İSLAM'DA ZİKRİN YERİ
İSLAM'DA ZİKRİN YERİ
Bismillahirrahmanirrahim.
İslam’da zikir var mıdır?
Varsa nasıldır?
İslam, bir zikir dinidir. Bunu ayetler ve hadislerle anlatalım biiznillah.
Anlatmadan önce şunu bilmeliyiz ki, zikrin bir usulü vardır. Buna dikkat etmek gerekir.
Zikir iki çeşittir: biri hafi (sessiz), diğeri cehri (sesli) zikirdir.
Sesli zikir, tadil-i erkân üzere ve usule uyularak yapılır.
Ne yazık ki günümüzde bazı yerlerde zikir, eğlenceye dönüştürülmüş durumdadır. Hiçbir âlimin yolu bu değildir.
Oysa zikir, kalbi pisliklerden temizleyip perdeleri kaldırmanın en önemli düsturlarından biridir.
Evet, Âdem Aleyhisselâm’dan bu yana Allah’ı anma ve zikir vardır.
Sadece usul farklıdır.
Zikirlerimiz Kur’an-ı Kerim’e ve sünnete muhalif olmamalıdır.
Ne yazık ki sanal mecralarda “zikir” adı altında, haşa, İslam’la ilgisi olmayan görüntülere rastlıyoruz.
Mezarlıklarda veya zikir meclislerinde ellerinde zilli deflerle yapılan eğlenceler, zikri asıl maksadından uzaklaştırmaktadır.
Gerçek zikir, seni kalbinle dünyadan sıyırıp Rabbinle birliğe ulaştırandır.
Zikir olmayıp da zikir adı altında yapılan yanlış uygulamalar yüzünden, bugün gerçek zikir ehline bile dil uzatılmaktadır.
Allah Celle Celaluhu, onları da bizleri de hidayet üzere eylesin. Âmin.
Gafil olan, zikrin lezzetini bilemez.
Zikir, hakikat ehli yapar.
Zikir, şükür ehli yapar.
Zikir, hak ehli yapar.
Zikir ehli, dediğimiz gibi, Âdem Aleyhisselâm’dan bu yana vardır.
Allah Celle Celaluhu, isimleri (esmâ) ve manaları öğretmedi mi?
Tüm peygamberlere Lâ ilâhe illallah’ın sırrını öğretip insanlara anlatmadılar mı?
Ve daha nice esmâlarla, “Benden isteyin” buyurmadı mı?
Peygamberlerin dilinden zikir ve dua bize öğretilmedi mi?
Zikir haktır; inanmayanın durumu ahmaklıktır.
“Zikir çekmek yok” diyenlerdn uzak durmak gerekir.
AYETLER
Bakara, 152
“Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim; Bana şükrediniz, Bana nankörlük etmeyiniz.”
Ra’d, 28
“Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.”
Âl-i İmrân, 191
“O akıl sahipleri; ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken daima Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve derler ki: ‘Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!’”
Hac, 35
“Onlar ki, yanlarında Allah anıldığı zaman kalpleri derin bir saygıyla ürperir, başlarına gelen musibetlere sabreder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bir kısmını Allah yolunda harcarlar.”
Enbiyâ, 105
“Yemin olsun ki biz Zikir’den sonra Zebur’da da: ‘Yeryüzüne ancak salih kullarım varis olacaktır’ diye yazdık.”
HADİSLER
Ebü’d-Derdâ (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) ashâbına şöyle buyurdu:
“Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?”
Ashâb, “Evet, söyle.” dedi.
Resûl-i Ekrem:
“Allah Teâlâ’yı zikretmektir.” buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 6; İbn Mâce, Edeb 53)
Abdullah İbni Büsr (r.a.) şöyle dedi:
Bir adam Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e:
“Ya Resûlallah! İslâmiyet’in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya sarılacağım bir şey söyle.” dedi.
O da:
“Dilin hep Allah’ı zikretsin.” buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 4; İbn Mâce, Edeb 53)
Ebû Mûsâ el-Eş‘arî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.”
(Buhârî, Daavât 66)
Dua:
“Rabbim! Beni Sana çokça şükreden, Seni çokça zikreden, Senin azabından çekinen, Sana hakkıyla itaat eden, yalnız Senin için eğilen, daima Sana yönelen bir kul eyle.”
(İbn Mâce, Duâ, 2)
Ayetlerimiz ve hadislerimiz her şeyi açıkça ortaya koyuyor.
Zikir ehli ve bu yolun yolcuları iki kısımdır:
1. Zikri dilden kalbe indirenler,
2. Zikri kalpten dile vuranlar.
Dua ile kalın, hoşça kalın.
Ahmet Sağlam
Ekleme
Tarihi: 12 Kasım 2025 -Çarşamba
İSLAM'DA ZİKRİN YERİ
İSLAM'DA ZİKRİN YERİ
Bismillahirrahmanirrahim.
İslam’da zikir var mıdır?
Varsa nasıldır?
İslam, bir zikir dinidir. Bunu ayetler ve hadislerle anlatalım biiznillah.
Anlatmadan önce şunu bilmeliyiz ki, zikrin bir usulü vardır. Buna dikkat etmek gerekir.
Zikir iki çeşittir: biri hafi (sessiz), diğeri cehri (sesli) zikirdir.
Sesli zikir, tadil-i erkân üzere ve usule uyularak yapılır.
Ne yazık ki günümüzde bazı yerlerde zikir, eğlenceye dönüştürülmüş durumdadır. Hiçbir âlimin yolu bu değildir.
Oysa zikir, kalbi pisliklerden temizleyip perdeleri kaldırmanın en önemli düsturlarından biridir.
Evet, Âdem Aleyhisselâm’dan bu yana Allah’ı anma ve zikir vardır.
Sadece usul farklıdır.
Zikirlerimiz Kur’an-ı Kerim’e ve sünnete muhalif olmamalıdır.
Ne yazık ki sanal mecralarda “zikir” adı altında, haşa, İslam’la ilgisi olmayan görüntülere rastlıyoruz.
Mezarlıklarda veya zikir meclislerinde ellerinde zilli deflerle yapılan eğlenceler, zikri asıl maksadından uzaklaştırmaktadır.
Gerçek zikir, seni kalbinle dünyadan sıyırıp Rabbinle birliğe ulaştırandır.
Zikir olmayıp da zikir adı altında yapılan yanlış uygulamalar yüzünden, bugün gerçek zikir ehline bile dil uzatılmaktadır.
Allah Celle Celaluhu, onları da bizleri de hidayet üzere eylesin. Âmin.
Gafil olan, zikrin lezzetini bilemez.
Zikir, hakikat ehli yapar.
Zikir, şükür ehli yapar.
Zikir, hak ehli yapar.
Zikir ehli, dediğimiz gibi, Âdem Aleyhisselâm’dan bu yana vardır.
Allah Celle Celaluhu, isimleri (esmâ) ve manaları öğretmedi mi?
Tüm peygamberlere Lâ ilâhe illallah’ın sırrını öğretip insanlara anlatmadılar mı?
Ve daha nice esmâlarla, “Benden isteyin” buyurmadı mı?
Peygamberlerin dilinden zikir ve dua bize öğretilmedi mi?
Zikir haktır; inanmayanın durumu ahmaklıktır.
“Zikir çekmek yok” diyenlerdn uzak durmak gerekir.
AYETLER
Bakara, 152
“Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim; Bana şükrediniz, Bana nankörlük etmeyiniz.”
Ra’d, 28
“Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.”
Âl-i İmrân, 191
“O akıl sahipleri; ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken daima Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve derler ki: ‘Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!’”
Hac, 35
“Onlar ki, yanlarında Allah anıldığı zaman kalpleri derin bir saygıyla ürperir, başlarına gelen musibetlere sabreder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bir kısmını Allah yolunda harcarlar.”
Enbiyâ, 105
“Yemin olsun ki biz Zikir’den sonra Zebur’da da: ‘Yeryüzüne ancak salih kullarım varis olacaktır’ diye yazdık.”
HADİSLER
Ebü’d-Derdâ (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) ashâbına şöyle buyurdu:
“Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?”
Ashâb, “Evet, söyle.” dedi.
Resûl-i Ekrem:
“Allah Teâlâ’yı zikretmektir.” buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 6; İbn Mâce, Edeb 53)
Abdullah İbni Büsr (r.a.) şöyle dedi:
Bir adam Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e:
“Ya Resûlallah! İslâmiyet’in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya sarılacağım bir şey söyle.” dedi.
O da:
“Dilin hep Allah’ı zikretsin.” buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 4; İbn Mâce, Edeb 53)
Ebû Mûsâ el-Eş‘arî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.”
(Buhârî, Daavât 66)
Dua:
“Rabbim! Beni Sana çokça şükreden, Seni çokça zikreden, Senin azabından çekinen, Sana hakkıyla itaat eden, yalnız Senin için eğilen, daima Sana yönelen bir kul eyle.”
(İbn Mâce, Duâ, 2)
Ayetlerimiz ve hadislerimiz her şeyi açıkça ortaya koyuyor.
Zikir ehli ve bu yolun yolcuları iki kısımdır:
1. Zikri dilden kalbe indirenler,
2. Zikri kalpten dile vuranlar.
Dua ile kalın, hoşça kalın.
Ahmet Sağlam
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
