AK PARTİ İKTİDARINDA TÜRBAN YASAKÇI DEKANA ÖDÜL, ONU ELEŞTİREN SENDİKACIYA CEZA!!!

AK PARTİ İKTİDARINDA TÜRBAN YASAKÇI DEKANA ÖDÜL, ONU ELEŞTİREN SENDİKACIYA CEZA!!! Ülkemizde garip haberler duymaya devam ediyoruz. Balıkesir’de muhafazakar bir Eğitim Sendikasının temsilcisi 2017 ve 2018 yılında sendikanın sosyal medya hesaplarında türban yasakçısı bir dekanı eleştirdiği için yargılanıyor. Sendikacı Mesut BALYEMEZ, 2016 Yılında Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcılığı ve Necatibey Eğitim Fakültesi Dekanlığına vekaleten atanan ve şu anda aynı fakültede asaleten Dekanlık yapan Prof.Dr. Mehmet BAŞTÜRK’ün 2007 yılında Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı yaparken, 28 Şubat kararlarını uyguladığı ve türbanlı öğrencileri kamusal alan yalanı ile okula almayarak onların anayasa ile teminat altına alınmış eğitim haklarını engellediği, Dekan beyin Necatibey Eğitim Fakültesi Dekanlığı yaparken de Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE ve onlarca CHP’liyi, türban yasağında kamusal alan kabul ettiği fakülte kampüsüne alarak Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomasına nazire yaparcasına “Diploma şovu” yaptırdığı, Eğitimden sorumlu rektör yardımcısı olması hasebi ile Cuma günleri namaz saatine ders veya sınav konulmaması taleplerine kayıtsız kaldığı için sendikacı olarak düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptığı eleştirilerde iftira ve hakaret unsuru olduğu iddiası ile Balıkesir 1. Asliye ceza mahkemesince yargılandığı ve hakkında alışılmışın dışında çok ağır ceza istendiği öğrenildi. Yargılanmaya esas kelimeler ise “28 Şubatçı” “Muharrem Yalakası” “Muharrem’in piyonu”. Bu tür betimlemeler siyasilerce ve birçok vatandaş tarafından günlük konuşmalarda defalarca geçmekte. Sayın savcılar bu tür eleştirilere dava açmaya kalksalar herhalde adalet mekanizması çalışamaz hale gelecektir. Prof.Dr. Mehmet BAŞTÜRK’ün şikayet dilekçesine Balıkesir Cumhuriyet savcılığınca 2 kez “Kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilmesine rağmen bir üst mahkemeye yapılan itiraz neticesinde şikayetin davaya dönüşmesi akıllarda soru işareti yaratarak, bir yerlerden müdahale edildiği düşüncesinin doğmasına sebep olarak, adalete de gölge düşmüştür. Muhafazakar ve özgürlükler konusunda hassas başörtü sorununu çözen AK Parti iktidarında, kanunsuz 28 Şubat kararlarına riayet ederek, kamusal alan yalanı ile başörtülü kız öğrencilerin Anayasa ile teminat altına alınmış giyim kuşam hakkı ve eğitim hakkını engelleyen, türban yasağını şiddetle uygulayan, Kamusal alan yalanı altında türbanlı öğrencileri almadığı Fakülte Kampüsüne Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE ve onlarca CHP’liyi alarak Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomasına nazire yaparcasına “Diploma şovu” yaptıran (https://www.youtube.com/watch?v=8WfcItYAL5Q) ve Sendikanın defalarca yaptığı Cuma günleri namaz saatine ders veya sınav konulmaması gibi haklı taleplerini reddederek öğretim 3lemanı ve öğrencilerin namaz ile ders arasında kalmasına, muhtemelen de Cuma Namazlarını kılmamalarına neden olan Prof.Dr. Mehmet BAŞTÜRK’ün yargılanması gerekirken anayasal ve sendikal haklarını kullanarak, yaptığı uygulamaları eleştiren bir sendikacının yargılanması kamuoyunda hayretle karşılanmıştır. Anlayacağınız, kanunsuz 28 Şubat kararlarını uygulayarak kamusal alan yalanı ile onlarca öğrencinin əğitim hakkını engellemek suç değil ama bu kararları uygulayana “28 Şubatçı” demek suç. Cumhurbaşkanı adayı ve onlarca CHP'liyi fakülte kampüsüne alıp şov yaptırmak suç değil ama şovu yaptırana “Muharrem yalakası” demek suç. Müslüman bir ülkede Cuma günleri namaz vaktine ders, sınav koyup öğrenci ve hocaların ibadet hakkını engellemek suç değil, “Neden Cuma namaz vaktine ders ya da sınav koyuyorsunuz” demek suç. Hem de AK Parti iktidarında. Rektör Yardımcılığı döneminde “Fetöcü Öğrencileri” kolladığı iddiası ile yerel basında haber olan,(http://www.sevradyo.com/mobil/?islem=haber&id=11772 ve 28 Şubatta alınan kanunsuz başörtüsü yasağını, 2007 yılında bile şiddetle uygulayan Prof.Dr. Mehmet BAŞTÜRK’ün AK Parti iktidarında Rektör Yardımcılığı, Dekanlık yapması ve halen de Necatibey Eğitim Fakültesi gibi köklü bir Fakülte de Dekanlık yapması ise ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.