Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
GÜNDEM
03.11.2025 - 15:55, Güncelleme:
03.11.2025 - 15:55
Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “İleri Düzey Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin Rolü Üzerine” başlıklı söyleşide özgür düşüncenin ve aklın hayat alanı olarak gördüğü cumhuriyet ve bilim kavramlarını farklı yönleriyle tartışmaya açtı.
İHH - İnsani Yardım Vakfı Yozgat Temsilciliği tarafından düzenlenen “Gençlik Söyleşileri” programının konuğu olan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Cumhuriyet fikrinin toplumsal dönüşümdeki rolü, gelişim için bilim ve Cumhuriyet kavramlarının birlikte düşünülmesin gerekliliği, günümüz dünyasında nitelikli bilginin değer kazanmasının sebepleri üzerinde durdu.
Yozgat İHH Dernek Binasında 29 Ekim 2025 Çarşamba akşamı gerçekleştirilen buluşmada, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişle yaşanan zihniyet değişimi yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu ve yakalanmak istenen batı toplumlarının ilerledikleri düzeye ulaşmada, en önemli unsurlardan birinin halkın bütün bireylerinin hür düşüncesini olumlu biçimde yönetime ve kalkınmaya yansıtması olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Böyükata, diğer bir noktanın ise bilimi ve aklı doğru kullanmak bakımından yeni yöntemleri de bilmek gerektiğini farklı yönleriyle ifade etti ve “Cumhuriyet, halkın sadece yöneticisini seçip bıraktığı bir biçim olarak değil, her bireyin ülkenin kalkınması ve yönetimin iyi işlemesi için hem bireysel hem de teşkilatlı sorumluluk içinde olmasını gerektiren bir sistemdir. Bireyi sorumlu kılar. Toplumsal ilerlemenin öncelikli olduğu bir zihniyet dönüşümüdür. Dolayısıyla bilim, bu dönüşümün motorudur ve toplumu ileri taşır” dedi.
Bilimsel üretim, eğitim anlayışı ve modernleşme ihtiyacı, okur-yazarlık, eğitim kurumları, hukuki düzen ve bunlarla ilişkili olarak 1933’de görülen üniversite reformu ile biliminsanlarının Türkiye’ye gelişi de önemli hale getirmiştir diyen Prof. Dr. Böyükata, o günlerde bir hedef olarak toplumun önünde duran üniversiteleşme hedefine, her ilimizde üniversite bulunacak düzeye yıllar sonra ulaşılabildiğinin altını çizdi. Bununla beraber üniversitelerin olması gereken noktanın halen çok gerisinde olduğunu ve pek çok açıdan kalite ihtiyacının bulunduğu da ifade etti. Böyükata, “Endüstriyel devrimler; tarım, modern ve postmodern toplumlar yaşadıkları değişimi bilginin gücüyle sağlamış ve yine bilginin güzüyle ilerleme kaydedebilmişlerdir. Bilgi üreten, daha sonra bilgiyi araştırma tabanlı yapan ve günümüzde de üretilen bilgiyi aynı zamanda hayata yansıtan üniversiteler güçlü konuma ulaşmışlardır” dedi.
Bilimsel merak ve özgür düşünce için güvenli zemin olarak Cumhuriyetin ilkelerini doğru biçimde uygulanması gerektiği, batı dünyasının pek çok bedeller ödeyerek ulaştığı demokrasi anlayışının, laiklik, bilimsel yöntemin serbestliği, bilginin otoriteden bağımsız üretimi gibi konularda çok daha ileri düzeyde idrak ve uygulamalara ihtiyaç olduğu yönünde değerlendirmelerde de bulunan Prof. Dr. Böyükata, geçmişte yaşanan eğitim seferberliği, Köy Enstitüleri, üniversiteleşme ve bunların yanı sıra günümüzdeki kurumsal yapılar; TÜBİTAK, MTA, TENMAK, TÜBA gibi pek çok alana yönelik kurumsallaşmanın bilimin ileri düzey toplumsal gelişim üzerinde etkisinin varlığını da örneklerle anlattı.
Bilim ve teknolojinin toplumsal refahı artırmadaki rolü, bilimsel bilgi üretiminin ekonomik değer üretmeye etkisi, katma değerli üretim örnekleri, araştırma kültürü ve inovasyon, sorgulama, eleştirel düşünme, araştırma etiği, üniversite–sanayi iş birliği, bilim yönelimli kalkınma modelleri ve örnekleri, Ar-Ge yatırımları, ülkenin güveliği ve konumlanması, beyin göçü, bilim iletişiminin önemi gibi konularda da karşılıklı düşüncelerin paylaşıldığı söyleşide bilimsel özgürlük ve toplumsal ilerleme arasındaki ilişki ile Cumhuriyet değerleri ile ortaya çıkan vatandaşlık yükümlülükleri birlikte tartışıldı. Bilimin toplumsallaşmasını sağlamanın gerektiğine de değinen Prof. Dr. Mustafa Böyükata, gönüllü olarak yürüttüğü faaliyetlerden de bahsetti ve “Bilgi aktarımı faslı birinci kuşak (Bologna ile başlatılan) üniversitelere hastı. Günümüzde ‘ileri düzey bilgi üretme’ yani yapay zekanın var olan bilgilerden hareketle yapacağı kestirimlerinde ötesinde fikir geliştirip bilgi üretme kapasitesine sahip Üniversiteler gerçek saygınlığı koruyacaktır. Gerisinde kalanlar hep rutinde kalan ve ‘metrikler’ üzerinden bazı göstergelerde puan biriktirerek varlık göstermeye mecbur olacaktır” dedi böyle bir gerçeği yaşamakta olduğumuzu da vurguladı.
Katılımcıların ilgiyle takip ettikleri söyleşisini tamamlarken Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Cumhuriyet doğru kullanılan akılla güçlüdür!” dedi ve bilinçli gençler yetiştirmek gerektiğini söyledi.
Davetlerini kırmayıp zaman ayıran, verdiği güzel bilgilerle ufuk açan ve içtenlikle paylaştığı düşüncelerinden dolayı Yozgat İHH Temsilcisi Fatih İzci, Prof. Dr. Mustafa Böyükata’ya teşekkür etti.
Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin rolü konuşuldu.
Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “İleri Düzey Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin Rolü Üzerine” başlıklı söyleşide özgür düşüncenin ve aklın hayat alanı olarak gördüğü cumhuriyet ve bilim kavramlarını farklı yönleriyle tartışmaya açtı.
İHH - İnsani Yardım Vakfı Yozgat Temsilciliği tarafından düzenlenen “Gençlik Söyleşileri” programının konuğu olan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Cumhuriyet fikrinin toplumsal dönüşümdeki rolü, gelişim için bilim ve Cumhuriyet kavramlarının birlikte düşünülmesin gerekliliği, günümüz dünyasında nitelikli bilginin değer kazanmasının sebepleri üzerinde durdu.
Yozgat İHH Dernek Binasında 29 Ekim 2025 Çarşamba akşamı gerçekleştirilen buluşmada, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişle yaşanan zihniyet değişimi yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu ve yakalanmak istenen batı toplumlarının ilerledikleri düzeye ulaşmada, en önemli unsurlardan birinin halkın bütün bireylerinin hür düşüncesini olumlu biçimde yönetime ve kalkınmaya yansıtması olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Böyükata, diğer bir noktanın ise bilimi ve aklı doğru kullanmak bakımından yeni yöntemleri de bilmek gerektiğini farklı yönleriyle ifade etti ve “Cumhuriyet, halkın sadece yöneticisini seçip bıraktığı bir biçim olarak değil, her bireyin ülkenin kalkınması ve yönetimin iyi işlemesi için hem bireysel hem de teşkilatlı sorumluluk içinde olmasını gerektiren bir sistemdir. Bireyi sorumlu kılar. Toplumsal ilerlemenin öncelikli olduğu bir zihniyet dönüşümüdür. Dolayısıyla bilim, bu dönüşümün motorudur ve toplumu ileri taşır” dedi.
Bilimsel üretim, eğitim anlayışı ve modernleşme ihtiyacı, okur-yazarlık, eğitim kurumları, hukuki düzen ve bunlarla ilişkili olarak 1933’de görülen üniversite reformu ile biliminsanlarının Türkiye’ye gelişi de önemli hale getirmiştir diyen Prof. Dr. Böyükata, o günlerde bir hedef olarak toplumun önünde duran üniversiteleşme hedefine, her ilimizde üniversite bulunacak düzeye yıllar sonra ulaşılabildiğinin altını çizdi. Bununla beraber üniversitelerin olması gereken noktanın halen çok gerisinde olduğunu ve pek çok açıdan kalite ihtiyacının bulunduğu da ifade etti. Böyükata, “Endüstriyel devrimler; tarım, modern ve postmodern toplumlar yaşadıkları değişimi bilginin gücüyle sağlamış ve yine bilginin güzüyle ilerleme kaydedebilmişlerdir. Bilgi üreten, daha sonra bilgiyi araştırma tabanlı yapan ve günümüzde de üretilen bilgiyi aynı zamanda hayata yansıtan üniversiteler güçlü konuma ulaşmışlardır” dedi.
Bilimsel merak ve özgür düşünce için güvenli zemin olarak Cumhuriyetin ilkelerini doğru biçimde uygulanması gerektiği, batı dünyasının pek çok bedeller ödeyerek ulaştığı demokrasi anlayışının, laiklik, bilimsel yöntemin serbestliği, bilginin otoriteden bağımsız üretimi gibi konularda çok daha ileri düzeyde idrak ve uygulamalara ihtiyaç olduğu yönünde değerlendirmelerde de bulunan Prof. Dr. Böyükata, geçmişte yaşanan eğitim seferberliği, Köy Enstitüleri, üniversiteleşme ve bunların yanı sıra günümüzdeki kurumsal yapılar; TÜBİTAK, MTA, TENMAK, TÜBA gibi pek çok alana yönelik kurumsallaşmanın bilimin ileri düzey toplumsal gelişim üzerinde etkisinin varlığını da örneklerle anlattı.
Bilim ve teknolojinin toplumsal refahı artırmadaki rolü, bilimsel bilgi üretiminin ekonomik değer üretmeye etkisi, katma değerli üretim örnekleri, araştırma kültürü ve inovasyon, sorgulama, eleştirel düşünme, araştırma etiği, üniversite–sanayi iş birliği, bilim yönelimli kalkınma modelleri ve örnekleri, Ar-Ge yatırımları, ülkenin güveliği ve konumlanması, beyin göçü, bilim iletişiminin önemi gibi konularda da karşılıklı düşüncelerin paylaşıldığı söyleşide bilimsel özgürlük ve toplumsal ilerleme arasındaki ilişki ile Cumhuriyet değerleri ile ortaya çıkan vatandaşlık yükümlülükleri birlikte tartışıldı. Bilimin toplumsallaşmasını sağlamanın gerektiğine de değinen Prof. Dr. Mustafa Böyükata, gönüllü olarak yürüttüğü faaliyetlerden de bahsetti ve “Bilgi aktarımı faslı birinci kuşak (Bologna ile başlatılan) üniversitelere hastı. Günümüzde ‘ileri düzey bilgi üretme’ yani yapay zekanın var olan bilgilerden hareketle yapacağı kestirimlerinde ötesinde fikir geliştirip bilgi üretme kapasitesine sahip Üniversiteler gerçek saygınlığı koruyacaktır. Gerisinde kalanlar hep rutinde kalan ve ‘metrikler’ üzerinden bazı göstergelerde puan biriktirerek varlık göstermeye mecbur olacaktır” dedi böyle bir gerçeği yaşamakta olduğumuzu da vurguladı.
Katılımcıların ilgiyle takip ettikleri söyleşisini tamamlarken Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Cumhuriyet doğru kullanılan akılla güçlüdür!” dedi ve bilinçli gençler yetiştirmek gerektiğini söyledi.
Davetlerini kırmayıp zaman ayıran, verdiği güzel bilgilerle ufuk açan ve içtenlikle paylaştığı düşüncelerinden dolayı Yozgat İHH Temsilcisi Fatih İzci, Prof. Dr. Mustafa Böyükata’ya teşekkür etti.
Yozgat HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
