Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk

GÜNDEM 12.09.2025 - 23:11, Güncelleme: 12.09.2025 - 23:11
 

Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk

Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk
Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk “Madonna–Fahişe Sendromu”na Bilimsel Ölçek Toplumsal cinsiyet çalışmalarına yeni bir sayfa açan çığır açıcı bir araştırmaya Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer ve Prof. Dr. Derya Berrak birlikte imza attı. İkili, erkeklerin kadınları iki uç kategoride algılama eğilimini —“saygı duyulan, kutsal eş” ile “arzu edilen ama değersizleştirilen kadın”— psikanalitik ve sosyolojik boyutlarıyla inceleyerek “Madonna–Fahişe Sendromu Ölçeği”ni geliştirdi. Bu ölçek, dünyada ilk olarak geliştirdi. 13 Aylık Saha Çalışması, 7 Bölge, Bin Katılımcı Türkiye’nin yedi farklı bölgesinde 13 ay süren kapsamlı saha araştırmasında, binin üzerinde katılımcıyla yüz yüze görüşmeler ve detaylı anketler gerçekleştirildi. Elde edilen bulgular, bu ikiliğin yalnızca bireysel ilişkilerde değil; kültürel yapının derin katmanlarında da kökleşmiş bir mekanizma olduğunu ortaya koyuyor. Bu yapı, kadınların kimliklerini daraltırken erkeklerin duygusal bölünmeyi sürdürmesine zemin hazırlıyor. Sosyal Medya ve Popüler Kültürde Yeniden Üretilen Bir Gerilim Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer, araştırmanın günümüz ilişkilerine dair çarpıcı sonuçlar verdiğini vurgulayarak şunları söylüyor: “Bu ikilik artık sadece evlilik ve cinsellik ekseninde değil; sosyal medya, popüler kültür ve tüketim pratikleri aracılığıyla da yeniden üretiliyor. Günümüzde ‘saygıdeğer sevgili’ ile ‘arzu nesnesi’ arasındaki sınır esnemiş gibi görünse de, derinlerde aynı gerilim hâlâ canlı.” Yıldırımer, Freud’un yıllar önce işaret ettiği bu sendromu ilk kez bilimsel bir ölçek haline getirdiklerini; bu ölçeğin yalnızca akademik tartışmalar için değil, toplumsal farkındalık ve pratik çözüm önerileri için de önemli bir araç sunduğunu belirtiyor. Kültürel Değişime Kapı Aralayan Bir Çalışma Prof. Dr. Derya Berrak ise bu ölçeğin sadece akademik camiada değil; eğitim politikalarından medya içeriklerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine somut katkılar sağlayacağını ifade ediyor. Bu yenilikçi çalışma, Türk bilim insanlarının yalnızca kuramsal değil, ölçülebilir verilerle de dünyada bir ilke imza attığını göstererek hem akademiye hem de toplumsal dönüşüme güçlü bir kaynak sunuyor. ⸻ Sayın hocamızın yalnızca aşk değil; psikoloji, sosyoloji ve modern toplumun pek çok meselelerine dair kaleme aldığı diğer değerli yazılarına ve çalışmalarına www.ayaktangelensaglik.com adresinden ulaşabilir, bu zengin içerikten siz de ilham alabilirsiniz.
Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk
Türk Bilim İnsanlarından Dünyada Bir İlk “Madonna–Fahişe Sendromu”na Bilimsel Ölçek Toplumsal cinsiyet çalışmalarına yeni bir sayfa açan çığır açıcı bir araştırmaya Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer ve Prof. Dr. Derya Berrak birlikte imza attı. İkili, erkeklerin kadınları iki uç kategoride algılama eğilimini —“saygı duyulan, kutsal eş” ile “arzu edilen ama değersizleştirilen kadın”— psikanalitik ve sosyolojik boyutlarıyla inceleyerek “Madonna–Fahişe Sendromu Ölçeği”ni geliştirdi. Bu ölçek, dünyada ilk olarak geliştirdi. 13 Aylık Saha Çalışması, 7 Bölge, Bin Katılımcı Türkiye’nin yedi farklı bölgesinde 13 ay süren kapsamlı saha araştırmasında, binin üzerinde katılımcıyla yüz yüze görüşmeler ve detaylı anketler gerçekleştirildi. Elde edilen bulgular, bu ikiliğin yalnızca bireysel ilişkilerde değil; kültürel yapının derin katmanlarında da kökleşmiş bir mekanizma olduğunu ortaya koyuyor. Bu yapı, kadınların kimliklerini daraltırken erkeklerin duygusal bölünmeyi sürdürmesine zemin hazırlıyor. Sosyal Medya ve Popüler Kültürde Yeniden Üretilen Bir Gerilim Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer, araştırmanın günümüz ilişkilerine dair çarpıcı sonuçlar verdiğini vurgulayarak şunları söylüyor: “Bu ikilik artık sadece evlilik ve cinsellik ekseninde değil; sosyal medya, popüler kültür ve tüketim pratikleri aracılığıyla da yeniden üretiliyor. Günümüzde ‘saygıdeğer sevgili’ ile ‘arzu nesnesi’ arasındaki sınır esnemiş gibi görünse de, derinlerde aynı gerilim hâlâ canlı.” Yıldırımer, Freud’un yıllar önce işaret ettiği bu sendromu ilk kez bilimsel bir ölçek haline getirdiklerini; bu ölçeğin yalnızca akademik tartışmalar için değil, toplumsal farkındalık ve pratik çözüm önerileri için de önemli bir araç sunduğunu belirtiyor. Kültürel Değişime Kapı Aralayan Bir Çalışma Prof. Dr. Derya Berrak ise bu ölçeğin sadece akademik camiada değil; eğitim politikalarından medya içeriklerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine somut katkılar sağlayacağını ifade ediyor. Bu yenilikçi çalışma, Türk bilim insanlarının yalnızca kuramsal değil, ölçülebilir verilerle de dünyada bir ilke imza attığını göstererek hem akademiye hem de toplumsal dönüşüme güçlü bir kaynak sunuyor. ⸻ Sayın hocamızın yalnızca aşk değil; psikoloji, sosyoloji ve modern toplumun pek çok meselelerine dair kaleme aldığı diğer değerli yazılarına ve çalışmalarına www.ayaktangelensaglik.com adresinden ulaşabilir, bu zengin içerikten siz de ilham alabilirsiniz.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.