KESİN DAVET 14
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">TENEFFÜS</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İnsan sıkıcı bir işle meşgul olduğunda paydos saatinin gelmesini ne kadar arzu etmektedir. Adeta paydos saniyelerini saymaktadır. Paydos olunca da hemen mekanını değiştirmek istemektedir. Çünkü mekan değişikliği ona huzur sağlamaktadır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer taraftan bir vücut düşünelim ki ağrılarla sızılarla hayatı çekilmez hale getirsin. O zaman bu vücudun ağrısız ve huzurlu zamanları düşünülünce, sağlıklı olduğu zamandaki bir vücuda kavuşmak istenilmez mi?</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hele bu vücudun hayatı çekilmez hale getirmesi, vücut değişikliğini kaçınılmaz hale sokmaktadır. Böyle bir değişiklik insanın imkanları dahilinde olduğu takdirde her imkanını vermeye katlanacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hatta insan bunun bir daha eskimeyenini, yıpranmayanını arayacak ve bulunca pahalı olsa da, imkanı olmasa da; bir kere bu yükün altına girmek için her türlü zorluklara ve imkansızlıklara katlanmaya razı olacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">ANNE RAHMİNDEKİ ÇOCUK NE DİYOR</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Anne rahminde yaratılan çocuğun vücudunun özelliklerine ve duygularına baktığımız zaman görürüz ki o azaların çoğu bulunduğu ortamda kullanılmıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ancak o ortamda kullandığı duygu ve cihazları da mevcuttur. Yaratılışının başlangıcında o çocuğa verilen bütün aza ve duygular, o ortam İçin verilmiştir. Çünkü dünyaya geleceğinde, yemeye, içmeye, gezmeye uygun cihazlarla donatılmamıştır. O sıvı ortamında bir süre yaşayabilmesi için annesi ile irtibatı, bir kordonla sağlanmaktadır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">O hayatta gelişen çocuğun aza ve duygularına o kapalı sıvı ortamı artık cevap verme özelliğini kaybetmekte, o dar, hareket edilemez, duygularını kullanamadığı ortam, dokuz ay gibi kısa bir hayata cevap vermeye karşılık gelmektedir. Dokuz ay dolunca hicret hazırlıklarına başlıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne varki o ortam ona ve duygularına cevap veremiyeceğini bildiği halde kendisini nasıl bir ortamın beklediğini, o aklı ve duyguları ile idrak edemediği için, elinde olsa o ortamı değiştirmek istemiyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat bilim dili ile kendinden başka herkes ona diyor ki; sen bu ortam için yaratılmadın. Buradan mutlaka, senin elinde olmadan, en fazla dokuz ay sonra, daha mükemmel bir ortama gideceksin. O ortam sana anlatılsa da bu yaratılışın ve duygularınla ne düşünebilirsin, ne hayal edebilirsin ve ne de anlayabilirsin. Bütün bunlara rağmen, o çocuk, o ortamı ağlaya ağlaya terk eder.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu</span><br />
</p>
Ekleme
Tarihi: 14 January 2020 - Tuesday
KESİN DAVET 14
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">TENEFFÜS</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İnsan sıkıcı bir işle meşgul olduğunda paydos saatinin gelmesini ne kadar arzu etmektedir. Adeta paydos saniyelerini saymaktadır. Paydos olunca da hemen mekanını değiştirmek istemektedir. Çünkü mekan değişikliği ona huzur sağlamaktadır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer taraftan bir vücut düşünelim ki ağrılarla sızılarla hayatı çekilmez hale getirsin. O zaman bu vücudun ağrısız ve huzurlu zamanları düşünülünce, sağlıklı olduğu zamandaki bir vücuda kavuşmak istenilmez mi?</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hele bu vücudun hayatı çekilmez hale getirmesi, vücut değişikliğini kaçınılmaz hale sokmaktadır. Böyle bir değişiklik insanın imkanları dahilinde olduğu takdirde her imkanını vermeye katlanacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hatta insan bunun bir daha eskimeyenini, yıpranmayanını arayacak ve bulunca pahalı olsa da, imkanı olmasa da; bir kere bu yükün altına girmek için her türlü zorluklara ve imkansızlıklara katlanmaya razı olacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">ANNE RAHMİNDEKİ ÇOCUK NE DİYOR</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Anne rahminde yaratılan çocuğun vücudunun özelliklerine ve duygularına baktığımız zaman görürüz ki o azaların çoğu bulunduğu ortamda kullanılmıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ancak o ortamda kullandığı duygu ve cihazları da mevcuttur. Yaratılışının başlangıcında o çocuğa verilen bütün aza ve duygular, o ortam İçin verilmiştir. Çünkü dünyaya geleceğinde, yemeye, içmeye, gezmeye uygun cihazlarla donatılmamıştır. O sıvı ortamında bir süre yaşayabilmesi için annesi ile irtibatı, bir kordonla sağlanmaktadır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">O hayatta gelişen çocuğun aza ve duygularına o kapalı sıvı ortamı artık cevap verme özelliğini kaybetmekte, o dar, hareket edilemez, duygularını kullanamadığı ortam, dokuz ay gibi kısa bir hayata cevap vermeye karşılık gelmektedir. Dokuz ay dolunca hicret hazırlıklarına başlıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne varki o ortam ona ve duygularına cevap veremiyeceğini bildiği halde kendisini nasıl bir ortamın beklediğini, o aklı ve duyguları ile idrak edemediği için, elinde olsa o ortamı değiştirmek istemiyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat bilim dili ile kendinden başka herkes ona diyor ki; sen bu ortam için yaratılmadın. Buradan mutlaka, senin elinde olmadan, en fazla dokuz ay sonra, daha mükemmel bir ortama gideceksin. O ortam sana anlatılsa da bu yaratılışın ve duygularınla ne düşünebilirsin, ne hayal edebilirsin ve ne de anlayabilirsin. Bütün bunlara rağmen, o çocuk, o ortamı ağlaya ağlaya terk eder.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu</span><br />
</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.