Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (27)

<h2>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</h2> <h2>BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 27</h2> <h2><em>Bug&uuml;n&uuml;n acil tedavi edilmesi gereken hastalığı</em></h2> <h2>T&uuml;rkiye&rsquo;nin yarım asırdan fazladır uğraştığı konu ter&ouml;r konusudur. Maalesef &uuml;lkemizi par&ccedil;alamak isteyen ve gelişmesini istemeyen dış g&uuml;&ccedil;ler, bizim &uuml;lkemizin &ccedil;ocuklarının akıllarını &ccedil;elerek, birtakım aldatmaca vaatlerle kandırmaktadır. Bunun temelinde eğitim eksikliği ve yanlışlığı yatmaktadır. Peki bu d&uuml;zeltilmiş midir?</h2> <p>Şarkı y&acirc;ni doğu y&ouml;resini d&uuml;zeltecek ve kalkındıracak dini temelli olan bir eğitimdir. Y&acirc;ni akıl fen ilimleri ile, kalp din ilimleri ile te&ccedil;hiz edilerek, donatılarak bir eğitim verilmelidir. Bedi&uuml;zzaman bunu hep haykırmış, ancak dikkate alan olmamıştır. Dini alt yapısı olan bir &ouml;ğretmenlik, m&uuml;hendislik, tıp, askeri ve g&uuml;venlik eğitiminin ne zararı var? Ama temel olmadığı takdirde netice ortadadır. Her şey cehaletten kaynaklanmaktadır. Ancak eğitimin toplumumuza kazandıracaklarını, m&uuml;spet sonu&ccedil;larını bilen d&uuml;şmanlarımız, maalesef m&uuml;spet ve fen bilimlerinin dine karşı olduğunu da nazara vererek, cahil ve bilgisiz toplumlarımızı, eğitime karşı tavır aldırmışlardır. &Uuml;stad &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerini Risale-i Nurlarda anlatmaktadır. Ben anlatılanlardan bir iki paragraf aktaracağım:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Fakat v&acirc; esef&acirc; (yazık), bu su-i tefehh&uuml;m (yanlış anlayış) ve şu tevehh&uuml;m-&uuml; b&acirc;tıl (asılsız d&uuml;ş&uuml;ncelere kapılma), şimdiye kadar h&uuml;km&uuml;n&uuml; icr&acirc; ederek, vesvesesiyle (ş&uuml;pheleriyle) ye&#39;si (&uuml;mitsizliği) ilk&agrave; edip (i&ccedil;imize atıp), b&acirc;b-ı medeniyet (medeniyet kapısını) ve ma&acirc;rifi (ilimi), Ekrad (K&uuml;rt) ve emsallerine kapattırdı. Zir&acirc;, bazı zev&acirc;hir-i diniyeyi (dinin dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;n&uuml;), f&uuml;n&ucirc;nun (fenlerin) bazı mes&acirc;iline (meselelerine) mu&acirc;rız (karşı gelen) tahayy&uuml;l ederek (hayal ederek) &uuml;rkt&uuml;ler.&nbsp;</p> <p>Ezc&uuml;mle:</p> <p>K&uuml;reviyet-i Arz (d&uuml;nyanın yuvarlak oluşu) ki, f&uuml;n&ucirc;nun en birinci derecesi olan&nbsp;coğrafyanın en birinci basamağıdır. İleride gelecek altı mes&#39;eleye m&uuml;nafi (aykırı) zannettiklerinden, bu bedih&icirc; (a&ccedil;ık) mes&#39;elede m&uuml;k&acirc;bere (doğruyu kabul etmeyip bilerek yanlışta ısrar) etmekten &ccedil;ekinmediler. &quot;(14/10)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&quot;Ey benim şu kitabıma im&#39;&acirc;n-ı nazar ile nazar eden (inceden inceye bakan) z&acirc;t!.. M&acirc;l&ucirc;mun olsun, bu kitapla istediğim hizmet budur:</p> <p>İsl&acirc;miyet&#39;te olan tar&icirc;k-ı m&uuml;stak&icirc;mi (dosdoğru yolu) g&ouml;stermekle, ehl-i tefrit (ortalamanın &ccedil;ok altında) olan a&#39;d&acirc;-yı d&icirc;nin (din d&uuml;şmanlarının) teşk&icirc;k&acirc;tını ( ş&uuml;phelerini) red ve y&uuml;zlerine vurmakla beraber; tar&icirc;k-ı m&uuml;stak&icirc;min (doğru yolun) &ouml;teki c&acirc;nibini (tarafını) ve sad&icirc;k-ı ahmak (ahmak dost) &uuml;nvanına l&acirc;yık olan ehl-i ifrat (aşırı giden) ve z&acirc;hirperestlerin ( dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;ne k&ouml;r&uuml; k&ouml;r&uuml;ne bağlananların) tevehh&uuml;mlerini (kuruntuya kapılmalarını) tard ( y&uuml;zlerine &ccedil;arpma) ve asılsızlığını g&ouml;stermek ve asıl rehber-i hakikat (esas ger&ccedil;eğin yol g&ouml;stericisi) ve &acirc;lem-i İsl&acirc;miyet&#39;in ikbal ve istikb&acirc;line (M&uuml;sl&uuml;manlık d&uuml;nyasının refah ve geleceğine) yol a&ccedil;an ve sır&acirc;t-ı m&uuml;stak&icirc;mde (Kur&rsquo;an&rsquo;ın g&ouml;sterdiği doğru yolda) kem&acirc;l-i &uuml;m&icirc;d-i zafer (y&uuml;ksek &uuml;mitlerle dolu bir zafer) ile &ccedil;alışan muhakkik&icirc;n-i İsl&acirc;m (İsl&acirc;m dini araştırıcıları) ve &acirc;kıl sıddıklara (akıllı doğrulara) yardım etmek ve kuvvet vermektir.</p> <p>Elh&acirc;sıl: Maksadım, ol elmas kılınca saykal (cila) vurmaktır. &quot;(14/10)</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bize fen ve bilim, muasır &uuml;lkeler seviyesine kavuşmamız ve gelişmemiz i&ccedil;in şarttır. Bu da fen ve bilime &ccedil;ocuklarımızın teşvik edilmesi ile m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. &Ouml;yle bir d&ouml;nemdeyiz ki sosyal medya, bebeklerimizin de g&uuml;ndemini işgal etmekte, normal zihinsel gelişimini kontrol&uuml;m&uuml;zden &ccedil;ıkartmaktadır. O halde biz ve eğitimimiz, Allah&rsquo;ın yaratmış olduğu insanın gayesinin ne olduğunu, niye yaratıldığını, d&uuml;nyaya neden geldiğini, buradan nereye gittiğini akli ve mantıki olarak ortaya koyup &ouml;ğretmezse, &ouml;n&uuml;ne y&uuml;ksek hedefler koyulmazsa, &ccedil;ocuklarımızın idealist ve fıtri yapıları bug&uuml;nk&uuml; eğitimle nasıl meyve verdiği ortadadır. Onun i&ccedil;in de eğitimin temel harcında iman olması ka&ccedil;ınılmazdır. Ge&ccedil; kalmadan &ccedil;arelerini d&uuml;ş&uuml;nmemiz gerekmez mi?</p> <h2><em>Allah CC Hayy ve Kayyum&rsquo;dur.&nbsp;</em></h2> <p>Cenab-ı Allah insanı yaratıp d&uuml;nyaya neden g&ouml;ndermiştir? Kainatın yaratıcısını tanıyıp, ona iman ve ibadet etmek i&ccedil;in g&ouml;ndermiştir. Şu mevcudatta hayat sahiplerine baktığımız ve nesillerinin devam etmesine şahit olduğumuz zaman Halikımızın Hayy ve Kayyum olduğuna canlılar kadar şahitler g&ouml;stermemiz m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. O halde hayatı veren, hayatın devam etmesi i&ccedil;in nimetleri de veriyor.&nbsp;</p> <p>Bug&uuml;n son asrın teknolojisi havayı, suyu ve ekmeği yaratabiliyor mu?&nbsp;</p> <p>O halde, evvela bizi yaratan ve vermiş olduğu nimetlerle hayati devam ettireni &ouml;nce tanıyalım.</p> <p>Onun i&ccedil;in de Bedi&uuml;zzaman bu noktada ş&ouml;yle bir başlangı&ccedil; yapmakta ve bu iddianın delilerini ortaya koymaktadır:</p> <h2>&ldquo;قَيُّومُلْاىُّالْحَهُوَاِلَّااِلٰهَلَٓااَللّٰهُAllah-u Te&acirc;l&acirc; ki; ondan başka ibadete layık hi&ccedil; bir ilah yoktur. O Hayy&rsquo;dır, Kayyum&rsquo;dur.&ldquo;(Bakara 2/256)</h2> <p>maksudumuzdur (gayemizdir), matlubumuzdur (talebimizdir).&nbsp;</p> <p>Gayr-ı m&uuml;tenahi (sonsuz) ber&acirc;hininden (delillerinden) d&ouml;rt b&uuml;rhan-ı k&uuml;ll&icirc;yi (her yerde ge&ccedil;erli delili) irad ediyoruz (s&ouml;yl&uuml;yoruz).&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>1. B&uuml;rhan:</strong>&nbsp;Muhammed Aleyhissal&acirc;t&uuml; Vessel&acirc;mdır. Şu b&uuml;rhan-ı neyyirimiz (nurlu ve parlak delilimiz) Şu&acirc;at&rsquo;ta tenevv&uuml;r ettiğinden (nurlarda aydınlandığından) , tenvir-i m&uuml;dde&acirc;mızda (iddaamızın aydınlatılmasında) m&uuml;nevver bir mir&rsquo;attır (Nur sa&ccedil;an bir aynadır).</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>2. B&uuml;rhan:&nbsp;</strong>Kitab-ı keb&icirc;r (b&uuml;y&uuml;k kitap) ve insan-ı ekber (b&uuml;y&uuml;k insan) olan k&acirc;inattır.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>3. B&uuml;rhan:</strong>&nbsp;Kitab-ı mu&#39;ciz (aciz bırakan mucize kitap), Kel&acirc;m-ı Akdestir (mukaddes Kur&rsquo;an&rsquo;dır).</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>4. B&uuml;rhan</strong>: &Acirc;lem-i gayb ve şeh&acirc;detin (gayb ve d&uuml;nya aleminin) nokta-i iltisakı (buluşma yeri) ve berzahı (&ouml;lenlerin ruhlarının kıyamete kadar kaldığı alem) ve iki &acirc;lemden birbirine gelen seyy&acirc;r&acirc;tın m&uuml;ltekası (gezegenlerin buluşma yeri kavşak), vicdan (iyilikten lezzet alan ve k&ouml;t&uuml;l&uuml;kten acı duyan kuvvetli his) denilen fıtrat-ı z&icirc;şuurdur (şuur sahibi yaratılıştır). Evet, fıtrat ve vicdan akla bir penceredir; tevhidin şu&acirc;&#39;ını (Allah&rsquo;ın bir olduğunun ışıklarını) neşrederler. &ldquo;(15/246)</p>
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2019 - Salı

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (27)

<h2>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</h2> <h2>BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 27</h2> <h2><em>Bug&uuml;n&uuml;n acil tedavi edilmesi gereken hastalığı</em></h2> <h2>T&uuml;rkiye&rsquo;nin yarım asırdan fazladır uğraştığı konu ter&ouml;r konusudur. Maalesef &uuml;lkemizi par&ccedil;alamak isteyen ve gelişmesini istemeyen dış g&uuml;&ccedil;ler, bizim &uuml;lkemizin &ccedil;ocuklarının akıllarını &ccedil;elerek, birtakım aldatmaca vaatlerle kandırmaktadır. Bunun temelinde eğitim eksikliği ve yanlışlığı yatmaktadır. Peki bu d&uuml;zeltilmiş midir?</h2> <p>Şarkı y&acirc;ni doğu y&ouml;resini d&uuml;zeltecek ve kalkındıracak dini temelli olan bir eğitimdir. Y&acirc;ni akıl fen ilimleri ile, kalp din ilimleri ile te&ccedil;hiz edilerek, donatılarak bir eğitim verilmelidir. Bedi&uuml;zzaman bunu hep haykırmış, ancak dikkate alan olmamıştır. Dini alt yapısı olan bir &ouml;ğretmenlik, m&uuml;hendislik, tıp, askeri ve g&uuml;venlik eğitiminin ne zararı var? Ama temel olmadığı takdirde netice ortadadır. Her şey cehaletten kaynaklanmaktadır. Ancak eğitimin toplumumuza kazandıracaklarını, m&uuml;spet sonu&ccedil;larını bilen d&uuml;şmanlarımız, maalesef m&uuml;spet ve fen bilimlerinin dine karşı olduğunu da nazara vererek, cahil ve bilgisiz toplumlarımızı, eğitime karşı tavır aldırmışlardır. &Uuml;stad &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerini Risale-i Nurlarda anlatmaktadır. Ben anlatılanlardan bir iki paragraf aktaracağım:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Fakat v&acirc; esef&acirc; (yazık), bu su-i tefehh&uuml;m (yanlış anlayış) ve şu tevehh&uuml;m-&uuml; b&acirc;tıl (asılsız d&uuml;ş&uuml;ncelere kapılma), şimdiye kadar h&uuml;km&uuml;n&uuml; icr&acirc; ederek, vesvesesiyle (ş&uuml;pheleriyle) ye&#39;si (&uuml;mitsizliği) ilk&agrave; edip (i&ccedil;imize atıp), b&acirc;b-ı medeniyet (medeniyet kapısını) ve ma&acirc;rifi (ilimi), Ekrad (K&uuml;rt) ve emsallerine kapattırdı. Zir&acirc;, bazı zev&acirc;hir-i diniyeyi (dinin dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;n&uuml;), f&uuml;n&ucirc;nun (fenlerin) bazı mes&acirc;iline (meselelerine) mu&acirc;rız (karşı gelen) tahayy&uuml;l ederek (hayal ederek) &uuml;rkt&uuml;ler.&nbsp;</p> <p>Ezc&uuml;mle:</p> <p>K&uuml;reviyet-i Arz (d&uuml;nyanın yuvarlak oluşu) ki, f&uuml;n&ucirc;nun en birinci derecesi olan&nbsp;coğrafyanın en birinci basamağıdır. İleride gelecek altı mes&#39;eleye m&uuml;nafi (aykırı) zannettiklerinden, bu bedih&icirc; (a&ccedil;ık) mes&#39;elede m&uuml;k&acirc;bere (doğruyu kabul etmeyip bilerek yanlışta ısrar) etmekten &ccedil;ekinmediler. &quot;(14/10)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&quot;Ey benim şu kitabıma im&#39;&acirc;n-ı nazar ile nazar eden (inceden inceye bakan) z&acirc;t!.. M&acirc;l&ucirc;mun olsun, bu kitapla istediğim hizmet budur:</p> <p>İsl&acirc;miyet&#39;te olan tar&icirc;k-ı m&uuml;stak&icirc;mi (dosdoğru yolu) g&ouml;stermekle, ehl-i tefrit (ortalamanın &ccedil;ok altında) olan a&#39;d&acirc;-yı d&icirc;nin (din d&uuml;şmanlarının) teşk&icirc;k&acirc;tını ( ş&uuml;phelerini) red ve y&uuml;zlerine vurmakla beraber; tar&icirc;k-ı m&uuml;stak&icirc;min (doğru yolun) &ouml;teki c&acirc;nibini (tarafını) ve sad&icirc;k-ı ahmak (ahmak dost) &uuml;nvanına l&acirc;yık olan ehl-i ifrat (aşırı giden) ve z&acirc;hirperestlerin ( dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;ne k&ouml;r&uuml; k&ouml;r&uuml;ne bağlananların) tevehh&uuml;mlerini (kuruntuya kapılmalarını) tard ( y&uuml;zlerine &ccedil;arpma) ve asılsızlığını g&ouml;stermek ve asıl rehber-i hakikat (esas ger&ccedil;eğin yol g&ouml;stericisi) ve &acirc;lem-i İsl&acirc;miyet&#39;in ikbal ve istikb&acirc;line (M&uuml;sl&uuml;manlık d&uuml;nyasının refah ve geleceğine) yol a&ccedil;an ve sır&acirc;t-ı m&uuml;stak&icirc;mde (Kur&rsquo;an&rsquo;ın g&ouml;sterdiği doğru yolda) kem&acirc;l-i &uuml;m&icirc;d-i zafer (y&uuml;ksek &uuml;mitlerle dolu bir zafer) ile &ccedil;alışan muhakkik&icirc;n-i İsl&acirc;m (İsl&acirc;m dini araştırıcıları) ve &acirc;kıl sıddıklara (akıllı doğrulara) yardım etmek ve kuvvet vermektir.</p> <p>Elh&acirc;sıl: Maksadım, ol elmas kılınca saykal (cila) vurmaktır. &quot;(14/10)</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bize fen ve bilim, muasır &uuml;lkeler seviyesine kavuşmamız ve gelişmemiz i&ccedil;in şarttır. Bu da fen ve bilime &ccedil;ocuklarımızın teşvik edilmesi ile m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. &Ouml;yle bir d&ouml;nemdeyiz ki sosyal medya, bebeklerimizin de g&uuml;ndemini işgal etmekte, normal zihinsel gelişimini kontrol&uuml;m&uuml;zden &ccedil;ıkartmaktadır. O halde biz ve eğitimimiz, Allah&rsquo;ın yaratmış olduğu insanın gayesinin ne olduğunu, niye yaratıldığını, d&uuml;nyaya neden geldiğini, buradan nereye gittiğini akli ve mantıki olarak ortaya koyup &ouml;ğretmezse, &ouml;n&uuml;ne y&uuml;ksek hedefler koyulmazsa, &ccedil;ocuklarımızın idealist ve fıtri yapıları bug&uuml;nk&uuml; eğitimle nasıl meyve verdiği ortadadır. Onun i&ccedil;in de eğitimin temel harcında iman olması ka&ccedil;ınılmazdır. Ge&ccedil; kalmadan &ccedil;arelerini d&uuml;ş&uuml;nmemiz gerekmez mi?</p> <h2><em>Allah CC Hayy ve Kayyum&rsquo;dur.&nbsp;</em></h2> <p>Cenab-ı Allah insanı yaratıp d&uuml;nyaya neden g&ouml;ndermiştir? Kainatın yaratıcısını tanıyıp, ona iman ve ibadet etmek i&ccedil;in g&ouml;ndermiştir. Şu mevcudatta hayat sahiplerine baktığımız ve nesillerinin devam etmesine şahit olduğumuz zaman Halikımızın Hayy ve Kayyum olduğuna canlılar kadar şahitler g&ouml;stermemiz m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. O halde hayatı veren, hayatın devam etmesi i&ccedil;in nimetleri de veriyor.&nbsp;</p> <p>Bug&uuml;n son asrın teknolojisi havayı, suyu ve ekmeği yaratabiliyor mu?&nbsp;</p> <p>O halde, evvela bizi yaratan ve vermiş olduğu nimetlerle hayati devam ettireni &ouml;nce tanıyalım.</p> <p>Onun i&ccedil;in de Bedi&uuml;zzaman bu noktada ş&ouml;yle bir başlangı&ccedil; yapmakta ve bu iddianın delilerini ortaya koymaktadır:</p> <h2>&ldquo;قَيُّومُلْاىُّالْحَهُوَاِلَّااِلٰهَلَٓااَللّٰهُAllah-u Te&acirc;l&acirc; ki; ondan başka ibadete layık hi&ccedil; bir ilah yoktur. O Hayy&rsquo;dır, Kayyum&rsquo;dur.&ldquo;(Bakara 2/256)</h2> <p>maksudumuzdur (gayemizdir), matlubumuzdur (talebimizdir).&nbsp;</p> <p>Gayr-ı m&uuml;tenahi (sonsuz) ber&acirc;hininden (delillerinden) d&ouml;rt b&uuml;rhan-ı k&uuml;ll&icirc;yi (her yerde ge&ccedil;erli delili) irad ediyoruz (s&ouml;yl&uuml;yoruz).&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>1. B&uuml;rhan:</strong>&nbsp;Muhammed Aleyhissal&acirc;t&uuml; Vessel&acirc;mdır. Şu b&uuml;rhan-ı neyyirimiz (nurlu ve parlak delilimiz) Şu&acirc;at&rsquo;ta tenevv&uuml;r ettiğinden (nurlarda aydınlandığından) , tenvir-i m&uuml;dde&acirc;mızda (iddaamızın aydınlatılmasında) m&uuml;nevver bir mir&rsquo;attır (Nur sa&ccedil;an bir aynadır).</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>2. B&uuml;rhan:&nbsp;</strong>Kitab-ı keb&icirc;r (b&uuml;y&uuml;k kitap) ve insan-ı ekber (b&uuml;y&uuml;k insan) olan k&acirc;inattır.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>3. B&uuml;rhan:</strong>&nbsp;Kitab-ı mu&#39;ciz (aciz bırakan mucize kitap), Kel&acirc;m-ı Akdestir (mukaddes Kur&rsquo;an&rsquo;dır).</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>4. B&uuml;rhan</strong>: &Acirc;lem-i gayb ve şeh&acirc;detin (gayb ve d&uuml;nya aleminin) nokta-i iltisakı (buluşma yeri) ve berzahı (&ouml;lenlerin ruhlarının kıyamete kadar kaldığı alem) ve iki &acirc;lemden birbirine gelen seyy&acirc;r&acirc;tın m&uuml;ltekası (gezegenlerin buluşma yeri kavşak), vicdan (iyilikten lezzet alan ve k&ouml;t&uuml;l&uuml;kten acı duyan kuvvetli his) denilen fıtrat-ı z&icirc;şuurdur (şuur sahibi yaratılıştır). Evet, fıtrat ve vicdan akla bir penceredir; tevhidin şu&acirc;&#39;ını (Allah&rsquo;ın bir olduğunun ışıklarını) neşrederler. &ldquo;(15/246)</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.