Özlem Gürbüz
Köşe Yazarı
Özlem Gürbüz
 

SİZİ SEVİYOR ZANNETTİĞİNİZ KİŞİ

Hepimiz hayatımızda sevmeyi ve sevilmeyi tatmışızdır. Elbetteki her canlının ihtiyaç duyduğu bir  duygudur sevgi; fakat yanlış insanlara denk gelmemizin sonucu olarak ruhumuzda ağır travma ve  hasarlar oluşmaya başlar. Bu travmaları iyileştirmek ve hasarları tamir etmek zaman ister.  Beynimizin hayal dünyası katmanında büyük bir boşluk meydana gelir ve kimimiz bu boşluğu  dolduracak başka insan arayışına geçerken kimimiz ise sadece kendi kabuğumuza çekilip yalnızlığı  tercih etmeye başlarız.  Sevgi anlatılarak gösterilmez, sergilenen davranışlarla gösterilir. Oysa çoğumuzun farkında bile  olmadığı sevgi duygusunun aslında yalan tarafı da vardır. Evet, doğru duydunuz. Sevginin yalan  tarafı vardır. İlla her gösterilen sevgi dolu davranışlar doğrudur diye bir kaide yoktur. Oysa ki  nefretin hiçbir zaman yalanı olmaz. Çünkü nefret duygusu nettir, kesindir. Tabi her şeyin bir zıttı  olduğu gibi nefretin de zıttı sevgidir. Bu demek değildir ki her nefret bir gün sevgiye dönüşür.  Günümüzde ne yazık ki erkeğinden kadınına kadar birçok insan ya kandırıldı, ya duyguları oynandı  ya da alay edildiler. Tüm bunların suçlusu kim peki? Yalanlara inanan saf ve temiz kalpli bireyler  mi, yoksa yalanlarıyla bile bile can yakmaya çalışan kötü kalpli bireyler mi? Ne yazık ki öyle bir  devirdeyiz ki kimseye güven kalmamış desek pek de haksız sayılmayız. O yüzdendir ki ebeveynler,  kız ve erkek çocuklarına daha onlar ergenlik dönemlerindeyken onları bu konuda eğitmeleri şarttır.  Yoksa yanlış sonuçlar ortaya çıkması an meselesi.  Anne ve baba ilgisi ve sevgisinden mahrum kalan bireylerin, yanlış insanların ilgisine ve sevgisine  inanmaları bu hususta normaldir. Çünkü tutunacak bir dal ararlar. Kırılan her dalın ardından başka  bir dal arayışına kapılırlar çünkü düşmek istemezler; oysaki ne kadar sağlam olduğunu bile  sorgulama gereği duymadan başka bir dala turtunurlar, hem de 'bu sefer de ya tekrar düşersek(?)'  korkusuna kapılmadan...  İnsanları tanımak, onları çözebilmek bir hayli zaman ister. Başınıza kötü şeyler gelmeden uçurumun kenarından dönebiliyorsanız ya şanslısınız ya da Allah sizi gerçekten koruyor demektir. Her sevgi,  sevgi değil; her insan da iyi insan değildir. Bunu düşünerek hareket etmek gerekir. Bazen nefsimiz  bize en kötü duyguyu bile çok güzelmiş gibi onu bize algılatabiliyor. Ama bunun farkına vardığımız zamanlar tabiki de nefsimizin tuzağına düşmemiş oluruz. Aslında manevi dünyamızın içeriğini  sorgulayıp mantıklı düşündüğümüz zaman imtihanda olduğumuz aklımıza gelir öyle değil mi? Bu  imtihanın ise iki seçeneği vardır; biri 'sabır', diğeri ise 'intikam'. Sabır olan seçenek bize daha güzel  kapıların açılmasını sağlarken, intikam ise bizi daha da bataklığa çekip orada boğar. Seçim elbette  ki bizim elimizde olan bir davranış türü. Belki de kader dediğimiz bu şeyi bir ip ve ipin üzerindeki  cambazı da kendimiz olarak tasvir edersek mantıksız bir örnek vermiş olmayız.  Hayatımıza hep gerçekçi, hayırlı ve iyi insanların çıkması umudu ile...  Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 13 Haziran 2023 - Salı

SİZİ SEVİYOR ZANNETTİĞİNİZ KİŞİ


Hepimiz hayatımızda sevmeyi ve sevilmeyi tatmışızdır. Elbetteki her canlının ihtiyaç duyduğu bir 
duygudur sevgi; fakat yanlış insanlara denk gelmemizin sonucu olarak ruhumuzda ağır travma ve 
hasarlar oluşmaya başlar. Bu travmaları iyileştirmek ve hasarları tamir etmek zaman ister. 
Beynimizin hayal dünyası katmanında büyük bir boşluk meydana gelir ve kimimiz bu boşluğu 
dolduracak başka insan arayışına geçerken kimimiz ise sadece kendi kabuğumuza çekilip yalnızlığı 
tercih etmeye başlarız. 
Sevgi anlatılarak gösterilmez, sergilenen davranışlarla gösterilir. Oysa çoğumuzun farkında bile 
olmadığı sevgi duygusunun aslında yalan tarafı da vardır. Evet, doğru duydunuz. Sevginin yalan 
tarafı vardır. İlla her gösterilen sevgi dolu davranışlar doğrudur diye bir kaide yoktur. Oysa ki 
nefretin hiçbir zaman yalanı olmaz. Çünkü nefret duygusu nettir, kesindir. Tabi her şeyin bir zıttı 
olduğu gibi nefretin de zıttı sevgidir. Bu demek değildir ki her nefret bir gün sevgiye dönüşür. 
Günümüzde ne yazık ki erkeğinden kadınına kadar birçok insan ya kandırıldı, ya duyguları oynandı 
ya da alay edildiler. Tüm bunların suçlusu kim peki? Yalanlara inanan saf ve temiz kalpli bireyler 
mi, yoksa yalanlarıyla bile bile can yakmaya çalışan kötü kalpli bireyler mi? Ne yazık ki öyle bir 
devirdeyiz ki kimseye güven kalmamış desek pek de haksız sayılmayız. O yüzdendir ki ebeveynler, 
kız ve erkek çocuklarına daha onlar ergenlik dönemlerindeyken onları bu konuda eğitmeleri şarttır. 
Yoksa yanlış sonuçlar ortaya çıkması an meselesi. 
Anne ve baba ilgisi ve sevgisinden mahrum kalan bireylerin, yanlış insanların ilgisine ve sevgisine 
inanmaları bu hususta normaldir. Çünkü tutunacak bir dal ararlar. Kırılan her dalın ardından başka 
bir dal arayışına kapılırlar çünkü düşmek istemezler; oysaki ne kadar sağlam olduğunu bile 
sorgulama gereği duymadan başka bir dala turtunurlar, hem de 'bu sefer de ya tekrar düşersek(?)' 
korkusuna kapılmadan... 
İnsanları tanımak, onları çözebilmek bir hayli zaman ister. Başınıza kötü şeyler gelmeden uçurumun
kenarından dönebiliyorsanız ya şanslısınız ya da Allah sizi gerçekten koruyor demektir. Her sevgi, 
sevgi değil; her insan da iyi insan değildir. Bunu düşünerek hareket etmek gerekir. Bazen nefsimiz 
bize en kötü duyguyu bile çok güzelmiş gibi onu bize algılatabiliyor. Ama bunun farkına vardığımız
zamanlar tabiki de nefsimizin tuzağına düşmemiş oluruz. Aslında manevi dünyamızın içeriğini 
sorgulayıp mantıklı düşündüğümüz zaman imtihanda olduğumuz aklımıza gelir öyle değil mi? Bu 
imtihanın ise iki seçeneği vardır; biri 'sabır', diğeri ise 'intikam'. Sabır olan seçenek bize daha güzel 
kapıların açılmasını sağlarken, intikam ise bizi daha da bataklığa çekip orada boğar. Seçim elbette 
ki bizim elimizde olan bir davranış türü. Belki de kader dediğimiz bu şeyi bir ip ve ipin üzerindeki 
cambazı da kendimiz olarak tasvir edersek mantıksız bir örnek vermiş olmayız. 
Hayatımıza hep gerçekçi, hayırlı ve iyi insanların çıkması umudu ile... 
Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.