar. Bazıları öyle kaptırıyor ki kendilerini okunan ezanın farkında değil, bazen de içeride seslenen eşinin, annesin, babasının “yemek hazır hadi gel” demesini bile duymuyor. Maalesef şu an anlattıklarım bir çoğumuzun evlerinde olan durumlardır. Çeşitli makalelerde ve uzman görüşlerinde bağımlı kişiler veya bağımlılığa meyilli kişiler, çocuklukta travmlar yaşamış, ya da ailenin duygusal desteğinden yoksun büyümüş yani ilgisiz, değer verilmeden büyümüş kişilerden oluştuğunu okumuştum. Sanal alem bağımlılığı kişilere göre şöyle özetlenebiliyor. Çocuk yorucu okul koşuşturmasından sonra kendimi dinlendireyim ya da ödüllendireyim diye sanal dünyada oyun alemine dalıyor. Biz veliler pek sokak ortamlarına göndermediğimiz için çocuklarımızı, mecburen bu duruma razı oluyoruz. Ha bir de çocuklar oyunlarda kendilerini özgür hissederek yani oyunlarda kendileri karar veriyorlar. Bu durum onları mutlu ediyor. Ailelerde aman çocuk gözümüzün önünde, sesi de çıkmıyor ne oynarsa oynasın anlayışıyla müsaade ediyor. Çocuk farkına varmadan belli bir zaman sonra yavaş, yavaş bağımlı hale geliyor. Büyüklerde buna benzer durumlar var. İş ortamından gelmiş kişi sanal alemde bir tur atayım düşüncesiyle bir giriş yapıyor, dakikalarca hatta saatlerce çıkış yapamıyor. Onlarda geçmişte yapamadıklarını bu sanal alemde yapmaya çalışıyorlar. Evlerde perdelerimizi sıkıca kapatırdık hani komşular bizi dikizlemesin ne oldu şimdi çekilen videolarla maşallah hoplayan, zıplayan kadınlar, küfürlü çekilen videolarla her eve konuk oluyor. Ne edep kaldı ne de adap freni patlamış kamyon misali bu durum uçuruma doğru gitmekte, zaten aile yapısı bozulmaya yüz tutmuş bu dönemde maalesef bu gibi durumlarda tuz biber oluyor. Binlerce bay, bayan İnstgramda tek paylaşımlarda lüx ortamlarda yaşadığından farklı bir hayat sunarak paylaşım yapmakta. Yani olmayan sahte bir dünyada insanlar onu zengin, lüks içinde, şaşalı sansın diye paylaşım yapmakta belki de ayda bir kere yiyebildiği o yemeği veya içeceğini resimleyerek paylaşım yapmaktadır. Yani durumunu daha üst göstermektedir. O bu ruh haliyle mutlu olmaktadır, bağımlılık onu bu duruma itmiştir. Hani bir karikatür var adam ölmüş cenazesinde üç beş kişi var cemaatten biri şöyle diyor “oo rahmetlinin beş bin takipçisi var” ama fiiliyatta cenazeye üç beş kişi gelmiştir. Watsaptan bana iki yüz tl gönderin yani fotosunu atın nasıl bu durum bir işe yaramıyorsa sanal dünyada kurulan mutlulukta gerçek hayatta kurulamıyor ya da aranan bulunamıyor. Sevgili dostlarım bir çoğunuzla da sanal dünyada dostluklarımız var farkındayım ama ben her zaman, sizlerle oturup bir çay içme taraftarıyım. Gelin bu sanal dünyayı gerçek hayata da taşıyalım Yunus Emre’mizin dediği gibi “gelin tanış olalım, sevilip sevilelim.” Velhasıl teknolojiyi elbette takip edelimde suyunu da çıkarmayalım esasları unutmadan yaşayalım. Nedir bu esaslar; İman, ibadet, vatan, bayrak, namus ve aile birliğini korumak, vatana millete faydalı olmak güzel işler yapmak. Tarih ve türbe çekimlerimizle yine sizlerin ekranlarında olacağım biz böyle faydalı olalım dedik elimizden, dilimizden bu geliyor takdir sizlerindir, son sözümüzü Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızın sözüyle noktalayalım. “Bir elinde Kur'an bir elinde bilgisayar olan bir gençlik hayal ediyorum...” Allaha emanet olunuz, Saygılarımla. Murat Gülşan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.