MEHMET YAMAN
Köşe Yazarı
MEHMET YAMAN
 

ETKİN BAROLAR, ŞİMDİYE KADAR HEP ANAYASA VE KANUNLARINDAKİ AMAÇLARIN DIŞINA ÇIKTILAR

<p>Anayasanın 135. maddesinin birinci fıkrasında, &ldquo;<strong><u>mesleğe mensup olanların, m&uuml;şterek ihtiya&ccedil;larını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml; ve g&uuml;veni hakim kılmak &uuml;zere, meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile, kanunla kurulan</u> </strong>ve organları kendi &uuml;yeleri tarafından kanunda g&ouml;sterilen usullere g&ouml;re yargı g&ouml;zetimi altında, gizli oyla se&ccedil;ilen,<strong> <u>kamu t&uuml;zelkişilikleridir</u>,</strong>&rdquo; denmektedir.</p> <p>&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; fıkrasında ise, &ldquo;<strong><u>bu meslek kuruluşları, kuruluş ama&ccedil;ları dışında faaliyette bulunamazlar</u></strong>,&rdquo; denmek suretiyle, bu meslek kuruluşlarının, yukarda belirtilen ama&ccedil;lar dışında faaliyet g&ouml;steremeyeceklerini, a&ccedil;ık&ccedil;a belirtmiştir.</p> <p>Altıncı ve yedinci fıkraları da, bu Anayasal ve yasal gereklere aykırı hareket edenler hakkında, yapılması gerekli bulunan yasal işlemler, anlatılmaktadır.</p> <p>1136 sayılı Avukatlık Kanunu&rsquo;nun 76. maddesi de, Anayasanın yukardaki ama&ccedil;la ilgili maddesini aynen tekrar ederek, &ldquo;<strong>Barolar; <u>avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml; ve g&uuml;veni sağlamak; meslek d&uuml;zenini, ahl&acirc;kını, saygınlığını, hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiya&ccedil;larını karşılamak amacıyla,</u> </strong>t&uuml;m &ccedil;alışmaları y&uuml;r&uuml;ten, t&uuml;zel kişiliği bulunan, &ccedil;alışmalarını demokratik ilkelere g&ouml;re s&uuml;rd&uuml;ren,<strong> <u>kamu kurumu niteliğinde</u> </strong>meslek kuruluşlarıdır<strong>,&rdquo; </strong>demek suretiyle, baroların asli g&ouml;revlerinin, meslektaşlar ve halk nezdinde, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml;, g&uuml;veni, d&uuml;zeni, mesleki ahlakını, mesleğin saygınlığını, hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve insan haklarını savunma ve koruma ile, <strong><u>meslektaşlarının ortak ihtiya&ccedil;larını karşılamanın, baroların asli g&ouml;revleri olduğunu ve bu ama&ccedil;ların dışına &ccedil;ıkmamaları gerektiğini, a&ccedil;ık&ccedil;a ifade etmektedir</u>.</strong></p> <p>Ne acı ki, etkin barolar, uzunca yıllardan beri, <strong><u>bu ama&ccedil;larını taşarak, &uuml;lkenin siyasal atmosferinde &ouml;nemli bir siyasal fig&uuml;r olma işlevini, s&uuml;rekli devam ettirmekte</u></strong>, gerek baro se&ccedil;imleri sırasında ve gerekse, se&ccedil;im sonrası meslektaşlar arası ilişkilerde, hep ideolojik ve siyasal kutuplaşmalara, &ouml;n ayak olmaktadırlar.</p> <p>Bu, &uuml;lkenin t&uuml;m aydınları ve halk tarafından birebir &uuml;z&uuml;nt&uuml;yle m&uuml;şahede edilegelen bir ger&ccedil;ek olup, <strong><u>kendilerini hi&ccedil; ilgilendirmeyen</u></strong> ve yukardaki maddelerde de g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi<strong><u>, kuruluş ama&ccedil;larıyla hi&ccedil; te bağdaşmayan bir bi&ccedil;imde</u></strong>, &uuml;lkenin yasal kuruluşu bulunan <strong><u>Diyanet İşleri Başkanlığı</u></strong>&rsquo;nın yasal ve yetkili başkanı tarafından, yasasıyla belirtilen kuruluş amacına uygun bir bi&ccedil;imde, verdiği Cuma hutbesindeki konuyla ilgili olarak, hem yasal kuruluş başkanını ve hem de halkın dini inan&ccedil; ve k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; rencide edici, yazılı ve s&ouml;zl&uuml; beyanlarıyla, etkin ve lider baroların y&ouml;netimleri, Anayasa ve meslek kanunlarını ihlal etme su&ccedil;unu işledikleri gibi, halkın dini inan&ccedil;larını ve &ouml;nemli bir kısmının değer &ouml;l&ccedil;&uuml;lerini hi&ccedil;e sayıp, hakaret su&ccedil;larını işlemişlerdir.</p> <p>Her ne kadar baroların, hukuki d&uuml;zenlemeler hakkında kendi g&ouml;rev alanları i&ccedil;inde, g&ouml;r&uuml;ş beyan etmeleri, en tabii hakları olsa da, bu sınırların dışına &ccedil;ıkılarak, toplumun inan&ccedil; değerleri ile &ccedil;atışan ve bu nedenle gerginliğe yol a&ccedil;an g&ouml;r&uuml;ş beyanlarında bulunmaları, Anayasal ve yasal sınırlarının dışına taşmak anlamına gelmektedir.</p> <p>Kısaca, kendi g&ouml;rev alanları i&ccedil;inde g&ouml;r&uuml;ş beyanlarına evet, sınırları aşarak, gerginliklere yol a&ccedil;an beyanlarına ise, hayır diyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong><u>Onların Diyanet İşleri Başkanı hakkındaki bu tavırları, şimdiye kadar yapageldikleri, Anayasa ve meslek yasalarını ihlallerin &uuml;zerine t&uuml;y dikmiş, hem kahir meslektaşlarını ve hem de halkı rahatsız ve tedirgin etmekle, kendileri ve meslek kurumları hakkında, bazı yasal tedbirlerin alınmasına sebep olmuşlardır</u></strong>.</p> <p>Barolar yıllardan beri, y&ouml;netimlerinin siyasal ve antiyasal davranışlarıyla, &ccedil;oklu baro sistemine ge&ccedil;menin zaruretini, bizzat kendileri işaret ederek sebep olmuşlar ve ortaya attıkları, &ldquo;<strong>&ccedil;oklu baroların, siyasal kutuplaşmalara sebep olacağı</strong>&rdquo; iddiaları da, uzunca yıllardır kendileri siyasal ve ideolojik kutuplaşma ve guruplaşma ile, baroları adeta, siyasetin odağı haline getirmeleriyle, kendilerinin fiili davranışlarıyla &ccedil;elişmektedir.</p> <p><strong><u>Esasen, uzunca yıllardır yaptıkları bu ideo-siyasal davranışlarının, bir g&uuml;n ciddi sonu&ccedil;lara sebep olunabileceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lerek, yapılan ikazlar dikkate alınıp, yasal sınırlar i&ccedil;ine &ccedil;ekilmeleri gerekirdi</u></strong>.</p> <p>Yani etme bulma d&uuml;nyasında, yıllardır, istedikleri gibi at koşturan insan ya da kuruluşların, olayların akışının tabii sonucu olarak, bir g&uuml;n &ouml;nlerinin kesilebileceğini idrak etmeleri, gerekmektedir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak ifade edelim ki, barolarla ilgili yapılmakta olan yasal d&uuml;zenlemenin, olayların gelişiminin tabii ve yasal bir sonucu olup, &ccedil;ağdaş &uuml;lkelerdeki &ouml;rneklerinin benzeri olduğunun kabul&uuml;, gelinen s&uuml;re&ccedil;te, tabii bir ger&ccedil;ektir.</p> <p>Saygılarımla!..</p> <p>&nbsp;</p> <p>6.7.2020</p> <p>Mehmet Yaman</p> <p>Araştırmacı-Hukuk&ccedil;u</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2020 - Pazartesi

ETKİN BAROLAR, ŞİMDİYE KADAR HEP ANAYASA VE KANUNLARINDAKİ AMAÇLARIN DIŞINA ÇIKTILAR

<p>Anayasanın 135. maddesinin birinci fıkrasında, &ldquo;<strong><u>mesleğe mensup olanların, m&uuml;şterek ihtiya&ccedil;larını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml; ve g&uuml;veni hakim kılmak &uuml;zere, meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile, kanunla kurulan</u> </strong>ve organları kendi &uuml;yeleri tarafından kanunda g&ouml;sterilen usullere g&ouml;re yargı g&ouml;zetimi altında, gizli oyla se&ccedil;ilen,<strong> <u>kamu t&uuml;zelkişilikleridir</u>,</strong>&rdquo; denmektedir.</p> <p>&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; fıkrasında ise, &ldquo;<strong><u>bu meslek kuruluşları, kuruluş ama&ccedil;ları dışında faaliyette bulunamazlar</u></strong>,&rdquo; denmek suretiyle, bu meslek kuruluşlarının, yukarda belirtilen ama&ccedil;lar dışında faaliyet g&ouml;steremeyeceklerini, a&ccedil;ık&ccedil;a belirtmiştir.</p> <p>Altıncı ve yedinci fıkraları da, bu Anayasal ve yasal gereklere aykırı hareket edenler hakkında, yapılması gerekli bulunan yasal işlemler, anlatılmaktadır.</p> <p>1136 sayılı Avukatlık Kanunu&rsquo;nun 76. maddesi de, Anayasanın yukardaki ama&ccedil;la ilgili maddesini aynen tekrar ederek, &ldquo;<strong>Barolar; <u>avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml; ve g&uuml;veni sağlamak; meslek d&uuml;zenini, ahl&acirc;kını, saygınlığını, hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiya&ccedil;larını karşılamak amacıyla,</u> </strong>t&uuml;m &ccedil;alışmaları y&uuml;r&uuml;ten, t&uuml;zel kişiliği bulunan, &ccedil;alışmalarını demokratik ilkelere g&ouml;re s&uuml;rd&uuml;ren,<strong> <u>kamu kurumu niteliğinde</u> </strong>meslek kuruluşlarıdır<strong>,&rdquo; </strong>demek suretiyle, baroların asli g&ouml;revlerinin, meslektaşlar ve halk nezdinde, d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml;, g&uuml;veni, d&uuml;zeni, mesleki ahlakını, mesleğin saygınlığını, hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve insan haklarını savunma ve koruma ile, <strong><u>meslektaşlarının ortak ihtiya&ccedil;larını karşılamanın, baroların asli g&ouml;revleri olduğunu ve bu ama&ccedil;ların dışına &ccedil;ıkmamaları gerektiğini, a&ccedil;ık&ccedil;a ifade etmektedir</u>.</strong></p> <p>Ne acı ki, etkin barolar, uzunca yıllardan beri, <strong><u>bu ama&ccedil;larını taşarak, &uuml;lkenin siyasal atmosferinde &ouml;nemli bir siyasal fig&uuml;r olma işlevini, s&uuml;rekli devam ettirmekte</u></strong>, gerek baro se&ccedil;imleri sırasında ve gerekse, se&ccedil;im sonrası meslektaşlar arası ilişkilerde, hep ideolojik ve siyasal kutuplaşmalara, &ouml;n ayak olmaktadırlar.</p> <p>Bu, &uuml;lkenin t&uuml;m aydınları ve halk tarafından birebir &uuml;z&uuml;nt&uuml;yle m&uuml;şahede edilegelen bir ger&ccedil;ek olup, <strong><u>kendilerini hi&ccedil; ilgilendirmeyen</u></strong> ve yukardaki maddelerde de g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi<strong><u>, kuruluş ama&ccedil;larıyla hi&ccedil; te bağdaşmayan bir bi&ccedil;imde</u></strong>, &uuml;lkenin yasal kuruluşu bulunan <strong><u>Diyanet İşleri Başkanlığı</u></strong>&rsquo;nın yasal ve yetkili başkanı tarafından, yasasıyla belirtilen kuruluş amacına uygun bir bi&ccedil;imde, verdiği Cuma hutbesindeki konuyla ilgili olarak, hem yasal kuruluş başkanını ve hem de halkın dini inan&ccedil; ve k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; rencide edici, yazılı ve s&ouml;zl&uuml; beyanlarıyla, etkin ve lider baroların y&ouml;netimleri, Anayasa ve meslek kanunlarını ihlal etme su&ccedil;unu işledikleri gibi, halkın dini inan&ccedil;larını ve &ouml;nemli bir kısmının değer &ouml;l&ccedil;&uuml;lerini hi&ccedil;e sayıp, hakaret su&ccedil;larını işlemişlerdir.</p> <p>Her ne kadar baroların, hukuki d&uuml;zenlemeler hakkında kendi g&ouml;rev alanları i&ccedil;inde, g&ouml;r&uuml;ş beyan etmeleri, en tabii hakları olsa da, bu sınırların dışına &ccedil;ıkılarak, toplumun inan&ccedil; değerleri ile &ccedil;atışan ve bu nedenle gerginliğe yol a&ccedil;an g&ouml;r&uuml;ş beyanlarında bulunmaları, Anayasal ve yasal sınırlarının dışına taşmak anlamına gelmektedir.</p> <p>Kısaca, kendi g&ouml;rev alanları i&ccedil;inde g&ouml;r&uuml;ş beyanlarına evet, sınırları aşarak, gerginliklere yol a&ccedil;an beyanlarına ise, hayır diyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong><u>Onların Diyanet İşleri Başkanı hakkındaki bu tavırları, şimdiye kadar yapageldikleri, Anayasa ve meslek yasalarını ihlallerin &uuml;zerine t&uuml;y dikmiş, hem kahir meslektaşlarını ve hem de halkı rahatsız ve tedirgin etmekle, kendileri ve meslek kurumları hakkında, bazı yasal tedbirlerin alınmasına sebep olmuşlardır</u></strong>.</p> <p>Barolar yıllardan beri, y&ouml;netimlerinin siyasal ve antiyasal davranışlarıyla, &ccedil;oklu baro sistemine ge&ccedil;menin zaruretini, bizzat kendileri işaret ederek sebep olmuşlar ve ortaya attıkları, &ldquo;<strong>&ccedil;oklu baroların, siyasal kutuplaşmalara sebep olacağı</strong>&rdquo; iddiaları da, uzunca yıllardır kendileri siyasal ve ideolojik kutuplaşma ve guruplaşma ile, baroları adeta, siyasetin odağı haline getirmeleriyle, kendilerinin fiili davranışlarıyla &ccedil;elişmektedir.</p> <p><strong><u>Esasen, uzunca yıllardır yaptıkları bu ideo-siyasal davranışlarının, bir g&uuml;n ciddi sonu&ccedil;lara sebep olunabileceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lerek, yapılan ikazlar dikkate alınıp, yasal sınırlar i&ccedil;ine &ccedil;ekilmeleri gerekirdi</u></strong>.</p> <p>Yani etme bulma d&uuml;nyasında, yıllardır, istedikleri gibi at koşturan insan ya da kuruluşların, olayların akışının tabii sonucu olarak, bir g&uuml;n &ouml;nlerinin kesilebileceğini idrak etmeleri, gerekmektedir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak ifade edelim ki, barolarla ilgili yapılmakta olan yasal d&uuml;zenlemenin, olayların gelişiminin tabii ve yasal bir sonucu olup, &ccedil;ağdaş &uuml;lkelerdeki &ouml;rneklerinin benzeri olduğunun kabul&uuml;, gelinen s&uuml;re&ccedil;te, tabii bir ger&ccedil;ektir.</p> <p>Saygılarımla!..</p> <p>&nbsp;</p> <p>6.7.2020</p> <p>Mehmet Yaman</p> <p>Araştırmacı-Hukuk&ccedil;u</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.