Ömer ÖZCAN
Köşe Yazarı
Ömer ÖZCAN
 

ATIF URAL; BEDİUZZAMAN HAZRETLERİNİN MUHLİS VE FEDAKAR TALEBELERİNDEN

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">1933 Kars doğumludur... 1952 yılında Ankara Hukuk Fak&uuml;ltesine kaydolmuştur. Hukuk Fak&uuml;ltesini bitirince savcı olarak Sason, Nusaybin ve Bozkurt&#39;ta g&ouml;rev yapmıştır. 1966 senesinde 33 yaşında vefat etmiştir&hellip;<br /> <br /> Atıf Ağabey&rsquo;e ezarette bir g&uuml;n; &#39;Nedir bunlar? Nedir bu Gen&ccedil;lik Rehberi?&#39; diyormuş polisler bağırarak. O da gayet s&uuml;k&ucirc;netle: &quot;Gen&ccedil;lik hi&ccedil; rehbersiz olur mu?&quot; diye cevap vermiş onlara&hellip; İmanı şaha kalkmış, fakat sakin, kadere teslim bir kuzu gibiydi o... Ama onun i&ccedil;in, &quot;Masonların belini Atıf kırdı.&quot; demişti Hz. &Uuml;stadımız.<br /> <br /> Atıf Ağabey, Risale-i Nuru &ccedil;ok g&uuml;zel okurdu. Sesi ve okuyuş tarzı &ccedil;ok etkili idi. Nitekim bu etkiyi Osman Y&uuml;ksel Serdenge&ccedil;ti ş&ouml;yle ifade ediyordu:<br /> <br /> &quot;Eğer nurcuların hepsi Atıf gibi okusa, herkes nurcu olurdu!&quot;<br /> <br /> Atıf Ağabey: &ldquo;M&uuml;thiş bir imansızlık seli var...&quot; der ve o sele kapılmış giden insanlara Kur&#39;an ve iman hakikatlerini yetiştirmenin etkili yollarını arardı...<br /> <br /> Atıf&nbsp; Ağabey &quot;G&ouml;r&uuml;nmeyi&quot; sevmezdi. Biri tekadd&uuml;m etse, &ouml;ne &ccedil;ıkmak istese o geri &ccedil;ekilirdi.<br /> <br /> Atıf Ağabey, &Uuml;stad&rsquo;a &ccedil;ok sayıda ziyaretleri vardır. Bir mektubunda; &quot;&Uuml;stad&#39;a giderken altı sorum vardı, onları ben sormadan tek tek cevapladı&quot; diye anlatmıştı. Yine bir arkadaşıyla ziyaretinde &Uuml;stad onlara &quot;El &ouml;pmekten ne &ccedil;ıkar?&quot; ve ellerini kitap gibi tutarak, &quot;Okuyun! Okuyun!&quot; demişti...<br /> <br /> Bir ara T&uuml;rk&ccedil;&uuml; H. Nihal Atsız&rsquo;la karşılaşır. Nihal Atsız:<br /> &rsquo;&rsquo; K&uuml;rt Said&rdquo;de ne buluyorsunuz?&rsquo;&rsquo; diye sormuş, Atıf Ağabey de: &ldquo;Kuran&rsquo;ın en g&uuml;zel tefsirini bulmuşum&rdquo; Diyerek ona sert cevap vermişti.<br /> <br /> Ağabeyi Kemal Ural Ağabeyde Atıf Ağabeyi ş&ouml;yle anlatıyordu: Atıf&rsquo;ın o g&uuml;nk&uuml; ulaştığı noktaya bu g&uuml;nk&uuml; Risale-i Nur b&uuml;rokratlarının y&uuml;zde doksan beşi ulaşamamıştır. Mesela bir &ouml;rnek vereyim: Ben daha yeniyim&hellip; Bana Risale-i Nur&#39;dan bahsederken, ben de m&uuml;temadiyen Abd&uuml;rrahim Zapsu&#39;nun &ndash;ki O da bir nur talebesidir- İslam Tarihi kitabını &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor, ş&ouml;yledir b&ouml;yledir diye ona cevap veriyordum. Atıf hakikaten bir cevher... Hi&ccedil; kızmadan, darılmadan &quot;tabi kardeşim İslam Tarihini, tarihimizi bileceğiz elbette&hellip;&quot; diyordu&hellip; Ama gayet sakin bir şekilde... Neydi o Atıf Ural&#39;ın takip ettiği siyaset, şuydu: &quot;kardeşim Risale-i Nur iman esaslarını temel ittihaz ederek bu zamanın tehlikelerini, yangınlarını bertaraf ediyor. Başka eserleri de okumak faydalı amma bu zamanda &ccedil;ok silik s&ouml;zler var. İfsat eden kitaplar var. Ama iman esaslarını temel ittihaz eden kitapları okuduktan sonra o şartlara uyup uymadığını artık o objektifle anlayabilirsin&quot; diye temel veriyor, M&uuml;sl&uuml;manların kanaatini bulandırmıyordu. Gayet nazik ve kibar&hellip;<br /> <br /> Mehmet Şevket Eyği Ağabeyde Onu ş&ouml;yle anlatıyordu:<br /> <br /> Rahmetli &Acirc;tıf Ural 50&#39;lili yıllarda Ankara Hukuk Fak&uuml;ltesi &ouml;ğrencisiydi, ben de Siyasal&#39;da okuyordum. Onu, birka&ccedil; arkadaşıyla birlikte kaldığı, Dikimevindeki k&uuml;&ccedil;&uuml;k odada sık sık ziyaret ederdim&hellip; Şuurlu ve faal bir M&uuml;sl&uuml;man&#39;dı. Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin muhlis ve fedak&acirc;r talebelerindendi. Risale-i Nur&#39;ların matbaalarda basılmasına yeni yeni m&uuml;saade ediliyordu. Bu işi takip edenler i&ccedil;inde &Acirc;tıf da vardı. Birka&ccedil; kardeşle birlikte oturduğu oda &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;kt&uuml;, eşyaları gayet m&uuml;tevazı idi. Yerde bir hasır, kenarda &uuml;st &uuml;ste yığılmış yataklar, Nur Risaleleri, ders kitapları, pompalı bir gazocağı, bir tava, bir tencere, bir &ccedil;ay takımı&hellip; Bir keresinde onu ve arkadaşlarını yemek hazırlarken g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;m. Ocağın &uuml;zerindeki tavaya yağ koymuşlar, kızgın yağın i&ccedil;ine incecik bir iki sucuk dilimi atmışlar, bir de &ccedil;ay hazırlamışlardı. Katık gayet az olduğu i&ccedil;in, ekmek lokmalarını yağa batırarak yiyorlardı.<br /> <br /> Gen&ccedil; yaşta vefat eden &Acirc;tıf bir ihl&acirc;s kahramanıydı. Hizmetleri karşılığında karnını doyuracak kadar bile &uuml;cret almayı d&uuml;ş&uuml;nmezdi. Sucuklu yağa batırılmış ekmek, a&ccedil;ık &ccedil;ay ile kif&acirc;f-ı nefs eder, cebinde Risale-i Nur baskısına ayrılmış paradan, kendi maişeti i&ccedil;in bir lirayı bile almayı d&uuml;ş&uuml;nmezdi.<br /> <br /> İlk nurcular iman, İslam, Kur&#39;an, Şeriat, S&uuml;nnet, &Uuml;mmet hizmetlerini vesile edip iyi yemekler yemezler, g&uuml;zel kıyafetler edinmezler, g&ouml;sterişli dabbelere binmezler, makam ve mevki peşinde koşmazlardı. Allah&#39;a ve ahirete d&ouml;n&uuml;k bir hayat s&uuml;rer, &uuml;cretlerini mahl&ucirc;kattan değil, H&acirc;lık&#39;tan beklerlerdi.<br /> <br /> Zamane M&uuml;sl&uuml;manlarının verdikleri m&uuml;kellef ve muhteşem bir ziyafette &Acirc;tıf&#39;ı hatırladım. Nur i&ccedil;inde yatsın. Demişti...<br /> <br /> Hz. &Uuml;stad &Acirc;tıf Ağabey ve Said &Ouml;zdemir ağabeylere nasıl dua ediyor:<br /> <br /> &quot;Y&acirc; Allah, y&acirc; Rahman, y&acirc; Rahim, y&acirc; Ferd, y&acirc; Hay, y&acirc; Kayyum, y&acirc; Hakem, y&acirc; Adl, y&acirc; Kud&uuml;s&hellip;<br /> <br /> &quot;İsm-i &Acirc;zam&#39;ın hakkına ve Kur&#39;an-ı Mu&#39;c&uuml;z-&uuml;l Bey&acirc;n&#39;ın h&uuml;rmetine ve Resul-&uuml; Ekrem Aleyhissel&acirc;t&uuml; vessel&acirc;mın şerefine&hellip; Beşbin n&uuml;sha bastıran &Acirc;tıf ve Tillolu Said&#39;i ve m&uuml;barek yardımcılarını ve Risale-i Nur talebelerini Cennet-&uuml;l Firdevs&#39;te saadet-i ebediyeye mazhar eyle. &Acirc;min&hellip;&quot;<br /> <br /> Ruhu Alileri Şadolsun. Ruhları i&ccedil;in El-Fatiha.<br /> <br /> (Ağabeyler anlatıyor&rsquo;dan alınmıştır.)</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&Ouml;MER &Ouml;ZCAN</div>
Ekleme Tarihi: 24 Şubat 2020 - Pazartesi

ATIF URAL; BEDİUZZAMAN HAZRETLERİNİN MUHLİS VE FEDAKAR TALEBELERİNDEN

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">1933 Kars doğumludur... 1952 yılında Ankara Hukuk Fak&uuml;ltesine kaydolmuştur. Hukuk Fak&uuml;ltesini bitirince savcı olarak Sason, Nusaybin ve Bozkurt&#39;ta g&ouml;rev yapmıştır. 1966 senesinde 33 yaşında vefat etmiştir&hellip;<br /> <br /> Atıf Ağabey&rsquo;e ezarette bir g&uuml;n; &#39;Nedir bunlar? Nedir bu Gen&ccedil;lik Rehberi?&#39; diyormuş polisler bağırarak. O da gayet s&uuml;k&ucirc;netle: &quot;Gen&ccedil;lik hi&ccedil; rehbersiz olur mu?&quot; diye cevap vermiş onlara&hellip; İmanı şaha kalkmış, fakat sakin, kadere teslim bir kuzu gibiydi o... Ama onun i&ccedil;in, &quot;Masonların belini Atıf kırdı.&quot; demişti Hz. &Uuml;stadımız.<br /> <br /> Atıf Ağabey, Risale-i Nuru &ccedil;ok g&uuml;zel okurdu. Sesi ve okuyuş tarzı &ccedil;ok etkili idi. Nitekim bu etkiyi Osman Y&uuml;ksel Serdenge&ccedil;ti ş&ouml;yle ifade ediyordu:<br /> <br /> &quot;Eğer nurcuların hepsi Atıf gibi okusa, herkes nurcu olurdu!&quot;<br /> <br /> Atıf Ağabey: &ldquo;M&uuml;thiş bir imansızlık seli var...&quot; der ve o sele kapılmış giden insanlara Kur&#39;an ve iman hakikatlerini yetiştirmenin etkili yollarını arardı...<br /> <br /> Atıf&nbsp; Ağabey &quot;G&ouml;r&uuml;nmeyi&quot; sevmezdi. Biri tekadd&uuml;m etse, &ouml;ne &ccedil;ıkmak istese o geri &ccedil;ekilirdi.<br /> <br /> Atıf Ağabey, &Uuml;stad&rsquo;a &ccedil;ok sayıda ziyaretleri vardır. Bir mektubunda; &quot;&Uuml;stad&#39;a giderken altı sorum vardı, onları ben sormadan tek tek cevapladı&quot; diye anlatmıştı. Yine bir arkadaşıyla ziyaretinde &Uuml;stad onlara &quot;El &ouml;pmekten ne &ccedil;ıkar?&quot; ve ellerini kitap gibi tutarak, &quot;Okuyun! Okuyun!&quot; demişti...<br /> <br /> Bir ara T&uuml;rk&ccedil;&uuml; H. Nihal Atsız&rsquo;la karşılaşır. Nihal Atsız:<br /> &rsquo;&rsquo; K&uuml;rt Said&rdquo;de ne buluyorsunuz?&rsquo;&rsquo; diye sormuş, Atıf Ağabey de: &ldquo;Kuran&rsquo;ın en g&uuml;zel tefsirini bulmuşum&rdquo; Diyerek ona sert cevap vermişti.<br /> <br /> Ağabeyi Kemal Ural Ağabeyde Atıf Ağabeyi ş&ouml;yle anlatıyordu: Atıf&rsquo;ın o g&uuml;nk&uuml; ulaştığı noktaya bu g&uuml;nk&uuml; Risale-i Nur b&uuml;rokratlarının y&uuml;zde doksan beşi ulaşamamıştır. Mesela bir &ouml;rnek vereyim: Ben daha yeniyim&hellip; Bana Risale-i Nur&#39;dan bahsederken, ben de m&uuml;temadiyen Abd&uuml;rrahim Zapsu&#39;nun &ndash;ki O da bir nur talebesidir- İslam Tarihi kitabını &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor, ş&ouml;yledir b&ouml;yledir diye ona cevap veriyordum. Atıf hakikaten bir cevher... Hi&ccedil; kızmadan, darılmadan &quot;tabi kardeşim İslam Tarihini, tarihimizi bileceğiz elbette&hellip;&quot; diyordu&hellip; Ama gayet sakin bir şekilde... Neydi o Atıf Ural&#39;ın takip ettiği siyaset, şuydu: &quot;kardeşim Risale-i Nur iman esaslarını temel ittihaz ederek bu zamanın tehlikelerini, yangınlarını bertaraf ediyor. Başka eserleri de okumak faydalı amma bu zamanda &ccedil;ok silik s&ouml;zler var. İfsat eden kitaplar var. Ama iman esaslarını temel ittihaz eden kitapları okuduktan sonra o şartlara uyup uymadığını artık o objektifle anlayabilirsin&quot; diye temel veriyor, M&uuml;sl&uuml;manların kanaatini bulandırmıyordu. Gayet nazik ve kibar&hellip;<br /> <br /> Mehmet Şevket Eyği Ağabeyde Onu ş&ouml;yle anlatıyordu:<br /> <br /> Rahmetli &Acirc;tıf Ural 50&#39;lili yıllarda Ankara Hukuk Fak&uuml;ltesi &ouml;ğrencisiydi, ben de Siyasal&#39;da okuyordum. Onu, birka&ccedil; arkadaşıyla birlikte kaldığı, Dikimevindeki k&uuml;&ccedil;&uuml;k odada sık sık ziyaret ederdim&hellip; Şuurlu ve faal bir M&uuml;sl&uuml;man&#39;dı. Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin muhlis ve fedak&acirc;r talebelerindendi. Risale-i Nur&#39;ların matbaalarda basılmasına yeni yeni m&uuml;saade ediliyordu. Bu işi takip edenler i&ccedil;inde &Acirc;tıf da vardı. Birka&ccedil; kardeşle birlikte oturduğu oda &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;kt&uuml;, eşyaları gayet m&uuml;tevazı idi. Yerde bir hasır, kenarda &uuml;st &uuml;ste yığılmış yataklar, Nur Risaleleri, ders kitapları, pompalı bir gazocağı, bir tava, bir tencere, bir &ccedil;ay takımı&hellip; Bir keresinde onu ve arkadaşlarını yemek hazırlarken g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;m. Ocağın &uuml;zerindeki tavaya yağ koymuşlar, kızgın yağın i&ccedil;ine incecik bir iki sucuk dilimi atmışlar, bir de &ccedil;ay hazırlamışlardı. Katık gayet az olduğu i&ccedil;in, ekmek lokmalarını yağa batırarak yiyorlardı.<br /> <br /> Gen&ccedil; yaşta vefat eden &Acirc;tıf bir ihl&acirc;s kahramanıydı. Hizmetleri karşılığında karnını doyuracak kadar bile &uuml;cret almayı d&uuml;ş&uuml;nmezdi. Sucuklu yağa batırılmış ekmek, a&ccedil;ık &ccedil;ay ile kif&acirc;f-ı nefs eder, cebinde Risale-i Nur baskısına ayrılmış paradan, kendi maişeti i&ccedil;in bir lirayı bile almayı d&uuml;ş&uuml;nmezdi.<br /> <br /> İlk nurcular iman, İslam, Kur&#39;an, Şeriat, S&uuml;nnet, &Uuml;mmet hizmetlerini vesile edip iyi yemekler yemezler, g&uuml;zel kıyafetler edinmezler, g&ouml;sterişli dabbelere binmezler, makam ve mevki peşinde koşmazlardı. Allah&#39;a ve ahirete d&ouml;n&uuml;k bir hayat s&uuml;rer, &uuml;cretlerini mahl&ucirc;kattan değil, H&acirc;lık&#39;tan beklerlerdi.<br /> <br /> Zamane M&uuml;sl&uuml;manlarının verdikleri m&uuml;kellef ve muhteşem bir ziyafette &Acirc;tıf&#39;ı hatırladım. Nur i&ccedil;inde yatsın. Demişti...<br /> <br /> Hz. &Uuml;stad &Acirc;tıf Ağabey ve Said &Ouml;zdemir ağabeylere nasıl dua ediyor:<br /> <br /> &quot;Y&acirc; Allah, y&acirc; Rahman, y&acirc; Rahim, y&acirc; Ferd, y&acirc; Hay, y&acirc; Kayyum, y&acirc; Hakem, y&acirc; Adl, y&acirc; Kud&uuml;s&hellip;<br /> <br /> &quot;İsm-i &Acirc;zam&#39;ın hakkına ve Kur&#39;an-ı Mu&#39;c&uuml;z-&uuml;l Bey&acirc;n&#39;ın h&uuml;rmetine ve Resul-&uuml; Ekrem Aleyhissel&acirc;t&uuml; vessel&acirc;mın şerefine&hellip; Beşbin n&uuml;sha bastıran &Acirc;tıf ve Tillolu Said&#39;i ve m&uuml;barek yardımcılarını ve Risale-i Nur talebelerini Cennet-&uuml;l Firdevs&#39;te saadet-i ebediyeye mazhar eyle. &Acirc;min&hellip;&quot;<br /> <br /> Ruhu Alileri Şadolsun. Ruhları i&ccedil;in El-Fatiha.<br /> <br /> (Ağabeyler anlatıyor&rsquo;dan alınmıştır.)</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&Ouml;MER &Ouml;ZCAN</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.