Aydın BENLİ
Köşe Yazarı
Aydın BENLİ
 

KAHRAMAN GAZİLERİMİZ’’

‘’KAHRAMAN GAZİLERİMİZ’’ Yerde ve gökte öyle bir değişiklik olur ki!   Yeterki imanın var olsun. Yeryüzü sıkılırmış, simsiyah gökyüzü açılırmış, masmavi toprak bağrını açar ağlarmış. Şehidim geldi, söyledim geldi, diye. Şehitlik, çok büyük bir mertebedir. Her kula nasip olmaz. Gazilik ise şehitliğin yarısıdır.  Gülhane araştırma hastanesine gittiğimde psikiyatri kliniğinde gazileri ziyaret ettim, oradan ayrılmak istemedim. Evet hastanemiz çok bakımla ve çok güzel bir hastane. Temizlikten yemeğine kadar her şey mükemmel. Hepsinden daha güzeli ise çalışanları güler yüzlü, özellikle  psikiyatri doktoru Burcu hoca Kliniğin en sevilen güler yüzlü doktorlarından. Evet buraya kadar her şey güzel. Beni üzen gazilerimizin operasyonlarda verdikleri uzuvlarına hatırlaması. Kim kaybettiği kolunu, bacağını ve bir diğer uzvunu unutabilir ki. İşte bu gazilerimizin rehabilite olması lazım ve devletimiz o kadar güçlü ve hastanede tedavi gören sayıları elimin beş parmağını geçmeyecek kadar olan gazilerimize gazilik ünvanını vermeleridir..  Zor durumlarda çalışıyorlar. Özellikle uzman çavuşlarımız. Emeklilik hakları yok, özlük hakları hiç iyi değil. Gazilik bile alırken çok zorlanıyorlar. Çok büyük çeşitli testlere tabi tutulup, o testlerin neticesinde yıpranmış oldukları ortaya çıkınca gazilik veriliyor, biz onları vatana hizmet için aldığımızda sapa sağlam, sağlam kağıdıyla birlikte alıyoruz. Kısa bir eğitimden sonra dağlara gönderiyoruz düşmanla savaşsın diye. Onlar yağmur, çamur, kâr, tipi, soğuk, sıcak ve dâhi aklınıza gelemeyecek tüm doğanın ve insanların meydana getirdigi menfi şartlara rağmen görevlerini ziyadesi ile yapıyorlar. Pekiii, ya biz? Sorduk mi hiç kendin(m)ize? "Vatan için canım feda " deyip yardan da serden de vazgeçen, sorduklarında da "Nereye gidiyorsunuz" dendiğinde, DÜĞÜNE!!! diyecek kadar kahraman oğlu kahramandır onlar. Biz ise görevlerimizi asla yerine getirdiğimizi düşünmüyorum. Hatırlayın yakın zamanda benzin istasyonunda eşi, babası ve kardeşleri ile kan revan içinde bırakılan gazimizi. Hatırladınız mı?Kim ne derse desin, geçmişten bu güne, yaşayan tüm gazilerimiz için gereken ne saygın ne sevgi, ne de maddi manada gereken önem verilmiyor. Peki, neden biz(ler)bu kahramanlara görevlerimizi layığıyla yapamıyoruz? Neden bürokrasiyi kullanarak gazilerimizi yoruyoruz, yıpratıyoruz? Hak ettikleri gazilik ünvanını neden vermiyorsunuz sevgili devlet? Gazimiz Mehmet Özel ile yaptığımız röportajda  devletimize bağlılıklarının tam olduğunu söyledi. Sayın Devlet Büyüklerinin uzman çavuşların sorunlarını dinlemelerini ve onların özlük haklarının verilmesini siz büyüklerimizden arz etti. Gazimiz Mehmet ÖZEL "Biz yediğimiz  kurşunları kendimiz ve ailemiz için yemedik, bütün Türkiye ve milletinin huzuru ve bekası için yedik. Bize emir verildiyse biz bu emirleri harfiyen yerine getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Lütfen sayın devlet büyüklerimiz! Siz de biz uzman erbaşların sözünü dinleyin kulak arkası etmeyin. Biz özlük haklarımızı istiyoruz...  Muazzaf sokaklarımızı istiyoruz... Lojman haklarımızı istiyoruz... Siz bizi unutmazsanız biz sizi hiç unutmayız. Biz terörden ve teröristten asla korkmuyoruz. EvelAllah da onların hesabını soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz. Bizi kaygılandıran durum şu; biz cennete  göçtüğümüz zaman bizim arkamızdaki eşimiz, dostumuz, çocuklarımız açıkta kalmasın, zaten bir çok düşmanımız olacak!! Bu düşmanları da kendi şahsi düşmanlarımız değil devlet düşmanları olacak. Neden bizim çoluğumuz, çocuğumuz iyi konumlar da ol olmasın. Sevgiyle... Hürmetle hepinizi selamlıyorum. Yüce Türk milletinden ve devlet büyüklerinden uzman erbaşların haklarının iade edilmesine, şartlarımızın düzeltilmesini istiyoruz Allaha emanet
Ekleme Tarihi: 03 Mayıs 2021 - Pazartesi

KAHRAMAN GAZİLERİMİZ’’

‘’KAHRAMAN GAZİLERİMİZ’’ Yerde ve gökte öyle bir değişiklik olur ki!   Yeterki imanın var olsun. Yeryüzü sıkılırmış, simsiyah gökyüzü açılırmış, masmavi toprak bağrını açar ağlarmış. Şehidim geldi, söyledim geldi, diye. Şehitlik, çok büyük bir mertebedir. Her kula nasip olmaz. Gazilik ise şehitliğin yarısıdır.  Gülhane araştırma hastanesine gittiğimde psikiyatri kliniğinde gazileri ziyaret ettim, oradan ayrılmak istemedim. Evet hastanemiz çok bakımla ve çok güzel bir hastane. Temizlikten yemeğine kadar her şey mükemmel. Hepsinden daha güzeli ise çalışanları güler yüzlü, özellikle  psikiyatri doktoru Burcu hoca Kliniğin en sevilen güler yüzlü doktorlarından. Evet buraya kadar her şey güzel. Beni üzen gazilerimizin operasyonlarda verdikleri uzuvlarına hatırlaması. Kim kaybettiği kolunu, bacağını ve bir diğer uzvunu unutabilir ki. İşte bu gazilerimizin rehabilite olması lazım ve devletimiz o kadar güçlü ve hastanede tedavi gören sayıları elimin beş parmağını geçmeyecek kadar olan gazilerimize gazilik ünvanını vermeleridir..  Zor durumlarda çalışıyorlar. Özellikle uzman çavuşlarımız. Emeklilik hakları yok, özlük hakları hiç iyi değil. Gazilik bile alırken çok zorlanıyorlar. Çok büyük çeşitli testlere tabi tutulup, o testlerin neticesinde yıpranmış oldukları ortaya çıkınca gazilik veriliyor, biz onları vatana hizmet için aldığımızda sapa sağlam, sağlam kağıdıyla birlikte alıyoruz. Kısa bir eğitimden sonra dağlara gönderiyoruz düşmanla savaşsın diye. Onlar yağmur, çamur, kâr, tipi, soğuk, sıcak ve dâhi aklınıza gelemeyecek tüm doğanın ve insanların meydana getirdigi menfi şartlara rağmen görevlerini ziyadesi ile yapıyorlar. Pekiii, ya biz? Sorduk mi hiç kendin(m)ize? "Vatan için canım feda " deyip yardan da serden de vazgeçen, sorduklarında da "Nereye gidiyorsunuz" dendiğinde, DÜĞÜNE!!! diyecek kadar kahraman oğlu kahramandır onlar. Biz ise görevlerimizi asla yerine getirdiğimizi düşünmüyorum. Hatırlayın yakın zamanda benzin istasyonunda eşi, babası ve kardeşleri ile kan revan içinde bırakılan gazimizi. Hatırladınız mı?Kim ne derse desin, geçmişten bu güne, yaşayan tüm gazilerimiz için gereken ne saygın ne sevgi, ne de maddi manada gereken önem verilmiyor. Peki, neden biz(ler)bu kahramanlara görevlerimizi layığıyla yapamıyoruz? Neden bürokrasiyi kullanarak gazilerimizi yoruyoruz, yıpratıyoruz? Hak ettikleri gazilik ünvanını neden vermiyorsunuz sevgili devlet? Gazimiz Mehmet Özel ile yaptığımız röportajda  devletimize bağlılıklarının tam olduğunu söyledi. Sayın Devlet Büyüklerinin uzman çavuşların sorunlarını dinlemelerini ve onların özlük haklarının verilmesini siz büyüklerimizden arz etti. Gazimiz Mehmet ÖZEL "Biz yediğimiz  kurşunları kendimiz ve ailemiz için yemedik, bütün Türkiye ve milletinin huzuru ve bekası için yedik. Bize emir verildiyse biz bu emirleri harfiyen yerine getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Lütfen sayın devlet büyüklerimiz! Siz de biz uzman erbaşların sözünü dinleyin kulak arkası etmeyin. Biz özlük haklarımızı istiyoruz...  Muazzaf sokaklarımızı istiyoruz... Lojman haklarımızı istiyoruz... Siz bizi unutmazsanız biz sizi hiç unutmayız. Biz terörden ve teröristten asla korkmuyoruz. EvelAllah da onların hesabını soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz. Bizi kaygılandıran durum şu; biz cennete  göçtüğümüz zaman bizim arkamızdaki eşimiz, dostumuz, çocuklarımız açıkta kalmasın, zaten bir çok düşmanımız olacak!! Bu düşmanları da kendi şahsi düşmanlarımız değil devlet düşmanları olacak. Neden bizim çoluğumuz, çocuğumuz iyi konumlar da ol olmasın. Sevgiyle... Hürmetle hepinizi selamlıyorum. Yüce Türk milletinden ve devlet büyüklerinden uzman erbaşların haklarının iade edilmesine, şartlarımızın düzeltilmesini istiyoruz Allaha emanet
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.