Bedriye ÇAMBEL
Köşe Yazarı
Bedriye ÇAMBEL
 

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI VE DURUM TESPİTİ

<p>Eğitim sistemimizin 12 yıllık zorunlu hale ge&ccedil;işle birlikte &ouml;ğretmen a&ccedil;ığı yaşandı. Devlet bu a&ccedil;ığı &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerle kapatmaya &ccedil;alıştı. Buraya kadar her şey normal&hellip;<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik okullarımızın artan acil &ouml;ğretmen ihtiya&ccedil;larını, kadro beklemeden ders saat &uuml;creti &uuml;zerinden karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir nevi ge&ccedil;ici &ccedil;&ouml;z&uuml;m olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik olmadığı d&ouml;nemlerde dersler boş ge&ccedil;iyordu, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ataması &ccedil;ıkan &ouml;ğretmen bir şekilde tanıdığını bulup başka şehirlere gidiyordu. Kadro olmaması, hamilelik, askerlik, hastalık, eğitim ve benzeri nedenlerle &ouml;ğretmen a&ccedil;ığı &ccedil;ıkıyordu.<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik sistemiyle okullarımız bulundukları b&ouml;lgedeki fak&uuml;lte mezunu yerel kişilerden yararlanmış oldu. Sistem bu a&ccedil;ılardan faydalı olduğu gibi, ataması &ccedil;ıkmayan &ouml;ğretmen adaylar da en azından &ouml;ğretmenlik mesleğini bu şekilde ger&ccedil;ekleştirmiş oluyordu.<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenliğin kadrolu &ouml;ğretmenlikten farkı, işlerinin ge&ccedil;ici olmasıdır. Kadrolu birisi geldiğinde &uuml;cretli &ouml;ğretmen kapı &ouml;n&uuml;ne konulmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının personeli sayılmadığı gibi, &ouml;zl&uuml;k haklarından yoksun ve amirlerinin iki dudağı arasında yaşıyorlardı. Hi&ccedil;bir g&uuml;venceleri olmadığı gibi, yarın &ccedil;alışıp &ccedil;alışmayacakları da belli değildi. Her s&ouml;mestr d&ouml;neminde s&ouml;zleşmelerini yenilemeleri gerektiği i&ccedil;in de işimiz var duygusuna sahip olamıyor, yarın i&ccedil;in plan yapamıyorlardı. Ayrıca aldıkları &uuml;cret de asgari &uuml;cretin altında olup, modern k&ouml;le olarak &ccedil;alışmaktadırlar.<br /> &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenlerin net sayısı hakkında kimse resmi bir rakam telaffuz etmemesine rağmen toplamda 90 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.<br /> &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenlik her ne kadar bir sorun &ccedil;&ouml;zme yolu olarak ortaya &ccedil;ıkmış olsa da peşinden kendine ait başka sorunlar ortaya &ccedil;ıkardı. Bu sorunları kısaca ş&ouml;yle &ouml;zetleyebiliriz.&nbsp;<br /> 1. &Uuml;cret Adaletsizliği: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin sadece girdikleri ders kadar &uuml;cret &ouml;denmesi ve bu rakamın da olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k olması. H&acirc;lbuki ders saat &uuml;cretleri kadrolu &ouml;ğretmenlere g&ouml;re d&uuml;zenlenmiştir. Kadrolu &ouml;ğretmenlerin gireceği ek derse g&ouml;re verilen &uuml;cretler, &uuml;cretli &ouml;ğretmen i&ccedil;in d&uuml;zenlenmesi adaletsizlik. Bunun yerine &uuml;cretli &ouml;ğretmenler i&ccedil;in farklı bir ders saat &uuml;creti d&uuml;zenlenebilir. B&ouml;ylece 20 saat derse giren bir &uuml;cretli &ouml;ğretmenle 20 saat derse giren bir kadrolu &ouml;ğretmen arasındaki u&ccedil;urum azaltılmış olur.<br /> 2. &Ouml;zl&uuml;k Hakları: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin hi&ccedil;bir &ouml;zl&uuml;k hakkı bulunmamaktadır. Onların &ccedil;alışması tamamen m&uuml;d&uuml;rlerin yani idari amirlerin tasarrufunda kalmıştır. Hastalandıklarında işe gitmedikleri vakit &uuml;cretleri kesilmektedir. Resmi tatil g&uuml;nlerinde kadrolu &ouml;ğretmen &uuml;cretini alırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmen bundan mahrum kalmaktadır. &Uuml;cretli &ouml;ğretmen, işi &ccedil;ıktığında izin aldığında &uuml;creti kesilmekte, yazın &ccedil;alışmadığı d&ouml;nemde &uuml;cret alamamaktadır. Yani &uuml;cretli &ouml;ğretmen olarak aile ge&ccedil;indiren birisi&nbsp; ancak yılın 8 ayı &ccedil;alışacağı gibi aldığı &uuml;cret asgari &uuml;cretin de altında bulunmaktadır. &Ouml;rneğin haftada 30 saat derse giren bir &uuml;cretli &ouml;ğretmen 2 bin lira alırken aynı saatte derse giren bir kadrolu &ouml;ğretmen 4600 lira almaktadır. Ayrıca kadrolu &ouml;ğretmenler 120 lira haftalık n&ouml;bet &uuml;creti alırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmenler bu n&ouml;beti bedava yerine getirmektedir. Bunun gibi okullarda a&ccedil;ılan destekleme kurslarında kadrolu &ouml;ğretmen ders saat &uuml;creti iki ile &ccedil;arpılırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerde bu şekilde olmamaktadır.<br /> &nbsp;<br /> &nbsp;<br /> 3. İş Garantisi: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenin işinin bir garantisi bulunmamaktadır. S&ouml;mestr tatilinde bile iş &ccedil;ıkışı verilir ve tekrar giriş i&ccedil;in başvuruda bulunması gerekir. D&ouml;nem sonunda da iş &ccedil;ıkışı verilir, tekrar işe başlaması i&ccedil;in başvuruda bulunmaktadır. 8 ay &ccedil;alışsa bile yaz tatilinde işsizlik maaşı alamaz.Tabi ki bu s&uuml;re&ccedil;ler yıpratıcı olduğu gibi işe alınamama gibi bir riski de barındırmakta, amirlerinin onun hakkındaki yorumları &ouml;nem kazanmaktadır. S&ouml;mestr ve yaz tatili d&ouml;neminde &uuml;cretli &ouml;ğretmenin &ccedil;ıkışı verildiğinden sigortası da yatırılmamakta ve bu s&uuml;re esnasında hastalandığında gerekli desteği alamamaktadır.<br /> 4. İş Yerinde Baskı ve Mobing: Normal şartlarda eğitim camiasındaki idarecilerin &uuml;cretli &ouml;ğretmene normal kadrolu &ouml;ğretmen gibi davranmaları gerekir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o &ouml;ğretmen de kadrolu &ouml;ğretmenin okuduğu okulu okumuştur, fakat pratikte &ouml;yle olmamaktadır. Okul idarecileri kadrolu &ouml;ğretmenlere s&ouml;z ge&ccedil;iremediklerinden t&uuml;m angarya işleri &uuml;cretli &ouml;ğretmenlere yıkmakta, okul etkinlikleri, duvar s&uuml;slemeleri ve her t&uuml;rl&uuml; organizasyonu onlara yaptırmaktadırlar. Bir &uuml;cretli &ouml;ğretmen, dersi bittiği halde okulun idari işlerine yardımcı olurken, ondan &ccedil;ok daha fazla &uuml;cret alan bir kadrolu &ouml;ğretmen evine gitmektedir. &Uuml;cretli &ouml;ğretmen, idarenin kendisinden istediği işleri yapmadığı zaman işinden olacağını bilerek her t&uuml;rl&uuml; teklife boyun b&uuml;kmektedir. Aynı zamanda velilerin şik&acirc;yet durumunda da hemen kapının &ouml;n&uuml;ne konulabilmektedir.<br /> 5. İşyeri Huzursuzluğu: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenler ge&ccedil;ici bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden veliler ve &ouml;ğrenciler de onlarla &ccedil;alışmak istememekte, ilkokullarda da veliler &ccedil;ocuklarına &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin ders vermelerini istenmemektedir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu &ouml;ğretmenlerin ge&ccedil;ici olduğu veya deneyimsiz olduğunu intibası bulunmaktadır. B&uuml;t&uuml;n bu baskılar zaten az &uuml;cret alan &ouml;ğretmenleri daha da bunalıma s&uuml;r&uuml;klemektedir. Saadet &ouml;ğretmen olayında g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi zayıf &ouml;ğretmenlerin psikolojik sorunlar yaşamasına yol a&ccedil;maktadır.<br /> 6. Sendikal Haklar: Maalesef &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin sendikal hakları da bulunmamaktadır. T&uuml;rkiye&rsquo;deki eğitim sendikaları Milli Eğitim mensubu kadrolu &ouml;ğretmenlerin dışındaki &uuml;cretli &ouml;ğretmenler, &ouml;zel okul veya kursların &ouml;ğretmenlerini yok saymakta ve onları &uuml;ye almadığı gibi sorunlarıyla da ilgilenmemektedir. Bu da anayasamızda g&uuml;vence altına alınmış olan emek&ccedil;ilerin sendikal haklarının gasp edildiğini ve bu sendikaların da ger&ccedil;ek sendikacılık yerine sarı sendikacılığı tercih ettiğini g&ouml;stermektedir. Acilen &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin ve &ouml;zel kurumların &ouml;ğretmenlerinin sendikal hakları elde etmesini sağlayacak yasal d&uuml;zenleme yapılmalıdır.<br /> Yukarda anlattığımız tablo &ouml;zellikle işsizlik nedeniyle &ouml;ğretmen adaylarımızın katlandığı vahim tablodur. &Uuml;lkemizin yetişmiş insanları b&ouml;yle bir durumdaysa gerisini konuşmanın bir anlamı bulunmamaktadır. Bir nevi eğitim sistemimizin k&ouml;leleri konumunda bulunmaktadır &uuml;cretli &ouml;ğretmenler.<br /> Bir&ccedil;ok haksızlığa maruz kalan &uuml;cretli &ouml;ğretmenler, haklarını arayacakları bir yer olmadığı gibi, zaten bir talep durumunda bir sonraki s&ouml;zleşme yenilenmeme riski ve endişesini de taşımakta ve bu durum onları savunmasız kılmaktadır. Geleceğimizi teslim ettiğimiz bu &ouml;ğretmenler, kendi haklarını bile savunamazken, &ccedil;ocuklarımıza nasıl &ouml;zg&uuml;r bireyler olacaklarını ve haklarını savunmayı &ouml;ğretebilirler.<br /> &nbsp;<br /> &nbsp;<br /> SORUNUN &Ccedil;&Ouml;Z&Uuml;M YOLLARI VE &Ouml;NERİLER&hellip;.<br /> &nbsp;<br /> Peki, bu sistem nasıl ıslah edilebilir?<br /> Tabi ki her sistem gibi sorunu doğru tespit edip ıslah edebilme kapasitesine sahibiz. Sağlıklı bir eğitim sistemi i&ccedil;in &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik sistemi yeniden elden ge&ccedil;irilmelidir. Bu konuda &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerimiz ana başlıklar halinde şu şekildedir:<br /> 1. &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenleri Kadroya Almak: Her yıl Milli Eğitim, binlerce &ouml;ğretmen alımı ger&ccedil;ekleştirmektedir. Bu &ouml;ğretmen alımlarında &ouml;ncelik &uuml;cretli &ouml;ğretmenlere verilebilir. Bu sayede ger&ccedil;ekten deneyimli ve tecr&uuml;beli &ouml;ğretmenlerimizi değerlendirmiş olacağız. Yıllarca &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik yapan ve ciddi deneyime sahip olan &ouml;ğretmenler dururken hi&ccedil;bir deneyimi olmayanları almak &ouml;ncelikle mevcut insan malzememizi heba etmek demektir. &Ouml;rneğin &uuml;&ccedil; eğitim yılı &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik yapmış olanlar KPSS şartı aranmaksızın kadroya ge&ccedil;işte &ouml;ncelikli hale getirilebilir.<br /> Kimsenin gitmek istemediği &uuml;lkemizin en &uuml;cra noktalarında bile &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerimiz fedakar bir şekilde &ccedil;alışmaktadırlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;oğunluk kendi b&ouml;lgelerindeki okullarda g&ouml;rev almaktadırlar. Yani &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik istihdamında her şehir kendi insan alt yapısını kullanmış olmaktadır. Bu da şehir beğenmeme veya gitmeme gibi bir sorunun yaşanmasını ortadan kaldırmaktadır.</p> <p>Bedriye &Ccedil;AMBEL</p>
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2020 - Çarşamba

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI VE DURUM TESPİTİ

<p>Eğitim sistemimizin 12 yıllık zorunlu hale ge&ccedil;işle birlikte &ouml;ğretmen a&ccedil;ığı yaşandı. Devlet bu a&ccedil;ığı &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerle kapatmaya &ccedil;alıştı. Buraya kadar her şey normal&hellip;<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik okullarımızın artan acil &ouml;ğretmen ihtiya&ccedil;larını, kadro beklemeden ders saat &uuml;creti &uuml;zerinden karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir nevi ge&ccedil;ici &ccedil;&ouml;z&uuml;m olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik olmadığı d&ouml;nemlerde dersler boş ge&ccedil;iyordu, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ataması &ccedil;ıkan &ouml;ğretmen bir şekilde tanıdığını bulup başka şehirlere gidiyordu. Kadro olmaması, hamilelik, askerlik, hastalık, eğitim ve benzeri nedenlerle &ouml;ğretmen a&ccedil;ığı &ccedil;ıkıyordu.<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlik sistemiyle okullarımız bulundukları b&ouml;lgedeki fak&uuml;lte mezunu yerel kişilerden yararlanmış oldu. Sistem bu a&ccedil;ılardan faydalı olduğu gibi, ataması &ccedil;ıkmayan &ouml;ğretmen adaylar da en azından &ouml;ğretmenlik mesleğini bu şekilde ger&ccedil;ekleştirmiş oluyordu.<br /> &Uuml;cretli &ouml;ğretmenliğin kadrolu &ouml;ğretmenlikten farkı, işlerinin ge&ccedil;ici olmasıdır. Kadrolu birisi geldiğinde &uuml;cretli &ouml;ğretmen kapı &ouml;n&uuml;ne konulmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının personeli sayılmadığı gibi, &ouml;zl&uuml;k haklarından yoksun ve amirlerinin iki dudağı arasında yaşıyorlardı. Hi&ccedil;bir g&uuml;venceleri olmadığı gibi, yarın &ccedil;alışıp &ccedil;alışmayacakları da belli değildi. Her s&ouml;mestr d&ouml;neminde s&ouml;zleşmelerini yenilemeleri gerektiği i&ccedil;in de işimiz var duygusuna sahip olamıyor, yarın i&ccedil;in plan yapamıyorlardı. Ayrıca aldıkları &uuml;cret de asgari &uuml;cretin altında olup, modern k&ouml;le olarak &ccedil;alışmaktadırlar.<br /> &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenlerin net sayısı hakkında kimse resmi bir rakam telaffuz etmemesine rağmen toplamda 90 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.<br /> &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenlik her ne kadar bir sorun &ccedil;&ouml;zme yolu olarak ortaya &ccedil;ıkmış olsa da peşinden kendine ait başka sorunlar ortaya &ccedil;ıkardı. Bu sorunları kısaca ş&ouml;yle &ouml;zetleyebiliriz.&nbsp;<br /> 1. &Uuml;cret Adaletsizliği: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin sadece girdikleri ders kadar &uuml;cret &ouml;denmesi ve bu rakamın da olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k olması. H&acirc;lbuki ders saat &uuml;cretleri kadrolu &ouml;ğretmenlere g&ouml;re d&uuml;zenlenmiştir. Kadrolu &ouml;ğretmenlerin gireceği ek derse g&ouml;re verilen &uuml;cretler, &uuml;cretli &ouml;ğretmen i&ccedil;in d&uuml;zenlenmesi adaletsizlik. Bunun yerine &uuml;cretli &ouml;ğretmenler i&ccedil;in farklı bir ders saat &uuml;creti d&uuml;zenlenebilir. B&ouml;ylece 20 saat derse giren bir &uuml;cretli &ouml;ğretmenle 20 saat derse giren bir kadrolu &ouml;ğretmen arasındaki u&ccedil;urum azaltılmış olur.<br /> 2. &Ouml;zl&uuml;k Hakları: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin hi&ccedil;bir &ouml;zl&uuml;k hakkı bulunmamaktadır. Onların &ccedil;alışması tamamen m&uuml;d&uuml;rlerin yani idari amirlerin tasarrufunda kalmıştır. Hastalandıklarında işe gitmedikleri vakit &uuml;cretleri kesilmektedir. Resmi tatil g&uuml;nlerinde kadrolu &ouml;ğretmen &uuml;cretini alırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmen bundan mahrum kalmaktadır. &Uuml;cretli &ouml;ğretmen, işi &ccedil;ıktığında izin aldığında &uuml;creti kesilmekte, yazın &ccedil;alışmadığı d&ouml;nemde &uuml;cret alamamaktadır. Yani &uuml;cretli &ouml;ğretmen olarak aile ge&ccedil;indiren birisi&nbsp; ancak yılın 8 ayı &ccedil;alışacağı gibi aldığı &uuml;cret asgari &uuml;cretin de altında bulunmaktadır. &Ouml;rneğin haftada 30 saat derse giren bir &uuml;cretli &ouml;ğretmen 2 bin lira alırken aynı saatte derse giren bir kadrolu &ouml;ğretmen 4600 lira almaktadır. Ayrıca kadrolu &ouml;ğretmenler 120 lira haftalık n&ouml;bet &uuml;creti alırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmenler bu n&ouml;beti bedava yerine getirmektedir. Bunun gibi okullarda a&ccedil;ılan destekleme kurslarında kadrolu &ouml;ğretmen ders saat &uuml;creti iki ile &ccedil;arpılırken, &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerde bu şekilde olmamaktadır.<br /> &nbsp;<br /> &nbsp;<br /> 3. İş Garantisi: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenin işinin bir garantisi bulunmamaktadır. S&ouml;mestr tatilinde bile iş &ccedil;ıkışı verilir ve tekrar giriş i&ccedil;in başvuruda bulunması gerekir. D&ouml;nem sonunda da iş &ccedil;ıkışı verilir, tekrar işe başlaması i&ccedil;in başvuruda bulunmaktadır. 8 ay &ccedil;alışsa bile yaz tatilinde işsizlik maaşı alamaz.Tabi ki bu s&uuml;re&ccedil;ler yıpratıcı olduğu gibi işe alınamama gibi bir riski de barındırmakta, amirlerinin onun hakkındaki yorumları &ouml;nem kazanmaktadır. S&ouml;mestr ve yaz tatili d&ouml;neminde &uuml;cretli &ouml;ğretmenin &ccedil;ıkışı verildiğinden sigortası da yatırılmamakta ve bu s&uuml;re esnasında hastalandığında gerekli desteği alamamaktadır.<br /> 4. İş Yerinde Baskı ve Mobing: Normal şartlarda eğitim camiasındaki idarecilerin &uuml;cretli &ouml;ğretmene normal kadrolu &ouml;ğretmen gibi davranmaları gerekir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o &ouml;ğretmen de kadrolu &ouml;ğretmenin okuduğu okulu okumuştur, fakat pratikte &ouml;yle olmamaktadır. Okul idarecileri kadrolu &ouml;ğretmenlere s&ouml;z ge&ccedil;iremediklerinden t&uuml;m angarya işleri &uuml;cretli &ouml;ğretmenlere yıkmakta, okul etkinlikleri, duvar s&uuml;slemeleri ve her t&uuml;rl&uuml; organizasyonu onlara yaptırmaktadırlar. Bir &uuml;cretli &ouml;ğretmen, dersi bittiği halde okulun idari işlerine yardımcı olurken, ondan &ccedil;ok daha fazla &uuml;cret alan bir kadrolu &ouml;ğretmen evine gitmektedir. &Uuml;cretli &ouml;ğretmen, idarenin kendisinden istediği işleri yapmadığı zaman işinden olacağını bilerek her t&uuml;rl&uuml; teklife boyun b&uuml;kmektedir. Aynı zamanda velilerin şik&acirc;yet durumunda da hemen kapının &ouml;n&uuml;ne konulabilmektedir.<br /> 5. İşyeri Huzursuzluğu: &Uuml;cretli &ouml;ğretmenler ge&ccedil;ici bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden veliler ve &ouml;ğrenciler de onlarla &ccedil;alışmak istememekte, ilkokullarda da veliler &ccedil;ocuklarına &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin ders vermelerini istenmemektedir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu &ouml;ğretmenlerin ge&ccedil;ici olduğu veya deneyimsiz olduğunu intibası bulunmaktadır. B&uuml;t&uuml;n bu baskılar zaten az &uuml;cret alan &ouml;ğretmenleri daha da bunalıma s&uuml;r&uuml;klemektedir. Saadet &ouml;ğretmen olayında g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi zayıf &ouml;ğretmenlerin psikolojik sorunlar yaşamasına yol a&ccedil;maktadır.<br /> 6. Sendikal Haklar: Maalesef &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin sendikal hakları da bulunmamaktadır. T&uuml;rkiye&rsquo;deki eğitim sendikaları Milli Eğitim mensubu kadrolu &ouml;ğretmenlerin dışındaki &uuml;cretli &ouml;ğretmenler, &ouml;zel okul veya kursların &ouml;ğretmenlerini yok saymakta ve onları &uuml;ye almadığı gibi sorunlarıyla da ilgilenmemektedir. Bu da anayasamızda g&uuml;vence altına alınmış olan emek&ccedil;ilerin sendikal haklarının gasp edildiğini ve bu sendikaların da ger&ccedil;ek sendikacılık yerine sarı sendikacılığı tercih ettiğini g&ouml;stermektedir. Acilen &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerin ve &ouml;zel kurumların &ouml;ğretmenlerinin sendikal hakları elde etmesini sağlayacak yasal d&uuml;zenleme yapılmalıdır.<br /> Yukarda anlattığımız tablo &ouml;zellikle işsizlik nedeniyle &ouml;ğretmen adaylarımızın katlandığı vahim tablodur. &Uuml;lkemizin yetişmiş insanları b&ouml;yle bir durumdaysa gerisini konuşmanın bir anlamı bulunmamaktadır. Bir nevi eğitim sistemimizin k&ouml;leleri konumunda bulunmaktadır &uuml;cretli &ouml;ğretmenler.<br /> Bir&ccedil;ok haksızlığa maruz kalan &uuml;cretli &ouml;ğretmenler, haklarını arayacakları bir yer olmadığı gibi, zaten bir talep durumunda bir sonraki s&ouml;zleşme yenilenmeme riski ve endişesini de taşımakta ve bu durum onları savunmasız kılmaktadır. Geleceğimizi teslim ettiğimiz bu &ouml;ğretmenler, kendi haklarını bile savunamazken, &ccedil;ocuklarımıza nasıl &ouml;zg&uuml;r bireyler olacaklarını ve haklarını savunmayı &ouml;ğretebilirler.<br /> &nbsp;<br /> &nbsp;<br /> SORUNUN &Ccedil;&Ouml;Z&Uuml;M YOLLARI VE &Ouml;NERİLER&hellip;.<br /> &nbsp;<br /> Peki, bu sistem nasıl ıslah edilebilir?<br /> Tabi ki her sistem gibi sorunu doğru tespit edip ıslah edebilme kapasitesine sahibiz. Sağlıklı bir eğitim sistemi i&ccedil;in &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik sistemi yeniden elden ge&ccedil;irilmelidir. Bu konuda &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerimiz ana başlıklar halinde şu şekildedir:<br /> 1. &Uuml;cretli &Ouml;ğretmenleri Kadroya Almak: Her yıl Milli Eğitim, binlerce &ouml;ğretmen alımı ger&ccedil;ekleştirmektedir. Bu &ouml;ğretmen alımlarında &ouml;ncelik &uuml;cretli &ouml;ğretmenlere verilebilir. Bu sayede ger&ccedil;ekten deneyimli ve tecr&uuml;beli &ouml;ğretmenlerimizi değerlendirmiş olacağız. Yıllarca &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik yapan ve ciddi deneyime sahip olan &ouml;ğretmenler dururken hi&ccedil;bir deneyimi olmayanları almak &ouml;ncelikle mevcut insan malzememizi heba etmek demektir. &Ouml;rneğin &uuml;&ccedil; eğitim yılı &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik yapmış olanlar KPSS şartı aranmaksızın kadroya ge&ccedil;işte &ouml;ncelikli hale getirilebilir.<br /> Kimsenin gitmek istemediği &uuml;lkemizin en &uuml;cra noktalarında bile &uuml;cretli &ouml;ğretmenlerimiz fedakar bir şekilde &ccedil;alışmaktadırlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;oğunluk kendi b&ouml;lgelerindeki okullarda g&ouml;rev almaktadırlar. Yani &uuml;cretli &ouml;ğretmenlik istihdamında her şehir kendi insan alt yapısını kullanmış olmaktadır. Bu da şehir beğenmeme veya gitmeme gibi bir sorunun yaşanmasını ortadan kaldırmaktadır.</p> <p>Bedriye &Ccedil;AMBEL</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.