Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Namaz Kılmayı Teşvik Etmek Suç olur Mu?

<p>Bir &ouml;nceki yazımda Deniz Kuvvetlerinde yaşadığım acı olaylardan bahsederek darbeci cunta lideri Kenan Evren&rsquo;in dindar askeri &ouml;ğrencilere ve subaylara yaptığı &ccedil;irkin eziyetlerden bahsetmiştim. Kaldığım yerden devam edeyim.</p> <p>1987 Yılında Kenan evren&rsquo;in se&ccedil;erek amiralliğe terfi ettirdiği general ve amiraller &ccedil;oğunlukla cunta yapılanması i&ccedil;indeydi. Bir darbe esnasında &ldquo;ayağımıza dolanırlar&rdquo; diyerek dindar askerlere aklın alamayacağı derecede su&ccedil;lu muamelesi yapıyorlardı.</p> <p>Askeri vesayet unsurları &ldquo;yılanın başı k&uuml;&ccedil;&uuml;kken ezilmeli&rdquo; diyerek namaz kılan, oru&ccedil; tutan ve alkoll&uuml; i&ccedil;ki i&ccedil;meyen b&uuml;t&uuml;n subayları fişlemişlerdi. &Ouml;zellikle Batı &Ccedil;alışma Gurubu (B&Ccedil;G) adı verilen bir yasa dışı kurum; askeri team&uuml;l ve geleneklere aykırı olarak dindar askerlerin ordudan atılması i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf ediyordu.</p> <p>B&Ccedil;G y&ouml;neticisi general ve amirallerin b&uuml;y&uuml;k bir kısmı 28 Şubat Mahkemeleri sonucunda su&ccedil;lu bulunarak &ldquo;m&uuml;ebbet hapis&rdquo; cezası almışlardır. Daha sonra Yargıtay tarafından onaylanan bu kararlar ne ilgin&ccedil;tir ki hala infaz edilmemektedir.</p> <p>Su&ccedil;luya cezasını, mağdur edilenlere ise tazminatlarını &ouml;demeyen bir devlet aygıtını kabul etmiyorum. Tam 23 senedir; yetimin malını yiyen, bankaları hortumlayarak yutan ve binlerce askeri ordudan atan darbeci generallerin cezalandırılması i&ccedil;in emek ve &ccedil;aba harcadım. Fakat ne &ccedil;are ki hala askeri vesayet g&uuml;&ccedil;l&uuml;d&uuml;r ve bu darbeci generallere kimse dokunamamaktadır.</p> <p>Darbeci generallerin 12 Eyl&uuml;l 1980 darbe s&uuml;recinde T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinde estirdikleri ter&ouml;rden en fazla yararlanan ise FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml; olmuştur. Benim gibi namazını kılan, orucunu tutan &uuml;stelik eşi baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; subayların ordudan atılması, en &ccedil;ok FETO &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n işine geliyordu. Bu sayede asker arkadaşlarımın &ouml;nce namaz kılmalarını &ouml;nlediler daha sonra eşlerinin başlarını a&ccedil;ması i&ccedil;in zorladılar ve nihayetinde alkoll&uuml; i&ccedil;ki yasağını pervasızca delen bir &ccedil;ok insanı &ldquo;Mankurt Fetocu&rdquo; haline getirdiler.</p> <p>Şimdi kalkmış 28 Şubat&rsquo;ın darbeci generalleri ve onların s&ouml;zc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yapan medya organları &ldquo;biz Fetocuları ordudan attık&rdquo; diyerek insanların akılları ile alay ediyorlar. Bu insanlara sormak gerekmez mi: &ldquo;Madem Fetocuları ordudan attınız 140 general ve y&uuml;zlerce darbeci subay, 15 Temmuz 2016 darbesini nasıl yaptı?&rdquo; Elbette bu soruya verecek cevapları yoktur.</p> <p>O halde bu makale fırsatı ile ben cevap vereyim: &ldquo;28 Şubat 1997 s&uuml;recinde ordudan atılan subaylar sırf dindar oldukları i&ccedil;in ordudan atılmışlardır&rdquo;. Bu sayede Fetocu subaylara yer a&ccedil;ılmıştır. ABD&rsquo;ye uşaklık eden FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml; &ouml;ylesine semirtilip b&uuml;y&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r ki 350 general-amiralin yarısı Fetocu olup &ccedil;ıkmıştır. Şu anda yurt dışına ka&ccedil;amayan y&uuml;z&uuml;n &uuml;zerindeki Fetocu general ve amiral; 70-80 kez m&uuml;ebbet hapis cezası almış olarak milletimizin karşısında durmaktadır.</p> <p>Bunları anlatmaktan maksadım &ldquo;Bahriyede 15 Yıl&rdquo; isimli kitabımda izah ettiğim Feto yapılanmasının bir şekilde ispatıdır. Feto &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n palazlanmasına ise Kenan Evren Cuntasının yetiştirdiği 28 Şubat generalleri sebep olmuşlardır. Bu yalın ger&ccedil;eği halkımız gayet iyi bilmektedir. Fakat dile getiren &ccedil;ok az sayıda medya mensubu vardır. O halde 1987 yılında dindar subayların uğradığı soruşturmalara ve eziyetlere kaldığımız yerden devam edelim&hellip;</p> <p>Daha teğmen r&uuml;tbesini taktığım yıl Deniz Harp okuluna &ccedil;ağrıldım. Beni &Ouml;ğrenci Alay Komutanı karşıladı. Pek keyifli bir hali vardı. Zira &ccedil;ok g&uuml;zel bir iş yapmış gibi &ccedil;ok başarılı 6 son sınıf &ouml;ğrencisini okuldan attırmanın zevkini &ccedil;ıkaran bir hali vardı.</p> <p>&Ouml;nce &ccedil;ok laubali bir bi&ccedil;imde &ldquo;Seni ni&ccedil;in &ccedil;ağırttık, biliyor musun?&rdquo; diye sordu. Fakat ben gayet ciddi bir şekilde cevap verdim: &ldquo;Soruşturma yapıyorsunuz onun i&ccedil;in&rdquo; dedim.</p> <p>Yine askerlik ciddiyetine yakışmayan bir &uuml;slup ile &ldquo;Demek sen bir şeyler biliyorsun! Anlat o zaman&rdquo; diye karşılık verdi.</p> <p>Bir Ramazan g&uuml;n&uuml;yd&uuml; ve hala arkadaşlarımın Deniz Harp Okulundan atılmasını i&ccedil;ime sindiremediğim i&ccedil;in &ccedil;ok kızgın bir ruh hali yaşıyordum. Adeta patlamaya hazır bir bomba gibiydim. Fakat ciddiyetimi muhafaza ederek &ldquo;Okulda aşırı sol faaliyetler var&rdquo; dedim.</p> <p>Hi&ccedil; beklemediği bu cevap karşısında &ldquo;sa&ccedil;malama be&rdquo; dediğinde ise bendeki kayış koptu ve Alay komutanına bağırmaya başladım. O g&uuml;n taşıdığım r&uuml;tbem teğmen iken; bağırdığım şahıs deniz kurmay kıdemli albay idi. Bu olayı yaşatanlar utansın. Zira hayatım boyunca bu olaydan başka askerlik mesleğine aykırı hi&ccedil;bir tavır ve tutumum olmadı.</p> <p>&ldquo;Siz ne bi&ccedil;im alay komutanısınız! Okuldan hi&ccedil; mi haberiniz yok! Madem bilmiyorsunuz tabur komutanlarınız, b&ouml;l&uuml;k komutanlarınız da bilmiyor mu?&rdquo; diyerek ağzıma geleni s&ouml;yledim. Y&uuml;ksek sesle bağırarak konuşmamdan sonra Alay komutanı masasından kalktı ve odayı terk etti.</p> <p>Makam odasında yapayalnız kalmış biraz sonra askerler tarafından yakalanıp hapse atılmayı bekliyordum. Fakat bir par&ccedil;a rahatlamıştım. Ger&ccedil;ekten de Deniz Harp Okulunda o yıllarda Maocusundan Lenincisine hatta Enver Hocacısına kadar t&uuml;rl&uuml; t&uuml;rl&uuml; kom&uuml;nist subay vardı. Bu subaylar gizli bir şekilde &ouml;ğrencilere kom&uuml;nizm propagandası yapıyordu. &Ouml;ğrencilerin dinlenme salonu olan b&uuml;t&uuml;n teneff&uuml;shanelerde aşırı solcu sanat&ccedil;ıların m&uuml;ziği dinleniyordu. Fakat gel g&ouml;r ki okuldan atılan sadece başarılı ve dindar olan &ouml;ğrencilerdi.</p> <p>Alay Komutanı, birka&ccedil; daktilo yazan astsubay ile yeniden i&ccedil;eri girdi. Eski şımarık ve laubali halinden eser kalmamıştı. Belli ki Okul Komutanı ile g&ouml;r&uuml;şm&uuml;şt&uuml;. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; zaman ge&ccedil;irmeden ifademi alacağını s&ouml;yledi. Astsubaylar ağzımdan &ccedil;ıkan her şeyi yazmaya başladılar.</p> <p>Bu arada iki askeri okul &ouml;ğrencisi tek tek odaya girdi. Her ikisine de aşağı yukarı aynı soruları sordu: &ldquo;Beni tanıyıp tanımadıklarını ve kendilerine neler telkin ettiğimi&rdquo; sordu. Her iki &ouml;ğrenci de neredeyse aynı cevapları veriyordu. Kısaca &ldquo;benim namaz kılmaları ve dini kitap okumaları konusunda baskı yaptığımı&rdquo; s&ouml;ylediler.</p> <p>Sonra bana d&ouml;n&uuml;p sordu &ldquo;ne diyorsun?&rdquo; dedi. &Ouml;ğrencilerin doğru s&ouml;ylediklerini fakat bu yaşa gelmiş kişilere baskı yapmadığımı, sadece teşvik ettiğimi&rdquo; s&ouml;yledim. Soruşturma bu minval &uuml;zere saatlerce devam etti.</p> <p>Sonunda nedense Alay komutanının aklına &ldquo;oru&ccedil;lu musun?&rdquo; diye sormak geldi. Evet dedikten sonra asker karavanasından kuru fasulye ve pilav yemeği geldi. Bu esnada 50-60 sayfa tutanağı okuyup imzalamamı istedi. İlk birka&ccedil; sayfasına baktım. Ger&ccedil;ekten de ne s&ouml;ylenmiş ise aynısı yazılmıştı.</p> <p>Alay komutanı, Ramazan iftarını a&ccedil;arken hala bana sorular soruyordu. Bende cevap vermedim. Bu sefer &ouml;z&uuml;r dileyerek yemeğimi bitirmeme m&uuml;saade etti.</p> <p>İftar yemeğinden sonra &ldquo;bana gidebilirsin&rdquo; dedi. &Ccedil;ok şaşırmıştım. Zira askeri birliğime d&ouml;neceğimi d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yordum. Buradan hapse yollayacaklar zannetmiştim. Fakat aradan ge&ccedil;en 3-4 ay sonrasında tekrar soruşturmalar devam etti. Beni Deniz Harp okuluna tekrar &ccedil;ağırdılar.</p> <p>Soruşturmalar bittiğinde Deniz Kuvvetlerinden atılmayı beklerken bu sefer Harp Filosu Komutanlığına tayin ettiler. Atandığım savaş gemisi şu anda İzmit&rsquo;te m&uuml;ze olarak kullanılan o tarihte en &ouml;nemli gemilerden biriydi. İşin ilgin&ccedil; tarafı sadece iki muhripte Harpoon g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermisi bulunuyordu ve bir tanesine de Silah Elektronik Subayı olarak ben kumanda ediyordum.</p> <p>Deniz Harp Okulundan mezun olduğum ilk yılda, inanılmaz olaylar yaşamıştım. Sonraki yıllar her ne kadar 1987 yılı kadar heyecanlı olmasa da benzer şekilde devam etti. Tayin olduğum ikinci savaş gemisinde daha gemiye katılmadan hakkımda olduk&ccedil;a abartılı s&ouml;zler s&ouml;yleniyordu.</p> <p>Gemiye adım attığım g&uuml;n Silah subayı, benimle &ouml;zel olarak konuşmak istediğini s&ouml;yledi. 5 Yıl aynı gemide g&ouml;rev yaptığım bu zat daha sonra Donanma Komutanı olmuştu. Kendisi ile geminin en y&uuml;ksek yerinde konuşmaya başladık.</p> <p>Bundan sonraki olayları &ldquo;Bahriyede 15 Yıl&rdquo; isimli kitabımdan takip edebilirsiniz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu kitap bir d&ouml;neme ışık tutacak &ouml;nemli bir belgedir.&nbsp;</p> <p>Eğer okuyucularım isterler ise yaşadığım ibret dolu olayları makalelerimle de yazmaya devam edebilirim. Bu sayede FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n nasıl palazlandığını, darbeci amirallerin dindar subaylara nasıl kan kusturduklarını ve nihayetinde sırf eşi baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; taktığı i&ccedil;in on bine yakın askeri; nasıl ordudan attıklarını &ouml;ğrenebilirsiniz, vesselam&hellip;&nbsp;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2020 - Pazar

Namaz Kılmayı Teşvik Etmek Suç olur Mu?

<p>Bir &ouml;nceki yazımda Deniz Kuvvetlerinde yaşadığım acı olaylardan bahsederek darbeci cunta lideri Kenan Evren&rsquo;in dindar askeri &ouml;ğrencilere ve subaylara yaptığı &ccedil;irkin eziyetlerden bahsetmiştim. Kaldığım yerden devam edeyim.</p> <p>1987 Yılında Kenan evren&rsquo;in se&ccedil;erek amiralliğe terfi ettirdiği general ve amiraller &ccedil;oğunlukla cunta yapılanması i&ccedil;indeydi. Bir darbe esnasında &ldquo;ayağımıza dolanırlar&rdquo; diyerek dindar askerlere aklın alamayacağı derecede su&ccedil;lu muamelesi yapıyorlardı.</p> <p>Askeri vesayet unsurları &ldquo;yılanın başı k&uuml;&ccedil;&uuml;kken ezilmeli&rdquo; diyerek namaz kılan, oru&ccedil; tutan ve alkoll&uuml; i&ccedil;ki i&ccedil;meyen b&uuml;t&uuml;n subayları fişlemişlerdi. &Ouml;zellikle Batı &Ccedil;alışma Gurubu (B&Ccedil;G) adı verilen bir yasa dışı kurum; askeri team&uuml;l ve geleneklere aykırı olarak dindar askerlerin ordudan atılması i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf ediyordu.</p> <p>B&Ccedil;G y&ouml;neticisi general ve amirallerin b&uuml;y&uuml;k bir kısmı 28 Şubat Mahkemeleri sonucunda su&ccedil;lu bulunarak &ldquo;m&uuml;ebbet hapis&rdquo; cezası almışlardır. Daha sonra Yargıtay tarafından onaylanan bu kararlar ne ilgin&ccedil;tir ki hala infaz edilmemektedir.</p> <p>Su&ccedil;luya cezasını, mağdur edilenlere ise tazminatlarını &ouml;demeyen bir devlet aygıtını kabul etmiyorum. Tam 23 senedir; yetimin malını yiyen, bankaları hortumlayarak yutan ve binlerce askeri ordudan atan darbeci generallerin cezalandırılması i&ccedil;in emek ve &ccedil;aba harcadım. Fakat ne &ccedil;are ki hala askeri vesayet g&uuml;&ccedil;l&uuml;d&uuml;r ve bu darbeci generallere kimse dokunamamaktadır.</p> <p>Darbeci generallerin 12 Eyl&uuml;l 1980 darbe s&uuml;recinde T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinde estirdikleri ter&ouml;rden en fazla yararlanan ise FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml; olmuştur. Benim gibi namazını kılan, orucunu tutan &uuml;stelik eşi baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; subayların ordudan atılması, en &ccedil;ok FETO &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n işine geliyordu. Bu sayede asker arkadaşlarımın &ouml;nce namaz kılmalarını &ouml;nlediler daha sonra eşlerinin başlarını a&ccedil;ması i&ccedil;in zorladılar ve nihayetinde alkoll&uuml; i&ccedil;ki yasağını pervasızca delen bir &ccedil;ok insanı &ldquo;Mankurt Fetocu&rdquo; haline getirdiler.</p> <p>Şimdi kalkmış 28 Şubat&rsquo;ın darbeci generalleri ve onların s&ouml;zc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yapan medya organları &ldquo;biz Fetocuları ordudan attık&rdquo; diyerek insanların akılları ile alay ediyorlar. Bu insanlara sormak gerekmez mi: &ldquo;Madem Fetocuları ordudan attınız 140 general ve y&uuml;zlerce darbeci subay, 15 Temmuz 2016 darbesini nasıl yaptı?&rdquo; Elbette bu soruya verecek cevapları yoktur.</p> <p>O halde bu makale fırsatı ile ben cevap vereyim: &ldquo;28 Şubat 1997 s&uuml;recinde ordudan atılan subaylar sırf dindar oldukları i&ccedil;in ordudan atılmışlardır&rdquo;. Bu sayede Fetocu subaylara yer a&ccedil;ılmıştır. ABD&rsquo;ye uşaklık eden FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml; &ouml;ylesine semirtilip b&uuml;y&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r ki 350 general-amiralin yarısı Fetocu olup &ccedil;ıkmıştır. Şu anda yurt dışına ka&ccedil;amayan y&uuml;z&uuml;n &uuml;zerindeki Fetocu general ve amiral; 70-80 kez m&uuml;ebbet hapis cezası almış olarak milletimizin karşısında durmaktadır.</p> <p>Bunları anlatmaktan maksadım &ldquo;Bahriyede 15 Yıl&rdquo; isimli kitabımda izah ettiğim Feto yapılanmasının bir şekilde ispatıdır. Feto &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n palazlanmasına ise Kenan Evren Cuntasının yetiştirdiği 28 Şubat generalleri sebep olmuşlardır. Bu yalın ger&ccedil;eği halkımız gayet iyi bilmektedir. Fakat dile getiren &ccedil;ok az sayıda medya mensubu vardır. O halde 1987 yılında dindar subayların uğradığı soruşturmalara ve eziyetlere kaldığımız yerden devam edelim&hellip;</p> <p>Daha teğmen r&uuml;tbesini taktığım yıl Deniz Harp okuluna &ccedil;ağrıldım. Beni &Ouml;ğrenci Alay Komutanı karşıladı. Pek keyifli bir hali vardı. Zira &ccedil;ok g&uuml;zel bir iş yapmış gibi &ccedil;ok başarılı 6 son sınıf &ouml;ğrencisini okuldan attırmanın zevkini &ccedil;ıkaran bir hali vardı.</p> <p>&Ouml;nce &ccedil;ok laubali bir bi&ccedil;imde &ldquo;Seni ni&ccedil;in &ccedil;ağırttık, biliyor musun?&rdquo; diye sordu. Fakat ben gayet ciddi bir şekilde cevap verdim: &ldquo;Soruşturma yapıyorsunuz onun i&ccedil;in&rdquo; dedim.</p> <p>Yine askerlik ciddiyetine yakışmayan bir &uuml;slup ile &ldquo;Demek sen bir şeyler biliyorsun! Anlat o zaman&rdquo; diye karşılık verdi.</p> <p>Bir Ramazan g&uuml;n&uuml;yd&uuml; ve hala arkadaşlarımın Deniz Harp Okulundan atılmasını i&ccedil;ime sindiremediğim i&ccedil;in &ccedil;ok kızgın bir ruh hali yaşıyordum. Adeta patlamaya hazır bir bomba gibiydim. Fakat ciddiyetimi muhafaza ederek &ldquo;Okulda aşırı sol faaliyetler var&rdquo; dedim.</p> <p>Hi&ccedil; beklemediği bu cevap karşısında &ldquo;sa&ccedil;malama be&rdquo; dediğinde ise bendeki kayış koptu ve Alay komutanına bağırmaya başladım. O g&uuml;n taşıdığım r&uuml;tbem teğmen iken; bağırdığım şahıs deniz kurmay kıdemli albay idi. Bu olayı yaşatanlar utansın. Zira hayatım boyunca bu olaydan başka askerlik mesleğine aykırı hi&ccedil;bir tavır ve tutumum olmadı.</p> <p>&ldquo;Siz ne bi&ccedil;im alay komutanısınız! Okuldan hi&ccedil; mi haberiniz yok! Madem bilmiyorsunuz tabur komutanlarınız, b&ouml;l&uuml;k komutanlarınız da bilmiyor mu?&rdquo; diyerek ağzıma geleni s&ouml;yledim. Y&uuml;ksek sesle bağırarak konuşmamdan sonra Alay komutanı masasından kalktı ve odayı terk etti.</p> <p>Makam odasında yapayalnız kalmış biraz sonra askerler tarafından yakalanıp hapse atılmayı bekliyordum. Fakat bir par&ccedil;a rahatlamıştım. Ger&ccedil;ekten de Deniz Harp Okulunda o yıllarda Maocusundan Lenincisine hatta Enver Hocacısına kadar t&uuml;rl&uuml; t&uuml;rl&uuml; kom&uuml;nist subay vardı. Bu subaylar gizli bir şekilde &ouml;ğrencilere kom&uuml;nizm propagandası yapıyordu. &Ouml;ğrencilerin dinlenme salonu olan b&uuml;t&uuml;n teneff&uuml;shanelerde aşırı solcu sanat&ccedil;ıların m&uuml;ziği dinleniyordu. Fakat gel g&ouml;r ki okuldan atılan sadece başarılı ve dindar olan &ouml;ğrencilerdi.</p> <p>Alay Komutanı, birka&ccedil; daktilo yazan astsubay ile yeniden i&ccedil;eri girdi. Eski şımarık ve laubali halinden eser kalmamıştı. Belli ki Okul Komutanı ile g&ouml;r&uuml;şm&uuml;şt&uuml;. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; zaman ge&ccedil;irmeden ifademi alacağını s&ouml;yledi. Astsubaylar ağzımdan &ccedil;ıkan her şeyi yazmaya başladılar.</p> <p>Bu arada iki askeri okul &ouml;ğrencisi tek tek odaya girdi. Her ikisine de aşağı yukarı aynı soruları sordu: &ldquo;Beni tanıyıp tanımadıklarını ve kendilerine neler telkin ettiğimi&rdquo; sordu. Her iki &ouml;ğrenci de neredeyse aynı cevapları veriyordu. Kısaca &ldquo;benim namaz kılmaları ve dini kitap okumaları konusunda baskı yaptığımı&rdquo; s&ouml;ylediler.</p> <p>Sonra bana d&ouml;n&uuml;p sordu &ldquo;ne diyorsun?&rdquo; dedi. &Ouml;ğrencilerin doğru s&ouml;ylediklerini fakat bu yaşa gelmiş kişilere baskı yapmadığımı, sadece teşvik ettiğimi&rdquo; s&ouml;yledim. Soruşturma bu minval &uuml;zere saatlerce devam etti.</p> <p>Sonunda nedense Alay komutanının aklına &ldquo;oru&ccedil;lu musun?&rdquo; diye sormak geldi. Evet dedikten sonra asker karavanasından kuru fasulye ve pilav yemeği geldi. Bu esnada 50-60 sayfa tutanağı okuyup imzalamamı istedi. İlk birka&ccedil; sayfasına baktım. Ger&ccedil;ekten de ne s&ouml;ylenmiş ise aynısı yazılmıştı.</p> <p>Alay komutanı, Ramazan iftarını a&ccedil;arken hala bana sorular soruyordu. Bende cevap vermedim. Bu sefer &ouml;z&uuml;r dileyerek yemeğimi bitirmeme m&uuml;saade etti.</p> <p>İftar yemeğinden sonra &ldquo;bana gidebilirsin&rdquo; dedi. &Ccedil;ok şaşırmıştım. Zira askeri birliğime d&ouml;neceğimi d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yordum. Buradan hapse yollayacaklar zannetmiştim. Fakat aradan ge&ccedil;en 3-4 ay sonrasında tekrar soruşturmalar devam etti. Beni Deniz Harp okuluna tekrar &ccedil;ağırdılar.</p> <p>Soruşturmalar bittiğinde Deniz Kuvvetlerinden atılmayı beklerken bu sefer Harp Filosu Komutanlığına tayin ettiler. Atandığım savaş gemisi şu anda İzmit&rsquo;te m&uuml;ze olarak kullanılan o tarihte en &ouml;nemli gemilerden biriydi. İşin ilgin&ccedil; tarafı sadece iki muhripte Harpoon g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermisi bulunuyordu ve bir tanesine de Silah Elektronik Subayı olarak ben kumanda ediyordum.</p> <p>Deniz Harp Okulundan mezun olduğum ilk yılda, inanılmaz olaylar yaşamıştım. Sonraki yıllar her ne kadar 1987 yılı kadar heyecanlı olmasa da benzer şekilde devam etti. Tayin olduğum ikinci savaş gemisinde daha gemiye katılmadan hakkımda olduk&ccedil;a abartılı s&ouml;zler s&ouml;yleniyordu.</p> <p>Gemiye adım attığım g&uuml;n Silah subayı, benimle &ouml;zel olarak konuşmak istediğini s&ouml;yledi. 5 Yıl aynı gemide g&ouml;rev yaptığım bu zat daha sonra Donanma Komutanı olmuştu. Kendisi ile geminin en y&uuml;ksek yerinde konuşmaya başladık.</p> <p>Bundan sonraki olayları &ldquo;Bahriyede 15 Yıl&rdquo; isimli kitabımdan takip edebilirsiniz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu kitap bir d&ouml;neme ışık tutacak &ouml;nemli bir belgedir.&nbsp;</p> <p>Eğer okuyucularım isterler ise yaşadığım ibret dolu olayları makalelerimle de yazmaya devam edebilirim. Bu sayede FET&Ouml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n nasıl palazlandığını, darbeci amirallerin dindar subaylara nasıl kan kusturduklarını ve nihayetinde sırf eşi baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; taktığı i&ccedil;in on bine yakın askeri; nasıl ordudan attıklarını &ouml;ğrenebilirsiniz, vesselam&hellip;&nbsp;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.