Ergun DUR
Köşe Yazarı
Ergun DUR
 

O BİR LİDER.. ALİYA İZZETBEGOVİÇ

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hayat, İnanan ve Salih Ameller işleyenler dışında kimsenin kazanamadığı bir oyundur&hellip;&rdquo; Bu s&ouml;z ancak bir bilgeye, b&ouml;yle bir lidere yakışır. Evet Aliya İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in s&ouml;z&uuml;. Hayatını bu s&ouml;z&uuml; &uuml;zerine bina etmiştir. Bu kutlu davasından vazge&ccedil;mesi i&ccedil;in bir&ccedil;ok yol ve y&ouml;ntemler denenmişse de, O bu ilke doğrultusunda gitmiş ve halkın kahramanı olmuştur. Bug&uuml;n Bosna-Hersek diye bir &uuml;lke var, orada insanlar &ouml;zg&uuml;rce dinlerinin gereğini yerine getiriyor, kendi kendilerini idare edebiliyorlarsa bunu sağlayan en &ouml;nemli isim kesinlikle &lsquo;Bilge Kral&rsquo; Aliya İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;tir. Bu g&uuml;&ccedil;l&uuml;, dirayetli ve bilge lider Bosnalılar i&ccedil;in tarihin o d&ouml;neminde olabilecek en b&uuml;y&uuml;k şans, hatta nimetti. Bir halkın ayakta kalmasını sağlayan, onlara diren&ccedil; ve umut veren Bilge Kral aramızdan ayrılalı 15 yıl oluyor (19 Ekim 2003). İsterseniz ş&ouml;yle hayatına kısaca bir g&ouml;z atalım Bilge Kral&rsquo;ın&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">DEDESİ OSMANLI SUBAYIYDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bosna-Hersek&rsquo;in kurucu Cumhurbaşkanı olan Aliya İzzetbegovi&ccedil;, 8 Ağustos 1925 yılında Bosna-Hersek&rsquo;in Şama&ccedil; kasabasında doğdu. Dedesi bir Osmanlı subayıydı. Daha sonra o d&ouml;nem Sırpların baskılarından ka&ccedil;arak Saraybosna&rsquo;ya yerleştiler. Burada &ouml;zellikle, Hırvat Ustaşaları ve Sırp &Ccedil;etnikleri&rsquo;nin saldırıları karşısında siyasallaşmamanın imk&acirc;nı yoktu. 1943&rsquo;te liseyi bitiren Aliya, Belgrad &Uuml;niversitesi&rsquo;nde hukuk &ouml;ğrenimine devam etti. Ama bu arada teşkilatla ilişkileri giderek g&uuml;&ccedil;lendi. Daha sonra Hırvatların kendisini askere almak istemesi &uuml;zerine yeniden yer değiştiren Aliya, Grada&ccedil;ac&rsquo;a ka&ccedil;tı. Ancak 2. D&uuml;nya Savaşı sırasında &uuml;lkede Tito tarafından kom&uuml;nist rejim kurulmuştu. &lsquo;G&uuml;neyli Slavların Memleketi&rsquo; anlamına gelen Yugoslavya&rsquo;da Aliya, bu sefer de Sırplar tarafından askere alındı. Fakat hen&uuml;z askerliği bitmeden 1946&prime;da tutuklandı. Tutuklandığında kendisine karşı oluşturulan iddianamede Gen&ccedil; M&uuml;sl&uuml;manlar Teşkilatı &uuml;yesi olmak, Tito&rsquo;nun fikirlerini eleştirmek ve onun fikirlerini devletleştirmek isteyen savaş&ccedil;ı &ouml;nderler kabul edilen Partizanlar&rsquo;a karşı muhalefet oluşturmak, Sovyet karşıtı gizli propaganda yapmak gibi iddialar yer almıştı. 1946 -1949 yılları arasında cezaevinde yattı. Ailesi İsl&acirc;m&icirc; duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzzetbegovi&ccedil;, İslam karşıtı ve M&uuml;sl&uuml;manları Avrupa&rsquo;ya dışarıdan girmiş kimseler olarak g&ouml;ren bir &ccedil;evrede yetişti. Saraybosna&rsquo;da bir Alman lisesinde eğitim g&ouml;rd&uuml;. Bilime &ouml;nem veren ve disiplinle &ccedil;alışan bir &ouml;ğrenci olarak tanındı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">MLADİ M&Uuml;SL&Uuml;MANİ &Ouml;RG&Uuml;T&Uuml;N&Uuml;N KURUCULARI ARASINDAYDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Lise &ccedil;ağında &uuml;st&uuml;n kabiliyetleriyle ve İslam&icirc; konulara ilgisiyle &ouml;ne &ccedil;ıktı. O d&ouml;nemde bazı arkadaşlarıyla birlikte din&icirc; konuları tartışmak amacıyla Mladi Muslimani (M&uuml;sl&uuml;man Gen&ccedil;ler Kul&uuml;b&uuml;) adını verdikleri bir kul&uuml;p kurdu. Bu kul&uuml;b&uuml; kurduğunda hen&uuml;z 16 yaşındaydı, fakat olduk&ccedil;a etkin ve &uuml;retken bir d&uuml;ş&uuml;nce kabiliyetine sahip olduğu g&ouml;zleniyordu. Bu y&uuml;zden kurduğu kul&uuml;p bir d&uuml;ş&uuml;nce kul&uuml;b&uuml; olmaktan &ccedil;ıkarak aktivite kul&uuml;b&uuml;ne d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine &ouml;nc&uuml;l&uuml;k etmeye başladı. Ayrıca gen&ccedil; kızlar i&ccedil;in de ayrı bir birim oluşturdu. İkinci D&uuml;nya Savaşı esnasında da ihtiya&ccedil; sahiplerine yardım etti. İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in kurduğu M&uuml;sl&uuml;man Gen&ccedil;ler Kul&uuml;b&uuml; olduk&ccedil;a &ouml;nemli faaliyetler ger&ccedil;ekleştirdi. İkinci D&uuml;nya Harbi esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini &ccedil;eken g&ouml;zde bir oluşum h&acirc;line geldi. Ancak bu savaş esnasında t&uuml;m Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp &Ccedil;etnikler Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna&rsquo;da 100 bin M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı &ouml;ld&uuml;rd&uuml;ler.(II. D&uuml;nya Savaşı TitoYugoslavyası) 13 Ocak 1946&rsquo;da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Kom&uuml;nist Parti yanlıları &ouml;nemli bir rol &uuml;stlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da &uuml;lkede y&ouml;netimi ele ge&ccedil;irdiler. &Uuml;lkenin resm&icirc; stat&uuml;s&uuml;n&uuml; de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna g&ouml;re Yugoslavya altı federal cumhuriyet ile iki &ouml;zerk b&ouml;lgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı. Kom&uuml;nist rejimin &uuml;lke y&ouml;netimini ele ge&ccedil;irmesiyle birlikte dinlere &ouml;zellikle de İslam&rsquo;a karşı bir savaş başladı. İzzetbegovi&ccedil;, İslam&icirc; faaliyetleriyle tanındığından ve ateizme karşı olduğundan kom&uuml;nist baskının en &ouml;nemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949&rsquo;da İslamcılık su&ccedil;lamasıyla hapse girerek beş yıl hapis cezası &ccedil;ekti.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">TİTO ZAMANINDA BASKILAR ARTTI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in sıkıntıları 1953&rsquo;te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Fakat o b&uuml;t&uuml;n baskılara rağmen İslam&icirc; konularda kafa yormaya, fikirler &uuml;retmeye, etrafını aydınlatmaya devam ediyordu. Bu arada sistemin M&uuml;sl&uuml;manların meseleleriyle ilgilenmesi &uuml;zere g&ouml;revlendirdiği Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla irtibat halinde &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;tmeye başladı. Tito&rsquo;nun 1974&rsquo;te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra y&ouml;netim M&uuml;sl&uuml;manlar &uuml;zerindeki baskıyı kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslam&icirc; kurumların yeniden işlev kazanmasına imk&acirc;n sağladı. Bu yumuşama &uuml;zerine bazı camiler ve medreseler yeniden a&ccedil;ıldı. K&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;apta da olsa bir yumuşamayla bazı din&icirc; kurumların yeniden hayata ge&ccedil;irilmesi M&uuml;sl&uuml;manlar arasında hızlı bir İslam&icirc; uzlaşıya zemin hazırladı. 1980&rsquo;de Tito &ouml;l&uuml;nce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya &ccedil;ıktı. Bunun &uuml;zerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması &uuml;zere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte &uuml;lkede kısmen bir demokratikleşme s&uuml;recine girilmiş oldu. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; federal eyaletlerde y&ouml;netime ge&ccedil;mek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler y&uuml;r&uuml;tebiliyorlardı. Buna bağlı olarak h&uuml;rriyetlerde de bir genişleme oldu. İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983&rsquo;te &ldquo;İslam&icirc; Manifesto&rdquo; adıyla yayınladı. İzzetbegovic&rsquo;in daha &ouml;nce 1970&rsquo;te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983&rsquo;te s&ouml;z konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı. H&acirc;kim sistem bu gelişmeye tahamm&uuml;l edemeyerek İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;i Avrupa&rsquo;nın ortasında radikal İslam&icirc; bir cumhuriyet kurmak i&ccedil;in &ccedil;alışmakla su&ccedil;ladı ve tutuklattı. İzzetbegovi&ccedil;, mahkeme &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkarılıp &ldquo;hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek&rsquo;i İslam&icirc; devlete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek i&ccedil;in &ccedil;alışmak&rdquo;la itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahk&ucirc;m edildi. Fakat bu mahk&ucirc;miyet onun kitabının b&uuml;t&uuml;n Bosna&rsquo;da duyulmasını ve tesirini g&ouml;stermesini sağladı. M&uuml;sl&uuml;manlar muhtelif yollarla onun s&ouml;z konusu kitabını temin etmeye &ccedil;alışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu. Yargıtay kararıyla daha sonra mahk&ucirc;miyet s&uuml;resi 11 yıla indirildi. 1988&rsquo;de &ccedil;ıkarılan bir afla da serbest bırakıldı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">FİKİRLERİ DALGA DALGA YAYILDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Beş yıllık hapis s&uuml;resi (1983-1988) İzzetbegovic&rsquo;in hayatında &ouml;nemli etkiler yaptı. Hapiste d&uuml;ş&uuml;nmeye, fikir &uuml;retmeye, daha &ouml;nce &uuml;retilmiş fikirlerden istifade etmeye &ccedil;ok&ccedil;a fırsat buldu. Bunun yanı sıra &ouml;nemli bir fikri eserinden dolayı hapse atılması olması, onun fikirlerinin &ccedil;evrede daha &ccedil;ok yankı uyandırmasına sebep oldu. Ayrıca onun hapiste olduğu d&ouml;nemde yıllarını verdiği &ldquo;Doğu ve Batı Arasında İslam&rdquo; adlı meşhur kitabı yayınlandı. Bu kitabını bir arkadaşı neşretti ve &ccedil;ok kısa zamanda geniş bir kitleye ulaşarak b&uuml;y&uuml;k yankı uyandırdı. İzzetbegovi&ccedil;, bu kitabıyla İslam&rsquo;ı sade ve &ouml;z bir şekliyle yetişen nesillere kazandırmayı hedefliyordu. İzzetbegovic, hapisten &ccedil;ıktığında d&uuml;nyada kom&uuml;nist rejimler &ccedil;&ouml;k&uuml;ş d&ouml;nemine girmişti. Yugoslavya&rsquo;da da eski federatif yapının korunması konusunda &ccedil;ok fazla bir duyarlılık kalmamıştı. Bunun yerine bağımsızlık yanlısı fikirler etkisini g&ouml;stermeye başlamıştı. Ayrıca eyaletlerde y&ouml;netime ge&ccedil;me konusunda etkin siyasi yarışlar başlamıştı. Aliya İzzetbegovi&ccedil; de Bosna-Hersek &Ouml;zerk Cumhuriyeti&rsquo;nde Demokratik Eylem Partisi (SDA) adı verilen bir siyasi parti kurdu. Bu parti Bosna-Hersek&rsquo;te 5 Aralık 1990&rsquo;da ger&ccedil;ekleştirilen genel se&ccedil;imleri kazanarak lideri Aliya İzzetbegovi&ccedil; Cumhurbaşkanı oldu. Bu se&ccedil;im SDA&rsquo;nın girdiği ilk se&ccedil;im olmasına rağmen b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde etti ve cumhurbaşkanlığını kazanmasının yanı sıra parlamentoda da 86 sandalye elde etti. 1990&rsquo;lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti i&ccedil;inde bir bağımsızlık hareketi baş g&ouml;sterdi. &Ouml;zerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu y&ouml;nde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992&rsquo;de ger&ccedil;ekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; yapılan referandumda halkın y&uuml;zde 62,8&rsquo;i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek y&ouml;netiminde s&ouml;z sahibi olan M&uuml;sl&uuml;manlara karşı savaş a&ccedil;arak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya&rsquo;nın bağımsızlık m&uuml;cadelesine destek olan Avrupa &uuml;lkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek&rsquo;i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manlarını en &ccedil;ok sıkıntıya sokan da, Avrupa&rsquo;nın &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; b&uuml;y&uuml;k ordusu Yugoslavya Federal Ordusu&rsquo;nun Sırp &ccedil;etnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. M&uuml;sl&uuml;manlarsa herhangi bir asker&icirc; destekten yoksun ve silah y&ouml;n&uuml;nden &ccedil;ok zayıftılar. Sonu&ccedil;ta Sırplar Bosna-Hersek&rsquo;in &ouml;nemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı g&ouml;&ccedil;e zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım ger&ccedil;ekleştiriyorlardı. &Ouml;zellikle camileri ve İslam&icirc; izler taşıyan tarih&icirc; eserleri yıkmaya &ouml;zen g&ouml;steriyorlardı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">250 BİN BOŞNAK&rsquo;I KATLETTİLER</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bosna-Hersek meselesinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in değişik tarihlerde ger&ccedil;ekleştirilen g&ouml;r&uuml;şmeler ve arabuluculuk &ccedil;alışmaları da bir sonu&ccedil; vermedi. 1994&rsquo;&uuml;n sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek&rsquo;teki i&ccedil; savaşın aldığı can sayısı 250 bini, g&ouml;&ccedil;e zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı. Bosna-Hersek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aliyaİzetbegovi&ccedil; &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k asker&icirc; g&uuml;ce ve imkana sahip olan Sırplarla, her t&uuml;rl&uuml; askeri imkandan yoksun ve hi&ccedil;bir dış desteğe sahip olmayan Bosna-Hersek halkını karşı karşıya getirmemek i&ccedil;in &ouml;nce olduk&ccedil;a temkinli bir politika izledi. Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nın direnişlerine M&uuml;sl&uuml;man Halklar Grubu sahip &ccedil;ıktı. İslam d&uuml;nyasının muhtelif b&ouml;lgelerinden gen&ccedil;ler direniş&ccedil;iler soykırıma dur demek i&ccedil;in bu &uuml;lkeye gitti. Direniş ve savaş aynı zamanda Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları arasında İslam&icirc; bilin&ccedil;lenmenin artmasını da sağladı. Ancak &uuml;lke y&ouml;netimleri Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nı b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de yalnız bıraktılar. Buna ek olarak Avrupa ve ABD, ezilen ve katliamlara maruz kalan Bosna-Hersek halkına hi&ccedil;bir şekilde destek &ccedil;ıkmadı. Katliamın son raddesine vardığı sırada da Sırpların isteklerini kabul etmeleri i&ccedil;in M&uuml;sl&uuml;manlara baskı yaptılar. İşte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında İzzetbegovi&ccedil;, &ouml;n&uuml;ne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; savaşın devam etmesi Bosna M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nın tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yordu. Neticede 1995&rsquo;te ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması&rsquo;nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma Bosna-Hersek topraklarının y&uuml;zde 51&rsquo;ini M&uuml;sl&uuml;manlara ve Hristiyan Hırvatlara, y&uuml;zde 49&rsquo;unu da Bosna-Hersek Sırpları&rsquo;na (veya bu &uuml;lkeye yerleşmiş Sırplara) veriyordu. Y&ouml;netimin de bu 3 halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. Anlaşmayla Amerika Birleşik Devletleri, aynı zamanda M&uuml;sl&uuml;manlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek par&ccedil;asız bir şekilde satın almalarını şart koştu. Bosna-Hersek Savaşı, ABD ve Avrupa&rsquo;nın ha&ccedil;lı kimliğini bir kez daha g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermiştir. Bunu bizzat Avrupalı tarih&ccedil;iler ve yorumcular da itiraf etmiş ve bu savaşta Batılıların 19. y&uuml;zyıldaki s&ouml;m&uuml;rgeci kimliklerine geri d&ouml;nd&uuml;klerine dikkat &ccedil;ekmişlerdir.(Kaynak&nbsp; : vikipedia)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">M&Uuml;SL&Uuml;MANLARIN KALBİNDE TAHT KURDU</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aliya, m&uuml;cadelesi ve siyasi kararlılığı nedeniyle t&uuml;m M&uuml;sl&uuml;manların kalbinde taht kurmuştu. Aliya, SDA&rsquo;nın Genel Kurulu&rsquo;ndaki veda konuşmasında şunları s&ouml;yl&uuml;yordu: &ldquo;Bu g&uuml;nleri g&ouml;steren y&uuml;ce Allah&rsquo;a hamd ediyorum. Tarihimizi kanımızla yazdık. Evlerimiz yakılıp yıkıldı. D&uuml;şmanlarımız mert değildi, al&ccedil;ak&ccedil;a katliamlar yaptılar. Yapılan katliamları d&uuml;nya şimdilerde ortaya &ccedil;ıkartılan toplu mezarlardan anlamaktadır. Bu ger&ccedil;ekleri haykırmıştık, duyan olmamıştı. T&uuml;m acılara rağmen &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r ayaktayız. Yıkılan ev ve camilerimizi yeniden inşa ettik. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlarla inşallah cennette buluşacağız, onları Allah&rsquo;ın ve meleklerinin huzurunda şanlı direnişlerinden dolayı kutlayacağız. Gelinen noktada herşey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız m&uuml;cadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra g&ouml;rev sizlerindir. İlerleyen yaşım ve sıhhatim nedeniyle aktif siyaseti bırakıyor, bir nefer olarak &ouml;mr&uuml;m&uuml; halkıma hizmet etmek isteyen siyasilere destekle yaşayacağım. Allah&rsquo;a hamd ediyorum ki bug&uuml;n elimdeki dalgalanan bayrağı teslim edeceğim inanmış y&uuml;z binler var. Artık Bosna Hersek h&uuml;r ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&Ccedil;ektiğimiz zul&uuml;mleri imanımızla g&ouml;ğ&uuml;sledik&rdquo;, &ldquo;Hayat kısa değil, ben onu uzun buluyorum.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dilerseniz bu m&uuml;thiş liderin d&uuml;nya kamuoyunda da derin yer etmiş s&ouml;zlerini paylaşmaya devam edelim.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Teslimiyet insanın bir b&uuml;t&uuml;n olarak d&uuml;nyaya ve kendi faaliyetinin neticelerine karşı i&ccedil; tutumudur. Allah&rsquo;ın idaresine teslimiyet, insanların iradelerine karşı bağımsızlık demektir. Allah&rsquo;a itaat insana itaati meneder. Bu, insan ile Allah arasında ve dolayısıyla insan ile insan arasında yeni bir m&uuml;nasebet teşkil etmektedir. Onun i&ccedil;in kaderi kabul etmek kendini en b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de h&uuml;r hissetmektir. Bu &ouml;yle bir h&uuml;rriyettir ki, kaderi yerine getirmekle ahenk i&ccedil;inde olmakla kazanılır. M&uuml;cadelemizi insani ve makbul kılan, ona telkin ve huzur kanaatidir. Bize ait olan, gayret etmek, uğraşmaktır; netice ise Allah&rsquo;ın elindedir.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&hellip; Bana acılar ve kendi halkımla birlikte ge&ccedil;irmekte olduğum imtihan da dahil, t&uuml;m bahşettikleri i&ccedil;in Allah&rsquo;a ş&uuml;krediyorum.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bize yapılan soykırımı unutursak bunu bir daha yaşamaya mecburuz, size asla intikam peşinden koşun demiyorum ama yapılanları da asla unutmayın!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ben bir M&uuml;sl&uuml;manım ve &ouml;yle kalacağım. Kendimi d&uuml;nyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son g&uuml;n&uuml;me kadar da b&ouml;yle hissedeceğim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; İslam benim i&ccedil;in g&uuml;zel ve asil olan her şeyin diğer adı; d&uuml;nyadaki M&uuml;sl&uuml;man halklar i&ccedil;in daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, onlar i&ccedil;in onurlu ve &ouml;zg&uuml;r bir hayatın, kısacası benim inancıma g&ouml;re uğrunda yaşamaya değer olan her şeyin adıdır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bizler insan olmaya ve insan kalmaya &ccedil;alıştık ve başarılı olduk. Ancak bunu onlardan(Sırplardan) dolayı yapmadığımızın altını &ccedil;izmeliyim. Kendimizden dolayı insan kalmaya &ccedil;alıştık, onlardan dolayı değil. Onlara hi&ccedil;bir şey bor&ccedil;lu değiliz. İnsan olmak ve insan kalmak, Allaha ve kendimize karşı sorumluluğumuzdur. Onlara karşı değil.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Hi&ccedil; kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; intikam sonu olmayan k&ouml;t&uuml;l&uuml;klerin de kapısını a&ccedil;ar. Ge&ccedil;mişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">HER ŞEYE KADİR OLAN ALLAH&rsquo;A ANDOLSUN Kİ K&Ouml;LE OLMAYACAĞIZ</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben Avrupa&rsquo;ya giderken kafam &ouml;n&uuml;mde eğik gitmiyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;ocuk, kadın ve ihtiyar &ouml;ld&uuml;rmedik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hi&ccedil;bir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı&rsquo;nın g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde; Batı medeniyeti adına.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna i&ccedil;in nefret &ccedil;ıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna&rsquo;nın &ouml;z&uuml;n&uuml; de zedeliyor</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ey teslimiyet, senin adın İslam&rsquo;dır!&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur&rsquo;an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O&rsquo;na bir d&uuml;ş&uuml;nce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yery&uuml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ğretmeni olabilmek i&ccedil;in g&ouml;ky&uuml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ğrencisi olmak lazım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hukuk benim i&ccedil;in sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Geleceğimizi ge&ccedil;mişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Neden sık sık İsl&acirc;m&rsquo;a vurgu yaptığı sorularına ş&ouml;yle cevap vermiştir..</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Boşnakları Boşnak yapan; Sırplardan, Hırvatlardan ayıran dinidir. O olmazsa biz de olmayız&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">HUTBEYİ TAMAMLAYIN</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Savaşın devam ettiği yıllarda havanın sisli olduğu bir kış g&uuml;n&uuml; cuma namazını kılmak i&ccedil;in Gazi H&uuml;srev Bey Camii&rsquo;ne gider. Bombardımana rağmen cami tıklım tıklım doludur. Aliya g&ouml;r&uuml;n&uuml;nce İmam hutbeyi durdurur, &ouml;n saflardan ayağa kalkanlar kendisine yer vermek isterler. Ancak Aliya kişiliği yansıtan şu s&ouml;zleri s&ouml;yler; &ldquo;Burası Allah&rsquo;ın evidir. Burada farklılık olmaz.. Allah katında en &uuml;st&uuml;n olan, takva sahibi olandır. Camide herkes bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. Bilmiyoruz, belki hepimiz &ccedil;iğnenecek, &ouml;leceğiz; ama, İslam&rsquo;ı inşallah &ccedil;iğnetmeyeceğiz.. Hocam l&uuml;tfen hutbeyi tamamlayın!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir g&uuml;n sokakta top mermileri d&uuml;şer ve yerde yatmakta olan kadın &ldquo;Başkanım toplar d&uuml;ş&uuml;yor ve siz hala y&uuml;r&uuml;yorsunuz&rdquo; der. Aliya bu &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lm&uuml;ş ve uzun y&uuml;r&uuml;y&uuml;şt&uuml;r diyerek y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml; s&uuml;rd&uuml;r&uuml;r.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">MİLLİYET&Ccedil;İLİK &Uuml;ZERİNE</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bilgisiz kimselerin zihinlerinde kargaşa yaratmak i&ccedil;in başvurulacak ilk ve en etkili yol, milli olanla milliyet&ccedil;i olan arasındaki farkı g&ouml;zden ka&ccedil;ırmaktır. Aslında bu fark bazen sevgi ve nefret arasındaki fark kadar b&uuml;y&uuml;k olabilir. Milli duyguları olan bir insan, kendi halkını sever, onların kusurlarını da erdemlerini de kendi &uuml;st&uuml;nde taşır, o halka aittir. Bir milliyet&ccedil;i ise kendi halkını sevmekten &ccedil;ok başkalarından nefret eder, daha da &ouml;nemlisi, uygulamada, başkalarının m&uuml;lk&uuml; olan şeyi ister. Başkalarına ait farklılıkları boğar, hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml;zd&uuml;r, fiziksel baskı uygular. Kendisine ait olanı savunmaz, olmayanı da ister. Aşırı milliyet&ccedil;iliğin &ouml;z&uuml;nde Tanrı&rsquo;ya inan&ccedil; yoktur. D&uuml;nyanın b&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;k dinleri şu basit hakikati &ouml;ğretmeye &ccedil;alışır (ve b&uuml;t&uuml;n hakikatler basittir): Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkasına yapma. Ya da &ouml;yle hareket et ki, davranışların herkes i&ccedil;in ge&ccedil;erli olsun; ne sana g&ouml;re değişsin ne de başkalarına g&ouml;re&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">AliyaIzzetbegovic (Dnevni Avaz, 8 Nisan 1999)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Da te nije Alija!..(sen olmasaydın Aliya)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;G&uuml;neşin doğduğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıldızların parladığı yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bulutsuz g&ouml;ky&uuml;z&uuml;n&uuml;n derinliğine</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">G&uuml;nahsız ruhların yuva kurduğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">G&ouml;zlerin karanlıktan korktuğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Y&uuml;z&uuml;m&uuml; &ccedil;eviriyorum</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">O kadar parlamazdı ışığı</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Benim g&uuml;zel yurdumun</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben ışığı karanlıklarda arardım</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aliya sen olmasaydın&hellip;&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(DİNO MERLİN)</span></p>
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2019 - Cumartesi

O BİR LİDER.. ALİYA İZZETBEGOVİÇ

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hayat, İnanan ve Salih Ameller işleyenler dışında kimsenin kazanamadığı bir oyundur&hellip;&rdquo; Bu s&ouml;z ancak bir bilgeye, b&ouml;yle bir lidere yakışır. Evet Aliya İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in s&ouml;z&uuml;. Hayatını bu s&ouml;z&uuml; &uuml;zerine bina etmiştir. Bu kutlu davasından vazge&ccedil;mesi i&ccedil;in bir&ccedil;ok yol ve y&ouml;ntemler denenmişse de, O bu ilke doğrultusunda gitmiş ve halkın kahramanı olmuştur. Bug&uuml;n Bosna-Hersek diye bir &uuml;lke var, orada insanlar &ouml;zg&uuml;rce dinlerinin gereğini yerine getiriyor, kendi kendilerini idare edebiliyorlarsa bunu sağlayan en &ouml;nemli isim kesinlikle &lsquo;Bilge Kral&rsquo; Aliya İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;tir. Bu g&uuml;&ccedil;l&uuml;, dirayetli ve bilge lider Bosnalılar i&ccedil;in tarihin o d&ouml;neminde olabilecek en b&uuml;y&uuml;k şans, hatta nimetti. Bir halkın ayakta kalmasını sağlayan, onlara diren&ccedil; ve umut veren Bilge Kral aramızdan ayrılalı 15 yıl oluyor (19 Ekim 2003). İsterseniz ş&ouml;yle hayatına kısaca bir g&ouml;z atalım Bilge Kral&rsquo;ın&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">DEDESİ OSMANLI SUBAYIYDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bosna-Hersek&rsquo;in kurucu Cumhurbaşkanı olan Aliya İzzetbegovi&ccedil;, 8 Ağustos 1925 yılında Bosna-Hersek&rsquo;in Şama&ccedil; kasabasında doğdu. Dedesi bir Osmanlı subayıydı. Daha sonra o d&ouml;nem Sırpların baskılarından ka&ccedil;arak Saraybosna&rsquo;ya yerleştiler. Burada &ouml;zellikle, Hırvat Ustaşaları ve Sırp &Ccedil;etnikleri&rsquo;nin saldırıları karşısında siyasallaşmamanın imk&acirc;nı yoktu. 1943&rsquo;te liseyi bitiren Aliya, Belgrad &Uuml;niversitesi&rsquo;nde hukuk &ouml;ğrenimine devam etti. Ama bu arada teşkilatla ilişkileri giderek g&uuml;&ccedil;lendi. Daha sonra Hırvatların kendisini askere almak istemesi &uuml;zerine yeniden yer değiştiren Aliya, Grada&ccedil;ac&rsquo;a ka&ccedil;tı. Ancak 2. D&uuml;nya Savaşı sırasında &uuml;lkede Tito tarafından kom&uuml;nist rejim kurulmuştu. &lsquo;G&uuml;neyli Slavların Memleketi&rsquo; anlamına gelen Yugoslavya&rsquo;da Aliya, bu sefer de Sırplar tarafından askere alındı. Fakat hen&uuml;z askerliği bitmeden 1946&prime;da tutuklandı. Tutuklandığında kendisine karşı oluşturulan iddianamede Gen&ccedil; M&uuml;sl&uuml;manlar Teşkilatı &uuml;yesi olmak, Tito&rsquo;nun fikirlerini eleştirmek ve onun fikirlerini devletleştirmek isteyen savaş&ccedil;ı &ouml;nderler kabul edilen Partizanlar&rsquo;a karşı muhalefet oluşturmak, Sovyet karşıtı gizli propaganda yapmak gibi iddialar yer almıştı. 1946 -1949 yılları arasında cezaevinde yattı. Ailesi İsl&acirc;m&icirc; duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzzetbegovi&ccedil;, İslam karşıtı ve M&uuml;sl&uuml;manları Avrupa&rsquo;ya dışarıdan girmiş kimseler olarak g&ouml;ren bir &ccedil;evrede yetişti. Saraybosna&rsquo;da bir Alman lisesinde eğitim g&ouml;rd&uuml;. Bilime &ouml;nem veren ve disiplinle &ccedil;alışan bir &ouml;ğrenci olarak tanındı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">MLADİ M&Uuml;SL&Uuml;MANİ &Ouml;RG&Uuml;T&Uuml;N&Uuml;N KURUCULARI ARASINDAYDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Lise &ccedil;ağında &uuml;st&uuml;n kabiliyetleriyle ve İslam&icirc; konulara ilgisiyle &ouml;ne &ccedil;ıktı. O d&ouml;nemde bazı arkadaşlarıyla birlikte din&icirc; konuları tartışmak amacıyla Mladi Muslimani (M&uuml;sl&uuml;man Gen&ccedil;ler Kul&uuml;b&uuml;) adını verdikleri bir kul&uuml;p kurdu. Bu kul&uuml;b&uuml; kurduğunda hen&uuml;z 16 yaşındaydı, fakat olduk&ccedil;a etkin ve &uuml;retken bir d&uuml;ş&uuml;nce kabiliyetine sahip olduğu g&ouml;zleniyordu. Bu y&uuml;zden kurduğu kul&uuml;p bir d&uuml;ş&uuml;nce kul&uuml;b&uuml; olmaktan &ccedil;ıkarak aktivite kul&uuml;b&uuml;ne d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine &ouml;nc&uuml;l&uuml;k etmeye başladı. Ayrıca gen&ccedil; kızlar i&ccedil;in de ayrı bir birim oluşturdu. İkinci D&uuml;nya Savaşı esnasında da ihtiya&ccedil; sahiplerine yardım etti. İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in kurduğu M&uuml;sl&uuml;man Gen&ccedil;ler Kul&uuml;b&uuml; olduk&ccedil;a &ouml;nemli faaliyetler ger&ccedil;ekleştirdi. İkinci D&uuml;nya Harbi esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini &ccedil;eken g&ouml;zde bir oluşum h&acirc;line geldi. Ancak bu savaş esnasında t&uuml;m Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp &Ccedil;etnikler Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna&rsquo;da 100 bin M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı &ouml;ld&uuml;rd&uuml;ler.(II. D&uuml;nya Savaşı TitoYugoslavyası) 13 Ocak 1946&rsquo;da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Kom&uuml;nist Parti yanlıları &ouml;nemli bir rol &uuml;stlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da &uuml;lkede y&ouml;netimi ele ge&ccedil;irdiler. &Uuml;lkenin resm&icirc; stat&uuml;s&uuml;n&uuml; de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna g&ouml;re Yugoslavya altı federal cumhuriyet ile iki &ouml;zerk b&ouml;lgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı. Kom&uuml;nist rejimin &uuml;lke y&ouml;netimini ele ge&ccedil;irmesiyle birlikte dinlere &ouml;zellikle de İslam&rsquo;a karşı bir savaş başladı. İzzetbegovi&ccedil;, İslam&icirc; faaliyetleriyle tanındığından ve ateizme karşı olduğundan kom&uuml;nist baskının en &ouml;nemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949&rsquo;da İslamcılık su&ccedil;lamasıyla hapse girerek beş yıl hapis cezası &ccedil;ekti.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">TİTO ZAMANINDA BASKILAR ARTTI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in sıkıntıları 1953&rsquo;te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Fakat o b&uuml;t&uuml;n baskılara rağmen İslam&icirc; konularda kafa yormaya, fikirler &uuml;retmeye, etrafını aydınlatmaya devam ediyordu. Bu arada sistemin M&uuml;sl&uuml;manların meseleleriyle ilgilenmesi &uuml;zere g&ouml;revlendirdiği Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla irtibat halinde &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;tmeye başladı. Tito&rsquo;nun 1974&rsquo;te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra y&ouml;netim M&uuml;sl&uuml;manlar &uuml;zerindeki baskıyı kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslam&icirc; kurumların yeniden işlev kazanmasına imk&acirc;n sağladı. Bu yumuşama &uuml;zerine bazı camiler ve medreseler yeniden a&ccedil;ıldı. K&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;apta da olsa bir yumuşamayla bazı din&icirc; kurumların yeniden hayata ge&ccedil;irilmesi M&uuml;sl&uuml;manlar arasında hızlı bir İslam&icirc; uzlaşıya zemin hazırladı. 1980&rsquo;de Tito &ouml;l&uuml;nce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya &ccedil;ıktı. Bunun &uuml;zerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması &uuml;zere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte &uuml;lkede kısmen bir demokratikleşme s&uuml;recine girilmiş oldu. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; federal eyaletlerde y&ouml;netime ge&ccedil;mek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler y&uuml;r&uuml;tebiliyorlardı. Buna bağlı olarak h&uuml;rriyetlerde de bir genişleme oldu. İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983&rsquo;te &ldquo;İslam&icirc; Manifesto&rdquo; adıyla yayınladı. İzzetbegovic&rsquo;in daha &ouml;nce 1970&rsquo;te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983&rsquo;te s&ouml;z konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı. H&acirc;kim sistem bu gelişmeye tahamm&uuml;l edemeyerek İzzetbegovi&ccedil;&rsquo;i Avrupa&rsquo;nın ortasında radikal İslam&icirc; bir cumhuriyet kurmak i&ccedil;in &ccedil;alışmakla su&ccedil;ladı ve tutuklattı. İzzetbegovi&ccedil;, mahkeme &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkarılıp &ldquo;hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek&rsquo;i İslam&icirc; devlete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek i&ccedil;in &ccedil;alışmak&rdquo;la itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahk&ucirc;m edildi. Fakat bu mahk&ucirc;miyet onun kitabının b&uuml;t&uuml;n Bosna&rsquo;da duyulmasını ve tesirini g&ouml;stermesini sağladı. M&uuml;sl&uuml;manlar muhtelif yollarla onun s&ouml;z konusu kitabını temin etmeye &ccedil;alışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu. Yargıtay kararıyla daha sonra mahk&ucirc;miyet s&uuml;resi 11 yıla indirildi. 1988&rsquo;de &ccedil;ıkarılan bir afla da serbest bırakıldı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">FİKİRLERİ DALGA DALGA YAYILDI</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Beş yıllık hapis s&uuml;resi (1983-1988) İzzetbegovic&rsquo;in hayatında &ouml;nemli etkiler yaptı. Hapiste d&uuml;ş&uuml;nmeye, fikir &uuml;retmeye, daha &ouml;nce &uuml;retilmiş fikirlerden istifade etmeye &ccedil;ok&ccedil;a fırsat buldu. Bunun yanı sıra &ouml;nemli bir fikri eserinden dolayı hapse atılması olması, onun fikirlerinin &ccedil;evrede daha &ccedil;ok yankı uyandırmasına sebep oldu. Ayrıca onun hapiste olduğu d&ouml;nemde yıllarını verdiği &ldquo;Doğu ve Batı Arasında İslam&rdquo; adlı meşhur kitabı yayınlandı. Bu kitabını bir arkadaşı neşretti ve &ccedil;ok kısa zamanda geniş bir kitleye ulaşarak b&uuml;y&uuml;k yankı uyandırdı. İzzetbegovi&ccedil;, bu kitabıyla İslam&rsquo;ı sade ve &ouml;z bir şekliyle yetişen nesillere kazandırmayı hedefliyordu. İzzetbegovic, hapisten &ccedil;ıktığında d&uuml;nyada kom&uuml;nist rejimler &ccedil;&ouml;k&uuml;ş d&ouml;nemine girmişti. Yugoslavya&rsquo;da da eski federatif yapının korunması konusunda &ccedil;ok fazla bir duyarlılık kalmamıştı. Bunun yerine bağımsızlık yanlısı fikirler etkisini g&ouml;stermeye başlamıştı. Ayrıca eyaletlerde y&ouml;netime ge&ccedil;me konusunda etkin siyasi yarışlar başlamıştı. Aliya İzzetbegovi&ccedil; de Bosna-Hersek &Ouml;zerk Cumhuriyeti&rsquo;nde Demokratik Eylem Partisi (SDA) adı verilen bir siyasi parti kurdu. Bu parti Bosna-Hersek&rsquo;te 5 Aralık 1990&rsquo;da ger&ccedil;ekleştirilen genel se&ccedil;imleri kazanarak lideri Aliya İzzetbegovi&ccedil; Cumhurbaşkanı oldu. Bu se&ccedil;im SDA&rsquo;nın girdiği ilk se&ccedil;im olmasına rağmen b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde etti ve cumhurbaşkanlığını kazanmasının yanı sıra parlamentoda da 86 sandalye elde etti. 1990&rsquo;lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti i&ccedil;inde bir bağımsızlık hareketi baş g&ouml;sterdi. &Ouml;zerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu y&ouml;nde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992&rsquo;de ger&ccedil;ekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; yapılan referandumda halkın y&uuml;zde 62,8&rsquo;i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek y&ouml;netiminde s&ouml;z sahibi olan M&uuml;sl&uuml;manlara karşı savaş a&ccedil;arak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya&rsquo;nın bağımsızlık m&uuml;cadelesine destek olan Avrupa &uuml;lkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek&rsquo;i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manlarını en &ccedil;ok sıkıntıya sokan da, Avrupa&rsquo;nın &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; b&uuml;y&uuml;k ordusu Yugoslavya Federal Ordusu&rsquo;nun Sırp &ccedil;etnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. M&uuml;sl&uuml;manlarsa herhangi bir asker&icirc; destekten yoksun ve silah y&ouml;n&uuml;nden &ccedil;ok zayıftılar. Sonu&ccedil;ta Sırplar Bosna-Hersek&rsquo;in &ouml;nemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı g&ouml;&ccedil;e zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım ger&ccedil;ekleştiriyorlardı. &Ouml;zellikle camileri ve İslam&icirc; izler taşıyan tarih&icirc; eserleri yıkmaya &ouml;zen g&ouml;steriyorlardı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">250 BİN BOŞNAK&rsquo;I KATLETTİLER</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bosna-Hersek meselesinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in değişik tarihlerde ger&ccedil;ekleştirilen g&ouml;r&uuml;şmeler ve arabuluculuk &ccedil;alışmaları da bir sonu&ccedil; vermedi. 1994&rsquo;&uuml;n sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek&rsquo;teki i&ccedil; savaşın aldığı can sayısı 250 bini, g&ouml;&ccedil;e zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı. Bosna-Hersek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aliyaİzetbegovi&ccedil; &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k asker&icirc; g&uuml;ce ve imkana sahip olan Sırplarla, her t&uuml;rl&uuml; askeri imkandan yoksun ve hi&ccedil;bir dış desteğe sahip olmayan Bosna-Hersek halkını karşı karşıya getirmemek i&ccedil;in &ouml;nce olduk&ccedil;a temkinli bir politika izledi. Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nın direnişlerine M&uuml;sl&uuml;man Halklar Grubu sahip &ccedil;ıktı. İslam d&uuml;nyasının muhtelif b&ouml;lgelerinden gen&ccedil;ler direniş&ccedil;iler soykırıma dur demek i&ccedil;in bu &uuml;lkeye gitti. Direniş ve savaş aynı zamanda Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları arasında İslam&icirc; bilin&ccedil;lenmenin artmasını da sağladı. Ancak &uuml;lke y&ouml;netimleri Bosna-Hersek M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nı b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de yalnız bıraktılar. Buna ek olarak Avrupa ve ABD, ezilen ve katliamlara maruz kalan Bosna-Hersek halkına hi&ccedil;bir şekilde destek &ccedil;ıkmadı. Katliamın son raddesine vardığı sırada da Sırpların isteklerini kabul etmeleri i&ccedil;in M&uuml;sl&uuml;manlara baskı yaptılar. İşte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında İzzetbegovi&ccedil;, &ouml;n&uuml;ne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; savaşın devam etmesi Bosna M&uuml;sl&uuml;manları&rsquo;nın tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yordu. Neticede 1995&rsquo;te ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması&rsquo;nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma Bosna-Hersek topraklarının y&uuml;zde 51&rsquo;ini M&uuml;sl&uuml;manlara ve Hristiyan Hırvatlara, y&uuml;zde 49&rsquo;unu da Bosna-Hersek Sırpları&rsquo;na (veya bu &uuml;lkeye yerleşmiş Sırplara) veriyordu. Y&ouml;netimin de bu 3 halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. Anlaşmayla Amerika Birleşik Devletleri, aynı zamanda M&uuml;sl&uuml;manlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek par&ccedil;asız bir şekilde satın almalarını şart koştu. Bosna-Hersek Savaşı, ABD ve Avrupa&rsquo;nın ha&ccedil;lı kimliğini bir kez daha g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermiştir. Bunu bizzat Avrupalı tarih&ccedil;iler ve yorumcular da itiraf etmiş ve bu savaşta Batılıların 19. y&uuml;zyıldaki s&ouml;m&uuml;rgeci kimliklerine geri d&ouml;nd&uuml;klerine dikkat &ccedil;ekmişlerdir.(Kaynak&nbsp; : vikipedia)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">M&Uuml;SL&Uuml;MANLARIN KALBİNDE TAHT KURDU</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aliya, m&uuml;cadelesi ve siyasi kararlılığı nedeniyle t&uuml;m M&uuml;sl&uuml;manların kalbinde taht kurmuştu. Aliya, SDA&rsquo;nın Genel Kurulu&rsquo;ndaki veda konuşmasında şunları s&ouml;yl&uuml;yordu: &ldquo;Bu g&uuml;nleri g&ouml;steren y&uuml;ce Allah&rsquo;a hamd ediyorum. Tarihimizi kanımızla yazdık. Evlerimiz yakılıp yıkıldı. D&uuml;şmanlarımız mert değildi, al&ccedil;ak&ccedil;a katliamlar yaptılar. Yapılan katliamları d&uuml;nya şimdilerde ortaya &ccedil;ıkartılan toplu mezarlardan anlamaktadır. Bu ger&ccedil;ekleri haykırmıştık, duyan olmamıştı. T&uuml;m acılara rağmen &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r ayaktayız. Yıkılan ev ve camilerimizi yeniden inşa ettik. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlarla inşallah cennette buluşacağız, onları Allah&rsquo;ın ve meleklerinin huzurunda şanlı direnişlerinden dolayı kutlayacağız. Gelinen noktada herşey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız m&uuml;cadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra g&ouml;rev sizlerindir. İlerleyen yaşım ve sıhhatim nedeniyle aktif siyaseti bırakıyor, bir nefer olarak &ouml;mr&uuml;m&uuml; halkıma hizmet etmek isteyen siyasilere destekle yaşayacağım. Allah&rsquo;a hamd ediyorum ki bug&uuml;n elimdeki dalgalanan bayrağı teslim edeceğim inanmış y&uuml;z binler var. Artık Bosna Hersek h&uuml;r ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&Ccedil;ektiğimiz zul&uuml;mleri imanımızla g&ouml;ğ&uuml;sledik&rdquo;, &ldquo;Hayat kısa değil, ben onu uzun buluyorum.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dilerseniz bu m&uuml;thiş liderin d&uuml;nya kamuoyunda da derin yer etmiş s&ouml;zlerini paylaşmaya devam edelim.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Teslimiyet insanın bir b&uuml;t&uuml;n olarak d&uuml;nyaya ve kendi faaliyetinin neticelerine karşı i&ccedil; tutumudur. Allah&rsquo;ın idaresine teslimiyet, insanların iradelerine karşı bağımsızlık demektir. Allah&rsquo;a itaat insana itaati meneder. Bu, insan ile Allah arasında ve dolayısıyla insan ile insan arasında yeni bir m&uuml;nasebet teşkil etmektedir. Onun i&ccedil;in kaderi kabul etmek kendini en b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de h&uuml;r hissetmektir. Bu &ouml;yle bir h&uuml;rriyettir ki, kaderi yerine getirmekle ahenk i&ccedil;inde olmakla kazanılır. M&uuml;cadelemizi insani ve makbul kılan, ona telkin ve huzur kanaatidir. Bize ait olan, gayret etmek, uğraşmaktır; netice ise Allah&rsquo;ın elindedir.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;&hellip; Bana acılar ve kendi halkımla birlikte ge&ccedil;irmekte olduğum imtihan da dahil, t&uuml;m bahşettikleri i&ccedil;in Allah&rsquo;a ş&uuml;krediyorum.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bize yapılan soykırımı unutursak bunu bir daha yaşamaya mecburuz, size asla intikam peşinden koşun demiyorum ama yapılanları da asla unutmayın!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ben bir M&uuml;sl&uuml;manım ve &ouml;yle kalacağım. Kendimi d&uuml;nyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son g&uuml;n&uuml;me kadar da b&ouml;yle hissedeceğim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; İslam benim i&ccedil;in g&uuml;zel ve asil olan her şeyin diğer adı; d&uuml;nyadaki M&uuml;sl&uuml;man halklar i&ccedil;in daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, onlar i&ccedil;in onurlu ve &ouml;zg&uuml;r bir hayatın, kısacası benim inancıma g&ouml;re uğrunda yaşamaya değer olan her şeyin adıdır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bizler insan olmaya ve insan kalmaya &ccedil;alıştık ve başarılı olduk. Ancak bunu onlardan(Sırplardan) dolayı yapmadığımızın altını &ccedil;izmeliyim. Kendimizden dolayı insan kalmaya &ccedil;alıştık, onlardan dolayı değil. Onlara hi&ccedil;bir şey bor&ccedil;lu değiliz. İnsan olmak ve insan kalmak, Allaha ve kendimize karşı sorumluluğumuzdur. Onlara karşı değil.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Hi&ccedil; kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; intikam sonu olmayan k&ouml;t&uuml;l&uuml;klerin de kapısını a&ccedil;ar. Ge&ccedil;mişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">HER ŞEYE KADİR OLAN ALLAH&rsquo;A ANDOLSUN Kİ K&Ouml;LE OLMAYACAĞIZ</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben Avrupa&rsquo;ya giderken kafam &ouml;n&uuml;mde eğik gitmiyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;ocuk, kadın ve ihtiyar &ouml;ld&uuml;rmedik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hi&ccedil;bir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı&rsquo;nın g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde; Batı medeniyeti adına.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna i&ccedil;in nefret &ccedil;ıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna&rsquo;nın &ouml;z&uuml;n&uuml; de zedeliyor</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ey teslimiyet, senin adın İslam&rsquo;dır!&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur&rsquo;an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O&rsquo;na bir d&uuml;ş&uuml;nce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yery&uuml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ğretmeni olabilmek i&ccedil;in g&ouml;ky&uuml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ğrencisi olmak lazım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hukuk benim i&ccedil;in sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Geleceğimizi ge&ccedil;mişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Neden sık sık İsl&acirc;m&rsquo;a vurgu yaptığı sorularına ş&ouml;yle cevap vermiştir..</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Boşnakları Boşnak yapan; Sırplardan, Hırvatlardan ayıran dinidir. O olmazsa biz de olmayız&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">HUTBEYİ TAMAMLAYIN</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Savaşın devam ettiği yıllarda havanın sisli olduğu bir kış g&uuml;n&uuml; cuma namazını kılmak i&ccedil;in Gazi H&uuml;srev Bey Camii&rsquo;ne gider. Bombardımana rağmen cami tıklım tıklım doludur. Aliya g&ouml;r&uuml;n&uuml;nce İmam hutbeyi durdurur, &ouml;n saflardan ayağa kalkanlar kendisine yer vermek isterler. Ancak Aliya kişiliği yansıtan şu s&ouml;zleri s&ouml;yler; &ldquo;Burası Allah&rsquo;ın evidir. Burada farklılık olmaz.. Allah katında en &uuml;st&uuml;n olan, takva sahibi olandır. Camide herkes bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. Bilmiyoruz, belki hepimiz &ccedil;iğnenecek, &ouml;leceğiz; ama, İslam&rsquo;ı inşallah &ccedil;iğnetmeyeceğiz.. Hocam l&uuml;tfen hutbeyi tamamlayın!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir g&uuml;n sokakta top mermileri d&uuml;şer ve yerde yatmakta olan kadın &ldquo;Başkanım toplar d&uuml;ş&uuml;yor ve siz hala y&uuml;r&uuml;yorsunuz&rdquo; der. Aliya bu &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lm&uuml;ş ve uzun y&uuml;r&uuml;y&uuml;şt&uuml;r diyerek y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml; s&uuml;rd&uuml;r&uuml;r.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">MİLLİYET&Ccedil;İLİK &Uuml;ZERİNE</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bilgisiz kimselerin zihinlerinde kargaşa yaratmak i&ccedil;in başvurulacak ilk ve en etkili yol, milli olanla milliyet&ccedil;i olan arasındaki farkı g&ouml;zden ka&ccedil;ırmaktır. Aslında bu fark bazen sevgi ve nefret arasındaki fark kadar b&uuml;y&uuml;k olabilir. Milli duyguları olan bir insan, kendi halkını sever, onların kusurlarını da erdemlerini de kendi &uuml;st&uuml;nde taşır, o halka aittir. Bir milliyet&ccedil;i ise kendi halkını sevmekten &ccedil;ok başkalarından nefret eder, daha da &ouml;nemlisi, uygulamada, başkalarının m&uuml;lk&uuml; olan şeyi ister. Başkalarına ait farklılıkları boğar, hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml;zd&uuml;r, fiziksel baskı uygular. Kendisine ait olanı savunmaz, olmayanı da ister. Aşırı milliyet&ccedil;iliğin &ouml;z&uuml;nde Tanrı&rsquo;ya inan&ccedil; yoktur. D&uuml;nyanın b&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;k dinleri şu basit hakikati &ouml;ğretmeye &ccedil;alışır (ve b&uuml;t&uuml;n hakikatler basittir): Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkasına yapma. Ya da &ouml;yle hareket et ki, davranışların herkes i&ccedil;in ge&ccedil;erli olsun; ne sana g&ouml;re değişsin ne de başkalarına g&ouml;re&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">AliyaIzzetbegovic (Dnevni Avaz, 8 Nisan 1999)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Da te nije Alija!..(sen olmasaydın Aliya)</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;G&uuml;neşin doğduğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıldızların parladığı yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bulutsuz g&ouml;ky&uuml;z&uuml;n&uuml;n derinliğine</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">G&uuml;nahsız ruhların yuva kurduğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">G&ouml;zlerin karanlıktan korktuğu yere</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Y&uuml;z&uuml;m&uuml; &ccedil;eviriyorum</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">O kadar parlamazdı ışığı</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Benim g&uuml;zel yurdumun</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben ışığı karanlıklarda arardım</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aliya sen olmasaydın&hellip;&rdquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(DİNO MERLİN)</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.