EMİR KÜLÂL HAZRETLERİ
<p>Anadolu’yu mayalayanlar, Anadolu erenleri deyince aklımıza gelenlerden birisi de Ahmet Haldun Terzioğlu’nun bir Türk ereni Emir Sultan kitabının başında bahsettiği Resûlullah Efendimiz’in piri pak neslinden torunu Hz. Hüzeyin’in oğlu Zeynelabidin’in soyundan geldiği için Seyyid lâkabını alan babası Emîr, çömlekçilik yaparak geçimini temin ettiği için de Külâl diye anıla gelen, Emir Külâl Hazretleri’dir. Halvetiye şeyhliği yapmış ve Buhara da binlerce insana ışık olmuştur.</p>
<p>Buhara’nın Sûhârî köyünde miladi 1284, hicri 683 yılında dünyaya gelen Emir Külâl Hazretleri bütün hayatını orada ve Buhara’nın diğer bazı köylerinde geçirmiştir. Kendisinin asıl adı bilinmemekte, bu nedenle Emir Külâl olarak tanınmaktadır. Babasının adı Emir Hamza’dır. Soyuyla hiçbir zaman övünmemiş olan Emir Külâl Hazretleri toplumda her daim bilgisi ve takvasıyla öne çıkmaya çalışmış ve daha çocuk yaşlarda kendisini ilme vermiştir. Gençliğinde güreşe meraklı olan Emir Külâl Hazretleri, Râmîten’de bir güreş meydanında bulunduğu sırada Muhammed Baba Semâsî Hazretleri kenardan onu izlemiş ve niçin güreş izlediğini soran müritlerine:</p>
<p>“–Bu meydanda bir yiğit var, birçok kişi onun sohbetiyle kemâle erecek. Onu avlamaya çalışıyorum!” buyurmuşlardır.</p>
<p>Bu esnada Emir Külâl, Semâsî Hazretlerini fark ederek onun nazarının tesiri altında kalmış ve hemen güreş meydanını terk ederek Hazretin peşine düşmüştür. Kendisine intisâb edip sohbetlerine katılmıştır. </p>
<p>Yaklaşık yirmi sene boyunca şeyhi Semâsî Hazretleri’nin sohbetinde ve hizmetinde bulunan Emîr Külâl, keskin bakışlı ve vakûr bir Hak dostu idi. Buna mukâbil son derece mütevazi ve yumuşak huyluydu. Olgunlaşıncaya kadar şeyhinin yanından ayrılmamıştır.</p>
<p>Geçimini çömlekçilik yaparak sağlayan Emir Külâl Hazretleri, uzunca bir ömür sürmüş, bir ara Nesef tarafında ikamet etmişse de, çoğunlukla Buhara’nın yakın bir köyü olan Sûhârî’de bulunmuştur. Çevresini aydınlatmaya, ilmiyle amil olmaya çalışmıştır. Halvetiye yolunda bulunduğu sürece talebelerine iki çeşit halvet olduğunu vurgulamış, birisi şeriat diğeri tarikattır. İlki olmayınca ikincisi de olmaz. Dolayısıyla önce şeriat yolunda olunuz diye talebelerine sürekli tavsiyelerde bulunmuştur. </p>
<p>Kemale ulaştıktan sonra Emîr Külâl Hazretleri, şeyhi ve hocası Semmâsî’nin daha bebekken manevi evlat olarak kabul ettiği Bahâeddin Nakşibend’in tasavvufî terbiyesiyle görevlendirilmiştir. Hâce Bahâeddin Nakşibend, Emir Külâl’in halkasından ayrıldıktan sonra başka şeyhlerden de faydalanmış olmakla birlikte Emir Külâl Hazretleri onun ilk ve en önemli mürşitlerinden birisidir. </p>
<p>Talebelerine sık sık tavsiyelerde bulunan bu büyük ilim ehli aynı zamanda mütevazi kişiliği ile de göz doldurmuştur. Talebelerine bir sohbetinde şöyle uyarılarda bulunmuştur:</p>
<p>Sakın, ilmi ve âlimleri sevmekten uzak kalmayınız! Zira bu, kurtuluş vesilesidir. Cahillerle görüşmek, insanı Cenâb-ı Hak’tan uzaklaştırır. Sema yapıyoruz diye zahirî hareketlere takılan ve hoplayıp zıplayan kimselerin meclislerinden uzak durunuz! Onlarla oturmayınız! Onlarla sohbet, kalbi öldürür. Bunun için yolumuzun büyükleri, bu işten uzak durmuşlardır. Hakikî sema yapan kişinin hâli öyledir ki, o anda bıçak çalsan, huşu ve vecdi sebebiyle bundan haberi bile olmaz. Eğer böyle olursa, o kişi gerçekten sema halindedir.</p>
<p>Ömrünün çoğunu Buhara da geçiren Emir Külâl Hazretleri hicri 8 Cemâziyelevvel 772, miladi olarak 28 Kasım 1370 tarihinde doğduğu köyde vefat etmiş ve oraya defnedilmiştir. Zamanla Mir Külâl adıyla anılmaya başlayan bu köyün şimdiki adı Yangi Hayat’tır. Kabrinin alâmeti olarak yüksek bir direkten başka bir şey bulunmazken, 1996’da Pakistanlı bir şahıs tarafından bir türbe inşa edilmiştir. Türbesi kısa zamanda ziyaretgâh haline gelmiştir. </p>
<p>Seyyid Emîr Külâl Hazretleri vefat etmeden önce talebelerine şu vasiyette bulunmuştur:</p>
<p>“Ey kıymetli talebelerim! İlim öğrenmekten ve Hazret-i Muhammed’in (a.s.) yoluna tabi olmaktan asla ayrılmayınız! Bu, mü’min için bütün saadetlerin ve nimetlerin vasıtasıdır.” Bunun için Rasûlullah (s.a.v.): “İlim öğrenmek, her Müslüman’a farzdır.” Buyurmuşlardır.</p>
<p>İyi biliniz ki, dünyayı ve dünyaya düşkün olanları sevmek, Allah Teâlâ’nın razı olduğu yolda yürümenize en büyük bir engeldir. Daima Allah Teâlâ’yı hatırlayıp O’nu zikrediniz! Böylece dininizi dünyaya değişmemiş olursunuz. Daima Allah Teâlâ’dan korkunuz! Hiçbir ibadet, Allah korkusundan daha tesirli değildir.</p>
<p>Önder GÜZELARSLAN</p>
Ekleme
Tarihi: 22 Mart 2021 - Pazartesi
EMİR KÜLÂL HAZRETLERİ
<p>Anadolu’yu mayalayanlar, Anadolu erenleri deyince aklımıza gelenlerden birisi de Ahmet Haldun Terzioğlu’nun bir Türk ereni Emir Sultan kitabının başında bahsettiği Resûlullah Efendimiz’in piri pak neslinden torunu Hz. Hüzeyin’in oğlu Zeynelabidin’in soyundan geldiği için Seyyid lâkabını alan babası Emîr, çömlekçilik yaparak geçimini temin ettiği için de Külâl diye anıla gelen, Emir Külâl Hazretleri’dir. Halvetiye şeyhliği yapmış ve Buhara da binlerce insana ışık olmuştur.</p>
<p>Buhara’nın Sûhârî köyünde miladi 1284, hicri 683 yılında dünyaya gelen Emir Külâl Hazretleri bütün hayatını orada ve Buhara’nın diğer bazı köylerinde geçirmiştir. Kendisinin asıl adı bilinmemekte, bu nedenle Emir Külâl olarak tanınmaktadır. Babasının adı Emir Hamza’dır. Soyuyla hiçbir zaman övünmemiş olan Emir Külâl Hazretleri toplumda her daim bilgisi ve takvasıyla öne çıkmaya çalışmış ve daha çocuk yaşlarda kendisini ilme vermiştir. Gençliğinde güreşe meraklı olan Emir Külâl Hazretleri, Râmîten’de bir güreş meydanında bulunduğu sırada Muhammed Baba Semâsî Hazretleri kenardan onu izlemiş ve niçin güreş izlediğini soran müritlerine:</p>
<p>“–Bu meydanda bir yiğit var, birçok kişi onun sohbetiyle kemâle erecek. Onu avlamaya çalışıyorum!” buyurmuşlardır.</p>
<p>Bu esnada Emir Külâl, Semâsî Hazretlerini fark ederek onun nazarının tesiri altında kalmış ve hemen güreş meydanını terk ederek Hazretin peşine düşmüştür. Kendisine intisâb edip sohbetlerine katılmıştır. </p>
<p>Yaklaşık yirmi sene boyunca şeyhi Semâsî Hazretleri’nin sohbetinde ve hizmetinde bulunan Emîr Külâl, keskin bakışlı ve vakûr bir Hak dostu idi. Buna mukâbil son derece mütevazi ve yumuşak huyluydu. Olgunlaşıncaya kadar şeyhinin yanından ayrılmamıştır.</p>
<p>Geçimini çömlekçilik yaparak sağlayan Emir Külâl Hazretleri, uzunca bir ömür sürmüş, bir ara Nesef tarafında ikamet etmişse de, çoğunlukla Buhara’nın yakın bir köyü olan Sûhârî’de bulunmuştur. Çevresini aydınlatmaya, ilmiyle amil olmaya çalışmıştır. Halvetiye yolunda bulunduğu sürece talebelerine iki çeşit halvet olduğunu vurgulamış, birisi şeriat diğeri tarikattır. İlki olmayınca ikincisi de olmaz. Dolayısıyla önce şeriat yolunda olunuz diye talebelerine sürekli tavsiyelerde bulunmuştur. </p>
<p>Kemale ulaştıktan sonra Emîr Külâl Hazretleri, şeyhi ve hocası Semmâsî’nin daha bebekken manevi evlat olarak kabul ettiği Bahâeddin Nakşibend’in tasavvufî terbiyesiyle görevlendirilmiştir. Hâce Bahâeddin Nakşibend, Emir Külâl’in halkasından ayrıldıktan sonra başka şeyhlerden de faydalanmış olmakla birlikte Emir Külâl Hazretleri onun ilk ve en önemli mürşitlerinden birisidir. </p>
<p>Talebelerine sık sık tavsiyelerde bulunan bu büyük ilim ehli aynı zamanda mütevazi kişiliği ile de göz doldurmuştur. Talebelerine bir sohbetinde şöyle uyarılarda bulunmuştur:</p>
<p>Sakın, ilmi ve âlimleri sevmekten uzak kalmayınız! Zira bu, kurtuluş vesilesidir. Cahillerle görüşmek, insanı Cenâb-ı Hak’tan uzaklaştırır. Sema yapıyoruz diye zahirî hareketlere takılan ve hoplayıp zıplayan kimselerin meclislerinden uzak durunuz! Onlarla oturmayınız! Onlarla sohbet, kalbi öldürür. Bunun için yolumuzun büyükleri, bu işten uzak durmuşlardır. Hakikî sema yapan kişinin hâli öyledir ki, o anda bıçak çalsan, huşu ve vecdi sebebiyle bundan haberi bile olmaz. Eğer böyle olursa, o kişi gerçekten sema halindedir.</p>
<p>Ömrünün çoğunu Buhara da geçiren Emir Külâl Hazretleri hicri 8 Cemâziyelevvel 772, miladi olarak 28 Kasım 1370 tarihinde doğduğu köyde vefat etmiş ve oraya defnedilmiştir. Zamanla Mir Külâl adıyla anılmaya başlayan bu köyün şimdiki adı Yangi Hayat’tır. Kabrinin alâmeti olarak yüksek bir direkten başka bir şey bulunmazken, 1996’da Pakistanlı bir şahıs tarafından bir türbe inşa edilmiştir. Türbesi kısa zamanda ziyaretgâh haline gelmiştir. </p>
<p>Seyyid Emîr Külâl Hazretleri vefat etmeden önce talebelerine şu vasiyette bulunmuştur:</p>
<p>“Ey kıymetli talebelerim! İlim öğrenmekten ve Hazret-i Muhammed’in (a.s.) yoluna tabi olmaktan asla ayrılmayınız! Bu, mü’min için bütün saadetlerin ve nimetlerin vasıtasıdır.” Bunun için Rasûlullah (s.a.v.): “İlim öğrenmek, her Müslüman’a farzdır.” Buyurmuşlardır.</p>
<p>İyi biliniz ki, dünyayı ve dünyaya düşkün olanları sevmek, Allah Teâlâ’nın razı olduğu yolda yürümenize en büyük bir engeldir. Daima Allah Teâlâ’yı hatırlayıp O’nu zikrediniz! Böylece dininizi dünyaya değişmemiş olursunuz. Daima Allah Teâlâ’dan korkunuz! Hiçbir ibadet, Allah korkusundan daha tesirli değildir.</p>
<p>Önder GÜZELARSLAN</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.