KURBAN OLMAYA GELDİM
KURBAN OLMAYA GELDİM
Dizinin dibinde kurban olmaya geldim,
İsmail (as)seçilmiş kul,
İbrahim peygamberim !
Ben geldim!
Nefsimin esâretinden bittim tükendim,
Dizinin dibinde kurban olmaya geldim...
Bilirim en iyiler kurban edilirse de ,
Başkaca birşey gelmez elimden,
Nedâmet içinde,
Nefs zindanından kaçtım da geldim ...
Hacer anam ,
Bir Safa bir Merve,
Koşarmış türlü derde,
Teslimiyettir tek çâre,
Zemzemle paklanmaya geldim,
Şeytanı taşlarken Mina'da,
İçimde buldum o anda ,
Gönül putları bir yanda,
İbrahimce kırmaya geldim...
Gidecek kapım yok,
Nâçârım,
Rahmetin çok büyük,
Ümitvârım,
Senden başka Rabbim yok,
Ben sana kurbânım,
Lebbeyk dedim ,
Kurban olmaya Geldim Rabbim...
Bismillahirahmanirrahîm
Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele! (Hac 37)
Kurban kurbiyettir, Rabbe ,yaklaşmaktır.
Varlığımıza verdiğin kıymetliler,Sen'dendir ,bizdeki herşey yine Senin'dir(cc) derken ,
içten ve samimi olmaktır kurban.
Verilenlerin en güzelini,Allah (cc)için verebilmektir.
İbrahim (as)ın imtihanını, kendi hayat senaryomuzda en ihlaslısıyla geçebilmektir kurban...
Bazen İsmail'ini kurban edip bağışlamaktır hiç tereddütsüz,bazen de Hanne misali, yıllarca beklenen evladı ,Meryem'ini mabede teslim etmektir.
Bazen de rıza uğruna hicret edebilmek, kıyamadıklarından ayrılabilmektir,Allah için ...
Yani herkes için ayrı ayrıdır .Nefsimiz istemese de Allah için katışıksız yapabildiğimiz salih amellerimiz veya katlandığımız imtihanlarımızdır.
Ve hayatımızın her anında bu fikriyata erebilmektir kurban...
Bismillahirrahmanirrahim
"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!"
Kevser suresi
Namaz ile beraber anılan ,Rabbini anmak için ,emir buyurulan, ne mübarek ibadettir kurban..
Hangi hayvandan hangi şartlarda ,kimler keser,kimlere verilir bu bahislerdeki "Fıkhî Hükümleri " size bırakıyorum..
Hepsinden öte Kurbandan anlamamız gereken neydi!
Sadece kan akıtıp et yedirmeğe indirgenebilir miydi!
Ayette geçtiği üzere Allah'a ne kanları ne de etleri ulaşırdı...
Ancak takvamız ulaşacaktı!
Elbette ki toplumsal plandaki faydaları saymakla bitmez.Ömründe hiç et yüzü görmeyen bebelerin sevinci ,paha biçilmez mutluluk ve huzur ...Sosyal dengenin sağlanmasında çok önemli bir ibadet ...
Bunlar gibi birçok faydalarının yanında meseleye biraz daha derunî açıdan bakmaya çalışırsak, eğer sadece hayvanların kesilip sunulması olsaydı, İbrahim (as) ın sadakati ve İsmail (as)ın teslimiyeti ölçülür müydü...
Bu kıssadan kendimiz için çıkartacağımız dersler nelerdi!
Namaz da nefsini kurban etmek değil miydi bir nevî...
Ellerimizi boynumuza götürür , yine tekbir getiririz ,âdeta mânen Rabbim, nefsimi senin yoluna kurban ediyorum! Ben senin aciz kulunum,beni yolunun yolcusu eyle ,sen yardım etmezsen yollarda kalır ,belki takat getiremem,sana teslimim ,aynen de kurbanliklarımızın ve İsmail (as) ın teslimiyeti gibi ben, beni Sana (cc)bıraktım, Sana ruhumu adadım ,yolumu yönümü senden ayırma,canımı müslüman olarak yaşat ve mümin olarak al niyazı değil midir...
İsmail (as)ın Saffat suresi 102. Ayeti kerimede, küçük bir çocuk olduğu halde teslimiyetin zirvesinde olduğunu görüp kendi adımıza, hayıflanmamak elde değil...
Biz olsak yerinde ne yapardık !
Bismillah
"Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, “Yavrucuğum” dedi, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.”
(Saffat 102)
Rabbim kullarını sınamış , baba oğul teslimiyet içerisinde imtihanları geçmişlerdir.
İbrahim (as)ın sadakatı ,ismail (as) ın teslimiyeti O'nun yoluna kul olmanın kurban olmaktan geçtiğini ne güzel de anlatıyor...
Her hayvana kurban olmak nasip olmadığı gibi her insan görünene de kulluk nasip olmaz ...
Kurban olmak ; her şeyinle yoluna kurban olmak ,emrine kurban olmaktır , hakiki KUL OLMAKTIR.
Kulluk makamı efendimizin kral peygamberliğe tercih ettiği en âlî makamdır.
Kul olmaya çalışmak ,nefsini kurban etmekle, heves ve arzularını kontrol etmekle başlar.
Kurban olanda nefs kalır mı, itiraz edebilir mi ,kaçabilir mi kendi üzerinde bir tasarrufu kalır mı ?
Rabbine kurban misali teslim olan mümin , namazda ve dahî tüm hayatında aynen de böyle olmalı...
Namazda hevesattan bir kelime dâhi edemez ,yönünü kıbleden çeviremez, Kur'an'dan başka bir kelam edemez.
Hayatının rotasını namazda çizer mümin...
Namaz ile kurbanı ,kurban ile de namazı anlayıp yaşamak ne güzel!
Kurbanın manasını senede birkaç günle sınırlandırmamalı
,kurbanın iç
alemimize katacağı derinliği her namazımızda tazelemeli ,adetâ yeniden silkinmeliyiz.
Sadece kan akıtmak değil kurban ,İsmailce
belki can teri akıtmaktır, candan vere vere...Canı Canan'a (cc) kurban edebilmek , teslimiyet içinde "Kulluk Makamına" erebilmektir.
Ömrünün son anına kadar bu teslimiyette olmak nefsini dünyevî zevlere karşı kontrol altında tutmak gerekmektedir.
Namaza devamlı olmak ,bu düzeni aksatmamak bir müslümanın en önemli vazifelerinden...
Ancak namazda nefsini kuban edebilenler bu büyük saltanata erişebilirler...
Ne güzel bir kurbandır insan, ömür sermayesini Yaradanına adayan, O'nun( cc)emirlerine teslim olmuş bir İsmail(as) olan...
Ömrünü kurban edip ebedî bayramları hak edenlere selam olsun...
Selam ve dua ile hayırlı bayramlar
AYSUN RABİA GÜLER
Ekleme
Tarihi: 10 Temmuz 2022 - Pazar
KURBAN OLMAYA GELDİM
KURBAN OLMAYA GELDİM
Dizinin dibinde kurban olmaya geldim,
İsmail (as)seçilmiş kul,
İbrahim peygamberim !
Ben geldim!
Nefsimin esâretinden bittim tükendim,
Dizinin dibinde kurban olmaya geldim...
Bilirim en iyiler kurban edilirse de ,
Başkaca birşey gelmez elimden,
Nedâmet içinde,
Nefs zindanından kaçtım da geldim ...
Hacer anam ,
Bir Safa bir Merve,
Koşarmış türlü derde,
Teslimiyettir tek çâre,
Zemzemle paklanmaya geldim,
Şeytanı taşlarken Mina'da,
İçimde buldum o anda ,
Gönül putları bir yanda,
İbrahimce kırmaya geldim...
Gidecek kapım yok,
Nâçârım,
Rahmetin çok büyük,
Ümitvârım,
Senden başka Rabbim yok,
Ben sana kurbânım,
Lebbeyk dedim ,
Kurban olmaya Geldim Rabbim...
Bismillahirahmanirrahîm
Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele! (Hac 37)
Kurban kurbiyettir, Rabbe ,yaklaşmaktır.
Varlığımıza verdiğin kıymetliler,Sen'dendir ,bizdeki herşey yine Senin'dir(cc) derken ,
içten ve samimi olmaktır kurban.
Verilenlerin en güzelini,Allah (cc)için verebilmektir.
İbrahim (as)ın imtihanını, kendi hayat senaryomuzda en ihlaslısıyla geçebilmektir kurban...
Bazen İsmail'ini kurban edip bağışlamaktır hiç tereddütsüz,bazen de Hanne misali, yıllarca beklenen evladı ,Meryem'ini mabede teslim etmektir.
Bazen de rıza uğruna hicret edebilmek, kıyamadıklarından ayrılabilmektir,Allah için ...
Yani herkes için ayrı ayrıdır .Nefsimiz istemese de Allah için katışıksız yapabildiğimiz salih amellerimiz veya katlandığımız imtihanlarımızdır.
Ve hayatımızın her anında bu fikriyata erebilmektir kurban...
Bismillahirrahmanirrahim
"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!"
Kevser suresi
Namaz ile beraber anılan ,Rabbini anmak için ,emir buyurulan, ne mübarek ibadettir kurban..
Hangi hayvandan hangi şartlarda ,kimler keser,kimlere verilir bu bahislerdeki "Fıkhî Hükümleri " size bırakıyorum..
Hepsinden öte Kurbandan anlamamız gereken neydi!
Sadece kan akıtıp et yedirmeğe indirgenebilir miydi!
Ayette geçtiği üzere Allah'a ne kanları ne de etleri ulaşırdı...
Ancak takvamız ulaşacaktı!
Elbette ki toplumsal plandaki faydaları saymakla bitmez.Ömründe hiç et yüzü görmeyen bebelerin sevinci ,paha biçilmez mutluluk ve huzur ...Sosyal dengenin sağlanmasında çok önemli bir ibadet ...
Bunlar gibi birçok faydalarının yanında meseleye biraz daha derunî açıdan bakmaya çalışırsak, eğer sadece hayvanların kesilip sunulması olsaydı, İbrahim (as) ın sadakati ve İsmail (as)ın teslimiyeti ölçülür müydü...
Bu kıssadan kendimiz için çıkartacağımız dersler nelerdi!
Namaz da nefsini kurban etmek değil miydi bir nevî...
Ellerimizi boynumuza götürür , yine tekbir getiririz ,âdeta mânen Rabbim, nefsimi senin yoluna kurban ediyorum! Ben senin aciz kulunum,beni yolunun yolcusu eyle ,sen yardım etmezsen yollarda kalır ,belki takat getiremem,sana teslimim ,aynen de kurbanliklarımızın ve İsmail (as) ın teslimiyeti gibi ben, beni Sana (cc)bıraktım, Sana ruhumu adadım ,yolumu yönümü senden ayırma,canımı müslüman olarak yaşat ve mümin olarak al niyazı değil midir...
İsmail (as)ın Saffat suresi 102. Ayeti kerimede, küçük bir çocuk olduğu halde teslimiyetin zirvesinde olduğunu görüp kendi adımıza, hayıflanmamak elde değil...
Biz olsak yerinde ne yapardık !
Bismillah
"Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, “Yavrucuğum” dedi, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.”
(Saffat 102)
Rabbim kullarını sınamış , baba oğul teslimiyet içerisinde imtihanları geçmişlerdir.
İbrahim (as)ın sadakatı ,ismail (as) ın teslimiyeti O'nun yoluna kul olmanın kurban olmaktan geçtiğini ne güzel de anlatıyor...
Her hayvana kurban olmak nasip olmadığı gibi her insan görünene de kulluk nasip olmaz ...
Kurban olmak ; her şeyinle yoluna kurban olmak ,emrine kurban olmaktır , hakiki KUL OLMAKTIR.
Kulluk makamı efendimizin kral peygamberliğe tercih ettiği en âlî makamdır.
Kul olmaya çalışmak ,nefsini kurban etmekle, heves ve arzularını kontrol etmekle başlar.
Kurban olanda nefs kalır mı, itiraz edebilir mi ,kaçabilir mi kendi üzerinde bir tasarrufu kalır mı ?
Rabbine kurban misali teslim olan mümin , namazda ve dahî tüm hayatında aynen de böyle olmalı...
Namazda hevesattan bir kelime dâhi edemez ,yönünü kıbleden çeviremez, Kur'an'dan başka bir kelam edemez.
Hayatının rotasını namazda çizer mümin...
Namaz ile kurbanı ,kurban ile de namazı anlayıp yaşamak ne güzel!
Kurbanın manasını senede birkaç günle sınırlandırmamalı
,kurbanın iç
alemimize katacağı derinliği her namazımızda tazelemeli ,adetâ yeniden silkinmeliyiz.
Sadece kan akıtmak değil kurban ,İsmailce
belki can teri akıtmaktır, candan vere vere...Canı Canan'a (cc) kurban edebilmek , teslimiyet içinde "Kulluk Makamına" erebilmektir.
Ömrünün son anına kadar bu teslimiyette olmak nefsini dünyevî zevlere karşı kontrol altında tutmak gerekmektedir.
Namaza devamlı olmak ,bu düzeni aksatmamak bir müslümanın en önemli vazifelerinden...
Ancak namazda nefsini kuban edebilenler bu büyük saltanata erişebilirler...
Ne güzel bir kurbandır insan, ömür sermayesini Yaradanına adayan, O'nun( cc)emirlerine teslim olmuş bir İsmail(as) olan...
Ömrünü kurban edip ebedî bayramları hak edenlere selam olsun...
Selam ve dua ile hayırlı bayramlar
AYSUN RABİA GÜLER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.