Bedriye ÇAMBEL
Köşe Yazarı
Bedriye ÇAMBEL
 

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ZOR DURUMDALAR

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ZOR DURUMDALAR 2022 ücretli öğretmen maaşı (30 saat) buna göre ücretli öğretmen ders başı aldıkları ücret ₺6,55'lik bir artışla ₺28,01'ye yükseldi. Haftada 30 saat derse giren ücretli öğretmen yeni zamlı ek derslerle birlikte ayda ₺3.360,64 TL maaş alacak denilmesine rağmen ücretli öğretmenler 1500 tl, 1800 tl, 2000 tl, 2700 tl ve en fazla 3200 tl almıştır. Bu yıl içerisinde ve bunun yanında haftada 30 saat derse giren ücretli öğretmenin her ay sigortası 7 gün eksik yatmaktadır. Daha açıklayıcı olması açısından şöyle söyleyeyim: 20 yıl hiç ara vermeden 1 gün dahi izin almadan çalışan ücretli öğretmen ortalama 3000 bin gün prime ulaşabiliyor. Diğer türlü asgari ücretli çalışan vasıfsız işçi 7000 gün prime ulaşabiliyor. 18 yaşından büyük olan, 4 yıllık fakülte mezunları, 2 yıllık ön lisans mezunları ve pedagojik formasyon almış bireyler ücretli öğretmenlik başvurusu yapabilirler. Görevi engelleyici bir sağlık sorunu taşımamak ve belli suçlar hakkında yükümlü olmamak diğer ücretli öğretmenlik şartlarıdır. Ve her yıl okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte ücretli öğretmenlik görevine başlayan tüm öğretmenlerin sözleşmesine son verilir ve hepsi işten çıkartılırlar. İşten çıkartılan ücretli öğretmenler hiç bir sosyal haklardan yararlanamazlar. Bu durumun böyle olduğunu duyan ve bu duruma şaşıran tüm insanlar bu şekilde öğretmen çalıştırılmasına hiçbir anlam veremezler. En kötüsü mesleğine alışmış özverili bir şekilde çalışan, öğretmenlik mesleğine gönül vermiş insanların devletten, devlet büyüklerinden beklentisi her yıl sene başı göreve başlatılarak, sene sonu görevlerine son verilmesinin önüne geçilerek, sigorta primlerinin tam yatması, maaşlarının ise asgari ücret maaşının altında kalmamasıdır. Geçtiğimiz yıllarda ücretli öğretmen olarak görev yapanlardan, 540 gün sigorta primi ödenen, öğretmenlik şartlarını taşıyan ve KPSS’den belirlenen taban puanı alanlar üç katı kontenjana girme şartı olmadan mülakata girebildiler ve bir bölümü MEB kadrolarına öğretmen olarak atandı. Şuan hâlâ ücretli öğretmen olarak çalışan insanların bir çoğunun beklentisi tekrar bu şekilde kendilerine çalıştıkları alanlarda kadro verilmesidir. Eğitim sistemimizde kalitenin artması, sürekli öğretmen değişiminin öğrenciler ve eğitim öğretim açısından dezavantaj oluşturmaması adına 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl, hiç ara vermeden devlet kadrolarında asıl iş olarak ücretli öğretmenlik şartlarını yerine getirerek çalışmış tüm öğretmenlere kadro verilmesi adalet ve eşit işe eşit ücret açısından adil bir karar olacağını düşünüyorum. Ücretli öğretmenler yıllardır öğretmenlik mesleğine gönül vermiş oldukları için çok zor şartlarda çalışmış ve çalıştırılmaktadır. Onların emeklerinin bir nebzede karşılığı olarak onlara kadrolarının verilerek onure edilmiş bir şekilde çalıştırılması ile adalet yerini bulmuş olacaktır. Ücretli öğretmen olarak 18 yıl çalışmış bir öğretmen, kendisini ifade etmek hakkını aramak için cimere durumunu anlatan bir yazı ile başvuru yaptı diyelim: “ Ben 1998 -2020 yılları arasında ücretli öğretmen olarak görev yaptım. Bana yeni görev verilirken evime yakın okula (Aldığı ücret düşük olduğu ve ek iştede çalışacağı için) görev verilmesini arz ediyorum." Yazmış olduğu dilekçe cimere yazmış olması orada hiçbir işe yaramayacaktır. Yada deseki ben falanca okulda görev yaparken görevime son verildi. Onun yarasına merhem olmak yerine yazdığı mağdur edildiği ilçeye okula direk yazısı döner gelir oda kısır döngü gibi kendisini hak sahibi yapacağı yerde daha çok ters teper. Kısacası ne yapın edin KPSS’den puan alarak devlet kadrolarında kadrolu çalışmaya çalışın derim. Tabii artık kadro almak çok imkansız bunun da farkındayız. O yüzden de siz elinizden geleni yapın “Kader gayrete aşıktır.” Mevlam ne ederse güzel eyler, yalnız kimsenin hakkını da kimsede bırakmasın şu saatten sonra ücretli öğretmen maaşıyla geçinmek, ücretli öğretmenlikle prim biriktirmek ve emekli olmak imkansız görünüyor. Ve sayamayacağım bir çok dezavantajlardan dolayı “Ücretli öğretmenler çok zor durumdalar. “ Sizlerden gelen yoğun ilgiden dolayı bu yazıyı oluşturma gereği duydum. İlgi ve alakanıza çok teşekkür ediyorum. Ben her daim ücretli öğretmenlerin bir nebzede olsa sesi olmaya devam edeceğimin sözünü veriyorum. Allah her zaman doğrunun yanındadır buna şüphemiz yok. Siyasi büyüklerimizden de ücretli öğretmenlikle alâkalı oyunu bozmalarını rica ediyoruz. Madem bizim milletvekilimiz, bizim bakanlarımız bu konuda duyarlı ve bu konu ile alakadar olmalarını temenni ediyoruz. Yeni bir köşe yazımda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimle Bedriye Arık Çambel
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2022 - Pazar

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ZOR DURUMDALAR

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ZOR DURUMDALAR 2022 ücretli öğretmen maaşı (30 saat) buna göre ücretli öğretmen ders başı aldıkları ücret ₺6,55'lik bir artışla ₺28,01'ye yükseldi. Haftada 30 saat derse giren ücretli öğretmen yeni zamlı ek derslerle birlikte ayda ₺3.360,64 TL maaş alacak denilmesine rağmen ücretli öğretmenler 1500 tl, 1800 tl, 2000 tl, 2700 tl ve en fazla 3200 tl almıştır. Bu yıl içerisinde ve bunun yanında haftada 30 saat derse giren ücretli öğretmenin her ay sigortası 7 gün eksik yatmaktadır. Daha açıklayıcı olması açısından şöyle söyleyeyim: 20 yıl hiç ara vermeden 1 gün dahi izin almadan çalışan ücretli öğretmen ortalama 3000 bin gün prime ulaşabiliyor. Diğer türlü asgari ücretli çalışan vasıfsız işçi 7000 gün prime ulaşabiliyor. 18 yaşından büyük olan, 4 yıllık fakülte mezunları, 2 yıllık ön lisans mezunları ve pedagojik formasyon almış bireyler ücretli öğretmenlik başvurusu yapabilirler. Görevi engelleyici bir sağlık sorunu taşımamak ve belli suçlar hakkında yükümlü olmamak diğer ücretli öğretmenlik şartlarıdır. Ve her yıl okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte ücretli öğretmenlik görevine başlayan tüm öğretmenlerin sözleşmesine son verilir ve hepsi işten çıkartılırlar. İşten çıkartılan ücretli öğretmenler hiç bir sosyal haklardan yararlanamazlar. Bu durumun böyle olduğunu duyan ve bu duruma şaşıran tüm insanlar bu şekilde öğretmen çalıştırılmasına hiçbir anlam veremezler. En kötüsü mesleğine alışmış özverili bir şekilde çalışan, öğretmenlik mesleğine gönül vermiş insanların devletten, devlet büyüklerinden beklentisi her yıl sene başı göreve başlatılarak, sene sonu görevlerine son verilmesinin önüne geçilerek, sigorta primlerinin tam yatması, maaşlarının ise asgari ücret maaşının altında kalmamasıdır. Geçtiğimiz yıllarda ücretli öğretmen olarak görev yapanlardan, 540 gün sigorta primi ödenen, öğretmenlik şartlarını taşıyan ve KPSS’den belirlenen taban puanı alanlar üç katı kontenjana girme şartı olmadan mülakata girebildiler ve bir bölümü MEB kadrolarına öğretmen olarak atandı. Şuan hâlâ ücretli öğretmen olarak çalışan insanların bir çoğunun beklentisi tekrar bu şekilde kendilerine çalıştıkları alanlarda kadro verilmesidir. Eğitim sistemimizde kalitenin artması, sürekli öğretmen değişiminin öğrenciler ve eğitim öğretim açısından dezavantaj oluşturmaması adına 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl, hiç ara vermeden devlet kadrolarında asıl iş olarak ücretli öğretmenlik şartlarını yerine getirerek çalışmış tüm öğretmenlere kadro verilmesi adalet ve eşit işe eşit ücret açısından adil bir karar olacağını düşünüyorum. Ücretli öğretmenler yıllardır öğretmenlik mesleğine gönül vermiş oldukları için çok zor şartlarda çalışmış ve çalıştırılmaktadır. Onların emeklerinin bir nebzede karşılığı olarak onlara kadrolarının verilerek onure edilmiş bir şekilde çalıştırılması ile adalet yerini bulmuş olacaktır. Ücretli öğretmen olarak 18 yıl çalışmış bir öğretmen, kendisini ifade etmek hakkını aramak için cimere durumunu anlatan bir yazı ile başvuru yaptı diyelim: “ Ben 1998 -2020 yılları arasında ücretli öğretmen olarak görev yaptım. Bana yeni görev verilirken evime yakın okula (Aldığı ücret düşük olduğu ve ek iştede çalışacağı için) görev verilmesini arz ediyorum." Yazmış olduğu dilekçe cimere yazmış olması orada hiçbir işe yaramayacaktır. Yada deseki ben falanca okulda görev yaparken görevime son verildi. Onun yarasına merhem olmak yerine yazdığı mağdur edildiği ilçeye okula direk yazısı döner gelir oda kısır döngü gibi kendisini hak sahibi yapacağı yerde daha çok ters teper. Kısacası ne yapın edin KPSS’den puan alarak devlet kadrolarında kadrolu çalışmaya çalışın derim. Tabii artık kadro almak çok imkansız bunun da farkındayız. O yüzden de siz elinizden geleni yapın “Kader gayrete aşıktır.” Mevlam ne ederse güzel eyler, yalnız kimsenin hakkını da kimsede bırakmasın şu saatten sonra ücretli öğretmen maaşıyla geçinmek, ücretli öğretmenlikle prim biriktirmek ve emekli olmak imkansız görünüyor. Ve sayamayacağım bir çok dezavantajlardan dolayı “Ücretli öğretmenler çok zor durumdalar. “ Sizlerden gelen yoğun ilgiden dolayı bu yazıyı oluşturma gereği duydum. İlgi ve alakanıza çok teşekkür ediyorum. Ben her daim ücretli öğretmenlerin bir nebzede olsa sesi olmaya devam edeceğimin sözünü veriyorum. Allah her zaman doğrunun yanındadır buna şüphemiz yok. Siyasi büyüklerimizden de ücretli öğretmenlikle alâkalı oyunu bozmalarını rica ediyoruz. Madem bizim milletvekilimiz, bizim bakanlarımız bu konuda duyarlı ve bu konu ile alakadar olmalarını temenni ediyoruz. Yeni bir köşe yazımda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimle Bedriye Arık Çambel
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.