Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

ÖCALAN VE “ÇATI” PARTİSİ

<p>Emre Uslu&rsquo;ya g&ouml;re, &ldquo;&Ouml;calan&rsquo;ın 2004&rsquo;ten bu yana kafasındaki projenin pratiğe d&ouml;k&uuml;lmesi&rdquo; olarak tanımlanmaya &ccedil;alışılsa da &ldquo;&ccedil;atı partisi&rdquo; projesinin,&nbsp; &Ouml;calan&rsquo;a ait olmadığı, bu projenin 2004&rsquo;ten &ouml;nce Edip Polat tarafından, HEP&rsquo;in &ccedil;alışmalarında hayata ge&ccedil;irilmek istendiğini biliyoruz. &Ccedil;atı partisi fikri HEP ile kısmen hayata ge&ccedil;irilmiştir.</p> <p>Maalesef K&uuml;rt sorununun ve buna bağlı olarak PKK ter&ouml;r&uuml;n&uuml;n en can yakıcı olduğu bir d&ouml;nemde, siyaseten &ccedil;ok tecr&uuml;besiz olan HEP, devletin o g&uuml;nk&uuml; yanlış politikaları sonucu PKK&rsquo;nın kucağına itilmiştir. HEP ve sonrasında kurulan b&uuml;t&uuml;n partiler kapatılmaya başlanınca, sivil K&uuml;rt siyasetin &ouml;n&uuml; devlet eliyle kapatılmış, saha tamamen PKK&rsquo;ya terk edilmiştir. &nbsp;</p> <p>&nbsp;Edip Polat; &ldquo;Devletsiz &Uuml;lkeden İzd&uuml;ş&uuml;mler&rdquo; adlı kitabında;&nbsp; (1992 yılında Pel&ecirc; Sor Yayınları tarafından yayınlanmıştır, s.45) &ldquo;&Ouml;zellikle se&ccedil;imlerde bu b&ouml;l&uuml;k-p&ouml;r&ccedil;&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; gidermenin bir yolu da ortak bir sol partinin yaratılmasından veya var olan sosyalist eğilimli sol&#39;un birliğinden ge&ccedil;er&hellip; Sol oylar i&ccedil;in &ccedil;ekim merkezi olabilecek bir g&uuml;&ccedil;, sosyal demokrasiyle de ayrışmayı beraberinde getirir. Bu durum siyaset sahnesinde sınıfların zeminine uygun politikanın yapılmasını da g&uuml;ndeme getirir.&rdquo; &nbsp;diyerek, dile getirmiştir.</p> <p>&Ouml;calan ise &ldquo;&ccedil;atı partisi&rdquo; ya da &ldquo;&ccedil;atı yapılanması&rdquo; fikrini, &ldquo;Bir Halkı Savunmak&rdquo; adlı kitabında (Baskı tarihi 2004, s.367) dile getiriyor. &Ouml;calan: &ldquo;En son beş grup tarafından (SHP, DEHAP, EMEP, SDP ve &Ouml;DP) oluşturulan &lsquo;Demokratik G&uuml;&ccedil;ler Birliği&rsquo; y&ouml;n olarak doğru olmasına karşın, i&ccedil;erik ve formasyon olarak eski mirasın olumsuzluğundan kurtulamadıkları ve devlet&ccedil;i ideoloji ve b&uuml;rokrasicilikten k&ouml;kl&uuml; kopuşu sağlayamadıklarından başarılı olamamışlardır. Gerekli olan, bu y&ouml;n temelinde toplum odaklı, b&uuml;rokratizmden k&ouml;kl&uuml; kopmuş, kitle temeline (yoksul ve işsizler başta olmak &uuml;zere, &ouml;zellikle kır ve varoştakilere) dayalı bir &ccedil;atı &ouml;rg&uuml;tlenmesi ile tabanda &ccedil;ok yaygın sivil toplum, insan hakları, feminist ve ekolojik hareketlerle bir y&uuml;r&uuml;y&uuml;şe &ccedil;ıkış yapmaktır.&rdquo; tespitinde bulunuyor.</p> <p>19 Mayıs 2006 tarihi avukat g&ouml;r&uuml;şmesinde &ccedil;atı partisi ile ilgili &ldquo;İtalya&#39;daki son se&ccedil;im modeli yeni bir model olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lebilir. Sola gidilebilir, sol partilerle yeni bir &ccedil;atı partisi kurulabilir. Bunu değerlendirmek ve tartışmak lazım. Gerekirse AKP ile de g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lebilir.&quot; &nbsp;a&ccedil;ıklamalarından sonra 2008 yılındaki bazı avukat g&ouml;r&uuml;şmelerinde, basına yansıyan notlarda, &ccedil;atı partisine atıfta bulunmuştu. &nbsp;</p> <p>Bug&uuml;n, BDP&rsquo;nin paradigma değişikliğine gidemediğini g&ouml;ren &Ouml;calan, 13 Haziran 2008 tarihli avukat g&ouml;r&uuml;şmesinde ise DTP&rsquo;nin yetersizliğini ve T&uuml;rkiye partisi olamadığını; &ldquo;DTP de bu konuda yetersiz, anlayamıyor; demokratik siyasetin gelişmesi i&ccedil;in yeterince m&uuml;cadele edemiyor. Bu koşullar iyi değerlendirilirse demokratik bir anayasa i&ccedil;in muazzam ve muhteşem bir fırsat doğmuştur. DTP bu durumu &ccedil;&ouml;zemediği i&ccedil;in sorun derinleşiyor. Ben bu tehlikeleri g&ouml;r&uuml;p g&ouml;r&uuml;ş ve &ouml;neri sunuyorum. Bunun i&ccedil;in de bana, &lsquo;sen dışarıyı eğitiyorsun, talimat veriyorsun&rsquo; diye ceza veriyorlar. Ben bu oyunları boşa &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in &ccedil;atı partisini &ouml;nermiştim. K&uuml;rt &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketi aynı zamanda T&uuml;rk &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketidir. Bu birlikteliği başaramazsak, sorun Irak gibi, Filistin-İsrail, &Ccedil;e&ccedil;enistan gibi olur.&quot; s&ouml;zleriyle ifade ediyordu.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Yazar-Siyaset&ccedil;i İbrahim G&uuml;&ccedil;l&uuml; ise.&quot;&ccedil;atı partisine ilişkin &ldquo;&rsquo;&Ccedil;atı Partisi&rsquo; fikri ve &ouml;nermesi, 1960&rsquo;ların ortalarından itibaren T&uuml;rklerle yaptığımız ve aramızda k&ouml;kl&uuml; &ccedil;atışmalara yol a&ccedil;an &lsquo;K&uuml;rtlerin bağımsız &ouml;rg&uuml;tlenmesi&rsquo; konseptinde kazanılan mevzilerden vazge&ccedil;me olduğu ortadadır&hellip;&rdquo;* diyerek;&nbsp; &ccedil;atı partisi ile ilgili tartışmalara, başka bir boyut kazandırmıştır. 01 Kasım 2013&rsquo;te Cihan Haber&rsquo;e yapmış olduğu başka bir a&ccedil;ıklamada ise &ldquo;HDP, Ulusal Solcu ve Stalinist bir partidir. K&uuml;rtlerin, Alevilerin, Liberallerin, İslamcıların partisi değildir&hellip; HDP, eski stat&uuml;n&uuml;n korunması, K&uuml;rtlerdeki değişim, gelişme, demokratikleşme ve &ccedil;oğulculaşmasının da &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmesinin bir barikatı, konsepti, planlı ve programlı projesidir&rdquo; şeklinde değerlendirmiştir.</p> <p>&Ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;recinin başladığı 2012 yılı sonbaharından bug&uuml;ne,&nbsp; BDP&rsquo;nin T&uuml;rkiye partisi olamadığını g&ouml;ren &Ouml;calan, elini g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in HDP&rsquo;nin kurulmasına onay vermiştir. HDP, &Ouml;calan i&ccedil;in bir nevi son kumardır. HDP ile Aleviler, sol ve t&uuml;m sosyalist kesimleri kucaklayan bir &ccedil;atı partisini d&uuml;ş&uuml;nen &Ouml;calan; Diyarbakır&rsquo;da İslam Konferansı Toplantısı &ccedil;ağrısı ile de dindar K&uuml;rtleri BDP i&ccedil;erisine &ccedil;ekmeyi hedefliyor.</p> <p>&Ouml;calan, 2014 baharında yapılacak yerel se&ccedil;imlerden &ccedil;ok, aynı yıl i&ccedil;inde yapılacak genel se&ccedil;imlere g&ouml;re strateji belirliyor. Genel se&ccedil;imlerde 75 ve &uuml;zeri milletvekili hedefleyen &Ouml;calan i&ccedil;in, HDP ve BDP&rsquo;nin yerel se&ccedil;imlerde alacağı oy oranları, birer g&ouml;sterge olabilecektir.</p> <p>BDP i&ccedil;erisinde, alenen dile getiremeseler de, HDP&rsquo;nin kurulmasından dolayı rahatsızlık duyan milletvekillerinin varlığından s&ouml;z ediliyor. BDP Diyarbakır Milletvekili ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu &uuml;yesi Altan Tan, &ccedil;atı partisi ile ilgili olarak: &ldquo;Bu işi y&uuml;r&uuml;ten arkadaşlarımız sadece marjinal solla sınırlı kaldılar T&uuml;rkiye&rsquo;de. Bu marjinal solun &ouml;nemli bir kısmı da dinle, İslam&rsquo;la barışık değil. K&uuml;rt İslamcılar da bunlara sıcak bakmıyor, T&uuml;rkiyeli M&uuml;sl&uuml;manlar da sıcak bakmıyor. Hatta liberal &ccedil;evrelerle bile bu marjinal solun arası iyi değil. Dolayısıyla, HDP projesi maalesef sadece marjinal T&uuml;rk soluyla sınırlı kalan, kad&uuml;k, dar bir proje.&rdquo; dir, diyerek a&ccedil;ık&ccedil;a rahatsızlığını ifade ediyor. &nbsp;</p> <p>BDP&rsquo;nin tabanında da benzer sıkıntıların yaşandığı bilinmektedir.</p> <p>Sonu&ccedil;larını bekleyip g&ouml;receğiz&hellip;</p> <p>Selametle kalın efendim...</p>
Ekleme Tarihi: 02 Kasım 2013 - Cumartesi

ÖCALAN VE “ÇATI” PARTİSİ

<p>Emre Uslu&rsquo;ya g&ouml;re, &ldquo;&Ouml;calan&rsquo;ın 2004&rsquo;ten bu yana kafasındaki projenin pratiğe d&ouml;k&uuml;lmesi&rdquo; olarak tanımlanmaya &ccedil;alışılsa da &ldquo;&ccedil;atı partisi&rdquo; projesinin,&nbsp; &Ouml;calan&rsquo;a ait olmadığı, bu projenin 2004&rsquo;ten &ouml;nce Edip Polat tarafından, HEP&rsquo;in &ccedil;alışmalarında hayata ge&ccedil;irilmek istendiğini biliyoruz. &Ccedil;atı partisi fikri HEP ile kısmen hayata ge&ccedil;irilmiştir.</p> <p>Maalesef K&uuml;rt sorununun ve buna bağlı olarak PKK ter&ouml;r&uuml;n&uuml;n en can yakıcı olduğu bir d&ouml;nemde, siyaseten &ccedil;ok tecr&uuml;besiz olan HEP, devletin o g&uuml;nk&uuml; yanlış politikaları sonucu PKK&rsquo;nın kucağına itilmiştir. HEP ve sonrasında kurulan b&uuml;t&uuml;n partiler kapatılmaya başlanınca, sivil K&uuml;rt siyasetin &ouml;n&uuml; devlet eliyle kapatılmış, saha tamamen PKK&rsquo;ya terk edilmiştir. &nbsp;</p> <p>&nbsp;Edip Polat; &ldquo;Devletsiz &Uuml;lkeden İzd&uuml;ş&uuml;mler&rdquo; adlı kitabında;&nbsp; (1992 yılında Pel&ecirc; Sor Yayınları tarafından yayınlanmıştır, s.45) &ldquo;&Ouml;zellikle se&ccedil;imlerde bu b&ouml;l&uuml;k-p&ouml;r&ccedil;&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; gidermenin bir yolu da ortak bir sol partinin yaratılmasından veya var olan sosyalist eğilimli sol&#39;un birliğinden ge&ccedil;er&hellip; Sol oylar i&ccedil;in &ccedil;ekim merkezi olabilecek bir g&uuml;&ccedil;, sosyal demokrasiyle de ayrışmayı beraberinde getirir. Bu durum siyaset sahnesinde sınıfların zeminine uygun politikanın yapılmasını da g&uuml;ndeme getirir.&rdquo; &nbsp;diyerek, dile getirmiştir.</p> <p>&Ouml;calan ise &ldquo;&ccedil;atı partisi&rdquo; ya da &ldquo;&ccedil;atı yapılanması&rdquo; fikrini, &ldquo;Bir Halkı Savunmak&rdquo; adlı kitabında (Baskı tarihi 2004, s.367) dile getiriyor. &Ouml;calan: &ldquo;En son beş grup tarafından (SHP, DEHAP, EMEP, SDP ve &Ouml;DP) oluşturulan &lsquo;Demokratik G&uuml;&ccedil;ler Birliği&rsquo; y&ouml;n olarak doğru olmasına karşın, i&ccedil;erik ve formasyon olarak eski mirasın olumsuzluğundan kurtulamadıkları ve devlet&ccedil;i ideoloji ve b&uuml;rokrasicilikten k&ouml;kl&uuml; kopuşu sağlayamadıklarından başarılı olamamışlardır. Gerekli olan, bu y&ouml;n temelinde toplum odaklı, b&uuml;rokratizmden k&ouml;kl&uuml; kopmuş, kitle temeline (yoksul ve işsizler başta olmak &uuml;zere, &ouml;zellikle kır ve varoştakilere) dayalı bir &ccedil;atı &ouml;rg&uuml;tlenmesi ile tabanda &ccedil;ok yaygın sivil toplum, insan hakları, feminist ve ekolojik hareketlerle bir y&uuml;r&uuml;y&uuml;şe &ccedil;ıkış yapmaktır.&rdquo; tespitinde bulunuyor.</p> <p>19 Mayıs 2006 tarihi avukat g&ouml;r&uuml;şmesinde &ccedil;atı partisi ile ilgili &ldquo;İtalya&#39;daki son se&ccedil;im modeli yeni bir model olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lebilir. Sola gidilebilir, sol partilerle yeni bir &ccedil;atı partisi kurulabilir. Bunu değerlendirmek ve tartışmak lazım. Gerekirse AKP ile de g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lebilir.&quot; &nbsp;a&ccedil;ıklamalarından sonra 2008 yılındaki bazı avukat g&ouml;r&uuml;şmelerinde, basına yansıyan notlarda, &ccedil;atı partisine atıfta bulunmuştu. &nbsp;</p> <p>Bug&uuml;n, BDP&rsquo;nin paradigma değişikliğine gidemediğini g&ouml;ren &Ouml;calan, 13 Haziran 2008 tarihli avukat g&ouml;r&uuml;şmesinde ise DTP&rsquo;nin yetersizliğini ve T&uuml;rkiye partisi olamadığını; &ldquo;DTP de bu konuda yetersiz, anlayamıyor; demokratik siyasetin gelişmesi i&ccedil;in yeterince m&uuml;cadele edemiyor. Bu koşullar iyi değerlendirilirse demokratik bir anayasa i&ccedil;in muazzam ve muhteşem bir fırsat doğmuştur. DTP bu durumu &ccedil;&ouml;zemediği i&ccedil;in sorun derinleşiyor. Ben bu tehlikeleri g&ouml;r&uuml;p g&ouml;r&uuml;ş ve &ouml;neri sunuyorum. Bunun i&ccedil;in de bana, &lsquo;sen dışarıyı eğitiyorsun, talimat veriyorsun&rsquo; diye ceza veriyorlar. Ben bu oyunları boşa &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in &ccedil;atı partisini &ouml;nermiştim. K&uuml;rt &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketi aynı zamanda T&uuml;rk &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketidir. Bu birlikteliği başaramazsak, sorun Irak gibi, Filistin-İsrail, &Ccedil;e&ccedil;enistan gibi olur.&quot; s&ouml;zleriyle ifade ediyordu.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Yazar-Siyaset&ccedil;i İbrahim G&uuml;&ccedil;l&uuml; ise.&quot;&ccedil;atı partisine ilişkin &ldquo;&rsquo;&Ccedil;atı Partisi&rsquo; fikri ve &ouml;nermesi, 1960&rsquo;ların ortalarından itibaren T&uuml;rklerle yaptığımız ve aramızda k&ouml;kl&uuml; &ccedil;atışmalara yol a&ccedil;an &lsquo;K&uuml;rtlerin bağımsız &ouml;rg&uuml;tlenmesi&rsquo; konseptinde kazanılan mevzilerden vazge&ccedil;me olduğu ortadadır&hellip;&rdquo;* diyerek;&nbsp; &ccedil;atı partisi ile ilgili tartışmalara, başka bir boyut kazandırmıştır. 01 Kasım 2013&rsquo;te Cihan Haber&rsquo;e yapmış olduğu başka bir a&ccedil;ıklamada ise &ldquo;HDP, Ulusal Solcu ve Stalinist bir partidir. K&uuml;rtlerin, Alevilerin, Liberallerin, İslamcıların partisi değildir&hellip; HDP, eski stat&uuml;n&uuml;n korunması, K&uuml;rtlerdeki değişim, gelişme, demokratikleşme ve &ccedil;oğulculaşmasının da &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmesinin bir barikatı, konsepti, planlı ve programlı projesidir&rdquo; şeklinde değerlendirmiştir.</p> <p>&Ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;recinin başladığı 2012 yılı sonbaharından bug&uuml;ne,&nbsp; BDP&rsquo;nin T&uuml;rkiye partisi olamadığını g&ouml;ren &Ouml;calan, elini g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in HDP&rsquo;nin kurulmasına onay vermiştir. HDP, &Ouml;calan i&ccedil;in bir nevi son kumardır. HDP ile Aleviler, sol ve t&uuml;m sosyalist kesimleri kucaklayan bir &ccedil;atı partisini d&uuml;ş&uuml;nen &Ouml;calan; Diyarbakır&rsquo;da İslam Konferansı Toplantısı &ccedil;ağrısı ile de dindar K&uuml;rtleri BDP i&ccedil;erisine &ccedil;ekmeyi hedefliyor.</p> <p>&Ouml;calan, 2014 baharında yapılacak yerel se&ccedil;imlerden &ccedil;ok, aynı yıl i&ccedil;inde yapılacak genel se&ccedil;imlere g&ouml;re strateji belirliyor. Genel se&ccedil;imlerde 75 ve &uuml;zeri milletvekili hedefleyen &Ouml;calan i&ccedil;in, HDP ve BDP&rsquo;nin yerel se&ccedil;imlerde alacağı oy oranları, birer g&ouml;sterge olabilecektir.</p> <p>BDP i&ccedil;erisinde, alenen dile getiremeseler de, HDP&rsquo;nin kurulmasından dolayı rahatsızlık duyan milletvekillerinin varlığından s&ouml;z ediliyor. BDP Diyarbakır Milletvekili ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu &uuml;yesi Altan Tan, &ccedil;atı partisi ile ilgili olarak: &ldquo;Bu işi y&uuml;r&uuml;ten arkadaşlarımız sadece marjinal solla sınırlı kaldılar T&uuml;rkiye&rsquo;de. Bu marjinal solun &ouml;nemli bir kısmı da dinle, İslam&rsquo;la barışık değil. K&uuml;rt İslamcılar da bunlara sıcak bakmıyor, T&uuml;rkiyeli M&uuml;sl&uuml;manlar da sıcak bakmıyor. Hatta liberal &ccedil;evrelerle bile bu marjinal solun arası iyi değil. Dolayısıyla, HDP projesi maalesef sadece marjinal T&uuml;rk soluyla sınırlı kalan, kad&uuml;k, dar bir proje.&rdquo; dir, diyerek a&ccedil;ık&ccedil;a rahatsızlığını ifade ediyor. &nbsp;</p> <p>BDP&rsquo;nin tabanında da benzer sıkıntıların yaşandığı bilinmektedir.</p> <p>Sonu&ccedil;larını bekleyip g&ouml;receğiz&hellip;</p> <p>Selametle kalın efendim...</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.