EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

KÖY ENSTİTÜLERİ GERÇEĞİ

<p>&Ccedil;ocukluğumda yaşlı bir eğitmenin dilinden d&uuml;ş&uuml;rmediği bir kelime idi <strong>Cılavuz</strong>. O d&ouml;nem bunun ne olduğunu bir t&uuml;rl&uuml; anlamamıştım. Fakat kafamın bir k&ouml;şesinde bu hep vardı, Google aramak i&ccedil;in yazdığın ilk kelimelerden birisidir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Burada K&ouml;y Enstit&uuml;leri ger&ccedil;eği ile karşılaştım, 1940 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Y&uuml;cel tarafından kurulan bir eğitim projesiydi.</p> <p>Ama&ccedil;, o yıllarında okuma oranının sadece 5 olduğu &uuml;lkemizde okuma yazma oranını artırmaktı. N&uuml;fusun 80&rsquo;i k&ouml;ylerde yaşadığı i&ccedil;inde kalkınmayı k&ouml;ylerden başlatmak gibi bir amaca matuftu. Projeye g&ouml;re; k&ouml;y ilkokullarında başarılı olan zeki &ccedil;ocuklar alınarak yeni oluşturulan bu enstit&uuml;ler kuruldu. Yatılı ve karma eğitim ile &ouml;ğretmen yetiştirerek tekrar k&ouml;ylerde g&ouml;revlendirmek esastı. Eğitim s&uuml;resi 5 yıl olup, dersler hem torik hem de uygulamalı olarak verilmekte idi.</p> <p>Buna g&ouml;re; İzmir&rsquo;de <strong>Kızıl&ccedil;ullu</strong>, Ankara&rsquo;da <strong>Hasanoğlan</strong>, Kars&rsquo;ta <strong>Cılavuz</strong>, Konya&rsquo;da <strong>İvriz</strong> olmak &uuml;zere yurdun d&ouml;rt bir yanında 21 K&ouml;y Enstit&uuml;s&uuml; kuruldu. Fakat &uuml;lkenin ekonomik kaynakları sınırlı olduğu i&ccedil;in her okul kendini inşa etti. Okullar, &ouml;ğretmen ve &ouml;ğrencilerin bizzat &ccedil;alışarak kendi eğitim kurumlarını imece usul&uuml; yapmışlardı.</p> <p>Bu okullarda eğitim; K&uuml;lt&uuml;r dersleri (T&uuml;rk&ccedil;e, tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, matematik, fizik, kimya, yabancı dil, el yazısı, resim-iş, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, m&uuml;zik, askerlik, ev idaresi ve &ccedil;ocuk bakımı, &ouml;ğretmenlik bilgisi, zirai işletme ekonomisi, kooperatif&ccedil;ilik)</p> <p>Tarım dersleri (Tarla ziraatı, bah&ccedil;e ziraatı, sanayi bitkileri ziraatı, zootekni, k&uuml;mes hayvancılığı, arıcılık ve ipek b&ouml;cek&ccedil;iliği, balık&ccedil;ılık ve su &uuml;r&uuml;nleri, ziraat sanatları)</p> <p><em>Teknik</em> dersler (K&ouml;y demirciliği, d&uuml;lgerliği ve yapımcılığı, kızlar i&ccedil;in k&ouml;y ev ve el sanatları) olmak &uuml;zere veriliyordu.</p> <p>Okullar tatile girmiyor, sadece 15 Ağustos-15 Eyl&uuml;l arasında d&ouml;n&uuml;ş&uuml;ml&uuml; olarak izin kullanılıyordu. Bu şekilde yoğun bir eğitimden ge&ccedil;en &ouml;ğrenciler, &ouml;ğretmen veya sağlık memuru olarak sadece kendi k&ouml;ylerinde 20 yıl s&uuml;reli mecburi hizmet i&ccedil;in s&ouml;zleşme imzalıyorlardı.</p> <p>Bu okullarda; d&uuml;nya klasikleri, resim, m&uuml;zik, tiyatro, bale, dans akla gelebilecek t&uuml;m batılı faaliyetler mevcut idi. Dikkat edilirse gerek ders programı gerekse faaliyet olarak bizim toplumun hi&ccedil;bir değeri yer almıyordu.</p> <p>&Ouml;zelikle maneviyat adına bir eylemin olmaması o d&ouml;nemin laiklik anlayışının bir tezah&uuml;r&uuml; idi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; &ldquo;tek kanatla u&ccedil;ulmaz&rdquo; atas&ouml;z&uuml; &ccedil;er&ccedil;evesinde kendi milli ve manevi değerlerimizin olmadığı bir sistem &ccedil;ok uzun yaşamadı. &Ccedil;ok partili sistem sonrasında 1950 yılında kapatılarak tarihteki yerini almıştır.</p> <p>Saygılarımla,</p>
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2019 - Salı

KÖY ENSTİTÜLERİ GERÇEĞİ

<p>&Ccedil;ocukluğumda yaşlı bir eğitmenin dilinden d&uuml;ş&uuml;rmediği bir kelime idi <strong>Cılavuz</strong>. O d&ouml;nem bunun ne olduğunu bir t&uuml;rl&uuml; anlamamıştım. Fakat kafamın bir k&ouml;şesinde bu hep vardı, Google aramak i&ccedil;in yazdığın ilk kelimelerden birisidir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Burada K&ouml;y Enstit&uuml;leri ger&ccedil;eği ile karşılaştım, 1940 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Y&uuml;cel tarafından kurulan bir eğitim projesiydi.</p> <p>Ama&ccedil;, o yıllarında okuma oranının sadece 5 olduğu &uuml;lkemizde okuma yazma oranını artırmaktı. N&uuml;fusun 80&rsquo;i k&ouml;ylerde yaşadığı i&ccedil;inde kalkınmayı k&ouml;ylerden başlatmak gibi bir amaca matuftu. Projeye g&ouml;re; k&ouml;y ilkokullarında başarılı olan zeki &ccedil;ocuklar alınarak yeni oluşturulan bu enstit&uuml;ler kuruldu. Yatılı ve karma eğitim ile &ouml;ğretmen yetiştirerek tekrar k&ouml;ylerde g&ouml;revlendirmek esastı. Eğitim s&uuml;resi 5 yıl olup, dersler hem torik hem de uygulamalı olarak verilmekte idi.</p> <p>Buna g&ouml;re; İzmir&rsquo;de <strong>Kızıl&ccedil;ullu</strong>, Ankara&rsquo;da <strong>Hasanoğlan</strong>, Kars&rsquo;ta <strong>Cılavuz</strong>, Konya&rsquo;da <strong>İvriz</strong> olmak &uuml;zere yurdun d&ouml;rt bir yanında 21 K&ouml;y Enstit&uuml;s&uuml; kuruldu. Fakat &uuml;lkenin ekonomik kaynakları sınırlı olduğu i&ccedil;in her okul kendini inşa etti. Okullar, &ouml;ğretmen ve &ouml;ğrencilerin bizzat &ccedil;alışarak kendi eğitim kurumlarını imece usul&uuml; yapmışlardı.</p> <p>Bu okullarda eğitim; K&uuml;lt&uuml;r dersleri (T&uuml;rk&ccedil;e, tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, matematik, fizik, kimya, yabancı dil, el yazısı, resim-iş, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, m&uuml;zik, askerlik, ev idaresi ve &ccedil;ocuk bakımı, &ouml;ğretmenlik bilgisi, zirai işletme ekonomisi, kooperatif&ccedil;ilik)</p> <p>Tarım dersleri (Tarla ziraatı, bah&ccedil;e ziraatı, sanayi bitkileri ziraatı, zootekni, k&uuml;mes hayvancılığı, arıcılık ve ipek b&ouml;cek&ccedil;iliği, balık&ccedil;ılık ve su &uuml;r&uuml;nleri, ziraat sanatları)</p> <p><em>Teknik</em> dersler (K&ouml;y demirciliği, d&uuml;lgerliği ve yapımcılığı, kızlar i&ccedil;in k&ouml;y ev ve el sanatları) olmak &uuml;zere veriliyordu.</p> <p>Okullar tatile girmiyor, sadece 15 Ağustos-15 Eyl&uuml;l arasında d&ouml;n&uuml;ş&uuml;ml&uuml; olarak izin kullanılıyordu. Bu şekilde yoğun bir eğitimden ge&ccedil;en &ouml;ğrenciler, &ouml;ğretmen veya sağlık memuru olarak sadece kendi k&ouml;ylerinde 20 yıl s&uuml;reli mecburi hizmet i&ccedil;in s&ouml;zleşme imzalıyorlardı.</p> <p>Bu okullarda; d&uuml;nya klasikleri, resim, m&uuml;zik, tiyatro, bale, dans akla gelebilecek t&uuml;m batılı faaliyetler mevcut idi. Dikkat edilirse gerek ders programı gerekse faaliyet olarak bizim toplumun hi&ccedil;bir değeri yer almıyordu.</p> <p>&Ouml;zelikle maneviyat adına bir eylemin olmaması o d&ouml;nemin laiklik anlayışının bir tezah&uuml;r&uuml; idi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; &ldquo;tek kanatla u&ccedil;ulmaz&rdquo; atas&ouml;z&uuml; &ccedil;er&ccedil;evesinde kendi milli ve manevi değerlerimizin olmadığı bir sistem &ccedil;ok uzun yaşamadı. &Ccedil;ok partili sistem sonrasında 1950 yılında kapatılarak tarihteki yerini almıştır.</p> <p>Saygılarımla,</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.