Bedriye ÇAMBEL
Köşe Yazarı
Bedriye ÇAMBEL
 

PEYGAMBER EFENDİMİZ DOĞMADAN ÖNCE YAŞANAN  MUCİZEVİ OLAYLAR

PEYGAMBER EFENDİMİZ DOĞMADAN ÖNCE YAŞANAN  MUCİZEVİ OLAYLAR      Miladi 571 yılında Mekke de dünyaya gelen efendimizin dünyaya teşrifleri sırasında meydana gelen mucizelerden; bir sabah vakti, Yahudi’nin biri 'Hey Yahudiler!' diye çığlık atarak koşuyordu. Yahudiler, 'Ne var, ne bağırıyorsun?' diyerek adamın başına üşüştüler. Yahudi şöyle haykırıyordu: "'Haberiniz olsun, Ahmet’in yıldızı bu gece doğdu.       Ahmet bu gece dünyaya geldi."'  İki küreği arasında peygamberlik mührü ile doğmuştur ve gökyüzünde hiç sönmeden parlayan bir yıldız görülmektedir.       Hz. Amine   hamileliği sırasında hiçbir sıkıntı çekmediği gibi doğum sancısı ve ağrısı da çekmemiş ve Hz. Muhammet'i doğurduktan sonra iki nurun doğduğuna, bu nurlardan birinin doğuya, birinin batıya gittiğine şahit olmuştur.      Peygamber efendimizin doğduğu gece Kisra sarayının 14 adet sütunu yerle bir olmuştur. Geceyi korkular içinde geçiren Kisrâ sabaha çıkar çıkmaz memleketinin dinî reislerini derhal bir toplantıya çağırdı.          Putlar, hâdisenin azametine dayanamayarak yerlere yıkılıverdiler.  Resulü Zişan, kısa zamanda Kâbe'yi cansız putlardan temizlediği gibi, gönüllerdeki putları da İslâm imanı ile yok ediverdi.      Mecusilerin  bin yıldır sönmeyen ateşi sönmüştür. Mecûsiler bu ateş yığınını kendilerine ilâh kabul etmişlerdi. Efendimizin dünyaya teşrifleri ile birlikte bu kocaman ateş, sanki okyanusların istilâsına uğramış basit bir ateşmiş gibi sönüverdi.          Seva gölünün suyu çekilmiş kurumuştur. Allah'ın izni ile olmayan şeylerin takdis edilmesini yasaklayacağının ifadesi idi.         Semave Vadisi taşan seller altında kaldı. Suyu gark oldu. Taşan seller Semâve Vadisi ve Semâve şehrini sular altında bıraktı. Şehir halkı, dehşet içinde kalarak, çareyi dağlara ve tepelere sığınmakta buldu.       Gök Kubbede salkım salkım yıldızlar döküldü. Nebiyi-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü. Bu hâdise de şuna işaret ediyordu: Bundan böyle şeytan ve cinlerin gökten haber almaları son bulmuştur.      Bütün bunlar Ahir zaman Peygamberi Hazret-i Muhammed'in (s.a.v)  zuhurunu haber veriyorlardı. Yeni bir ufkun aydınlık bir geleceğin tüm dertlere çare olacak kutlu bir misafirin habercisiydi.      "Sen olmasaydın ya Muhammed âlemleri yaratmazdım" buyruluyor. Kâinatta en büyük hadise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberdir.      RAMAZAN AYIMIZ MÜBAREK OLSUN.       SELAM VE DUA İLE       BEDRİYE ARIK ÇAMBEL             
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2021 - Cuma

PEYGAMBER EFENDİMİZ DOĞMADAN ÖNCE YAŞANAN  MUCİZEVİ OLAYLAR

PEYGAMBER EFENDİMİZ DOĞMADAN ÖNCE YAŞANAN  MUCİZEVİ OLAYLAR      Miladi 571 yılında Mekke de dünyaya gelen efendimizin dünyaya teşrifleri sırasında meydana gelen mucizelerden; bir sabah vakti, Yahudi’nin biri 'Hey Yahudiler!' diye çığlık atarak koşuyordu. Yahudiler, 'Ne var, ne bağırıyorsun?' diyerek adamın başına üşüştüler. Yahudi şöyle haykırıyordu: "'Haberiniz olsun, Ahmet’in yıldızı bu gece doğdu.       Ahmet bu gece dünyaya geldi."'  İki küreği arasında peygamberlik mührü ile doğmuştur ve gökyüzünde hiç sönmeden parlayan bir yıldız görülmektedir.       Hz. Amine   hamileliği sırasında hiçbir sıkıntı çekmediği gibi doğum sancısı ve ağrısı da çekmemiş ve Hz. Muhammet'i doğurduktan sonra iki nurun doğduğuna, bu nurlardan birinin doğuya, birinin batıya gittiğine şahit olmuştur.      Peygamber efendimizin doğduğu gece Kisra sarayının 14 adet sütunu yerle bir olmuştur. Geceyi korkular içinde geçiren Kisrâ sabaha çıkar çıkmaz memleketinin dinî reislerini derhal bir toplantıya çağırdı.          Putlar, hâdisenin azametine dayanamayarak yerlere yıkılıverdiler.  Resulü Zişan, kısa zamanda Kâbe'yi cansız putlardan temizlediği gibi, gönüllerdeki putları da İslâm imanı ile yok ediverdi.      Mecusilerin  bin yıldır sönmeyen ateşi sönmüştür. Mecûsiler bu ateş yığınını kendilerine ilâh kabul etmişlerdi. Efendimizin dünyaya teşrifleri ile birlikte bu kocaman ateş, sanki okyanusların istilâsına uğramış basit bir ateşmiş gibi sönüverdi.          Seva gölünün suyu çekilmiş kurumuştur. Allah'ın izni ile olmayan şeylerin takdis edilmesini yasaklayacağının ifadesi idi.         Semave Vadisi taşan seller altında kaldı. Suyu gark oldu. Taşan seller Semâve Vadisi ve Semâve şehrini sular altında bıraktı. Şehir halkı, dehşet içinde kalarak, çareyi dağlara ve tepelere sığınmakta buldu.       Gök Kubbede salkım salkım yıldızlar döküldü. Nebiyi-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü. Bu hâdise de şuna işaret ediyordu: Bundan böyle şeytan ve cinlerin gökten haber almaları son bulmuştur.      Bütün bunlar Ahir zaman Peygamberi Hazret-i Muhammed'in (s.a.v)  zuhurunu haber veriyorlardı. Yeni bir ufkun aydınlık bir geleceğin tüm dertlere çare olacak kutlu bir misafirin habercisiydi.      "Sen olmasaydın ya Muhammed âlemleri yaratmazdım" buyruluyor. Kâinatta en büyük hadise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberdir.      RAMAZAN AYIMIZ MÜBAREK OLSUN.       SELAM VE DUA İLE       BEDRİYE ARIK ÇAMBEL             
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.