Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

“Şiir Yürekli”ler!...

<p>Şiiri herkes okuyabilir ancak şiiri herkes sev(e)mez. Oysaki şiiri sevmek, hayatı sevmektir. Duyguyu, hissi, acıyı, gurbeti, yalnızlığı, &ouml;zlemi, sevgiyi, &acirc;şkı&hellip; okuyabilmektir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Şiir okumak ayrı, dinlemek ayrı, anlamak ayrıdır. Şiirde kendini bulmak ise apayrıdır. Aslolan,, şiir de kendini bulmaktır...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ve şiir okumayı, okunan şiiri dinlemeyi sevmeyen bir insanın, tabir yerindeyse bir yanı eksiktir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aramızda şiirle o kadar hemhal olan insanlar vardır ki biz onları &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; insanlar diye tarif ederiz. Bu &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler &ouml;yle &ccedil;ok uzaklarda, ulaşılamaz değillerdir. &Ccedil;oğunlukla kendilerini gizlemeye &ccedil;alışır, fark edilmek istenmezler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o &ldquo;şiir y&uuml;rek&rdquo;lerde saklı duran şiirden kurulu d&uuml;nyalarında yaşamaktan haz alırlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Şiir y&uuml;rekli dedik ya&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Dokunmayıverin! Y&uuml;rekleri okyanus misali geniştir. Sessiz ve durgun g&ouml;r&uuml;nd&uuml;klerine aldanmayın. Dokunduğunuz an o &ldquo;şiir y&uuml;rek&rdquo;lerden g&ouml;zyaşı misali şiir d&ouml;k&uuml;l&uuml;verir. Antolojilere sığ(a)mayacak o şiirlerde yalnızlık, acı ve h&uuml;z&uuml;n ile karşılaşırsınız. &ldquo;H&uuml;z&uuml;n nedir?&rdquo; dedi şiir y&uuml;rekli&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Kişinin haddini bilerek yaşamaya &ccedil;alışmasıdır&rdquo; diye tarif edebildik&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerin d&uuml;nyalarında tabi ki mutluluğa da yer vardır. D&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz? Onlar, h&uuml;z&uuml;nl&uuml; oldukları anlarda bile mutlu olabilmeyi başarabiliyorlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ne kışın lapa lapa yağan karı, ne de zemherinin soğuk ayazı &uuml;ş&uuml;tmez şiir y&uuml;reklileri. &Uuml;ş&uuml;d&uuml;klerinde, &uuml;ş&uuml;t&uuml;ld&uuml;klerinde kolay kolay ısınamaz, ısıtılamazlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bedenleri değil, ruhları &uuml;ş&uuml;r &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerin.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Her şeye m&uuml;samaha g&ouml;sterirler lakin &ldquo;vefa-sızlığa&rdquo; asla. Zira vefasız değil, vefalıdırlar; &ldquo;vefa&rdquo;nın adına destan yazar &nbsp;&ldquo;şiir &ldquo;y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Zengindirler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu d&uuml;nyadan bir beklentileri yoktur, uhrevi bir zenginliktir istedikleri, Y&uuml;reklerinde biriktirdikleri sermayelerinin değeri ne tartılır, ne de &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r. En &ccedil;ok da insan kazanır ve biriktirir &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; onlara g&ouml;re hakikat de fakir, d&uuml;nyası zengin olup da kalbi fukara olanlardır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Sabırlıdırlar&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>İftiraya uğrasalar da m&uuml;fteriye değil, Yaradan&rsquo;a boyun eğerler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hi&ccedil;bir y&uuml;k&uuml;n &ldquo;sabrın&rdquo; ağırlığı kadar ağır olmadığını bilir, &ldquo;Ya Sabır&rdquo; der &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Duygusaldırlar...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bir&ccedil;oğunun ortak y&ouml;n&uuml;, &ldquo;Karako&ccedil;&rdquo;ların (Sezai, Bahattin ve Abdurrahim) şiirlerine olan hayranlıklarıdır. &ldquo;Mona Roza&rdquo;, &ldquo;Ihlamur &Ccedil;i&ccedil;ek A&ccedil;tığı Zaman&rdquo; &nbsp;ve &ldquo;Mihriban&rdquo; şiirlerini dinledikleri an, &acirc;lemden &acirc;leme ge&ccedil;er &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerden dostlar edinmeye &ccedil;alışın. Onlar dostluklarını hem &ldquo;k&acirc;l&rdquo;, hem de &ldquo;h&acirc;l&rdquo; ile g&ouml;sterir ve yaşatırlar. Hamdolsun, &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; dostlarımız var. &Ouml;zel olarak da &ldquo;ihtiyar&rdquo; biri var. O; &ldquo;&Ccedil;irkin! Seni sevmiyorum&rdquo; (!) dese de biz &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; ihtiyarı &ccedil;ok seviyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ey &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; g&uuml;zel insan!...</p> <p>&nbsp;</p> <p>D&uuml;şler sahnesinde yağmurla b&uuml;y&uuml;tt&uuml;k &nbsp;&ldquo;Mona Roza&rdquo;yı&hellip;</p> <p>&ldquo;Mihriban&rdquo; da lambada titreyen alevlerle &ouml;ğrendik &uuml;ş&uuml;meyi&hellip;</p> <p>&ldquo;Ihlamur &Ccedil;i&ccedil;ek A&ccedil;tığında&rdquo; bekledik visale ermeyi&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Memdoğlu&hellip;</p>
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2018 - Çarşamba

“Şiir Yürekli”ler!...

<p>Şiiri herkes okuyabilir ancak şiiri herkes sev(e)mez. Oysaki şiiri sevmek, hayatı sevmektir. Duyguyu, hissi, acıyı, gurbeti, yalnızlığı, &ouml;zlemi, sevgiyi, &acirc;şkı&hellip; okuyabilmektir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Şiir okumak ayrı, dinlemek ayrı, anlamak ayrıdır. Şiirde kendini bulmak ise apayrıdır. Aslolan,, şiir de kendini bulmaktır...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ve şiir okumayı, okunan şiiri dinlemeyi sevmeyen bir insanın, tabir yerindeyse bir yanı eksiktir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aramızda şiirle o kadar hemhal olan insanlar vardır ki biz onları &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; insanlar diye tarif ederiz. Bu &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler &ouml;yle &ccedil;ok uzaklarda, ulaşılamaz değillerdir. &Ccedil;oğunlukla kendilerini gizlemeye &ccedil;alışır, fark edilmek istenmezler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o &ldquo;şiir y&uuml;rek&rdquo;lerde saklı duran şiirden kurulu d&uuml;nyalarında yaşamaktan haz alırlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Şiir y&uuml;rekli dedik ya&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Dokunmayıverin! Y&uuml;rekleri okyanus misali geniştir. Sessiz ve durgun g&ouml;r&uuml;nd&uuml;klerine aldanmayın. Dokunduğunuz an o &ldquo;şiir y&uuml;rek&rdquo;lerden g&ouml;zyaşı misali şiir d&ouml;k&uuml;l&uuml;verir. Antolojilere sığ(a)mayacak o şiirlerde yalnızlık, acı ve h&uuml;z&uuml;n ile karşılaşırsınız. &ldquo;H&uuml;z&uuml;n nedir?&rdquo; dedi şiir y&uuml;rekli&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Kişinin haddini bilerek yaşamaya &ccedil;alışmasıdır&rdquo; diye tarif edebildik&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerin d&uuml;nyalarında tabi ki mutluluğa da yer vardır. D&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz? Onlar, h&uuml;z&uuml;nl&uuml; oldukları anlarda bile mutlu olabilmeyi başarabiliyorlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ne kışın lapa lapa yağan karı, ne de zemherinin soğuk ayazı &uuml;ş&uuml;tmez şiir y&uuml;reklileri. &Uuml;ş&uuml;d&uuml;klerinde, &uuml;ş&uuml;t&uuml;ld&uuml;klerinde kolay kolay ısınamaz, ısıtılamazlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bedenleri değil, ruhları &uuml;ş&uuml;r &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerin.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Her şeye m&uuml;samaha g&ouml;sterirler lakin &ldquo;vefa-sızlığa&rdquo; asla. Zira vefasız değil, vefalıdırlar; &ldquo;vefa&rdquo;nın adına destan yazar &nbsp;&ldquo;şiir &ldquo;y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Zengindirler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu d&uuml;nyadan bir beklentileri yoktur, uhrevi bir zenginliktir istedikleri, Y&uuml;reklerinde biriktirdikleri sermayelerinin değeri ne tartılır, ne de &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r. En &ccedil;ok da insan kazanır ve biriktirir &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; onlara g&ouml;re hakikat de fakir, d&uuml;nyası zengin olup da kalbi fukara olanlardır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Sabırlıdırlar&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>İftiraya uğrasalar da m&uuml;fteriye değil, Yaradan&rsquo;a boyun eğerler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hi&ccedil;bir y&uuml;k&uuml;n &ldquo;sabrın&rdquo; ağırlığı kadar ağır olmadığını bilir, &ldquo;Ya Sabır&rdquo; der &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Duygusaldırlar...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bir&ccedil;oğunun ortak y&ouml;n&uuml;, &ldquo;Karako&ccedil;&rdquo;ların (Sezai, Bahattin ve Abdurrahim) şiirlerine olan hayranlıklarıdır. &ldquo;Mona Roza&rdquo;, &ldquo;Ihlamur &Ccedil;i&ccedil;ek A&ccedil;tığı Zaman&rdquo; &nbsp;ve &ldquo;Mihriban&rdquo; şiirlerini dinledikleri an, &acirc;lemden &acirc;leme ge&ccedil;er &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo;ler&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Şiir y&uuml;rekli&rdquo;lerden dostlar edinmeye &ccedil;alışın. Onlar dostluklarını hem &ldquo;k&acirc;l&rdquo;, hem de &ldquo;h&acirc;l&rdquo; ile g&ouml;sterir ve yaşatırlar. Hamdolsun, &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; dostlarımız var. &Ouml;zel olarak da &ldquo;ihtiyar&rdquo; biri var. O; &ldquo;&Ccedil;irkin! Seni sevmiyorum&rdquo; (!) dese de biz &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; ihtiyarı &ccedil;ok seviyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Ey &ldquo;şiir y&uuml;rekli&rdquo; g&uuml;zel insan!...</p> <p>&nbsp;</p> <p>D&uuml;şler sahnesinde yağmurla b&uuml;y&uuml;tt&uuml;k &nbsp;&ldquo;Mona Roza&rdquo;yı&hellip;</p> <p>&ldquo;Mihriban&rdquo; da lambada titreyen alevlerle &ouml;ğrendik &uuml;ş&uuml;meyi&hellip;</p> <p>&ldquo;Ihlamur &Ccedil;i&ccedil;ek A&ccedil;tığında&rdquo; bekledik visale ermeyi&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Memdoğlu&hellip;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.