Özlem Gürbüz
Köşe Yazarı
Özlem Gürbüz
 

SEVEN ALDATMAZ

 Seven, hem de gerçekten seven, yalandan sever mi üstadım, aldatır mı sevdiğini? Sorarım size...  Oysa hepimizin de bildiği gibi her kalp yarım olarak yaratılmıştır. Çocukluğumuzdan beri  çizdiğimiz kalp, aslında iki kalbin birbiriyle bütünleşmesiymiş meğer. Bunu büyüdükçe ve zamanla  daha iyi anladık; önce bir insanda yer alan kalbin gerçek şeklini, sonra da çocukluğumuzdan beri  her yere çizdiğimiz o sembol olan kalbin anlamını çok geç öğrendik. Oysa çizdiğimiz kalbin her iki  yanına ok çıkarırdık ve bir okun ucuna kendi baş harfimizi, diğer okun ucuna da sevdiğimiz birinin  baş harfini yazardık. Platonik de olsa, tertemiz ve masum bir sevgiydi bu hissettiğimiz. Bir insan,  sevdiğine hiç dokunmadan da onu sevebiliyormuş oysaki.   Günümüzde ne yazık ki eşler ve sevgililer arasında da birbirlerini aldatma durumları bir hayli  yaygınlaşmıştır. Oysa bir insanı kandırmak, zekice bir durum değil de aptalca bir durum olsa gerek.  İnsanoğlu aslında sadece kendisini aldatan bir varlıktan ibarettir. Çünkü gizli saklı sanıyor  kendisini. Kul görmese de Allah görüyor. Çocuk sahibi olan bazı insanalr bile eşlerini aldatıyor.  Oysa hastalıkta ve sağlıkta beraber olmak için nikahta yemin edilmiyor muydu? Öyle bir devirdeyiz ki bırakın hastalıkta yanyana olunmasını, artık sağlıkta bile bazı çiftler yanyana gelemez olmuşlar.  Bir de şöyle bir durum var ki; kadınlar o kadar profesyonel ki yakalanma riskleri çok az fakat  erkeklerde aynı durum söz konusu değil gibi. Nice kadınlar, kocalarını başka kadınlarla yazışırken  veya onlarla yanyana olurken yakalıyorlar. Yakalanmama konusunda profesyonel oldukları gibi,  eşleri tarafından aldatıldıklarında da onları yakalama konusunda profesyoneller. Elbette ki zeki ve  kurnaz kadınlar için bu örnekleri verdim. Oysa hem zeki olup hem de eşine karşı sadık olan nice  kadınlarımız da var. İşte onlar, eli öpülesi güzel kadınlar.   İnsanlar artık bu zamanda evlilikten korkar olmuşlar. Karşı taraf ya aldatırsa korkusuna  kapılıyorlar. Bu korkuya kapılmalarına yersiz demek neredeyse imkansız; çünkü kendileri bu tarz  olaylara bizzat şahit oluyorlar. Evli kadınlar, bekar erkeklere ya da başka evli erkeklere karşı ilgi  beslerken; evli erkekler de aynı şekilde bekar kızlara ya da evli başka kadınlara ilgi gösterir  olmuşlar. Neden peki? Nedir bu göz ve gönül açlığı ! Bunun adına ''midesizlik'' desek, pek de yanlış tabir etmiş sayılmayız diye tahmin ediyorum, tabiri caizse. Belki de büyüklerimizin, bekarlar  hakkında ''Hayırlısı olsun'' cümlesi buna tekabül de ediyor olabilir miydi? ''Hayırlısı'' ne de güzel bir kelime. Tüm olumlu olan her düşünceye yakışan en yüce kelimelerden diyebiliriz bunun için.   Her insan sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyar. Çünkü insan gerçekten sevince aldatmaz,  sevilince de aldatmaz. Ne de olsa insan birini sevince bir başkasını zaten gözü görmez.   Demek ki neymiş? Sevgi, sadakatin temeli imiş. İnsan gerçekten sevince sevdiğine kıyamaz  üstadım! Çiftlerin evlenmeden önce bir son kez şu soruyu kendilerine sormaları lazım: ''Ben O'u  gerçekten seviyor muyum?
Ekleme Tarihi: 28 Mayıs 2023 - Pazar

SEVEN ALDATMAZ


 Seven, hem de gerçekten seven, yalandan sever mi üstadım, aldatır mı sevdiğini? Sorarım size... 
Oysa hepimizin de bildiği gibi her kalp yarım olarak yaratılmıştır. Çocukluğumuzdan beri 
çizdiğimiz kalp, aslında iki kalbin birbiriyle bütünleşmesiymiş meğer. Bunu büyüdükçe ve zamanla 
daha iyi anladık; önce bir insanda yer alan kalbin gerçek şeklini, sonra da çocukluğumuzdan beri 
her yere çizdiğimiz o sembol olan kalbin anlamını çok geç öğrendik. Oysa çizdiğimiz kalbin her iki 
yanına ok çıkarırdık ve bir okun ucuna kendi baş harfimizi, diğer okun ucuna da sevdiğimiz birinin 
baş harfini yazardık. Platonik de olsa, tertemiz ve masum bir sevgiydi bu hissettiğimiz. Bir insan, 
sevdiğine hiç dokunmadan da onu sevebiliyormuş oysaki. 
 Günümüzde ne yazık ki eşler ve sevgililer arasında da birbirlerini aldatma durumları bir hayli 
yaygınlaşmıştır. Oysa bir insanı kandırmak, zekice bir durum değil de aptalca bir durum olsa gerek. 
İnsanoğlu aslında sadece kendisini aldatan bir varlıktan ibarettir. Çünkü gizli saklı sanıyor 
kendisini. Kul görmese de Allah görüyor. Çocuk sahibi olan bazı insanalr bile eşlerini aldatıyor. 
Oysa hastalıkta ve sağlıkta beraber olmak için nikahta yemin edilmiyor muydu? Öyle bir devirdeyiz
ki bırakın hastalıkta yanyana olunmasını, artık sağlıkta bile bazı çiftler yanyana gelemez olmuşlar. 
Bir de şöyle bir durum var ki; kadınlar o kadar profesyonel ki yakalanma riskleri çok az fakat 
erkeklerde aynı durum söz konusu değil gibi. Nice kadınlar, kocalarını başka kadınlarla yazışırken 
veya onlarla yanyana olurken yakalıyorlar. Yakalanmama konusunda profesyonel oldukları gibi, 
eşleri tarafından aldatıldıklarında da onları yakalama konusunda profesyoneller. Elbette ki zeki ve 
kurnaz kadınlar için bu örnekleri verdim. Oysa hem zeki olup hem de eşine karşı sadık olan nice 
kadınlarımız da var. İşte onlar, eli öpülesi güzel kadınlar. 
 İnsanlar artık bu zamanda evlilikten korkar olmuşlar. Karşı taraf ya aldatırsa korkusuna 
kapılıyorlar. Bu korkuya kapılmalarına yersiz demek neredeyse imkansız; çünkü kendileri bu tarz 
olaylara bizzat şahit oluyorlar. Evli kadınlar, bekar erkeklere ya da başka evli erkeklere karşı ilgi 
beslerken; evli erkekler de aynı şekilde bekar kızlara ya da evli başka kadınlara ilgi gösterir 
olmuşlar. Neden peki? Nedir bu göz ve gönül açlığı ! Bunun adına ''midesizlik'' desek, pek de yanlış
tabir etmiş sayılmayız diye tahmin ediyorum, tabiri caizse. Belki de büyüklerimizin, bekarlar 
hakkında ''Hayırlısı olsun'' cümlesi buna tekabül de ediyor olabilir miydi? ''Hayırlısı'' ne de güzel bir
kelime. Tüm olumlu olan her düşünceye yakışan en yüce kelimelerden diyebiliriz bunun için. 
 Her insan sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyar. Çünkü insan gerçekten sevince aldatmaz, 
sevilince de aldatmaz. Ne de olsa insan birini sevince bir başkasını zaten gözü görmez. 
 Demek ki neymiş? Sevgi, sadakatin temeli imiş. İnsan gerçekten sevince sevdiğine kıyamaz 
üstadım! Çiftlerin evlenmeden önce bir son kez şu soruyu kendilerine sormaları lazım: ''Ben O'u 
gerçekten seviyor muyum?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.