Sema KOCA 
Köşe Yazarı
Sema KOCA 
 

SENİN KAYNAĞIN NEDİR?

SENİN KAYNAĞIN NEDİR? Daldan dala konan arılar her çiçekten farklı polen toplar ve farklı lezzette bal yaparlar. Tıpkı büyükbaş ve küçükbaş hayvanların farklı bölgelerde, iklimlerde beslenmesi gibi her yörede yetişen hayvanın etinin lezzeti de başkadır. Bunlara gezen tavuk da eklenebilir ama hakiki doğada gezen. Düşünsenize tek tip insan olsaydı ve herkes sadece ondan örnek alsa etkilense, hoşlansa... Ne garip olurdu, robotik sistem! Tek elden çıkmış sınırlı yaratıklar. Ne kadar geniş düşünülürse düşünülsün mutlaka bir sınırı var, duracak ve bitecek. İnsan da tek bir Yaratıcı'nın elinden çıkmıştır lakin hiçbiri diğerine benzemez. Kendi parmak izlerinde bile aynılık yoktur. Sınırsız olan Allah tarafından şekillendirilip donatılarak yaşam hakkı sunulan insan acaba bunun ve değerinin ne kadar farkındadır?  Sadece yaratılmış her şeyin insanın hizmetine sunulmuş olması bile ne kadar değerli olduğumuzun kanıtı değil de nedir? Her insanın parmak izlerinden tutun da kaşı gözü, saçı, ağzı, burnu vs tüm fiziksel özellikleriyle birlikte duygu ve düşünceleri de bambaşkadır. Hepimizin birbirimizden alacağı, öğreneceği olduğu gibi vereceği, öğreteceği de mutlaka vardır gerek iyi yönde olsun gerekse kötü. Etkileşim halindeyiz, zincirin birer halkası kabilinde. Bazen kendimizde eksik olan ve olmasını istediğimiz yanlarına takılırız muhatabımızın bazen de tam tersi bizden çok farklı kişiliğe sahip olanlar ilgimizi çeker. İstemli ya da istemsiz arayışlara gireriz tamamlanmak için.  Biyolojik olarak vücudumuzda eksilen mineral, vitamin, kanı tamamlamak için aşerme denilen aşırı ve kontrolü zor olan yeme isteğiyle eksileni tamamlama ihtiyacı duyarız. Bu istek dengede kalırsa tamamlar lakin fazlası zarar olarak geri döner. Toprak, kağıt, kül yeme isteği duyan insanda kansızlık vardır ancak bunları yemesi kansızlığı gidereceğine aksine artırır.  İnsan ilişkilerinde de bu durum söz konusu olabilir. Zıt kutuplarla beslenebileceğini düşünürken kendinden kaybedebilirsin de. Üzüm üzüme baka baka... Çok dikkatli olmak gerekir. Bunun için de mutlaka bir kaynaktan beslenilmelidir. Bizi yoktan var eden, şekil verip ruh üfleyerek hayat veren, doğru ve yanlışı gösterip sonuçlarını da bildiren, bizi bizden daha iyi tanıyan Allah, besleneceğimiz kaynağı da göndermiştir. Bize o kadar çok değer vermiş ki her birimizle ayrı ayrı ilgilenip, ihtiyaçlarımıza karşılığı bile çeşitlilikle vermiştir. Tabi ki sınırsız olarak değil, helal çerçevede hangisini tercih edersen... Demem o ki ana kaynak olan Kur'an'ı merkeze alarak, çeşitlilikten de istifade ederek her insan aradığını bulur; yük ve kirlerinden arınmış olarak huzura kavuşur. Selam ve dua ile... Sema KOCA  16 Aralık 2021
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2021 - Perşembe

SENİN KAYNAĞIN NEDİR?

SENİN KAYNAĞIN NEDİR? Daldan dala konan arılar her çiçekten farklı polen toplar ve farklı lezzette bal yaparlar. Tıpkı büyükbaş ve küçükbaş hayvanların farklı bölgelerde, iklimlerde beslenmesi gibi her yörede yetişen hayvanın etinin lezzeti de başkadır. Bunlara gezen tavuk da eklenebilir ama hakiki doğada gezen. Düşünsenize tek tip insan olsaydı ve herkes sadece ondan örnek alsa etkilense, hoşlansa... Ne garip olurdu, robotik sistem! Tek elden çıkmış sınırlı yaratıklar. Ne kadar geniş düşünülürse düşünülsün mutlaka bir sınırı var, duracak ve bitecek. İnsan da tek bir Yaratıcı'nın elinden çıkmıştır lakin hiçbiri diğerine benzemez. Kendi parmak izlerinde bile aynılık yoktur. Sınırsız olan Allah tarafından şekillendirilip donatılarak yaşam hakkı sunulan insan acaba bunun ve değerinin ne kadar farkındadır?  Sadece yaratılmış her şeyin insanın hizmetine sunulmuş olması bile ne kadar değerli olduğumuzun kanıtı değil de nedir? Her insanın parmak izlerinden tutun da kaşı gözü, saçı, ağzı, burnu vs tüm fiziksel özellikleriyle birlikte duygu ve düşünceleri de bambaşkadır. Hepimizin birbirimizden alacağı, öğreneceği olduğu gibi vereceği, öğreteceği de mutlaka vardır gerek iyi yönde olsun gerekse kötü. Etkileşim halindeyiz, zincirin birer halkası kabilinde. Bazen kendimizde eksik olan ve olmasını istediğimiz yanlarına takılırız muhatabımızın bazen de tam tersi bizden çok farklı kişiliğe sahip olanlar ilgimizi çeker. İstemli ya da istemsiz arayışlara gireriz tamamlanmak için.  Biyolojik olarak vücudumuzda eksilen mineral, vitamin, kanı tamamlamak için aşerme denilen aşırı ve kontrolü zor olan yeme isteğiyle eksileni tamamlama ihtiyacı duyarız. Bu istek dengede kalırsa tamamlar lakin fazlası zarar olarak geri döner. Toprak, kağıt, kül yeme isteği duyan insanda kansızlık vardır ancak bunları yemesi kansızlığı gidereceğine aksine artırır.  İnsan ilişkilerinde de bu durum söz konusu olabilir. Zıt kutuplarla beslenebileceğini düşünürken kendinden kaybedebilirsin de. Üzüm üzüme baka baka... Çok dikkatli olmak gerekir. Bunun için de mutlaka bir kaynaktan beslenilmelidir. Bizi yoktan var eden, şekil verip ruh üfleyerek hayat veren, doğru ve yanlışı gösterip sonuçlarını da bildiren, bizi bizden daha iyi tanıyan Allah, besleneceğimiz kaynağı da göndermiştir. Bize o kadar çok değer vermiş ki her birimizle ayrı ayrı ilgilenip, ihtiyaçlarımıza karşılığı bile çeşitlilikle vermiştir. Tabi ki sınırsız olarak değil, helal çerçevede hangisini tercih edersen... Demem o ki ana kaynak olan Kur'an'ı merkeze alarak, çeşitlilikten de istifade ederek her insan aradığını bulur; yük ve kirlerinden arınmış olarak huzura kavuşur. Selam ve dua ile... Sema KOCA  16 Aralık 2021
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.