Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (28)

<h2>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</h2> <h2>BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 28</h2> <h2><em>31 Mart Hadisesi</em></h2> <p>31 Mart Vakası ile ilgili tarihi kaynaklarda belirtildiğine g&ouml;re; 23 Temmuz 1908&rsquo;de, Sultan 2. Abd&uuml;lhamit Han tarafından 2. Meşrutiyetin ilanından sonra, İttihat ve Terakki Cemiyeti y&ouml;netimde s&ouml;z sahibi olduğu; Osmanlı İmparatorluğu&rsquo;nda 2. Meşrutiyet d&ouml;neminde devlet y&ouml;netimine karşı şeriat isteği ile, 13 Nisan 1909&rsquo;da (Rumi 31 Mart 1325) İstanbul&rsquo;da bir ayaklanma ortaya &ccedil;ıktığı; isyanı başlatan ve y&ouml;nlendirenlerin başında Derviş Vahdeti ve Şeyh Said-i K&uuml;rdi gibi din bilginleri olduğu; bir s&uuml;re sonra medrese &ouml;ğrencileri ve ittihat&ccedil;ılardan memnun olmayan muhalefetin de isyanı dışarıdan veya gizli olarak destek verdiği; isyandan sonra ordu, isyancı olduğu gerek&ccedil;esiyle bir &ccedil;ok insanı ve medrese &ouml;ğrencilerinin de &ccedil;oğunu idam ettiği; saray hazinesinin ve kitaplığının yağmalandığı; Sultan 2. Abd&uuml;lhamit Han&rsquo;ın da tahttan indirdiği şeklinde aktarılmaktadır.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bedi&uuml;zzaman bu vakada bazı haksız isnad ve ithamlara maruz bırakılmıştır. Oysa boyutlarının k&uuml;&ccedil;&uuml;k kalması i&ccedil;in ve hatta y&uuml;zden bire inmesi i&ccedil;in gecesini g&uuml;nd&uuml;z&uuml;ne katan, isyan etmek isteyen sekiz taburu isyandan vaz ge&ccedil;iren ve &ccedil;evresindekileri teskin etmek i&ccedil;in g&ouml;sterdiği &ccedil;abayı ancak Risale-i Nur K&uuml;lliyatından &ouml;ğrenebiliriz. Biz burada denizden bir katre sunmaya &ccedil;alışacağız.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Kahraman Askerlerimize&nbsp;</p> <p>Ey şanlı asakir-i muvahhid&icirc;n (İslam Ordusu)! Ve ey bu millet-i mazlumeyi (mazlum milleti) ve mukaddes İsl&acirc;miyet&#39;i iki defa b&uuml;y&uuml;k vartadan (tehlikede) tahlis eden (kurtaran) muhteşem kahramanlar!..&nbsp;</p> <p>Cemal (g&uuml;zelliğiniz) ve kemaliniz (m&uuml;kemmelliğiniz), intizam (d&uuml;zen) ve inzibattır (asayiştir). Bunu da hakkıyla en m&uuml;şevveş (karışık) bir zamanda g&ouml;sterdiniz. Ve hayatınız ve kuvvetiniz itaattır (emre uymaktır).</p> <p>Bu meziyet-i mukaddeseyi (kutsal &ouml;zelliği) en ufak &acirc;mirinize karşı bile irae ediniz (g&ouml;steriniz). Otuz milyon Osmanlı ve &uuml;&ccedil;y&uuml;z milyon İsl&acirc;m&#39;ın namusu artık sizin itaatınıza bağlıdır. Sancak ve tevhid-i İlah&icirc; (Allah&rsquo;ın birliğine iman) sizin yed-i şecaatınızdadır (kahraman elinizdedir). &rdquo; (10/103)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Sizin o m&uuml;barek elinizin kuvveti de itaattır. Sizin zabitleriniz (subaylarınız), m&uuml;şfik pederlerinizdir (şefkatli babalarınızdır). Kur&rsquo;an ve had&icirc;s ve hikmet ve tecr&uuml;be ile sabittir ki: Haklı &acirc;mire itaat farzdır.&nbsp;</p> <p>Mal&ucirc;munuzdur ki, otuz&uuml;&ccedil; milyon n&uuml;fus y&uuml;z sene zarfında b&ouml;yle iki inkılabı yapamadı. Sizin o itaattan neş&#39;et eden (meydana gelen) hakik&icirc; kuvvetiniz, umum millet-i İsl&acirc;miyeyi medyun-u ş&uuml;kran etti. Bu şerefi hakkıyla teyid etmek (kuvvetlendirmek), zabitlerinize itaatladır. İsl&acirc;miyet&#39;in namusu (ahlakı) da o itaattadır.&nbsp;</p> <p>Biliyorum ki, m&uuml;şfik pederleriniz olan zabitlerinizi mes&#39;ul etmemek i&ccedil;in işe karıştırmadınız. Şimdi ise iş bitti. Zabitlerinizin &acirc;ğuş-u şefkatlerine (şefkat kucağına) atılınız. Şeriat-ı garra (Isl&acirc;m dini) b&ouml;yle emrediyor. Zira zabitler ul&uuml;-l emrdirler (m&uuml;sl&uuml;manları İslam dinine g&ouml;re idare edenler). Vatan ve millet menfaatinde, hususan nizam-ı asker&icirc;de ul&uuml;-l emre itaat farzdır. Şeriat-ı Muhammed&icirc;nin (Aleyhissal&acirc;t&uuml; Vessel&acirc;m) muhafazası da itaat iledir.&rdquo;(10/104)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Eskiden 31 Mart h&acirc;disesinde &ccedil;endan (ger&ccedil;i) onu da karıştırdılar, bazı dostlarını da ezdiler. Fakat sonra tebeyy&uuml;n etti (a&ccedil;ıklığa kavuştu) ki, mes&#39;ele başkaları tarafından &ccedil;ıkmış. Onun dostları, onun y&uuml;z&uuml;nden değil, onun d&uuml;şmanları y&uuml;z&uuml;nden bela g&ouml;rd&uuml;ler. Hem o zaman &ccedil;ok dostlarını da kurtardı.&rdquo; (3/416)&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>31 Mart hadisesinde ordu o zamanın Genel Kurmay Başkanlığını, Şeyh&uuml;lisl&acirc;mı ve alimleri dinlemiyor. İşte bu noktada yaptığı nutuklar ile Bedi&uuml;zzaman sekiz taburu itaate getirmiştir. İstiklal Harbinde ise Hutuvat-ı Sitte&rsquo;de bir makale ile İstanbul&#39;daki alimlerin fikirlerini İngiliz aleyhine &ccedil;evirerek, milli harek&acirc;tın lehinde &ouml;nemli hizmet ve gayret g&ouml;stermiştir. Ayasofya&#39;da binlerle adama nutuk vererek, hari&ccedil; d&uuml;şmanlara karşı milleti uyanık tutan ve bu hizmetlerinden dolayı da Ankara&#39;daki Meclis Mebusları tarafından şiddetli alkışlarla karşılanan hizmetleri vesikalarla sabittir. Bu konularda kendisinden bazı gayretlerini yazalım.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Nihayet menhus 31 Mart H&acirc;disesi meydana gelir. Şeriat isteyen ve o h&acirc;disede ismi karışan onbeş kadar hoca i&#39;dam edilir. Bed&icirc;&uuml;zzaman, onlar mahkeme binasının bah&ccedil;esinde asılı durdukları ve kendisi de pencereden onları g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; bir halde muhakeme olunur. Mahkeme reisi Hurşid Paşa sorar:&nbsp;</p> <p>-Sen de şeriat istemişsin?&nbsp;</p> <p>Bed&icirc;&uuml;zzaman cevab verir:&nbsp;</p> <p>-Şeriatın bir hakikatına, bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet (mutluluğun sebebi) ve adalet-i mahz (ger&ccedil;ek adalet) ve fazilettir. Fakat ihtil&acirc;lcilerin isteyişi gibi değil!&nbsp;</p> <p>Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın divan-ı harbdeki bu kahramanca m&uuml;dafaası, o zaman iki defa tab&#39;edilip neşredilmiştir. O dehşetli mahkemeden i&#39;damını beklerken beraet etmiş ve mahkemeye teşekk&uuml;r etmeyerek, yolda Bayezid&#39;den t&acirc; Sultanahmed&#39;e kadar arkasında kalabalık bir halk kitlesi mevcud olduğu halde: &quot;Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem! Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem!&quot; nidalarıyla ilerlemiştir.&rdquo;(1/60)</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bedi&uuml;zzaman 31 Mart H&acirc;disesinde Divan-ı Harb-i &Ouml;rf&icirc;&#39;de (askeri mahkemede) yaptığı savunmasında Kur&rsquo;an &ouml;l&ccedil;&uuml;leri ile konuşmuş, milliyetimizi yalnız İsl&acirc;miyet kabul ederek her şeyi de İsl&acirc;miyet a&ccedil;ısından muhakeme etmiştir.</p> <p>Hapishaneyi kabir aleminin kapısı, darağacını &acirc;hirete giden trenin istasyon bekleme salonu kabul eden bir insan, insanlığın maruz kaldığı mağdur ve gaddar hallerini tenkit etmemesi ve susması m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;d&uuml;r. Bu şekildeki hadiselere nasıl yaklaşıyor okuyalım:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Ben 31 Mart h&acirc;disesinde şuna yakın bir hal g&ouml;rd&uuml;m. Zira İsl&acirc;miyet&#39;in meşrutiyetperver (meşrutiyet severleri) ve hamiyetli (koruma &ccedil;abasındaki) fedaileri, cevher-i hayat (hayatın esası) makamında bildikleri nimet-i meşrutiyeti (meşrutiyet nimetini) şeriata tatbik edip (Allah&rsquo;ın kanunlarına uygulayıp) , ehl-i h&uuml;k&ucirc;meti (&uuml;lke y&ouml;neticilerini) adalet namazında kıbleye irşad (y&ouml;nelterek) ve nam-ı mukaddes (kutsal isimli) şeriatı meşrutiyet kuvvetiyle i&#39;l&acirc; (y&uuml;celtme); ve meşrutiyeti şeriat kuvvetiyle ibka (s&uuml;reklileştirme) ; ve b&uuml;t&uuml;n seyyiat-ı s&acirc;bıkayı (ge&ccedil;mişteki k&ouml;t&uuml;l&uuml;kleri), muhalefet-i şeriat (İslam dinine ters d&uuml;şme) &uuml;zerine ilka etmek (atmak) i&ccedil;in bazı telkinatta (aşılamada) ve teferruatın (ayrıntıların) tatbikatında (uygulamasında) bulundular. Sonra, sağını solundan farketmeyenler, h&acirc;ş&acirc; şeriatı istibdada (baskıya) m&uuml;said zannederek, tuti kuşları (papağan) taklidi gibi &quot;Şeriat isteriz!&quot; demekle, hakik&icirc; maksad ortada anlaşılmaz oldu. Z&acirc;ten pl&acirc;nlar serilmişti. İşte o zaman yalan olarak hamiyet (korumacı) maskesini takınan bazı herifler, o ism-i mukaddese tecav&uuml;z ettiler. İşte c&acirc;y-ı ibret (İbret alınacak) bir nokta-i siyah (kara nokta).!&rdquo;(1/83)</p> <p>&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2019 - Salı

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (28)

<h2>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</h2> <h2>BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 28</h2> <h2><em>31 Mart Hadisesi</em></h2> <p>31 Mart Vakası ile ilgili tarihi kaynaklarda belirtildiğine g&ouml;re; 23 Temmuz 1908&rsquo;de, Sultan 2. Abd&uuml;lhamit Han tarafından 2. Meşrutiyetin ilanından sonra, İttihat ve Terakki Cemiyeti y&ouml;netimde s&ouml;z sahibi olduğu; Osmanlı İmparatorluğu&rsquo;nda 2. Meşrutiyet d&ouml;neminde devlet y&ouml;netimine karşı şeriat isteği ile, 13 Nisan 1909&rsquo;da (Rumi 31 Mart 1325) İstanbul&rsquo;da bir ayaklanma ortaya &ccedil;ıktığı; isyanı başlatan ve y&ouml;nlendirenlerin başında Derviş Vahdeti ve Şeyh Said-i K&uuml;rdi gibi din bilginleri olduğu; bir s&uuml;re sonra medrese &ouml;ğrencileri ve ittihat&ccedil;ılardan memnun olmayan muhalefetin de isyanı dışarıdan veya gizli olarak destek verdiği; isyandan sonra ordu, isyancı olduğu gerek&ccedil;esiyle bir &ccedil;ok insanı ve medrese &ouml;ğrencilerinin de &ccedil;oğunu idam ettiği; saray hazinesinin ve kitaplığının yağmalandığı; Sultan 2. Abd&uuml;lhamit Han&rsquo;ın da tahttan indirdiği şeklinde aktarılmaktadır.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bedi&uuml;zzaman bu vakada bazı haksız isnad ve ithamlara maruz bırakılmıştır. Oysa boyutlarının k&uuml;&ccedil;&uuml;k kalması i&ccedil;in ve hatta y&uuml;zden bire inmesi i&ccedil;in gecesini g&uuml;nd&uuml;z&uuml;ne katan, isyan etmek isteyen sekiz taburu isyandan vaz ge&ccedil;iren ve &ccedil;evresindekileri teskin etmek i&ccedil;in g&ouml;sterdiği &ccedil;abayı ancak Risale-i Nur K&uuml;lliyatından &ouml;ğrenebiliriz. Biz burada denizden bir katre sunmaya &ccedil;alışacağız.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Kahraman Askerlerimize&nbsp;</p> <p>Ey şanlı asakir-i muvahhid&icirc;n (İslam Ordusu)! Ve ey bu millet-i mazlumeyi (mazlum milleti) ve mukaddes İsl&acirc;miyet&#39;i iki defa b&uuml;y&uuml;k vartadan (tehlikede) tahlis eden (kurtaran) muhteşem kahramanlar!..&nbsp;</p> <p>Cemal (g&uuml;zelliğiniz) ve kemaliniz (m&uuml;kemmelliğiniz), intizam (d&uuml;zen) ve inzibattır (asayiştir). Bunu da hakkıyla en m&uuml;şevveş (karışık) bir zamanda g&ouml;sterdiniz. Ve hayatınız ve kuvvetiniz itaattır (emre uymaktır).</p> <p>Bu meziyet-i mukaddeseyi (kutsal &ouml;zelliği) en ufak &acirc;mirinize karşı bile irae ediniz (g&ouml;steriniz). Otuz milyon Osmanlı ve &uuml;&ccedil;y&uuml;z milyon İsl&acirc;m&#39;ın namusu artık sizin itaatınıza bağlıdır. Sancak ve tevhid-i İlah&icirc; (Allah&rsquo;ın birliğine iman) sizin yed-i şecaatınızdadır (kahraman elinizdedir). &rdquo; (10/103)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Sizin o m&uuml;barek elinizin kuvveti de itaattır. Sizin zabitleriniz (subaylarınız), m&uuml;şfik pederlerinizdir (şefkatli babalarınızdır). Kur&rsquo;an ve had&icirc;s ve hikmet ve tecr&uuml;be ile sabittir ki: Haklı &acirc;mire itaat farzdır.&nbsp;</p> <p>Mal&ucirc;munuzdur ki, otuz&uuml;&ccedil; milyon n&uuml;fus y&uuml;z sene zarfında b&ouml;yle iki inkılabı yapamadı. Sizin o itaattan neş&#39;et eden (meydana gelen) hakik&icirc; kuvvetiniz, umum millet-i İsl&acirc;miyeyi medyun-u ş&uuml;kran etti. Bu şerefi hakkıyla teyid etmek (kuvvetlendirmek), zabitlerinize itaatladır. İsl&acirc;miyet&#39;in namusu (ahlakı) da o itaattadır.&nbsp;</p> <p>Biliyorum ki, m&uuml;şfik pederleriniz olan zabitlerinizi mes&#39;ul etmemek i&ccedil;in işe karıştırmadınız. Şimdi ise iş bitti. Zabitlerinizin &acirc;ğuş-u şefkatlerine (şefkat kucağına) atılınız. Şeriat-ı garra (Isl&acirc;m dini) b&ouml;yle emrediyor. Zira zabitler ul&uuml;-l emrdirler (m&uuml;sl&uuml;manları İslam dinine g&ouml;re idare edenler). Vatan ve millet menfaatinde, hususan nizam-ı asker&icirc;de ul&uuml;-l emre itaat farzdır. Şeriat-ı Muhammed&icirc;nin (Aleyhissal&acirc;t&uuml; Vessel&acirc;m) muhafazası da itaat iledir.&rdquo;(10/104)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Eskiden 31 Mart h&acirc;disesinde &ccedil;endan (ger&ccedil;i) onu da karıştırdılar, bazı dostlarını da ezdiler. Fakat sonra tebeyy&uuml;n etti (a&ccedil;ıklığa kavuştu) ki, mes&#39;ele başkaları tarafından &ccedil;ıkmış. Onun dostları, onun y&uuml;z&uuml;nden değil, onun d&uuml;şmanları y&uuml;z&uuml;nden bela g&ouml;rd&uuml;ler. Hem o zaman &ccedil;ok dostlarını da kurtardı.&rdquo; (3/416)&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>31 Mart hadisesinde ordu o zamanın Genel Kurmay Başkanlığını, Şeyh&uuml;lisl&acirc;mı ve alimleri dinlemiyor. İşte bu noktada yaptığı nutuklar ile Bedi&uuml;zzaman sekiz taburu itaate getirmiştir. İstiklal Harbinde ise Hutuvat-ı Sitte&rsquo;de bir makale ile İstanbul&#39;daki alimlerin fikirlerini İngiliz aleyhine &ccedil;evirerek, milli harek&acirc;tın lehinde &ouml;nemli hizmet ve gayret g&ouml;stermiştir. Ayasofya&#39;da binlerle adama nutuk vererek, hari&ccedil; d&uuml;şmanlara karşı milleti uyanık tutan ve bu hizmetlerinden dolayı da Ankara&#39;daki Meclis Mebusları tarafından şiddetli alkışlarla karşılanan hizmetleri vesikalarla sabittir. Bu konularda kendisinden bazı gayretlerini yazalım.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Nihayet menhus 31 Mart H&acirc;disesi meydana gelir. Şeriat isteyen ve o h&acirc;disede ismi karışan onbeş kadar hoca i&#39;dam edilir. Bed&icirc;&uuml;zzaman, onlar mahkeme binasının bah&ccedil;esinde asılı durdukları ve kendisi de pencereden onları g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; bir halde muhakeme olunur. Mahkeme reisi Hurşid Paşa sorar:&nbsp;</p> <p>-Sen de şeriat istemişsin?&nbsp;</p> <p>Bed&icirc;&uuml;zzaman cevab verir:&nbsp;</p> <p>-Şeriatın bir hakikatına, bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet (mutluluğun sebebi) ve adalet-i mahz (ger&ccedil;ek adalet) ve fazilettir. Fakat ihtil&acirc;lcilerin isteyişi gibi değil!&nbsp;</p> <p>Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın divan-ı harbdeki bu kahramanca m&uuml;dafaası, o zaman iki defa tab&#39;edilip neşredilmiştir. O dehşetli mahkemeden i&#39;damını beklerken beraet etmiş ve mahkemeye teşekk&uuml;r etmeyerek, yolda Bayezid&#39;den t&acirc; Sultanahmed&#39;e kadar arkasında kalabalık bir halk kitlesi mevcud olduğu halde: &quot;Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem! Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem!&quot; nidalarıyla ilerlemiştir.&rdquo;(1/60)</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bedi&uuml;zzaman 31 Mart H&acirc;disesinde Divan-ı Harb-i &Ouml;rf&icirc;&#39;de (askeri mahkemede) yaptığı savunmasında Kur&rsquo;an &ouml;l&ccedil;&uuml;leri ile konuşmuş, milliyetimizi yalnız İsl&acirc;miyet kabul ederek her şeyi de İsl&acirc;miyet a&ccedil;ısından muhakeme etmiştir.</p> <p>Hapishaneyi kabir aleminin kapısı, darağacını &acirc;hirete giden trenin istasyon bekleme salonu kabul eden bir insan, insanlığın maruz kaldığı mağdur ve gaddar hallerini tenkit etmemesi ve susması m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;d&uuml;r. Bu şekildeki hadiselere nasıl yaklaşıyor okuyalım:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Ben 31 Mart h&acirc;disesinde şuna yakın bir hal g&ouml;rd&uuml;m. Zira İsl&acirc;miyet&#39;in meşrutiyetperver (meşrutiyet severleri) ve hamiyetli (koruma &ccedil;abasındaki) fedaileri, cevher-i hayat (hayatın esası) makamında bildikleri nimet-i meşrutiyeti (meşrutiyet nimetini) şeriata tatbik edip (Allah&rsquo;ın kanunlarına uygulayıp) , ehl-i h&uuml;k&ucirc;meti (&uuml;lke y&ouml;neticilerini) adalet namazında kıbleye irşad (y&ouml;nelterek) ve nam-ı mukaddes (kutsal isimli) şeriatı meşrutiyet kuvvetiyle i&#39;l&acirc; (y&uuml;celtme); ve meşrutiyeti şeriat kuvvetiyle ibka (s&uuml;reklileştirme) ; ve b&uuml;t&uuml;n seyyiat-ı s&acirc;bıkayı (ge&ccedil;mişteki k&ouml;t&uuml;l&uuml;kleri), muhalefet-i şeriat (İslam dinine ters d&uuml;şme) &uuml;zerine ilka etmek (atmak) i&ccedil;in bazı telkinatta (aşılamada) ve teferruatın (ayrıntıların) tatbikatında (uygulamasında) bulundular. Sonra, sağını solundan farketmeyenler, h&acirc;ş&acirc; şeriatı istibdada (baskıya) m&uuml;said zannederek, tuti kuşları (papağan) taklidi gibi &quot;Şeriat isteriz!&quot; demekle, hakik&icirc; maksad ortada anlaşılmaz oldu. Z&acirc;ten pl&acirc;nlar serilmişti. İşte o zaman yalan olarak hamiyet (korumacı) maskesini takınan bazı herifler, o ism-i mukaddese tecav&uuml;z ettiler. İşte c&acirc;y-ı ibret (İbret alınacak) bir nokta-i siyah (kara nokta).!&rdquo;(1/83)</p> <p>&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.