BUGÜN BEN BİR GÜZEL GÖRDÜM.

BUGÜN BEN BİR GÜZEL GÖRDÜM. Son birkaç yıl içerisinde ülkemizin birçok bölgesinde seyahatlerde bulundum. Bunlar kimi zaman iş, kimi zaman eş, dost ve akraba ziyaretleri oldu. Bu gezi ve ziyaret seyahatlerimde gözlemim genelde ülkemin ekonomik, siyasi, ahlaki, ticari yapısını gözlemlemek ile geçer. Siyasi ahlakın son derece çirkinleştiği, ticari ahlakın ise artık her türlü sahtekarlığın mübah sayıldığı, Ekonomik yapının ise adeta insanlarımızın " al takke ver külah misali" sıkıntı içerisinde " Ali'nin şapkasını Veli'ye, Veli'nin şapkasını Ali'ye"  takarak gününü kurtarmaya çalıştığını herkes gibi bende gözlemledim. Şehirlerimizde gördüğüm en göze çarpan ise bir anne ve babanın sokağa çıktığında gördüğü gençlerimizden işte bu benim oğlum ve-ya işte bu benim kızım diye kimseyi sahiplenmeyecek kadar kılık, kıyafet, giyim, kuşam içerisinde olmaları. Kime sorsam herkes dertli. Zamane gençliği, (Z) kuşağı, asır değişti, moda vs. ifadeler. Evlilik çağına gelen kızına veya oğluna bir eş bulmak için milyonluk şehirleri gezdiğinde işte bu kız oğlum için ideal, işte bu genç kızım için ideal bir eş tipi diyeceğin bir genç âdeta yok gibi. Bugün nasıl olduysa şaşkınlıktan küçük dilimi yutacak kadar bir güzel gördüm. Toplu taşıma aracına binen bir genç kız benim gibi neredeyse metrobüs içerisindeki yaşlı, genç, kadın, kız, herkesin dikkatini çekti. Ne kafasında ilginç bir boya, ne göğüsler sonuna kadar açık, ne vücudunu bütün çıplaklığıyla sergileyen tayt, ne kolunda, göbeğinde, omuzunda, kalçasının üstünde, dövme, ne-de iç çamaşırını gösterecek kadar mini etek giyerek insanların dikkatini çekmemişti. Pırıl, pırıl doğal saçı omuzlarına kadar sarkmış, zülüf tel, tel yüzüne sarkarken abartısız makyajı, alışkanlığımızdan asla vaz geçmediğimiz geniş kesim kot pantolonu üzerine giydiği beyaz gömleği yakasının iki düğmesinin açıklığı arasında ay yıldızlı Türk bayrağı, iki eliyle tuttuğu çantasından çıkardığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün (Nutuk) kitabını okumaya başlaması ilk başta koluna, omzuna göstermelik Gazi Mustafa Kemal dövmesi yaptıran gençlerin dikkatini çekti. Kulağında kulaklıkla son ses müzik dinleyerek dışarıya çıkan sesten habersiz olan gençler ise önce burun ucuyla süzüp sonra cephelerini ona dönmelerini görmek ise âdeta ibretlik bir tablo gibiydi. Yaşı kemale ermiş olan kadın ve erkekler ise ülkemizde hala gururla başımızı dik tutacak gençlerin yetiştiğine dair fısıldamaları ise bir başka güzeldi. Tüm bu çevresinde olan ve bitenleri fark edemeyecek kadar okuduğu kitaba dalan bu çok az sayıda gördüğümüz kız çocuğu modeli yanında boşalan koltukların dahi farkına varmıyordu. Kendisinden yaşça biraz büyük olan bir hanımın " Kızım boşta koltuk var oturmaz mısınız?" şeklindeki sorusu ise âdeta metrobüs içerisinde az sayıda olan gençlere soğuk duş etkisi yapacak şekilde "Ablacım şimdi bir yaşlı, engelli, çocuklu annemiz biner, boş kalsa daha iyi olur"  oldu. Metrobüs içerisinde bir çok kişinin bunu yetiştiren anne ve babanın ellerinden öpmek gerekli şeklinde benzeri ifadeler kullanırken bu genç ve güzel kız çocuğumuz âdeta yeni nesil gençlere ders vererek ineceği istasyona gelmişti. Benim gibi herkesin gördüğü güzel inmişti ama bir anda metrobüs sus, pus olmuştu. Alışık olduğumuz genç kızlarımızın erkekleri aratmayan argo konuşmaları, sinkaflı ifadeleri, kahkahalar kopararak erkek arkadaşlarıyla şakalaşmaları durmuş, herkes birbirine bakarak bu gördüğümüz gerçek miydi diye şaşkınlıklarını üzerlerinden atmaya çalışıyordu. Bugün ben bir güzel gördüm sizlerle paylaşmak istedim. Bugün benimle birlikte bu güzel kızımızı gören herkesin evinde, iş yerinde konusunun bugün gördüğünü anlatacak olmasından yana zerre kuşkum yoktur. Böyle güzel ve akıllı kız veya erkek çocuk yetiştiren tüm anne ve babalara saygılar sunuyor, hoşça ve dostça kalın diyorum. Kalın sağlıcakla. İbrahim Erdem Karabulut. Gazateci- Yazar TV Proğramcısı info@haberpars.com