PAZARLIK

PAZARLIK Pazarlıksız İman nedir bilir misin? Hiç bir karşılık beklemeden, bunun pazarlığını yapmadan tam anlamıyla teslimiyettir. Her ne olursa olsun, bütün zorluklara rağmen boyun bükmektir.  Sünnetullah gereği, ateşe atıldığında yanacağından emin olduğu halde “hasbinallah ve nimel vekil” diyerek tevekkül edip teslim olmaktır. Suya “serin ve selamette olması" emrinin verileceğini bilmeden... İbrahimî duruş sergilemektir pazarlıksız iman sahibi olabilmek. Başına gelen imtihanlara “neden, niçin?” demeden “peki Ya Rabbi!” diyerek itaat etmektir... Ne yazık ki kolay kolay bu iman sahipleri artık bulunmuyor. Her şey karşılık beklenerek olsun isteniliyor. Baştan pazarlık yaparak; bunu yaparsan onu yaparım, verirsen veririm, alırsan alırım, dersen derim... Her şey pazarlık üzerine. Ne kadar acı. Ne hazin! Sevgiler bile satılık artık. Karşılık beklenerek sevmek.  Tabii ki karşılıklı olunca anlam kazanır, ancak karşılıksız da sevilir. Ismarlama sevgi olmaz maalesef. Onun adı çıkar ilişkisidir. Sevmek basit bir eylem değildir; iki günlük, üç aylık sevmek, sonra hop vazgeçtim demek! Yok öyle bir şey!  İnsan sevdiği zaman ölene kadar kalbinde taşıyabilir. Kızsa da kırılsa da umudu kalmasa da taşımalıdır o sevgiyi yüreğinde.  Tabii bu sevgi Allah içindiyse taşınır ancak. Yoksa menfaatim bitti, alacağımı aldım vereceğimi verdim der hesabı kapatırsın. Değer ve kıymet verilen şey ortada bırakılmaz! Sevdiklerimizden kalan eşyalara hatıra olarak sakladıklarımıza bile kıyamıyorken, insanın harcanması da ne ola ki? Velhasılıkelâm, Pazarlık yapılarak başlanan her ne iş olursa olsun, değeri düşüyor, kıymeti de olmuyor... Selam ve dua ile...   Sema KOCA