Sema KOCA 
Köşe Yazarı
Sema KOCA 
 

GÜNCELLEME VAKTİ

GÜNCELLEME VAKTİ "Ey iman edenler! İman edin!..." Nisa 136 Elhamdülillah müslümanız. Peki ne kadar yerine getiriyoruz gereklerini? "İman ettik demekle kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz?" Namaz kıl, ramazanda orucunu tut, paran "fazla!" varsa hacca git (tabi yaşlanınca, çünkü gençken gidersen dünya lezzetlerinden mahrum kalırsın!) Zekat mı dediniz? İki evin iki araban (biri zaruri ihtiyaç ya!), 80 gr üzeri altının varsa zekat sana düşer!? Öyle mi gerçekten? "Sevdiklerinizden vermedikçe imana eremezsiniz!", "Onlar darlıkta da bollukta da infak ederler", "İhtiyacı olanı kendi nefislerinden önde tutarlar" "Komşusu açken karnı tok yatan bizden değildir!" Tüm bunlar ve daha nicelerini Allah ve Resulü kime demiş? Kafirlere mi? İman edenlere mi? "Ne kadar da az düşünüyorsunuz!" Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen yahudi mantığından kalır yanımız yok! Biraz refaha erince hemen rehavet sarıyor. Dün bize yapılan zulme isyan ederken, bugün farklı anlayışta, farklı ırkta ve ülkede olduğu için haksızlığa maruz kalan insanlardan haberimiz yok. Haberimiz olsa da ruhumuz duymuyor! Haksızlık ve zulüm her yerde ve herkeste aynıdır, ağır ve zordur. "Müslümanlarlar kardeştir" ayeti gereği, evet tabiki öncelik onundur ama "insanlık" söz konusuysa haksızlık zulüm kime nerede yapılırsa susmamak gerekir. "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!" İbadetleri yapmak tek başına yeterli olmuyor. Kalbim temiz, kimseye kötülük etmiyorum, kuyusunu kazmıyorum deyip ibadetlerden uzak kalmak da. Dengeyi kuramıyoruz, neden? Ya hep, ya hiç! İşlerimizde de ilişkilerimizde de. 'Yaparsam tam yaparım' diye beklerken tam yapacağımız vakti, ömür bitiyor ufak tefek dediklerimizden de mahrum kalıyoruz. İyi insanım, kalbimde kötülük yok deyip Allah'ın bizim için faydalı/kazançlı olacağı ibadetlerle aramızı açmak, bindiğin dalı kesmek gibidir. İbadetlerimizin Allah'a bir getirisi yoktur. Allah, her şeyin mutlak sahibi ve yaratıcısıdır, tüm noksanlıklardan münezzehtir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır. Biz kulların O'na ihtiyacı olduğu için emirlerini yerine getirir, yasaklarından sakınırız. Velhasılı kelâm, İman ettiğimiz şeyin hakkını vermeliyiz. İyi olduğumuzu düşünüyorsak da şükrünü yerine getirmeliyiz. Allah'ın Kitabı evrenseldir, her çağa seslenir verdiği bir mesaj vardır, görmek ve uygulamak gerekir. İmanımız gibi bilgilerimizi de güncellemeliyiz. Hiçbir şey anlamsız ve amaçsız yaratılmamıştır. Anlam arayışında olanlara selam olsun... Sema KOCA
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2021 - Perşembe

GÜNCELLEME VAKTİ

GÜNCELLEME VAKTİ "Ey iman edenler! İman edin!..." Nisa 136 Elhamdülillah müslümanız. Peki ne kadar yerine getiriyoruz gereklerini? "İman ettik demekle kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz?" Namaz kıl, ramazanda orucunu tut, paran "fazla!" varsa hacca git (tabi yaşlanınca, çünkü gençken gidersen dünya lezzetlerinden mahrum kalırsın!) Zekat mı dediniz? İki evin iki araban (biri zaruri ihtiyaç ya!), 80 gr üzeri altının varsa zekat sana düşer!? Öyle mi gerçekten? "Sevdiklerinizden vermedikçe imana eremezsiniz!", "Onlar darlıkta da bollukta da infak ederler", "İhtiyacı olanı kendi nefislerinden önde tutarlar" "Komşusu açken karnı tok yatan bizden değildir!" Tüm bunlar ve daha nicelerini Allah ve Resulü kime demiş? Kafirlere mi? İman edenlere mi? "Ne kadar da az düşünüyorsunuz!" Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen yahudi mantığından kalır yanımız yok! Biraz refaha erince hemen rehavet sarıyor. Dün bize yapılan zulme isyan ederken, bugün farklı anlayışta, farklı ırkta ve ülkede olduğu için haksızlığa maruz kalan insanlardan haberimiz yok. Haberimiz olsa da ruhumuz duymuyor! Haksızlık ve zulüm her yerde ve herkeste aynıdır, ağır ve zordur. "Müslümanlarlar kardeştir" ayeti gereği, evet tabiki öncelik onundur ama "insanlık" söz konusuysa haksızlık zulüm kime nerede yapılırsa susmamak gerekir. "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!" İbadetleri yapmak tek başına yeterli olmuyor. Kalbim temiz, kimseye kötülük etmiyorum, kuyusunu kazmıyorum deyip ibadetlerden uzak kalmak da. Dengeyi kuramıyoruz, neden? Ya hep, ya hiç! İşlerimizde de ilişkilerimizde de. 'Yaparsam tam yaparım' diye beklerken tam yapacağımız vakti, ömür bitiyor ufak tefek dediklerimizden de mahrum kalıyoruz. İyi insanım, kalbimde kötülük yok deyip Allah'ın bizim için faydalı/kazançlı olacağı ibadetlerle aramızı açmak, bindiğin dalı kesmek gibidir. İbadetlerimizin Allah'a bir getirisi yoktur. Allah, her şeyin mutlak sahibi ve yaratıcısıdır, tüm noksanlıklardan münezzehtir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır. Biz kulların O'na ihtiyacı olduğu için emirlerini yerine getirir, yasaklarından sakınırız. Velhasılı kelâm, İman ettiğimiz şeyin hakkını vermeliyiz. İyi olduğumuzu düşünüyorsak da şükrünü yerine getirmeliyiz. Allah'ın Kitabı evrenseldir, her çağa seslenir verdiği bir mesaj vardır, görmek ve uygulamak gerekir. İmanımız gibi bilgilerimizi de güncellemeliyiz. Hiçbir şey anlamsız ve amaçsız yaratılmamıştır. Anlam arayışında olanlara selam olsun... Sema KOCA
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.